20 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

20 Haziran 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İTTİHAT » TERAKKİ ” — Her hakkı mahfuzdur — Dördüncü Kısım No, 12: > Ziya Şakir — Nasıl Doğdu ?.. Nasıl Yaşadı?.. 00-6- 94 — Nasıl Öldü?. Muhtar Paşa Kabines', Her Tarafta Büyük Bir Velvele Uyandırmıştı.. Diyor.. İttihatçıların —muhalif we hasımları ise: — Aşkolsun Muhtar Paşaya.. Meclisi çilyavrusu gibi dağıttı. Diye, İttihatçıları — efkârıımu- miye karşısında büsbütün düşür- meye çalışıyorlardı. Hakikate gelincee — Mahmut Şevket Paşayı başlarından atmak isterken kendilerini tehlikeli bir uçurumun — kenarına sürükleyen İttihatçılar, Meclisi kapamak su- retile yaptıkları ikinci ve daha büyük hata neticesinde, © derin uçuruma ykvarlanmışlardı. Yanlış hesapları yüzünden en mühim kuvvetlerini birer birer kaybeden httihatçılar, şimdi de Meclisteki son istinatgâhlarını kendi ellerile devirdikten sonra acı bir neda- met karşışında kalmışlardı. Hü- “kümet ve hükümetin vaziyetin- dea şımararak cemiyet aleyhine kıyam edenlerin kazandıkları bu galebe ortada durürken Meclisi aynı — şahıslarla — tekrar açmak imkân haricinde idi. Şu halde, yeniden bir intihaba girişilecekti. Fakat — bu intihapta kazanmak ihtimali pek müsteb'attı. Çünkü intibapta galebeyi temin için hü- bümet kuvveti mevcut olmadığı gibi her kevveti satın alabilecek derecede para da mevcut değil- di, İşin en fena ciheti ise - sene- lerdenberi tevali eden — hatalı hareketler yüzünden efkârı umu- miye de cemiyete karşı muğberdi. Artık — ( İttihatçılık ), yalmız merkeri umumiye ve kulüplere münhasır kalmıştı. İşte ancak o zamandır ki İttihatçılar dostlarını ve düşmanlarını — tanımışlardı. Cemiyete menfaatle merbut olan- lar, derhal istifaları basmışlar, cemiyetten ayrılmışlar.. Hürriyet ve ililâf zümresine iltihak ederek şimdi de Yeşil - Beyaz levhasının altında kemik yalamıya başlamış- lardı. Fakat cemiyete mefküre ve imanile bağlanmış olanlar, mem- leketi itilâfçıların elinde büsbütün batırtmamak için her fedakârlığı göze almışlar; İttihat ve Terakki amına sadık kalmışlardı. D Meclis — huzurunda okuduğu —H— () Bunların içinde, vaktile Dahili. ye Noziri Tslüt Beyi pek huklı olarak tenkit etmek ve istilaya icbar eylemek yüzüsden felâketo uğrayanlar.. - hattü, ozaman Talât Beye — hoş görünmek isteyen bir takım (çanak yalayıcı) lar tarafından pek ağır tecavüzlere uğra- yan, bu sebeple de en mukaddes var- hklarıcı bile kaybetmiş olanlar vardı. MaaaaeeaecenanannesasennenaneeererRREEnErLERERELEREnAEn a. I| — Gazetenin esas bir eötaman”iki saRaeği satırı bir (santim) sayıtır. 2— Sayfasına göre bir santi- min ilân fiah şunlardır. 250 /200 100/ 60 Kış. | Krş VRrş. ayfa rı. aayta | Diğer 1 Ş 400 T Kış. | Krs, | Krş 3— Bir santimde — vasati (8) kelime — vardır. — İnce ve kalın — yazılar tutacakları yere — göre santimle ölçülür. 30 | beyannamede, her şeyden evvel memlekete — sükün vereceğini vadeden Muhtay Paça kabinesi bilâkis —her tarafta büyük bir velvele uyandırmıştı. Gerek İs- tanbulda ve gerek - vi âyetlerde büyük küçük memurlar arasında korkünç bir — cidal başlamıştı. İttihatçılığa sadık kalan birçok valilerle memurlar, — hükümetin istediği (bitaraflık beyannamesi) ni vermiyorlar; battâ — azlclunmayı bile göze alarak hükümet mer- kezinden gelen — emirlere itaat geçmek istiyor; fakat hiçbir mu- vaffakıyet gösteremiyordu. İhtiras ve intikam çarpışmaları, — son haddi bulmuştu. Matbuat, büsbü- tün çileden çıkmıştı. Bütün kirli çamaşırlar — ortaya — dökülüyor; devlelin en mühim esrarı büyük bir gaflet ve saygısızlıkla müna- kaşalara zemin — teşkil ediyor; hükümetin ve şahısların haysiyet ve şerefi, ayaklar 2altında çiğne- niyordu. y Aynı zamanda kabinede de bir ihtilâf baş göstermişdi. Büyük bir bitaraflıkla iş görüleceğini zanne- etmiyorlardı. — Dahiliye — Nazırı | Gerek Ahmet Muhtar paşanın istifa etmiş, Muhtar Paşa tara- arkadaşlığım kabul edenler; şimdi fından bu nezarete — en büyük | dal budak salıveren bu ihtiras ve iltihatçı düşmanlarından — Daniş | intikam cereyanları — karşısında Bey getirilmişti. Daniş Bey, bu | ruhan bir azap ve ıztırap duyu- | korkunç anarşinin önüne şiddetle ! yorlar. (Arkası var) - Tstuntrul BORSASI 19 -6-19344 Paralar ( Suuş) kuruş kuruş | ftterlin (3i— | 20 kerar 10000 ! dolar 5—| T ş'n Avua 2400 20 #r, Fransaz 168 | T pezeta 1700 10 Mret 2Mç— | 1 Mark d 20 £-. Pelçika Mü— | | aleti 2300 10 drehml 25,00| | Pengö z190 306 İsviçre — EİRy— — S0 ley N— 44 keva 4500 | 10 dimaz Böze 1 Miloria Si— | | Çervoseş, — Çekler Gerdre. Prag 18180 GA pü0 Kev - görk - 0,795157 Viyana 4,2962 Parla D 5,8009 İ Milino saz 2 0507 Brü csel 3400 | 444175 Atina 6356 — | 3, 9414 Cenevre 2HS Bü vaş 79,6173 Solya HUA Belgrat — 34924 Azmsterdam — IZI — Moskova - 1090,00 Kisse Senalleri Lima . İş Bank. (Nama) 16 ** (âltosa e)lÜZ— Anado'anı OY TÜ | Şerk DE V. 12362 Öreüak bami, Süşin *| T Tramear 4430 Selâalk — , S05 | Üsküdersu — li8 Şirketi Hayciye 15,00 | Tokes 20413 Biliş *4ş17 | Havayamı M Amadalu WBOV. 2503 | Telefaa ias » & GÜP. 2, 85 | Bomonil 1810 Esham va Tahvilâl SON POSTA — || Dr. KEMAL NURi Cilt ve Zührevi hastalıklar mütehassısı Beyoğlu: Rumeli han 16 Tel : 40153 a '-— Denizyolları İŞLETMESİ Acenteleri : Karakö; Köprübaş Tel, 42362 — Sirkeci Mühürdarzade Han Tel. 22740 Ayvalık Yolu BANDIRMA> — Yapuru 20 Haziran Çarşamba 19 da Sirkeci rıhtımından kalkacaktır. "3325,, Trabzon Sür'at Yolu 4 vaj 21 CUMKURİYET — Yaam * Perşembe 20 de Galata rıhtımından kalkacak, Gidişte İnebolu, Samsun, Oı:i_u. Gireson, Trabzon, Rize, Hopa'ya. Dö- nüşte bunlara ilâveten Pazar, Of, Polathane'ye uğrayacak- tır. (3350) Bartın Yolu BURSA vapuru 21 Haziran Perşembe 19 a Sirkeci rıhlımından kalkacaktır. (3351) h Doktor HORHORUNİ Tira J Lira 1833 #kramiyeli 9650 | Rep 5,90 fatlkrası Trumvay 4,01 İstikrsa Dabill 665 | Ra'tım z0 Düyunu Maç — 32,50 | Üsküdar ea — Nü— Bağdat tetipl 09, 0 | Terkos #lçü « » M 1040 | Bekiril 'a BORSA HARİCİ Tahvilâi - Mesküküâl Lira B Türk elt — GAS0 | (Reşat) 4900 lag. 1038 | (Va-di) 4625 Pa. , BZ | İnce beşibiriile ahi ea , AT C a hedidiye Söğe | (Ulahuryor ) 4575 | Bankaot (Os.B.) 237 | (Hamti) armalı 32,50 | b (Keşatı . 750 Kala beşibirld aitan | (ydty — ” aç Ç Cümhurayst ) 46,5 | MasKasPo 1896 38 00 yAziz) döŞL . » » 1903 Wiü VHamt) 4450 | , e e 9U VAS0 od Öşeraliller, bugln — muamle iç Ticaret Umum Müdürlüğünden: Her gün akşama kadar hastalarını Eminönü Valide kırantlanesi yanın- daki muaüyenehanesinde tedavi eder, Telefout 2413 < (236) Zayi — İstanbul Beşinci İlkmek- tebinden 928-929 ders senesinde aldı- ğım şahadetnamemi kaybettim. Yenisini alacağımdan hüktmü yoktur. 844 numaralı Vedat Esas mukavelenamesi mahalli kanunlarına göre tanzim edilerek 30 İkinel Teşrin 330 tarihli kanun hükümlerine göre tescili istenen ve merkezi Alman- Ya'nın Essen şehrinde bulunan 7,750,000 Mark sermayeli ve Alman tabiiyetli (Hohtif Aksiyen gezelşaft für hoh und Tifbavten - Hochticf Aktien gozell- schaft für hoch und Tiefbauten ) şirketinin vekâlete verilen evrak ve İstidası tetkik edilerek muvafık görülmüştür. Bu evrak arasındaki umumi vekâletna- meye göre şirket namına yapacağı işlerden doğacak davalarda bütün mah-« kemelerde dava eden, edilen ve üçün lâhiyettar olmak üzere Türkiye umum! ahis sıfatlarile hazır bulunmağa se- killiğine tayin olunan İstanbul'da Galata'da Ahen va Münih hanında mukim (Kurt Şuster - Kurt Sehuster ) Efendidir. Keyfiyet tetkik edilerek kanuni ilân olunur, hükümlere uygun görülmüş olmakla 4520) ( Baştarafı 1 inci savfada ) Mütehassısımız buna, ilk yazısın- daki fiki ve iddialarını daha ge- niş, daha açık anlatmak suretile bir cevap verdi. Kabzımallar ce- miyeti, ziraat mütehassısımızın bu yazısını da cevapsız. bırakmamak istemiş olacak ki bize bir mektup daha gönderdi. Fakat cemiyetin bu ikinci mektubu, bizim iddia- | larımızın doğruluğunu ispat etmek suretile hakikati dile getirmiş oleyor. Bu mektupta deniliyor ki: “1 — Müstahsilden faiz, kahve parası (akde muhalif ) masarili müteferrika ve zaide alınması, Eğer içimizde köylüyü izrar eden varsa o da bilâistisna bir zümreye (hepimize ) ath isnat olunmaz. Cemiyetimiz mukaddema bir, iki azasının yolsuzluğu dolayısile kendi çerçevesinden dışarı çıkar- miış olması şehir kontrolunun kâfi ve hattâ cemiyetimizin kıy- met ifade ettiğine yegâne delildir. 2 — Şikâyet bir haktır. Her şikâyet mercince tek taraflı din- lenmez, Sizde bu yazınızda itiraf ediyorsunuz. Fakat neticesini bil- miyorsunuz. Onu da biz söyliye- lim, O şikâyet mevzuu ecemiyeti.- miz mensuplarını muatap tutma- miş ve ilzam etmemiş olmasıdır. 3 — Üzüm küfelerinin doruk- larına ait ip meselesi ise küfeler iplenerek — gönderildiği — halde üzüm ambalâj için ilâvesi lânm- gelen ipi kabzımalların bilmüba- yaa göndermelerinden ve bittabi beher küfeden de bedelini kes- melerinden ibarettir. Şimdi köylü namıhğa mubayaa edilerek mute- metleri vedaatile toptan gönderi- len ip işi yanlış tefsirinize tâbi tutulmasından başka bir şey de- ğgildir. 4 — Çok urun senelerdenberi hattâ işgal senelerinde ve sonra- ları dahi bugün bile müstahsil ile biz müşterak bir gayenin husulü için birimiz köyde birimiz şehir- deyiz. Birimiz emeğile diğerimiz emeğe ek olan az çok parasile çalışan fakat el ele yürüyen bir kül olarak bu gün bile bu daki- ka bile görülmekteyiz. Köylüyü himaye bizi himayedir. Ona faiz- siz kredi temini boşalan kasamıza (simdiye kadar birçok azamız gibi teminatsız serveli afalı semaviye ve saire gibi hallerde gaip olmak tehlikesinden kurtularak) — emin nema verici bir halde geri dön mesi demek olmasının azim feva- idini inkâr mümkünmüdür. Bunu istemeği mülâhaza etmek kabil midir? 5 — Kabamallar tellal mıdır (Simsar mıdır) yoksa komsiyoncu mudur mevzuuna gelince bunda cidden; bilâmubalağa diyebiliriz ki pek büyük hayretlere düştük çok iyi bildiklerimize bile acaba demiye başladık. Ziraat mütehassısı beye- fendi sizi temin ederiz meydan okumak tabirini — bu sütunlarda görmiye ve hiddetlenme isnatlarına maruz kaldığımıza şaşıyoruz. Bizi alâkadar eden bir yazıya cevap vermek hakkımız değil midir. Kanun — bu hakkı vatandaşlara vermemiş midir bunda telâşa ne Jüyum var biz kabzimallar (komsi- yoncular) şahsımıza teallük eden şeyi cevapsız mı birakalın. Bunu bize neden çok görüyorsunuz. 6 — Komsiyoncu — dedim de aklıma geldi, evet meyva kabzı- malları tellâl (simsar — değildir ticaret — kanununa orada yoksa borçlar — kanununun — ahkâma lütfen — bakınız, Alışverişte Aksakhk; A -— .o Ticaret Oda- sındaki — kayıtlarımıza, ellerimize deki unvan tezkerelerine, hattâ kazanç, rüsum ve tekâlifisairenin suret ve tarzıcibayetine göz gez- diriniz. Pek çabuk müşkülünüzü balledersiniz. Af buyurunuz, meyva kabzı- mallarının — ( komsiyoncularının ) ince işlere aklı ermez. Fakat hiç olmazsa herkesin aklı erdiği şeye olsun aklı erer, zannederiz. 7 — Mütehassıs Beyefendiye pek samimi ve pek candan arzı- istirham ederiz ki sizden pek çok istifade edecek bramj boş kalıyor. Bir küfe kirazda beş nevi kiraz çıkıyor. İhtiyaçlara doruğundan değil, kökünden başlıyarak yu- karıya doğru — gidelim. Büyük hürmetlerimize öz sahamıza yar- dımlar dileğine istihlâk kanalla- rından lütfen uzak kalmanız te- mennisini dileriz. muhterem efen- Görüyorsunuz ki bu mektupta, bazı tufeyli kimselerin kendilerine kabızmal süsü vererek köylüye avans verdikleri, gelen malların gerek fiyatinden, gerek kilosun- dan noksan göstermek suretile aldıkları komsiyonu iki misline çıkardıkları, fakat bunların cemi« yetle ilişikleri olmadığı yazılıyor, Bundan başka yolsuzlukları görü- len bazı kimselerin cemiyetten çıkarıldığı . anlaşılıyor. Fakat, tu« feyli eşhas dedikleri ile cemiyet- ten çıkarılan kimselerin cemiyet haricinde kabzımallık etmemeleri için bir tedbir alınmış mdır? Hükümete ve belediyeye bu husus- ta malümat verilmiş midir? Müs- tahsilin hak ve menfaatleri ile kendi — menfaatlerinin müşterek olduğu bildirilen bu işte cemiyet müstahsile karşı çevrilen dolap- ları biliyordu da neden — sesini — çıkarmıyordu? Kabzımalların ve müstahsilin hakları — böyle mi müdafaa edilmelidir? Esasen biz cemiyeti istihdaf eden neşriyatta bulunmamıştık. Yalnız kabzımak lardan bahsettik. Cemiyet yalnız kendi mensuplarını müdafaa ct seydi ve birinci mektubunde bü- tün —kabzımalları baklı çıka- racak tarzda cevap yazmayıp ta —— son mektubunda yukarıya aynen koyduğumuz sözleri yazmış olsay- di mesele daha o zaman ani mış olurdu, Bizden şimdilik bu kadar. Fa-: kat ziraat mütehassısımız İâzım- gelen cevapları ayrıca verecektir. Trakya Yolculuğu Niçin Pahalı Oluyor ? ( Baştarafı 1 inci sayfada ) bir tenzilât halinde, senelik geli- rin (100) bi lira nisbetinde arte — ması - icabettiğini — göstermiştir. Sonra, kumpanya görünürde dai- — mi yolcularına bazı kolaylıklar tes — min etmiştir. Fakat bu arada ko- — şulan bazı şartlar, netice itibarile ücretleri bugünkü vaziyetinc yük« seltmektedir. Alâkadarlar tarafından yolcu tarifelerinin pahallılığı hakkında bir rapor hazırlanmış ve — Nafia Vekâletine gönderilmiştir. Maama- fih kumpanya, ücretlerde yenk- den tenzilâta imkân bulunmadı ği kanaatinde israr etmektedir. Diğer taraftan, Sirkeci istas- yonunda alınan (11) kuruş (10) para — peron ücretlerinin Devlet demire yollarında olduğu gibi (5) kuruşa — indirilmesi takarrür etmiştir. Bu — tenzilât ay başından itibaren ÖĞ bik edilecektir. — »

Bu sayıdan diğer sayfalar: