5 Eylül 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

5 Eylül 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İneboluda ortamektep açıldı Ecevat dünyada eşi olmıyan tabiat güzelliklerine malik bir | — sSayfiyedir. Esen ruzgârın da bile keskin bir çam kokusu var. * yalBebolu (Hususi) — İnebolu bu ha- İlan ün nüfusu en kalabalık kazaların- birldir. Bu yüzden mevcut mek - Elr ihtiyaca kâfi gelmemektedir. wnldn dört ilk mektep vardır. Bunlar ihtiyaca kifayet etmemektedir. #kat bu dört ilk mektepten yetişen ln"'&ler de tahsilsiz kalmaktadır. Çün- kazada orta mektep yoktur. Halkın j =ı"'lmh teşebbüsleri. üzerine büyük Myacı maarif idaresi de gözönüne al- huş ve kazada bu yıl bir orta mektep Açmayı kararlaştırmıştır. Bunun için Hok Büzel bir bina hazırlanmış, lâzım ü teşkilâtı yapılmış, mektep mü- h:ğğ'iınp de Kastamonu lispsi mual- ı 'Gbe Tinden Ziya tayin edilmiştir. Mek- talebe kayıt ve kabulüne de baş- 'k:"“âiır. Maarif Veküâletinin bu alâ - N_î"?toluîuhm çok mütehassis et - S Küre ve Ecevat Üze,; üre İnebolu ile Kastamonu Şşosesi , “ihde yüksek dağların çam orman- içinde kurulmuş, küçük ve şitin bir kaza merkezidir. da evlerde kullanılan — eşyalar “Ber Sam ağacından yapılır. Su testileri, Bütün kaplar, arı kovanları, kasaba Sibiryadan gelen bir malül Sıragönü köyünde köy- ülerin yardımiyle yaşıyor k:"ç (Hususi) — Sıra gönü köyün- Çavuş oğlu Hüseyin Hrbıumumide N Trum cephesinde bir muharebede alı olarak Ruslara esir düşmüştür. vdi':l müddet hastanelerde tedavf e - )—ı." ve Sibiryanın en uzak bir kasa- Mwolan Narazenski'ye götürülmüş, kı in hitamını mütcâkip esir arkadaş- l her biri bir tarafa dağılmış, memle- lerine gelmişler, Zavallı Hüseyin ise ül olduğundan memleketine dö - ::::mış nâçâr orada kalmıştır. Ev - 'iş çoluk çocuk sahibi olmuş, tam Bi orada kalmıştır. Geçen se- w::u hayir sahibinin delâletile Türk b Yetine müracaat ettirilmiş, hükü - tin yardımile köyüne gelmiştir. tol öylüler zavallının yersiz yurdsuz Uk çocuğile açıkta kaldığını gör - % » bunların barınması için elbir - e bir kulübe yapmışlar, mâlüliye - Acıyarak kendisini köy korucusu ı""îıleıdiı. Hüseyin mâlül vücudile Sayfa 5 Yeni bir panayır Bundan sonra Araçta da her yıl bir panayır kurulacak, Araçlılar yol ve mektep istiyorlar Araç elektrik fabrikası , Araç (Hususi) — Araç küçük bir (kaza merkezidir. Bundan yirmi beş se- ne evvel kâmilen yanmış, o zaman bir y İçukur içinde olan kasabanın yeri de - ğiştirilmiş, ve düzgün sırtlar üzerine yeniden ve plân dairesinde ku- rulmuştur. 45,000 nüfusu, 150 parça köyü, Boyah, Iğdır ve Merküze ismin- de üç nahiyesi vardır. Vilâyet dahilin- de ilk elektrik tesisatı belediye reisi - nin gayretile bu kaza da yapılmış, vi - lâyetin diğer kazalarına nümune ol - |muştur. İçtimal vaziyet çok iyidir. Halk | birbirlerine yardımı sever. Ahlâksız - hk hemen yok gibidir. Vilâyetin -en mühim ormanları bu mıntakadadır. Yalnız ihracat merkezlerinin uzaklığı bir çok ormancıların iflâsına sebep ol- muştur. Bir kısım ormanlar da Ziraat Bankası hesabına faaliyet vardır. Ka - zanın ticarf ve iktisadi kârlarırın gün- den güne durduğunu gören halk bir mahreç aramağa mecbur olmuş, şimen- difere en yakın olan Boyalı nahiyesi isekametinde yalçın kayalar arasın - tattağu bildircini hayvanın elinden |dan elli kilometrelik bir yol yapmış - alıp heybesine yerleştiriyor, bu su- “ardır_ Bu yolun yapılmasına idarei hu- zetle yazkını kolayca temin ediyor- İlsüsiye de yardım etmiştir. Diğer ta » duü. Fakat atmaca ile bıldircin tut- | raftan Safranbolu istikametinde de Ka- manın yasak olduğu söylendi. Köy- |'rabük istasyonuna hükümetçe munta- lüler de şaşırıp kaldılar. zam bir şose yapılmasına başlanılmış- Şimdi ağustos sonlarındayız, nerdeyae Büu suretle kazanın her iki taraftan av mevsimi başlayacak, bu mesele || iktisadi irtibatı temin edilmiş olacak - de tekrar dirilecek. Lütfen bizi ten- |İtır. Bu yollar sayesinde ihracat kapısı vir eder misiniz? » (açılmış ve sönmeğe mahküm olan or- Atmaca ile bıldircn tutmayı yasak e- || mancılık yeniden faaliyete başlamıştır. den bir kanun bulunduğunu doğru- su hatırlayamadık. Atmaca başı boş yaşarken bir bıldırcın tutarsa yiye- bilir, serbeşttir. Fakat bir adamın fneboludan güzel Bir görünüş çeşmelerine gelen suların boruları, hep çam ağacındandır. Burada her daim e- sen rüzgârda bile bol bir çam kokusu vardır. Kasabanın bir saat yakınında Ecevet köyü vardır. Civarın en meşhur sayfiyesi burasıdır. Civar vilâyet ve kazalardan pazar ve tatil günlerinde bir çok zevvar buraya gelirler. Burası sık ve cesim çam ormanlarının arasın- da ve birer köşkü andıran seyrek ve süslü evlerle doludur. Şose bu köyün kenarından geçtiği için her yolcu bu - rada bir kaç saat kalır. Hiç bir tara ta eşi bulunmuyan ve membalardan fış- kıran buz gibi sularını içmekle doyul- Maz. Buranın eski devirlerle de ilgisi var- dır. Bizans imparatorlarından birisi bu köyün karşı cihetinde bir dağın tepe - sinde kale ile çevrili bir saray yaptır- müş, her sene yazan sıcaklarda İstan - buldan buraya gelir, sarayın en güzel kadınlarını da beraber getirir, hâşmetli vücudunu serinletirmiş. Bugün bu ha- rabenin izleri mevcuttur. Bulunmaz bir güzelliğe malik olan bu yerden ge- çerken keskin bir çam kokusu insanı| mest eder, Uzaktan görünen Karade - nizin beyaz köpüklü dalgaları bulutlar arasında karışmış gibidir, Nasrettin hocanın türbesi tamir ediliyor Siz ne dersiniz, Atmaca ile bıldırcın tutmak yasak edilebilir mi? Biu hâdiseyi Çekmeceden gelen bir köylü anlattı, o kadar garip bulduk ki evvelâ inanmak isteme- dik, fakat © usTar ediyordu. Nihayet sütunlarımıza geçinmeğe karar ver- dik. Söylediği şadür: Çekmecelerde yaşayanlar kışın — rızık- larını ekseriya avdan beklerler. Fa- kat bir atım aekiz kuruştur. Her a- tımda vursa gene iy. Amma — ba- zan boşa gider, vurulan av bahal- ya mal olur. Köylüler düşündüler, bıldıremiı kurşun yakmaksızın atmaca ile tutmağa karar verdiler, tatbikata — giriştiler. Bu, daha ucuza mal oluyordu. Avcı almacasını salıveriyor, — âdtmacanın nın vadisini sular, Safranbolu kazasın- dan Karadenize dökülür. Bu mıntaka- da her türlü zer'iyat yapıldığı gibi son Jpılmış, inhisarlar müdürli İlgaz dağından çıkan Araç çayı kaza -| Akşehir (Hususi) — Nasrettin ho- caya ait olup geçenlerde otların tutuş- masile bir kısmı harap olan Nasrettin hoca türbesinin tamiri için belediye faaliyete geçmiştir. Bu iş için bu haf- ta zarfında keşifler yapılmış ve türbe- nin eski stilinde onarılması göz önün- de tutulmuştur. Tamirat on beş güne kadar bitirile - cektir. malı ve alışkını olur da tuttuğu bil- dırcımi yemeyip ona getirirse bu a- dam ceta görür, insan ile atmacanın bildircini tatmakta ittifak aktetme- leri yasaktır. Doğrusu biz buna akıl erdiremedik. Siz de ne dersiniz? senelerde pirinç ve kendir ekimine de ehemmiyet verilmiştir. Geçen sene hü- kümetçe gönderilen ve kendir zer'iya- tını tetkika gelen Alman bir profesör |burada yetişen beş metre yüksekliğin- 'de kendir mahsulünü görünce hayret- lere düşmüş, bura mahsulünün birinci kalitede olduğunu söylemiştir. Dağlık j İ arazide bulunan köyler halkı çok fa - Klıl'l.mall hpısanw'ıde kirdir. Bu da ormancılığın faal olma - Ai deaieliğlereğ nkuyıııı yazma masından ve ihracat jxkeısıninıuğllş- İ Karaman (Hususi) — Hapısanenin | lığı yüzündendir. Bu yollar ikmal edil- Çeşmede muhacir hayvanlarına aa çi l ü caktadır. Hapsanede. diklen sonra köylüye BF funliyet -- ot veriler mahkümlara her türlü san'at öğretil-| bası açılmış olacaktır. Çünkü köylü çok Çeşme (Hususi) — Çeşme ılıcaları| mektedir. İki yüzden fazla mahküm | Salışkandır. Iğdır mahiyesinin Kürrei mevsimin geçmesi hasebile tenhalaş- | bulunan hapısanede okuyup yazmıa bil Hadit mevkiinde demir mâadeni var - mağa başlamıştır. meyen kimse kalmamıştır. dır. Esas zamanlarda bu maden - bir Çeşmeye yerleştirilecek 400 muha- M eeei bgyü _WÜM ise dG şimdi îî“l :îğ?' çirin hayvanları için kazada ot bulun İKaramanda şap hastalığı kalmadı /( ; ikasının ikmalinden sonra belki bu madığından vilâyetten ihtiyacı karşıs| - Karaman (Hususi) — Süleyman, oncakıtan d:ıstıindı ilebilir. layacak kadar ot istenmiştir. Kızık ve Güdemen köylerinde, bun- yukurla K d.ed’km ühum' ç Tiftik, çarnâçar bu işi başarmaktadır. dan bir müddet evvel şap hastahğı gö- t Ş Mâlül kalıp uzun seneler vatanın -|rülmüştü. Kaza baytarı Ekrem tara- - Kastantonu yumurtacılığının merke âla ö zi burasıdır. Buranın mühim dertle - dan uzak kalan bu mâlül gaziye dere- | fından yapılan mücadele sonunda has- riğdn blet de Kt amğilekklki cesine göre bir yardım yapılsa çok ye-|talık durdurulmuş ve bulunduğu mın-| Verkezde tam devreli, 320 mevcutlu rinde bir iş olacaktır. takada söndürülmüştür. bir ilk mektep, Merküze nahiyesinde | C 150 mevcutlu son plâna göre yapılmış | Diyor Ki:s mükemmel bir yatı mektebi, diğer köy-| lerde de 19 ilk mektep vardır. Kazanın | nüfus kesafetine bu mektepler kâfi ge- | lememektedir. Merkez mektebinin ta - lebe mevcudunun döü üçünü civar *|köylerin çocukları teşkil eder. Bunlar kışın yahnayak, yarı çıplak bir halde iki üç saatlik köylerden mektebe y:elir-'l ler. Çok dikkate şayandır ki buradaki | fakrü zarurete rajjmen köylü maarile bağlanmış, ve yoksulluğun izalesi an - cak maarifle kabil olabileceği kanaati hâsıl olmuştur. Bütün köylü çocukları okumağa — sarılmıştır. Hiç bir yerde İmaarife bu kadar düşkün halk görü - Hasan Bey — Darısı İs- tanbul sokaklarmın başına! » Bundan böyle çöplük olmaktan kurtulacak.. İi a. e güü lemez. Evvelce Kastamonu lise veya orta mektebinde bu kazadan tek - tük talebe görülürken, bugün bir hayli ta- lebe merkezde okumaktadır. Vüâktü vaktile temelleri atılıp yarım kalan bir mektebin ikmali için dört bin lira tah - sisat verilmiş ise de bu da mektep ih - tiyacına kâfi gelemiyecektir. Mevcut mekteplerin kadrosu tamamlandığın - dan açıkta pek çok talebe vardır. Halk bu hususta hükümetten yardım bekle- mektedir. Belediye işleri yolundadır. Çalışkan bir belediye reisi vardır. Belediye, va- ridatının azlığına rağmen bir çok iş - ler başarmış, yeni yeni işlere el atmış- tır. Kasaba her gün biraz daha güzel- leşmektedir. Gelecek seneden itibaren her sene sonbaharda büyük bir pana - yır kurulması şimdiden kararlaştırıl - mıştır. Bu kazanın yol ve mektep der- di halledilirse bir kat daha inkişaf e- decek, halk zaruret ve maarifsizlikten kürtulmuş olacaktır. Kızılcahamam İnhisarlar idaresi Kızılcahamam — (Hususi) — İnhi- sarlar idaresinde bazı değişiklikler ya- ğü memur- luğa tahvil edilmiş, kadrosu üç kişiye indirilmiştir. ——— Hâadiseler. arşısı Korkulu rüya Karikatürcünün eline bir gazete geçti. Bir hamlede serlevhaları oku- dur «İstanbul sütçüleri artık süte su katmıiyorlar.» «Terkos bu yıl içinde bir gün bi- le kesilmemiştir..» «İptidai biner vasıta olan çöp ara- baları dünden itibaren tarihe kariş- mıştır. Şimdi çöpler, evlerden kam- yönetlerle toplattırılmaktadır.» «Şehir içinde olektriksiz bir tek sokak kalmamıştır.> «Belediye bütün dükkânları tef- tiş etmiş ve hiç birinde cezayı müs- telzim bir vaziyet görememiştir.» «Şehrin bütün kaldırımları asfalt olarak yeniden yapılmıştır.> «Akay idaresi, Büyükadaya ya- rım saatte giden vapurlar getirtmiş- tir.» «İçme suları tahlil edilmiş ve iç- lerinde bir tek mikrop bulunama- mıiştir.» Karikatürcü avazı çıktığı kadar bağırdı: Ğ — Aman! Karısı uyandı: — Ne var ne oldun? — Mahvolduk karıcığım, bundan sonra iş güç yok. Aç kalmağa mah- kümuz! Ne oldu, çıldırıyor musun? — Çıldırmıyorum, aklım başımda şu gazeteye bak! Hangi gazeteye, ortada gazete falan yok! Karikatürcü etfafına baktı takta idi. Rahat bir nefes al — Öh, meğer rüya görmüşüm.. mma ne korkulu bir rüya idi bul.. ı, ya-

Bu sayıdan diğer sayfalar: