22 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

22 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 Haziran $SON POSTA Güzel Fıkralar Görünmüyor Bay, bayana sordu : — Perdeyi açıp baktın mı, ha- va nasıl ? — Baktım amma, anlayama- dim, sis o kadar çok ki dışarısı görünmüyor. Sebebiyet Baba aptaldı, kızı aptal, kız- S1 isteyen de aptal. Baba kızını istiyene : — Olmaz, dedi, kızımı size veremem bütün ömrünü bir ap- talla birlikte geçirmesine razı değilim ! — Ben de kızınızı bu sebepten lstiyorum ya | Belli Olmuyor Modada bir gazinoda oturu- yorduk, önümüzden pijamalı bir genç geçti; kendi kendime: — Ne acayip kılık, dedim, pijamayla kız mıdır; erkek midir? Belli olmuyor . Yanımda oturan pijamalı zat #öylediklerimi duymuş olacak ki: | — Kızımdır ! Dedi, döndüm : — Demek, siz babasısınız ! Dedim, cevap verdi : — Hayır, annesiyim ! Beş Sene Sonra — Beş senedir. oturduğun apartımanı niye bırakiyorsun ? — Bir kusuru varmış, yeni farkına vardım. — Kusuru mu? — Evet, banyo dairesi yokmuş! * — Gemiciliğin bir iyiliği var. Insanın her limanda bir karısı bulunuyor. — Fenalığı da var. Her |- manda bir kaynanası bulunuyor. Ayakkabı Ayakkabının aşınmasından İn- sanların -karak- terlerini anladı- ğını iddia eden söylüyordu: — Bir insanın ayakkabısı — bu- rundan aşındı mı © İnsan — hafif karakterlidir. Ta- banın ortasından aşındı mı o insan- da hayal kuvveti vardır. Her ta- raftan — birden aşındı m... Sabırsızlardan biri sözünü kesti: -O insan artık — yeni bir ayakkabı alma- Bidir uzak oturmasak | İstenilmez Tembel çocu- ğun babası, ça- lışkan çocuktan bahsetti: — Ben onun babasının yerin- de olmak ister- dim. Tembel cuk güldü: — Öyle söy- lüyorsun #amma baba, onun ye- rinde olmak ho- şa gidecek şey değildir.. — ?72??? — Babası dört sene evvel ço Evlenmeden Evvel — Nişanılm beni bir defa bir erkekle birlikte görse ildürür. — Merak etme ölmez:in seni bu balde yalmz bir defa görme- #'ne imkân yoktur. Yaş İlerleyince Güze!, fakat yaşı otuza ge'miş kıza sordular : — Fayır, koca arıycrum. Mükâfat Ayakkabıcı çırağına söyledi : — Şen iyi iş yapıyorsun ya- kında mükâfatını göreceksin | — Gündeliğimi mi artıracak- sın usla, — Gündeliğini arttırmayaca- ğım amma, başka bir şey vade- diyorum ; şimdiye kadar 40 nu- mara ayakkabı kalıbı yapıyordun şimdiden sonra- kırk- iki numara yapacaksın şimdi sadece bir — Herkes bize bakışor, böyle biribirimize fazla — El'an kendinize mükem- | mel bir koca arıyor musunuz ? ACABA? Mektubunu bekledim Hasretle pinekledim Her an kadeh tekledim Unutamadım yine * Aşkını saçtın saçtın Kalbime yara açtın Hem sevdirdin, hem kaçtın Gelmedin sevdiğine... * Yanarım yanar yanar Içimde bir ateş var Bu gönül seni arar Acap bildiği ml var? 8. 0. Çağdaş — Fransaya gideceksin amma Fransızca bilmiyorsun ! — TZürüt yok, zilimim açıktır, yolda giderken de öğrenirim ! İstenilen Güzel genç kız dedi ki: — Bir uşak - isliyorum, her sözümü yerine getirsin, hiçbir şeye itiraz etmesin | Yaşlı erkek cevap verdi: — Bu sizin istediğinize uşak değil, koca derler. Şikâyet Kırk katlı apartımanın kırkıncı katındakiler konuşuyorlardı: — Sanki birkaç kat aşağıdaki apartımanı tutsaydık olmaz mıydı? — Burasının ne kusuru var,. — Daha ne kusury olacak, se, bizim kata--çıkıncıya kadar Evlendikten Sonra —— — Anlaşılır Arkadaşımla yürüyorduk, ar- kadaşım önümüz- de yürüyen bir kadını gösterdi: —Bu, gedi, kadın değil, ka- di — kıyafetine girmiş bir erkek- tir. — Nasıl anla- dın, tanıyor muü- sun ? — Tanımıyo- rum amma ko- layca — anladım, kadın eşyası sa- tan mağazaların önünden geçen camekânlara bak- mıyorum. Hırsız — Ne oluyor, işık me- reden geliyor ? Ev sahibi — Lâmbayı tutu- yorum, bu ev sahibine düşen bir vaziledir. Kibar Spor Kibar adam, spordan bahsetti: — Ben boksu bütün sporlar- dan daha kibar bulurum ! » — Neden ? — Eldivensiz yapılmaz ! Tanıyamamıştım — Telgrafın benden olduğunu nasıl oldu da anlayamadın ! — Yazını birdenbire tanıya- mamıştim, Atma Atıyordu : — Yeni tuttuğum apartmanda dedi, banyoların Üç musluğu var. —? 132T T cavs 44 — Birinden soğuk, birinden sıcak, birinden de ılık su akıyor. — Gaz maskesinin bir iyiliği var, kadınlar tak-- tıkları zaman çeneleri" duruyor. î:îjî | Nezaket Amerikada elektrik sandalye- sine oturtulan idam inahkümu yanında duran kadını görlünce sandalyeden kalktı, kadına bir reverana yaptı : — Madam, dedi, yerimi size veriyorum, buyrun oturunuz | Nasıl — İsminiz Abraham lrak mı? — Evet! — Siz musevisiniz öyle mi? — Nasıl anladınız? Tahtadan — Bacağına sekiz — kurşun girdiği halde sesini bile çıkarmadı — Çok cesurmuş. — Cesaretinden değil, bacağı tahtadandır. Tuhaf Şey — Iki metre yükseğe a'layan- | lara da şampiyon mu diyorsunuz ? — Tabü? — Tuhaf şey, ben de atlarım hem o kadar yükseğe atlarım ki yere düşünceye kadar yanlızlıktan canım sıkılır. İş Güçleşince — Ne güzel krizantem.. — Bu mu krizanlem, gül derler. — Yok canım krizantem der- ler. — Yok canım gül derler. — Krizantem derler. — Krizantem değli, gül, bem krizantem nasıl yazılır sen bilir misin ? — Hakkın var ben de şimdi farkına vardım gül! buna — Müennesle, müzekkere birer misal söyle ! — Yumurta tavuk yumurtası ise müennestir, horoz yumurtası ise müzekker ! Rahatlık Balık tutmak meraklısı — idi. Her sabah deniz kenarına gider, elinde kamış ak- şama kadar ©- turur, ukşam bir tek balık bile yaka layama dan dönerdi: — Yerini de- ğştir, — dediler, orada balık bu- hunmıyor. — Değiştir« mem, dedi. ba- hk — bulünmiyor amma rabhatlığı var. Oltaya ba- hk gelmiyeceği- ni bildiğim için kamışı yere bi rakıyorum, rahat rahat gazetemi okuyor, cıgarar * mİÇİ: orum.

Bu sayıdan diğer sayfalar: