11 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

ŞA Bi -— - —i — SON POSTA ÜRR .ş Ş Zübeyde, hızlı hızlı basamak- lari çıklı üst kat salona ayak atar atmaz durakladı. Oraya girdiği dakikadanberi ilk defa olarak gözüne hoş bir manzara çarpmış oluyordu. Bu, kendisini selâmlıyan bir maymundu. Maymun, tıpkı bir insan gibi hbatta bir vezir gibi giyinmişti, belinde murassa bir kılıç vardı. Misafir karşılıyan centilmen bir adam tavrile hemen salon kapi- sına koşmuş ve Zübeydeyi, birçok | terbiyeli İnsanlardan daha mü- kemmel, jestlerle selâmlamıştı. Güzel Melike, ummadığı bu tesadüf Üzerine gülümsedi, yine arkasında yürümekte olan Yah- yaya döndü : — İşte bunu beğendim, dedi, teşekkür ederim | Ve sonra kendi kendine söyledi : ' — Reşitten daha nazik. Hiç olmazsa beni evimden kovmağı düşünmez | (*) Yahya, Darülkarar sarayinın yukarı — salonlarında Zübeydeyi gezdirirken maymun da kendileri- ne refakat ediyordu. İlk lâhzada Melike ile hayvan adeta anlaş- mışlar ve kaynaşmışlardı. Zübeyde, ikide bir onun çenesisi okşuyor ve o, mazhar olduğu İltifatı aynen iadeden geri kalmıyordu! Tam bir neş'e içinde yapılan | bu gezinti bitince Yahya, güzel Emireyi selâmladı: — Allah, dedi, ömrünüzü ço- Şaltsın, bir gününüzü bin etsin. Emirülmüminine selâmınızı götür- mek üzere izin rica ederim, Zübeyde, kocasını tatlik eden bir kadın ıstırabile dudaklarını ve kekeledi: - — Peki, gidiniz, Fakat sık sık yanıma geliniz! Müteakıben birlikte getirdiği anahtarı hatırladı: — Ha, dedi, bir de emanetim var. Onu da Emirilmüminine ve- riniz. Hukt sarayındaki sarı bir odanın anahtarıdır. Orada, kendilerile geçen ve uğursuz. bir saba kavuşan son gecemi hatırlatan bir yadigâr bulacaklardır ! Burada bir istitrada İüzum var. Muhterem okuyucularımizdan bazıları, hikâyemizdeki rakamları biraz mubalâğalı bulacaklardır. Maselâ beş yüz halayık, üç yüz köle, yığın yığın elmas, küme küme iaci gibi! Ayni zamanda saray tantalarını da bayali bu- lanlar olalabilir. Biz, pek yerinde olan bu zehapları tashih için bir- kaç satır yazıyoruz. Egani isimli çok muteber bir kitap, Harnür- reşidin “2000,, halayığı bulundu- / ğunu yazıyor. Meşhur müverrih Mes'udi, Abbasilerden Mütevek- kilin — (4000) () Bu maymun muhayyel değildir. Ya- şamış ve tarihe geçmiş bir hayvandır, 2a- vallının akıbeti de acıklıdır. İbal İsfendi- yarın İuglllzeeye de tercüime olunan Tabe- ristan tarihinde yarıldığına göre Zübeyde bu maymun İle çok alâkadar olmuş, hizme- tÜne tam otuz kişi memur ettiği gibi saraya gelenlerin kendisindem — sonrz maymunu da görüp elinl Gpmelerini —emretmişti. Zayit iaminde bir kumandan bu Gsmra İtaat etmedi ve elini burnuna doğru uxxtan may- munu bir kılıç darbasile parçaladı. Harunlir. reşit, Ükin Zeydin haraketini kürmetsizlik telâkki ederek kızmış ve #aonra Zübeydeyi hakaız, Zeydi İse haklı görmüştür, cariyesi — olup | Tarihin Esrarengiz olduğunu — kaydediyor. mak oğullarından |Bermekilerden)| Caferin anasına hizmet etmek için memur ettiği halayikların ( 500 ) den eksik — olmadığınmı Mesudi yine yazmaktadır. Mısırda saltanat süren Fatimilerden hâkim Biem- rullahın şarayındaki halayık ve kölelerin (10000) lik bir yekün tut- tuğunu —müverrihlerden Makrizi söylüyor. Halife Reşit, bir cariye için yüz bin dinar, yani elli bin İngiliz altımı ödemişti! Mücevherat bahsi de bu şekil- de tevsik olunabilir. Vezir Yah- yanın bir sepet mücevher için yedi milyon dirhem ve Harunür- reşidin tek bir taş iİçin yirmi bin İngiliz altını kıymetinde bir para verdiklerini “Taberi,,de okte- yoruz. Egani, Akdülâzit, Elmaarif ve Letaifülmaarif gibi mevsu- kiyetlerinde şüphbe — edilemiyen eserlerde bu hususa dalir hayret verici tafsilât vardir. Sarayların nekadar — masraf- larla yapıldığını anlamak için de birkaç misali hatırlamak kâfidir. Bağdattaki Caferi sarayı için iki milyon dinar sarfedilmişti. MELEK sinemasında gösterilen Komedi Fransaes artletlerindan şahane temsil edilen GÖNÜL KİMİ SEVERSE ( Mistigri ) filmini her kadının mutlaka görmesi lâzımdır. Hakikt aşk nedir... Anlar.« Har erkek gçörmelldir. Bir kadımım nekadar — sevebileceğini Ögronir. en hlssi aşk romamı, Programa ilâveten ı ZENGİN VARYETE Soaneları 1-2,45 * 4,45 « 6,45 guvare 9,45 TenzilAâtlı sabah gseanin saat ll de. Par- ; Yaranı X4 X4 Sayfaları Bir lan Mağüddevle sarayının tavan- ları baştan başa altınla kaplı idi. İbnilesir tarihinde bu tavan- larım bilâhare sekiz bin dinara satıldığı yazılıdır! Endülüsteki Zehra sarayı kırk &enede yapıldı ve kırk milyon dinara - yirmi milyon İngiliz altını demektir - maloldu | Hikâyemizde geçen rakamla- rın en muteber meharlerden alın- dığım şu süretle tesbit ettikten sonra sadede geçiyorur. Zübeyde, yeni evinden cidden memnun kalmıştı. — Darülkarar, gerçi Hult sarayı kadar büyük değildi. Lâkin ondan daha cazi- beli, daha gönül alıcı idi.. Bah- çeleri genişti, havuzları çoktu, kameriyeleri zarifti. Yüksek du- varların arkasında hakik! bir şiir yuvası idi. Taşradaki sesler, onun eşiğinden içeri giremiyordu, içe- riden yükselecek kahkahalar da dışarı sızamıyacaktı. Yalnız bu yuvanın bir eksiği vardı: Haru- nürreşit!.. Eğer o hercai erkek Zt.; burada bulunsaydı Darülkarar, beyde için yere inmiş cennet olacaktı |... ( Arkası var ) Daktile, Aşka tövbe, Kongre eğleniyer MADELEİNE RENAUD tarafından ARMAND BERNARD | Metropolitan operam baş tenora TİNO TATİERA ELHAMRA | sinemasında oynadığı HAYDUT AŞKI| ( Fra Diavolo ) 1931-1932 mevsiminda meydama getirilmiş | filminde eli 2 anat güldürmeyi vadediyor. Programa ilâveten © ALTIN ARAYICILARI VARYETE NUMARASI Saanelar ; 1-212- 4W0 - 6179 9,45. Tenzilâth aabah matinasi saat 10,45 Dün kşam - Aj K’ te SALLY Renkli operetinin büyük muvaffakiyeti Bu emzsalsziz temaşayı bugün her halde gidip görünüz Saat 11 de tenzilâtlı matine. Dühuliye 258 kuruş SOLMUŞ GÜLLER ( Romance ) Mümessilenl GRE;I;ÖA GÂARBÜO Kadıköy Süreyya Sinemasında Bugünden itibaren 1 NAPOLEONUN OĞLU ( Eşlon ) Şehzadebaşı MİLLİ ve HİLÂL Sinemalarında Binlerce kişinin alkış tufanla- rına marzhar olan sesli ve sözlü hakikf Türk harp filmi / ÇANAKKALE Emsalsiz ve büyük rağbetlarla devam ediyor. Bugllu saat 1l den itibaran davamlı matineler. Film harice gideceğindan son günler- dan İstifada edinlı. Bugün akşam İÇTARRUL BELEDİYESİ | saat 21,30 ta YALOVA TÜRKÜSÜ b WH Mustkili komedi .î# Hl. : | ı H Pat (U Nakili: KAFATASI milyon dinara — yapı- İ. Galip Yakında: THE ENGLISH PLAYEVS Fransız Tiyatrosunda Bugln saat tam 15 te matine olarak CANDIDA Akşam suvare sant 21,30 da ( PEOPLE LIKE UR) 'ine ' lundu Mu,Bulunmadı Mı?| Çocuğu Boston Belediye Reisine Göre Evet, Ailesine Göre Hayır! Tayyareci Lindbergin kaçırı- lan çocuğu meselesi katmerleşen bir esrar hâline geldi. Dünyanın en mükemmel polislerinden ad- dolunan Amerikan zabıtası, bin- lerce ve binlerce İnsanın yardı- mına rağmen bakikate nüfuz edemiyor ve kaçırılan çocuğu bulamıyor. Verilen haberlere göre zabi- tanın, çocuğu aramak için hergün yapmıya mecbur olduğu masraf (50) bin dolardır. Ortada vaziyeti müşkülleştiren ve araşlırmalara esrarlı mahiyet veren — birtakım olduğu için muvaffakıyet ihtima- leri zayıflıyar. Meselâ, resmi rzabıtanın gay- reti çocuğu bulmakla beraber kaçırılanları da — yakalamaktır. Lindberg ve ailesinin emeli, bir- an evvel kavuşmaktır. laşıyor. Çünki çocuğu ellerinde bulunduranlar, zabıtanın kendi- lerini yakalamaması için Lind- bergle —serbestçe — müzakereye girişemiyorlar. Bu noktal nazarı teyit eden haber, son gelen bir telgraftır ve Niyork Taymes gezetesinin bir haberine istinat ediyor. Bu ha- bere göre, Lindbergin çocuğu sağ ve salimdir. Kaçıranlar için hertürlü tehlike zail olduktan sonra ailesine iade edilecektir. Fakat o zamanin hulülüne kadar çocuğun gizli bir yerde muhafaza edilmesine devam olunacaktır. Diğer bir haberde, Boston şehri belediye Treisinin yaptığı garip ifşaattır. Bu zat, ismini söylemek — istemediği bir — si- gorta memuruna atfen çocuğun Ü Zilesine iade edildiğini, fakat her türlü takibata müâni olmak için 72 saatten evvel bu iade keyfi- yetinin polise haber verilmemesi kararlaştırıldığımı beyan etmiştir. Lindberg ve ailesi, bu ifşaatı tekzip etmişlerdir. ' Diğer taraftan şoför Consonun | mevkufiyeti devam etmektedir. | Zabıta, hernekadar bu adamın mevkuf olmadığını sadece bir. — şahit — sıfatile — nezaret altında tutulduğunu sölüyorsada kakikatte aleyhindeki şüpheler gittikçe kuvvetleniyor. Çünki, bu adamla beraber ayni pansiyonun ayni odasında oda arkadaşlığı eden bir şahit, çocuğun kaçırıl- dığı salı akşamı, Consonun pan- siyondan ayrıldığımı ve gece ya- | rısı geldiğini söylemiştir. Otomo- bilinde bulunan süt şişesi hak- kında da kıymetli izahat vermiş- tir. Conson, son günlerde hasta olduğu için süt içiyor ve bera- berinde daima şişe içinde süt taşıyordu. Bu izahattan sonra bulunan süt şişesinin çocukla bir: alâkası bulunmadığı anlaşılmıştır. Conson bakkında şüpheleri kuvvetlendi- ren iki hâdise de şudur: Consonun arabası, bir çinge- şartlar mevcut | ne çergisinin Önünde durmuştü + Burada bir çocuk bezi bulunmuş tur. Bu bez, Lindbergin çocuğir” nun bezine benzemektedir. ÂAynl zamanda çocuğu oder | sından aşırmak için kullanılat ip merdivenin eşleri da Morgal Bankası müdürlerinde M. Lxr monun yatında ele geçmiştir. Conson, yaz mevsiminde, br yatta makinistlik etmektedir. Amerikayı heyecandan otur" tup kaldıran Lindbergir çocuğur na ait maceranın son gsafhalari işte bunlardan ibarettir. Bu-| İ SERASBSSAKRİKLESLİESE (188257328155558455X a ELİF 85 &8 Alman Darülfünunluları Hindenburgun Nezdinde Berlin 10 — Hindenburg Ak man Darülfünunlularından mür rekkep bir heyett kabul etmiştir. — Heyet — darülfünun — gençliğinik vaziyetini ve müşküllerini izah ei miştir. Mareşal, gençliği ihtilâfa düşürer tefrikalara nihayet ver recek surette gençliğin xzihniyer tini her türlü fırka nüfuzlarında? azade tutmalarını tavsiye etmiştir- Yeni Neşriyat Demiryollar Mecmuası 1 Mart 932 tarihinde intişar eden Demiryollar mecmuası, bt sayısile sekizinci neşriyat senesini idrak ediyor. Memleket ve meslel irfanına bihakkın hizmet eden bu mecmuanın son sayısı şimdiye kadar intişar eden 84 sayısi gibi birçok zenğin mündericat ile çıkmıştır. , Bilği Alemi Pertevniyal lisesi talebesi ta* rafından çıkarılan (Bilği Âlemi) mecmuasının d üncü sayısı intişar etmiştir .