20 Temmuz 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

20 Temmuz 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Üniversite Hergün mtihanları Karşısında * __Uııiverıite imtihanlarının bit- Bini bildiren —haberlerin bir © acı tarafı var: Bu sene Önen talebe adedi, geçen se- Nelere hnisbetle yüzde seksen derecesinde fazla imiş. Gerçi iki netice, — eylülde yapr &cak olan mazeret imtihanla- Tından sonra anlaşılacaktır. Fakat izim için bu ilk imtihanlar neti- cesi de, üzerinde durulacak ka- âr ehemmiyetli bir tezahürdür. alebenin sınıf geçmesi kadar Öönmesi de tabii bir vaziyettir. Şu kadar ki mektep; Ööğreten, &ha doğrusu öğrenme usullerini öğreten bir terbiye müessesesidir. Bu şebepledir ki geçen ve dönen falebe arasındaki nisbet, mekte- 'in Öğretme ve terbiye etme va- zifesini başardığı kanaatini vere- tek mahiyette olmak gerektir. ger imtihanlardan alınan neti- çeler bize bu kanaati vermezse, bunu yalnız talebenin çalışmamış Veya öğrenmemiş olması şeklinde değil, ayni zamanda hocanın da öğretmemiş olduğu şeklinde ka- ü1 etmek, bilmem yanlış bir dü- Şünüş olur mu? Bir ilim ve terbiye müesse- Besi, ister ilkmektep, ister İise Ve isterse Üniversite olsun; öğret- mek ve terbiye etmek vazifesile Mükelleftir. Talebe çalışmamışsa mektep Ne yapsın? sözü yıkılan devre ait demagojik bir telâkkidir. Bugün t sözü bir özür olarak dinle- meye tahammülümüz yoktur. Devletin bütçeye — koyduğu Maarif —tahsisatının ifadesi vardır: 1 — Bu tahsisattan bir kısmı tesisata aittir. 2 — Diğer kısmı muallim li alığıdır. YA Wı da talebe için Şerek, harcanır. ' Vaziyet böyle olunca, nasıl ki talebeden çalışma ve öğrenme iştemek hakkımız ise muallimin de öğretmek mecburiyetinde ol- duğunu söylemek hakkımızdır. Cemiyet, verdiğini bir miktar gelirile beraber almak istiyor. Önun bu istediği, verdiğinin karşılığından başka birşey değik dir ve hakkıdır. y TU Yeni Tayinler Diyarbekir Emniyet müdürü Nuri B. ikinci, İstanbul emniyet Müdürlüğü üçüncü şube müdürü Necmettin ve İstanbul polis mek- tebi müdürü — Ethem Beyler Üçüncü sınıf polit müfettişliklerine, Zonguldak emniyet müdürü Bahri B. Istanbul'polis mektebi müdürlü- gr:..,_ polis müfettişi İsmail Hakkı Y Zonguldak emniyet müdüı:- lüğüne, Sulhan kaymakamı Reşit Y Diyarıbehir. emniyet müdür- Tüğüne tayin ıdilmkılırdir.. * Staviski Rezaleti d Paris, 19 (A.A.) — Staviski Tezaletini tahkik eden Meb'usan kil.ldi.i Komisyonu k;.“kıî:::; erde, Ünl dahil bulunan M Tradiyö'yü din- İtmiştir. M. Tardiyö eski Başve- il M. Şotanı bu rezaleti bildiği halde örtbas etmiş olmakla ve #iddetle itham etmiştir. Komisyon isini de muvaceheye karar ver> Miştir. Bır Avukat Vuruldu Adapazarı, 19 (A-A.) — Şeh- Timiz avukatlarından Garip Beyi Svinde görmiye gelen 18 yaşlarında '©mirci Salâhattin mumaileyhi üç kurşunla ağır yaralamış ve kaç- TMıştır, Galip Bey derhal hastaneye kaldırılarak kendisine ameliyat Yapılınıştır. -Cinayetin - ailevi bir liç Sebeple işlendiği ıby[eınıktodll- 4 Öllıı; hı.ı u( <A Gün _»'17'; ) _f»—“r') de, cesaret, 4 eeei SON TELGRAF HABERLERİ Bir Otomobil Denize Yuvar- | ne olur? Derhal facia diyeceğim. bilir : Bügi, iear KI Felâket Karşısında Bi elur ki har çeşt felâketler canlı yılamı andırır. bir kement gibi bizl delamak isterler. Ze- kânız çürük, tedbir almak kabiliyetiniz eksik ve hele çabuk anlamak ve çabuk karar hustalarınız yoksa bu lerin sizl yere vuracağı- yoktur. Fakat kafamızı ve bünyenlal felâketlere karşı daha evvalden hazırlamış bulunuyorsa- mız en kerkunç vaziyet- lerde bile kilinizi kas imız. landı, içindekiler Kurtuldular Dün gece yarısından sonra saat iki sularında Sarayburnunda müthiş bir facianın önü tesadü- fün büyük bir lütfile alınmıştır. Hâdise şudur: Saat ikiyi birkaç dakika geçe | Sarayburnuna bir motör yanaşmış, Tren Bir. da tüyler Ürpertici bir facia =:ıu.|, ;ccekyh çamaşırları koltuğunda, yı_l_(_ııı_ıuık üzere Bir Felâket Atinada Bir Fırtınadan Elli Ev Yıkıldı Atina, 19 — Atina ve civa- rında müthiş bir fır!ıııı_ olmuş ve büyük hasarata sebebiyet — ver- mmş;lıul Atina şehri içinde 50 hane, bir fabrika yıkılmıştır. Fır- tınadan Atina civarındaki bütün köyler hasarata uğramış ve bü- tün mahsuller mahvolmuştur. Recep Bey Ankarada Cümhuriyet Halk fırkası umu- mi kâtibi Recep Bey dün Anka- raya gitmiştir. Şarköy Kaymakamlığı » Şarköy kaymakamlığına, vekâ- Tetinde bulunan Hayri Bey tayin edilmiştir. ae Dün gece Yenikapı tren yo- ı & Bir gazete mı di bahsedi ı:ı.::ı:::nçây:ı bir cümle sıkıştırmış: emyithat Paşanın memleketimizde uharriri, memlekette erek mütalâslar yürütürken yazısının eserlerden biri de sanayi mektebi idi. İSTER INAN ISTER İNANMA! içinden iki kadın ve bir erkek çıkarak orada bulunan Osman isminde bir şoförün otomabiline binmişlerdir. Şoför Osman Efendi otomobi- line yol vermek için manevra yaparken — otomobil birdenbire i ekte — olan Kum- ::;::!:ı =ıııeılır sokağında oturan bir genç ©o sırada geçen bir trenin altında kalmış, vücudü aa aa Gazi Hz hrimizi — şereflendirmekte olınşl.îeiıicümlıur Hz. dün akşam motörle Boğaziçinde bir gezinti icra buyurmuçllr'dıf- Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey evvelki gece Reisicümhur Hz. nin refakatlerinde olarak şeh- ı'ir:lıe ıı“ı-ıı'&' Tokatliyana inmiştir. Misafir Hava Filosu Üç Yunan Tayyaresi Şeh- rimize Gelmek Üzere Selânikten Uçtu Bir hava kaymakamının ku- mandası altında 14 hava zabitini hâmil bulunan — Üç llııyyır;ldın kkep bir yunan hava filosu ;:::?miıeepulmek üzere bu sabah ( İSTER İNAN İSTER İNAN sanayileşme hare- tesis ettiği bayırlı Bu mektep hülâ durüyor mu bilmiyorurz.,, ve ilâh.... Bu hâdişe, çok defa, bazı yazıcılarımızın - fikirlerini ifade ederken herhangi bir me'haze müracaat lüzumunu duymadıklarına ve sellemehüsselâm yazı yazdıklarına bizi inandırıyor. Sen de ey kari : denize yuvarlanmıştır. Fakat motör henüz — sahil- den ayrılmamış — olduğu — için motördekilerin yardımile şoför ve üç yolcu ölümden kurtarılmışlar, motöre alınmışlardır. Fakat oto- mobil denizin dibine inmiştir. Genci Parçaladı ikiye bölünerek ölmüştür. Bu genç 18 yaşındadır, ismi İsmaildir ve kayıkçı çıraklığı yıpmıklıdır. Türk - Bulgar Dostluk Cemiyeti Elçimizle Temaslar Yapıyor Sofyadan bildiriliyor : Sofya sefiri Şevki Bey dün Türk » Bulgar dostluk cemiyeti reisi Profesör İkoyanof lle cemiyet erkânından Profesör Neftiyanof'u sefarethanede kabul etmiş, cemi- gün yeni çalışmaları ve Türk - ulgar dostluğunun kuvvetleşti- rilmesi hususunda — görüşmeler y apileştr e S 7 de Selânikten uçmuştur. Misafir tayyareciler Yeşilköy hava yonunda — Türk — havacılığı ve tayyare Cemiyeti namlarına merasimle karşılanacaklardır. Tayyareciler pazar günü şeh- rimizden ayrılacaklar, Bulgaristan Romanya ve Yugoslavyayı ziya- retten sonra Yunanistana döne- ceklerdir. MA! Sözün Kısası Ziyan l;;;e_;e_k—. Bir Tecrübe ! A, F el Feani bir mecmuada Amerikalı doktor. Korniş'in köpeği üzerinde yaptığı hayret verici bir tecrübenin tafsilâtını. okudum: * Köpek 12 gün evvel ölmüştür. Buüa rağmen damarının içine terkibi gizli tutulan kimyevi bir mayi sıkıl- dığı, ayni zamanda da bütün vücu- dünden bir elektrik cereyanı geçiril- diği zaman ayağa kalkmış, havlamış, yiyecek önünde iştiha göstermiştir.. ks$ Tecrübenin ölüm ve hayat sırrını tanvir edeceğine İnanmam | len köpek ilâcın ve elektriğin tesiri altında muvakkat bir zaman için ayağa kalkmış, havlamış, yiyecek önünde de iştiha göstermiş olabilir. Fakat yürüyen, oturup kalkan, hattâ karnının içine konulmuş küçük bir gramofon vamtasile şarkı söylöyen makineli — bebekten farkı yoktur. Hayat çok ince bir ipe bağlıdır, kopunca gider. Geri gelmesi mümkün değildir. Gelen, getirilebilecek olan sadece bir makineden ibarettir. * Bir hikâye okumuştum: İhtiyar bir kız öldükten #sonra diriliyor, fakat artık aramızda kalabilmesi hergün muayyen müddetle bir elektrik cere- yanına maruz bırakılmasile kabildir. Bir filim görmüştüm: Bir dok- tor henüz ölmüş birkaç cesedi mezardan çıkarıyor, ber birinden bir parça keserek yekdiğerine ekliyor, yepyeni bir insan yapı- yor! Hayal — diyeceksiniz, — doğru. Fakat bu hayal, niceleri gibi gü- nün birinde tahakkuk ederse, yahut ta şu Amerikalı doktor köpek üzerinde yaptığı tecrübe- nin verdiği muvaffakıyetten cesa- ret alarak aynı işi insanlar üze- rinde tatbika kalkışacak olursa Tasavvur ediniz, bir ölü me- zarından — kalkmıştır, — kendisine soruluyor: — Aramızdan ayrıldığın za- man, hayatını şu maksat uğrunda bilerek telef ettiğini yazdık, doğ- ru mudur ve bugün aynı şeyi tekrara razı mısiın? Bir milyon kişi arasında kaçı- ndan müspet cevap alabiliriz? Hayır, doğrusunu ister misiniz, ben Âmerikalıların yerinde ol- saydım vatandaşlarını bu tecrli- beleri icradan menederdim, kim bilir, bugün hayal sayılan yarın belki tahakkuk ediverir endişe- sile. Hariciye Vekâleti Bir Tebliğ Neşretti Ankara, 19 (A.A.) — Hari- ciye Vekâletinden bildirilmiştir : Kuşadasının takriben 36 kilo metre cenubunda Dipburnu önün- de bir İngiliz zabitinin ölümüne sebep olan mücssif hâdise hak- kında iki taraf hükümetlerinin aldıkları malümatta — hâdisenin karşılıklı anasırı arasında suini- yetten eser bulunmadığı anlaşı- mıştır. Donanmalarda âdet olduğu veçhile, ölen İıııiliı zabiti için hâdise mahallinde istirahati ruhu için merasim yapılması iki hüküs met arasında doslane tekarrür etmiştir. Türk donanmasından bir. gemi âyin merasimine iştirak edecek ve donanmanın teessürünü ifade eden bir çelenk atacaktır. Zaten Türkiyenin Londra Bü- yük Elçisi hâdisenin haber alın- ması Üzerine emir alarak Büyük Britanya hükümetine Cümhuriyet hükümetinin teessürlerini beyan etmiştir. Dost memleketler — arasında cari olan üsüle tamamile uygun zihniyette cereyan eden bu müş- terek âyin merasiminden sonra müessif hâdise bir acılık bırakmı- yacak surette tamamile kapanmış addolunacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: