10 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

10 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünya Hâdiseleri ı,— ı a Mektep İtiyatlarında Bir Değişiklik... Fransanın Bordo lisesinde son sınıf talebesinden Mişel Karkar bü- tün derslerde bi- rinci gelmiş ve sene sonunda bu çalışmasına mü- kâfat olarak, eski zamanlarda yapıldığı gibi bir yığın yaldızlı kitap yerine güzel bir bisiklet kazanmıştır. | Fransada bisiklet ka- sanan çocuk... * Frınıız Reisicümhuru yaz ta- | tilini geçirmek Üzere vilâ- yetlerden — birine gideceği gün Paris polis müdürü is- tasyonun methalinde dolaşıyordu. | İntizamı temine memur olan polis | neferlerinden biri kendisine yak- laştı: — Burada dolaşmak olis müdürünün emrile yasaktır, dedi. | Polis müdürü etrafına ba- kındı, sonra: — Pekalâ, öyle çekilirim! Ve yan doğru gitti. x* Yııın bu sıcak günlerinde Nevyork belediyesi kah- velerin yaya kal- y dırımına ve tara- hvelerind saya sandalye koy- malarına müsaade etmiştir. Fakat kahvelerin bu kısımlarına oturan müşteriler gelip geçeni seyretmek imkânına malik olamıyacaklardır. Zira yine belediyenin emri ile kah- ve sahipleri sandalyeler ile halkın geçeceği yerin arasına bir buçuk metre yüksekliğinde bir paravan koymak mecburiyetindedirler. Ne dersiniz, Amerikada ahlak kai- desi emreder: İsterseniz içebilir- siniz, fakat göstermemek şartile ! * dedi, — mademki kapılardan — birine Ş Almınyının Manhein şeh- rinde odundan glikos çı- | karmak — için bir ;;Z.d:: yt fabrika yapılmış- sıKd-| tar, Alman hükü- rayorlar | meti — muharebe esnasında yiyecek bazı mevattan glikos çıkarmak — mecburiyetinde kaldığı için şimdi bu maddenin adi odundan yapılmasına büyük bir ehemmiyet vermektecir ve fabrikasının tesisine fi'len yarı etmiştir. Bu teşebbüste — İngiliz sermayesi de alakadardır. * Avııhıryıdı yapılan ihtilâl teşebbüsü, İsviçrenin Sen- Gal şehrinde ya- | Gi ; çılığın fazla | lâhları ne-| Ö Şamiyetle> tet- len alırlar| kikine sebep ol muştur. Bu kaçakçılık şöyle o muüştür : Geçen cumartesi günü polis müdürüyetine Konstans gölünde işliyen vapurlardân birile Alman- | yadan memnu silâh — geldiği ve — Avusturyaya — götürüleceği haber verilir. Polis Müdürüyeti vapuru —abluka altına alır ve içinde 27 santim uzunluğunda demir sandık şeklinde otuz adet dinamit ile saatli birçok bomba bulunur. Bu silâhları tâaşıyan 3 kişi idi. Her Üçü de Avusturya Nazi teşkilâtına mensup bulunu- Avusturya ihtilâlcileri -— TAKVİM —— Gün CUMA îl_ 10 Ağustos 934 Arabi Ruml 28 Reblahar 1333 | 28 » Temmuz * 1380 Hızır 97 Yaklt Luıl;Vu:l!' Vaklı JEsanl | Vasati ir— |10 18 145 21 04 11 48|5 66 VAS |S 03| Akşum 460 | 33 10| Yataı 8 58 | 18 12) lmsalı Güzeş Öğle İkimdi Bu Herifi Hindistanda — kurulmuş — olan Türk - Mogol İmparatorluğunu bü- yük - simalarından. biri de Ekber Handır. Babası Hümayunşahın ölümü sırasında Ekber, henüz 13 yaşında idi, Pençabta bulunu- yordu. Saltanatın kendisine geç- t'ğini öğrenir öğrenmez “Kolanır,, ordugâhına geldi, ilk hutbeyi ©- kuttu, hükümdarlık vazifelerini görmiye koyuldu. Onun tahta çıkışı, dikkate de- ger sahnelerdendir. Ordugâhta kırmızı renkli ve pek muühteşem bir çadır. kurulmuştu. Ekber bu çadırın ortasında ve ayakta du- | rüyordu. Devlet uluları etrafında | halka teşkil etmişlerdi. Küçük hükümdarın başı üzerinde tuğlar ve tuğların Üstünde de saltanat alâmetlerinden sayılan murassa şemsiye tutuluyordu. İşte bu vazi- yette beline kılıç kuşatıldı, ğına turna tüyünden kıldı, tahta oturtuldu. Taht, Üzer- lerine keçi derisi geçirilmiş bir- çok yastıklardan mürekkep bir sedir idi. Çadırda ve dişarda bu- lunan devlet uluları birer birer küçük kükümdara — yaklaştılar, birer hediye vererek hükümdar- sarı- | lığını kutluladılar ve kendi sada- katleri için ant içtiler. Ekber Hanın iki süt ninesi yardı, birine * Cici anaga, öbürü- ne Mahum anaga deniliyordu. Anaga, süt nine demektir. Nete- kim süt baba'ara da eski türkçede Atga deni'ir. Ekber bu iki süt nineden Mahum Aanagayı daha fazla severdi ve onun oğlu Etemi | öz kardaş yerine koyup yanından ayırmazdı. Fakat Mahum Anaga, çok in- trikacı ve haris bir kadındı. Eğer Ekber Hanın yanina gelir gelmez dolaplar çevirmeğe ve oğlu Eteri devletin. en büyük memuriyeti olan “Hanı Hanan,, lığa geçirme- ge kalkıştı. Bu emeline ermek için Hanı Hanan Bayram Hanı ortadan kaldırmak lâzımdı. Hal- buki Bayram Han, devletin bütün kuvvetlerini elinde tutan”bir adam- dı ve küçük hükümdarın da vasisi bulunuyordu. Bu vaziyette Hahum Anaşa | ile Bayram Hanın rekabete giriş- mesi pek tabit idi. Ekber Han çevrilen intrikalardan bihaber, ba- zan sütninesinin, bazan - vasisinin sözünü dinliyordu, ikismim elinde l_l sorguç ta- | | münzevi Müsahabe ——— Ekber Han ŞiddetleHaykırdı: &i Bağlayın, Sara- yın Damından '_ .’Iî'!i bir oyuncak rolü oynuyordu. Bay- ram Han, süt ninenin ne maksatla intrika çevirdiğini bildiğinden ilkin | onun oğlunu, uzak bir yere vali yaptı, saraydan attı, lâkin Mahum Anaga, mukabil taarruza geç- mekte gecikmedi, bir gün Ekber Hana şu sözleri söyledi: — Ad, senin amma hüküm Bayramındır. Hidistanı idare eden odür, Saltanatın zevkını süren oduür. Devletin idaresini kendi eline almazsan bir gün gelir Bay- ramın kölesi olursun. * — £ Ekber bu söze kandı ve Bay- ram Hanın aleyhine vaziyet aldı. Bundan Hanı Hanan şüphelendi, bir kaç nümayiş yapıp hükümdarın kendi hakkındaki fikrini anlamıya çalıştı. Netice karışık çıktığından vezir ile hükümdarın arası tama- mile açıldı ve nihayet Bayram Han, isyan etti. Süt nene memnundu, hüküm- darı - memlekete ve saltanata çok büyük hizmetler yapmış olan- Bayramı öldürmeye sevkediyordu. Ekber Han, kendine karşı silâh çeken ve vasisini mağlüp ettikten sonra affetmek büyüklüğünü gös- terdi. Fakat onu, Mekkeye gidip yaşamıya icbar etti. güNL eKetEvEmELENAA KARA SA SADA ARE Ka resaenarmen de e sem Son Posta alyasi, Hevadis ve Halk gazetesi “Beki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan — yazı ve resimlerin bütün hakları Mmüahfuz ve gazetemize aittir. ABONE FiATLARI Abone bedeli peşindir. Adres değişürmek 25 kurüştur. Gelen evrak geri verilmez. ilânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk - pul ilâvesi lâzumdır. y ”(( MN ı! mer Kaldı rımlara Bayram Han, mevkiüni kaybet- | mekten ziyade bir kadına yenil- diği için müteessirdi. Ağlıya ağlı- ya memleketini terketti, Hicaza doğru yollandı, fakat yolda - yine Mahum Anaganin kurduğu - pu suya düştü, parçalandı. Şimdi meydan Mahum Ana- gaya kalmıştı. İlk zafer neşvesile bütün memuriyetleri kendi adam- larma, dostlarına verdi. oğlunu da mühim bir vilâyetin başına geçir- di. Artık Hindistan saltanatını Mahum Anaganındı. ve © koca ülke bu haris kadının malikânesi olmuştu. Fakat devlet işleri çığrından Kari Mektupları Şehit 'Rarısının Ricası Şehit olan zevcim Mehmet Efendiden tahsis edilmesi icap eden maaşımın muamelesini ikmal ettirmek — Üzere verdiğim istida mübalâğasız 80-90 parçalık büyük bir tomar haline geldi, aradan seneler geçti, fakat hâlâ muamele ikmal edilemedi. Yoksul ve bit- kin bir hale geldim. Elyevm açlığa mahküm bir vaziyetteyim, satacak — bir şeyim — kalmadı. Mağduriyetimin temadisine meys« dan verilmemesi için alâkadayş makamların nazarı dikkatini cek betmenizi reca ederim. — - Kasımpaşada Zindan arkasında 48 numarada Hasibe Eskişehirin En Mühim İhtiyacı Su Ve Yol Bu sene Türkiyenin her tara« fında Belediye intihabı yapılacak- tır. Bunun için! Belediye heyetleri bu seneye nisbetle her senekinden daha fazla faaliyet göstermekte- dirler. Eskişehir Belediyesi de bu meyandadır. Fakat bu faaliyet programsızdır. Meselâ geçen sene 10 bin lira sarfile vücude getirl- len istasyon caddesi bu sene eniden bozulmakta ve bulvar iılino getirilmektedir. Halbuki bir — çalışma programı olsaydı geçen sene on bin lira burıy" sarfedilmez, mücavir sokaklara kaldırım döşenirdi. İ Kasabanm su işi de böyledir. ı etin — kilosuna ilâve — edilen kuruşla senevi 15-20 bin lira irat temin edilecek ve bu para karşı- lık gösterilerek 500 bin lira sar- file © memba su; gelirile- cıkh":u;lılbnkl nhriıı'uodııındıki bol miktardaki sıcak suları daha az masrafla halkın ihtiyacına tah- sis etmek ve bilhassa aşağı mas çıkmıştı. Bayram ağanın demir pençesi yerine geçen kadın eli, | kendine kazanç getirmekten baş- ka bir şeye yaramıyordu, ve ida- re makinası bu ayarda bir el al- tında sersemleşmişti. Ekber Han, kısa bir müddet içinde bu bocalayışı sezdi, Ma- hum anaganı dinlememeğe b makla beraber öbür süt ninesi- nin kocası Şemsettin Atgayı ve- kil yaptı. Vekil bugünün baş vekilleri mesabesindedir, hüküm- darın mümessilidir. Şemsettin ehliyetli bir adamdı, Şehabettin adlı bir vezirle elele verip bozulan idareyi düzeltmiye uğraşıyordu. Bu meyanda Mahum Anaganın oğlu Etemi de - valilik- ten azletmşiti. Ana ve oğul bü- tün nüfuzlarının elden - çıktığını görerek küplere binmişlerdi. Şem- settine, Şehabettine ve Ekber Hana | diş bileyorlardı. Haris süt nine ile oğlu, baş başa vererek kurdukları — plân “mucibince ilkin Şahabettini, sonra Şemsettini ve nihayet Ekber Hanı ortadan kaldıracaklardı, saltanatı kendilerine mal edeceklerdi. Pa- ralarına ve şurada burada henliz işbaşında kalmış adamlarına gü- veniyorlardı. Etem, plânın ilk kısmını biz- | zat tatbika girişti, bir gece sa- rayda/ toplanmış — olan vezirler meclisine girdi, Şahabettini han- | çerledi, öldürdü ve doğru hareme kaçtı. Anasının kendisini Ekber- han nezdinde himaye deceğine kanaati vardı. Bizzat sütnine de, hükümdarın - süt hatırı için - bu cinayeti affedeceğini — kuvvetle umuyordu. Ekber Han gürültüden uyamıp halle halkını susuzluktan kurtar« mak mümkündü. Memba suyu da Dasmıl bu mühim ihtiyaç karşılan« dıktan sonra şehire getirilirdi.” Hulâsa şehrin esaslı “su ve yol_g ihtiyacı durürken bu ihtiyaçların lüks tarafını karşılamak — biraz abesle iştigal gibi oluyor. gehir: M A £ salona çıkınca süt kardeşine rıa geldi. Katil, hemen İmparatorun Üzerine atıldı ve onu sım sıkı yas kalayarak “kendisini dinlemeden mahküâm etmemesini, söyledi. Ek- ber, bir elinde kanlı hançer oldu« gu halde kollarını boynuna dola- yan Etemden hem ürktü, hem İğrendi ve bir silkinişte kurtulduk« tan sonra salona dolmuş - olan adamlarına emir verdi: Bunu - bağlayın, — sarayın damından başaşağı mermer kal- dırımlara atın! Emir, hemen infaz edildi, fakat Etemin kemikleri kırılmakla be* raber canmı çıkmamıştı. Ekber, çılgın bir. tehehür içinde emrinl tekrarladı, kanlı çaçlarından tut* turarak bir daha dam üstünden kaldırımlara attırdı. Bu sefer, Mahum Anaganın oğlu, tamameti hurdahaş olmuştu. Böyle bir akibeti hiç de tasav* vur etmiyen süt nine, sultan yap” mak İstediği oğlunun ölümündel sonra ancak kırk gün yaşadı vt öldü. Ekber Han, süt hakkını salf defa hatırlamaktan geri ka!madir Mahum anaganın cenazesinde bü* lundu ve kendisine bir de güz türbe yaptırı. Bu, Hindistana — gidenlefi üç buçuk asırlık bir hayat taşi” yan o türbeyi bütün haşmetf mamur görürler. Acaba içind yatan kadın, böyle bir âbidey? lâyık miydıi? Bunu şüphe yok hiçbir seyyah düşünmez!... M. T

Bu sayıdan diğer sayfalar: