23 Eylül 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

23 Eylül 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Eylül -— F Hergün İtalya Gazeteleri Ne Diyorlar ? * Bür:0 dünya gezeteleri Tlabeş - İtaly» gerginliğile meşgüldür. Fakat İtalya gazeteleri, zaman zaman Tn amia uğradığı — hücumlara da cevap vermek — mevkündedir. Bu seb ple İtalya gazetelerindeki ma- kal-leri ara sıra okumak — çok fay- aktır. Bugün size Milanoda ar makalesini veriyoryuz. Gi te buna “"kendi kendimize güven- melyiz, başlığını koymuş diyor kis Cenevrenin — İtalyan — Habeş Ahtilâfı karşısında aldığı cephe bi- zi harette bırakamaz. İtalya, bir tecrübe dersi almak Üzere bir taraftan Uluslar sosyetesinin işle- rini dikkatle takip ettiği gibi, di- ğer taraflan da bu sosyetenin müzakerelerine ve — kararlarına karşı lâkayt kalıyor. Ortada her hangi bir menfaat tezadı bulu- faunca veya bulunur gibi gözükün- ce, Uuslar arasındaki dostluğun ananevi denilen iyi münasebetle- yin, manevi rabıtaların, karşılıklı hizmetlerin ve hatta beraberce harp etmiş olmaktan doğan müpş terek batıraların ne kadar aldatı- € ve ne kadar kıymetsiz olduğu- nu, ulcalar sosyetel son top- lantısında, bir defa a anlamak fırsatını bulduk. Bu devletlerden bazıları aleyhimizde — şiddetli hü- cumlarda bulunuyor, bazıları düş- manlarımıza sempati gösteriyor, diğer bir kısımı da bize karşı şüp- boli bir durum olmaktadır. Dostluğu şüpheli olan bu küt- le karşısında biz ancak koendi kendimize güvenmeliyiz. İtalyan murahhasının — Uluslar sosyetesine verdiği memorandum Barihtir. Bütün acan bu meme- randumun muhteviyatını biliyor, fakat buna ragmen Uluslar , sosyetesi çizdiği yoldan gerl dön miyecektir. Bütün bu devletler hakikatleri bildikleri, Habeşlsta- nn — barbarlığım tanıdıkları ve ona hakaret gözile baktıkları ha de bize karşı cephe almış bulu- nuyorlar, Hılbucl bu ulusların Afrika müstemlekelerinde takip ettikleri vahşt metodlar İnsanlık Hakkını inkâr edici bir mahiyet- tedir. Avrupa — devletlerinin Habe- şistana karşı takındıkları müdafan durumu ise, bir taraftan Italyanın genişlemesinden, diğer taraftan da Faşist rejimine karşı besledik- leri düşmanlıktan ileri gelmekte- dir. Avrupa devlet adamları muhafazakârdırlar ve bunun için de İtalyanın her hangi gelişim slyasısına karşı zıddiyet göster- mekicdirler. Faşist rejimine karşı gösterilen düşmanlığın sebebini de Avrupa gazetelerinin neşriya- tında aramak İcap eder. Bu ga- zetelerin ekseriyeti demokrat ve sol cenah fırkalarına — mensup olanlarla, mason ve menfaatpe- rest gruplara bağlı olanlardır. Cenevre muhiti acunun fikir: lerini ve duygularını temsli et- miyor. Biz kendi kendimize gü- veniyoruz. Çizdiğimiz progra - mı bülün azim ve kuvvetle tatbik edeceğz. Radyolarda Eski Plâklar Çalınmıyacak Ankara ve Istanbul radyola- rında, radyo kombinasının kendi vasık-larile seçip ayıracağı mem- leket bavaları plâkları yapılıncaya kadar eldeki memleket havaları çalınmıyacaktır. Çalınan diğer Türkçe plâklar da çok sıkı kont- rol * dlecektir. Radyo malzemesinin ve radyo nun gümrükten muaf olarak geçi- rilmesi hakkındaki kanun projesi kamutayin bu devresinde çıkar- WResimli Makale İasanların yeryüzünde yaşadıkları gündenberi kaç yüz bin sene geçti henüz bilmiyoruz. Fakat ilk fasanların da birbirlerini öldürdüklerini anlatan Habil ile Kabil efsane- sİinl hepimiz biliriz. İki varlık, ikl kuvvet ve birbirini çekemiyor. Bizl ötekini yeryüzünden kaldırmaya ayatın bütün vergilerini kendisine ile Kabil l çalışıyor. Tabiatın v F ettirmek istiyor. Mmanası budur. Habil SUN FPUDLA iki vücut | istemlyorlar, lk İasandanberi eİsanasinin DAHİLİ HABERLER Eğer Varsa, Himayei Hayvanat Ku- rumunun Kulakları Çınlasın! Kuşların Gözlerini Kör Eden Çocuklar Türedi Şu günlerde Anadolu Kavağı- ğına ve Yoroz kalesine gidenler, oralarda çocukların ellerinde s0- paların ucuna bağlanmış - tarla kuşları görürler. Kalelerin üstün- de, tepelerde ve İncir ağaçlarının altlarındaki küme küme çocaklar, şapkalarını yere atarak çekirge avlıyorlar ve bunları kuşların ağ- zına veriyorlar. Biraz yanlarına sokulunca bu kuş!'arın gözlerinin kör olduğu görülür. Bu kör kuş- ların işi ne? Bir muharririmiz bunu merak etmiş ve kuş sahiplerinden Ahmedin oğlu Ati Rıza adlı bir çocukla konuşmuştur. — Oğlum bu kuşların gözleri kapanmış. Artık ölecekler bıra- kıverseniz olmazmı? Bunlar kaç gündenberi açtır. — Onlar aç filân değil Bak boyuna çekirge yutuyor!ar. Hakikaten Ali Rıza şapkasını çıkardı ve dikenlerin arasına konan bir çekirgeyi avladı, kuşım gıga- sına doğru götürdü. Kör kuş bu çekirgeyi kavradığı gibi yuttu. Çeokirgeleri fâsılasız yutan bu kuşlar da ölüm emmareleri yok... Sıhhatleri yerinde fakat göz'eri kör. Ali Rıza bu muammanın sır- rinı şu sözlerile çözmek istedi: — Onların gözleri kör değil biz dikiyoruz. — Neden « kiyorsunuz? İSTER satırları alıyoruz: “Bir mi yonl, bırakanlar; Elbette haydutturlar!. * Eski Adliye Bakanı ve şimdiki İzmir Saylavı Bay Mahmut Es:t Bozkurt İzmirde çıkan “Anadolu,, gaze- tesine “haydatlar kovalanıyor!.,, lsmi altında bir seri makale yazıyor. Doğrudan doğruya Incir, üzüm #pekü- Mâsyoncularına hücum eden bu yazılardan birinden gu Bir milyon instamı.. — Bütün bir ömür, sefalet içinde Gecenin karanlıklarında, açlığın acısiyla, kuları içinde yalınayak, baş açık yolumu kel çiyi soyanlar, eli biçakb hırsız diyorlarsa.. İSTER İNAN İSTER — İğne ile dikiyoruz. Amma bunları dikmek de bir hünerdir ha.. Herkes yapamarz. Ondört yaşındaki Ali Rıza bana kuşun başımı gösterdi. Tet- kik ettim. Kuşun başındaki tüy- lerin arasında ince bir iplik vardı. Bu ipliğin birer ucu kuşun minl mini gözünün alt kapaklarına batırmışlar ve ipliği geçirdikten sonra başlarının üstünde düğüm- lemişlerdir. Bu suretle de hayvan- ların gözleri kapanmıştır. Küçük avcı sözünü şöyle yürüttü: — Biz bu kuşlarla Atmaca yakalarız. Atmaca i'e de keklik avlarız. Almaca tarla kuş'larına bayılır. Onları lokum gibi yutar, Biz, bu gözleri dikili kuşları bir çalının köküne bağlarız. Yanına da bir tuzak kurarız. Atmaca bu kuşu görünce kapmak için Üstüne saldırır. Kuşun gözleri kör olduğu için Atmacamın geldiğini görmez ve bağırmaz. ÂAtmaca bu sessiz avı yutmak için hücum ederken tuzağa çarpılir ve yakalanız, Biz © Atmacayı alırız. Burada onü talim edecek ustalar var. -Atmacaya kuş avcılığı öğrolirler. ,, Eğer Himayei Hayvanat ku- rumu varsa Vö İŞ görmek istiyorsa onun Üyelerini Anadolukavağına çağırırım. Bu kuşları kurtarırlarsa büyük sevap kazanırlar, — İ. H. İSTER Biz milyon L Bu hikâyeyi milletlere de tatbik edebilirsiniz. müş, serpilmiş milletler kendileri gibi se: gösteren milletlere yerylzünde yaşamak vetin hakkı ezdiği hakikatı de Fertçe ve milletçe zayıf o' bile tanıtmak isterseniz kuvvel İNANMA! Bir milyon insanı. bütün bir ömür acılara salanlaraş eli biçeklı yalınayaklar, hep bir ağızdan bağrıyorlar ve: Eileri altın bastonlu haydutlar!. diyorlar. B Aabil İse Kabil Bi hakkı vermek milyonlarca sene geçmiş, fakat kuv- işmemiştir. maya bakmah. Hakkınızı elmaya mecbursunuz. Madenlerimiz Son Aramalar Çok Iyi Sonuçlar Verdi Ekonomi bakanlığının -Anka- rada bir maden arama enstitüsü açtığını yazmıştık. Enstitünün ku- rulmasından maksat, memleket- teki maden zuhuratı ve maden emareleri Özerinde jeolojik ve ekonomsal incelemeler yapmak, maden damarlarının zenginliğini ve işletilip İşletilmiyeceğini kes- tirmekti. Mem'eketin her yönünde bik hassa doğu vilâyetlerinde incele- melor yapan heyetler birçok yer- lerden çok umutlu olduklarını bildirmişlerdir. Talebeler Yurt İstiyorlar Yüksek tahsil için Anadoludan şehrimize gelen talebe için yurt bulunamaması, bu yıl için de bü- yük bir dert teşkil etmektedir. Duyduğumuza göre, şehrimizde bu gibi talebe - için yegâne yer olan Kadırga talebe yurda da kadrosunu darlatmaktadır. Hak- buki bi hassa, bu yıl, Üniversite ve yüksek mekteplere, Anadolu- dan akın diğer yıllara göre çok daha faz'adır. Balkevinin — Yüksek muallim mektebinde açtığı yurt da birçok talebe için pahalı gelmektedir. Bunların gözönünde tutularak, Kültür. Bakanlığınn bu işe bir çare bulacağı umulmaktadır. * Haydutların yedikleri, içtkleri, giydikleri ve bütün varlıkları, Beşiklerde başında tüy bitmemiş, yavrucuklarla: Rir ayağı #'ne (mezara) değmiş ihtiyarlara varıncaya kadar; bütün çalışka Çalışkan Türklerli kor« çift eğidir, emekleridir. a terldir, Çalışkan Türklerin ahlarıdır. Vahlarıdır.,, INANMA! DSayın 3 Sözün Kısası Kış Geliyor ! Ek- Ta Havalar kekremsedi.. Yaz, can çekişiyor! Dün gece, bu can, sabah karanlığından, akşamın geç vaktine kadar gazete idarehane- lerinin mürekkep ve ıslak kâğıt kokularile zehirlenen ciğerlerime taze hava yutturmak için uyurken açık bıraktığım pencerelerimi ka- pamıya mecbur oldum. slanbul — çocuğayum: — İyice bilirim ki, bu mübarek beldenin bu mevsimde havası serinledimi ldi, bir daha ıınmaz. İstanbul ne pastırma yazı billr, ne bir şeyl! onun bir caa yakıcı poyrazı var- dir ki, bir kere esmeye başlarsa, İnsanın ciğerlerini dondurur. Manav sergilerinde salkım sak- kım tavanlardan sarkan — Üvez hevenkleri, belediye memurlarının göz önünden uzak köşelerde ke- bap kestane ile hünnap satan Arnavutlar göründü mü, görüm medi mi?, Artık geçen yazın canına rahmet olsun, Lâkin neye yanıyorum, biliyor musunuz? Şapkasız dolaşan deli- kanlılarla, çorapsız gezmeye alış- maş olan bayanlar fena üzülecek- ler. Kış, yaza benzemez. Demin bahsettiğim ©o İstanbulun poyrazı bir defa: “ Vwww ,, diye esmeye başlayınca, nefeslerinde taşıdığı grip mikroplarını konduracak açık baş, dolayacak çıplak bacak ara- yacaktır. Ayazpaşanın kol gezmesi, ha- rareti ziyade olan bayanların cad- delerde çıplak kollar gezdirmete- rine hiç benzemez. Bunlar yandı- rıp tutuştururlar, öteki ise dom durup çivi kestirir. Onun için, açık başlarla babk dırı çıplakları, şimdiden bir telâş- tar almıştır: Şapka ve çorap tedarik etmek telâşı! Eskiden, havalar böyle soğu- yunca, sevinen, hattâ kadayıf pişirmeye — hazırlanan bir - nevi esnaf tanırdık: Kömürcüler! Şimdi bunların yanına şapka- cılarla çorapçılar da katıldı. Bay- ramları kutlu olsun! Balıkçılar Sevindi Boğaziçi ve Marmarada, mev- simin deniz mahsulü olan palamut avculuğu bir baftadanberi başla- mıştır. Bir hafta e oldukça küçük olan palamutlar, son gün- lerde irlleşmiştir. Bu, müstahsili sevindirmektedir. Çünkü Yunan- klar, bir kilodan az gelen balığı almamaktadırlar. Halbuki, geçen sene de olduğu gibi bu balığın en çok ahcısı Yunanlılardır. Palamutun bu yıl da pak çok olacağı — anlaşılmaktadır. Daha şimdiden, çiftini yüz paraya almak mümkün olmaktadır. Parti Kongreleri Cumhuriyet Halk partisi ocak kongreleri devam — etmektedir. Kongrelerde halkın dilekleri de tesbit olunmaktadır. Çocuk Bahçeleri Belediye bu yıl çocuk bahçe- lerine çokça önem vermiye baş- lamıştır. Bu yıl Fatihte, Kadıkö- yünde ve Beyoğlunda birer çocuk bahçesi yapılacaktır. İstanbul ci- hetinde Gülhane parkı içindeki çocuk bahçesi de genişletilecektir. Bu bahçenin içindeki oyun cakların çoğaltılması ve şimdiki- lerin detamir edilmesi kararlaştı- rılmıştı. Tamir bu ay içinde bitirilecektir, *———_

Bu sayıdan diğer sayfalar: