7 Mayıs 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

7 Mayıs 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ayıs Bütün Amerikayı alâkadar eden bir dava Kızını öldüren bir baba | $ınal mü beraat edebilir mi? Suçlu k!planrmahkemed'e anlatacaklarını bitirdiği za- Man dinleyiciler arasında ağlamıyan tek kimse kalmadı Halk mahkeme salonunun henüz açıl- p , Tl'!ln kapısı önünde, biraz sonra dinli Yeceği heyecanlı davanım muhasebesini Yapıyordu. — Fresd beraet ettirilmelidir! — Bedbaht adam! — Jdürl heyeti bu adamı imkânı yok Mahküm edemez.. nı; Eğer vicdan ve namus kalmamışsa, ;,u. addesat namına insanlarda hiç bir kğ Mevcut değilse onu mahküm etsin - İ uığ..îü“ birbirlerile konuşuyorlar » İŞMancası: _;“m*"“-âl azizim diyordu. Kendi ken- bu'ağ Müdafaa edemez, ne olursa .ubun W L beraet edemez, nihayet bir ev- idir. Cürmü işlediği şartlar onun Beraet n;ı:mmm sebep olabilir. Fakat Diğer Zayıfı, sinirlisi: r;_'mî"vfk?"”mn? diye cevab vu!_vordfı. Bületür kf'-danıınııı mahküm etmediği bir anun da mahküm edemez. lmay a kapı açıldı, ön sıralarda yer y « istiyen halk birbirlerini çiğni - $ içeri girdiler, iş bir ae aletin alâk diyond: Rile faciasının davasını rüyet © - d Suçlu, geniş omuzlu, 50 yaşında Sen gikilde, hâlâ 30 yaşındaki bir in - Tinden v u:ç Bir gemici olduğu kıy ünkg e Balinden belli. Avukatı Parası yok... T Benç kızlar, ihtiyar kadınlar na- Nüh; ati celbediyorlar. ladı; Y*t Prod derdini anlatmağa baş- Tn ,?“Fffn elli yaşındayım, dedi. Kızı - Tüm, T olarak kar l Zarı " gaa Mahal yok, bütün bir kalaba - nde kızımı öldürdüm. Yalnız e- Tz (Llhmusı:n' müsaada ederseniz, İşi d"mlann a _er!ü»fn alayım. Denizci a - Mâzlar k'unlan ekseriyetle rahat dur- koşarak h“:llzn. ufuklardan, — ufuklara iat ile yaYatlarını kazanmak için ta - “_k_nmucıdeıe ettikleri sırada onlar Dl—nrpndf Oturmaktan bıkarak, meş - Bir *€ göre eğlence ararlar. müşliîı“n Uzun bir seferden eve dön - Olan k-ıı: Karıma ve o zaman 4 yaşında Üü ça Fima !lurct'.'.m. Bay başkan, de - dat güzel şeydir. Fakat denizle - Tinde mavi göklerle, mavi suların 'a hayatlarını geçiren adamlar, ka- N, Yavrularının yüzlerine hasret - Tin üze ASN hlınnd firler, ih _ru'.'.lannızı dolduran engin de - ize dar gelir, bir an evvel yuva- mmek isteriz. “kıığ.::" de bu hisle evimin kapısını Tine, k Zaman, karımın ayak sesleri ye-| h"—lııı *Mşunun şüpheli çehresile karşı- Miza ği İşte mü"':;';;mız size şu mektubu bıraktı ve ._J;:l_ Uzun senelerdenberi koynunda Mi a “EL mektubu çıkardı. Ve titriyerek i tırları okudu, '"lnr;d seni hiç sevememiştim. Aşkı - hı.,“ md"mği istikameti tuttum. Çocu - —ü T_h*mber aldım. Beni affet.> Saanlaraiı, başkan, denizciler, sert, kaba de Mi li fakat onlar herkesten ziya- tevekkil ve hazımlıdırlar. Yü larına Çarpılan felâketleri — güler karşılarlasıni bilirler. Onlar acı| BınEe alışmışlardır. *vala ' vak'a üzerine evimi bozdum, düzm, Timı sattım, ve vapuruma dön - 4 4 '.M"'&rı Himanlarda karaya çıktıkça ka- Yorguş Ve çocuğumdan haberler alı - k n, BikalN bir ustabaşıyla kaçmış, onunla Yolta :z Oturuyormuş. Kızımı mektebe '*bn* tişlarmış. Gene bir gün karımın bir tim ı;da çalıştığını duydum. Tahkik et- y ödresini bulamadım. ti ::-ş’w_u mektubu aldığım tarihten- ti sekiz sene geçti, ben eski dertle - hxdmu"“lmuşlum Bundan bir ay evvel b denizcilerin Bittikleri «Siyah Ça- Tna gittim, Gece saat on ikiye doğ-| ST ru ortaya herkesin alkışladığı bir dansöz çıktı. Yarı çıplak numaralar yaptı. Ben geldiğimiz limandan kokain- kaçırdığım ra, haber -gönderdim, ve geldi. Yanıma oturur oturmaz. — Babalık, dedi, beni yanında oturta- cak paran var mı? mruşturmadan yü- varlıyordu. Bana baktı, haktı: — S le eskiden hiç bir yerde bu - haştuk mu? Sen benim müşterilerimden birine benziyorsun... Boynuma sarılıyor, dizlerime oturu « de onu tanır gibi oluyordum. Gözleri hiç yabancı de- ğildi, o dudakları boyalı olmasa 18 sene evvel beni annesile bırakan kızımın du - daklarına benziyordu. — İsmin ne senin dedim. ©O kaşlarını çattı. — Burada isim sorulr dedi., Sen de, ben de bir masadayız ya şimdi Israr ettim, — Lola dedi. Yüzüne baktıkça yavrumun çehresi gözlerimin önünde canlanıyordu, heyae » canlandım, titriyerek sordum, — Bakın İta olmazın. Masaya birdenbire vurdu ,ayağla kalk- t — Sen dedi, beni nereden tanıyorsun? Bir hayal ve, bir mazi gözümün önün- de canlandı. Elinden tuttum. — İta otur dedim. Seninle biraz görü » şelim. Ve ona on sekiz yıl evvelki ma « cerayı anla' Ona kendimi, babasını tanıttım. N: tiğimi $ Muhterem başkan siz bu vaziyette ol- ydınız, kızınızın gözlerinden iki dam- la yaşın gelmesini, evlâdınızın boynu * nuza bir fahişe gibi değil de bir evlât gibi sarılmasını isterdiniz değil mi? O öyle yapmadı. Benim masamın üzerinde duran siga- ra paketinden bir sigara aldı. — Ne garip tesadül dedi. Biliyor musun annem öldü. Hem de firengiden öldü. O zehir gibi sözlerini, masal anlatı - yormuş gibi tabii söylerken, ben de yal- Va ı — İta dedim, ak saçlarıma hürmet et, yaşadığın müstekreh hayatı görüyorsun. m, seni bu hayat - tan kurtarayım, bir ev açayım, yabancı bir LEmana gidelim, sen orada evlen, ev bark sahibi ol inin dibinde ağ- sakil ve sakin beni seyretti. — İhtiyar, dedi, apsent ısmarlamıya - (Devamı 8 inci sayfada) SON POSTA Ikiyet hakları hakkında yenl_kgnun İktısat Vekâleti tarafından hazırlanan kanun mühim esasları ihtiva etmektedir Azkara, ( Hurusi ) Bugün memleketimizde tatbik edil « mekte bulunan sınat mülkiyet kanu ları, borçlar kanunu ile tıcaret kanımu- nun muayyen bazı hükümleri müstesna olmak üzere; kırk elli yıl evvel neşre - dilmiş eski kanunlardır. Türkiye sınat mülkiyet haklarını tanzim eden ihtira beratı kanunu ile alâmeti farika nizam - namesi 1295 ve 13(4 tarihlerinde neşro - lunmuşlardı. Bunların her ikisi de mem- leketimizin o günkü ihtiyaçları bile yıkile tetkik edilmeden doğrudan doğ - ruya Fransız mevzuatından tercüme edi- lerek tatbik sahasına konulmuşlardı. Bu kanunlara esas teşkil eden Fransız mevzuatı 19 uncu asrın ilk uında vaz ve neşredilmişlerdi. O gündenberi geçen bir asır içinde ise gerek ticari, gerek ik - tisadi münasebetlerde ve gerekse hukuk telâkkilerinde çok büyük Gdeğişiklikler lmuştur. Cumhuriyet devrinin yurdu- da bü: bir sür'at ve muvaffaki - yetle inkişaf ettirmekte bulunduğu en - lîğ!mra ıne!:îuîları I B B. Celâl Bayar düstrileşme hareketi kadar, yeni esasla- ra göre tecssüs eden milletler arası u"î ri münasebetler ve milletler arası sınal mülkiyet mukavelelerile tesis edilen hak ve vazifeler ve bunlardan doğan netice- ler, mevzuatımızı artık yenilemek Za - ruretini doğurmuştur. Bu maksatla Ekonomi Vekâleti tara - fından hazırlanmış bulunan yeni sınat mülkiyet kanunu projesinin ana çizgile- 4 şöyle hülâsa edilebilir: Halen tatbik mevkiünde bulunan mev- zualımızda sınaf mülkiyet bakları, bir - birinden ayrı müteaddit kanun ve nizam- namelerle temin edilmektedir. Mahiyet ve esasları itibarile birbirlerine çok ya - kından bağlı bulunan bu hakların böyle bir tefrika tâbi tutulmaları gerek tatbi- kat, gerek hak ve vazifeleri korümâak ve tânzim etmek bakımından sakat görül < müştür. Yeni projede bu haklara mevzu olabilecek bütün bususlar bir kül halin- de ve eksiksiz olarak bir araya getiril - miştir. Hükümetimiz Lozan Muahedenamesine bağlı ticaret mukavelenamesi ile Uluslar arası sınai mülkiyet ittihadına girm âkit devletler tebaasının sınal mülkiyet hukukunu himaye etmeği, alümeti fari- kalar ile ticaret ünvanları, menşe işa - retleri ve gayri kanüni rekabete mevzu teşkil eden sınai mülkiyet hukuku hak - kında teşril ve idari tedbirler almayı taahhüt etmiştir. Hazırlanan proje bu e- saları göz önünde tutarak milli hakları- İmızin Uluslar arası taalıhütlerimizle o- lan münasebetlerini tanzim etmektedir. Ekonomik ve endüstriyel inkişaf ve bukuk telâkkilerindeki görüş değişik - likleri sınsi mülkiyet hakları mevzula- rını değiştirmiş ve genişletmiştir. Proje, bu cihetten eski kanun ve nizamname - lerde bahse mevzu olmiyan bir çok hu - susları sımaf mülkiyet hukuku şümulü dâairesine alarak günün telâkki ve ihti - yaçlarını tamamile karşılamıştır. Müteferrik ve dağınık bir köntrol sis - temine tâbi bulunan s ülkiyet teg- cilleri yeni proje ile bütün memleket - İzmirin Doğanspor takımı dün şehrimize geldi _cumartesîye Beşiktaş ve Pazar günü de Fenerbahçe ile karşılaşacak olan Doğansporlular gelir gelmez ilk antrenmanlarını yaptılar — — AA Doğanspor takımı Bu hafta İstanbulun Beşiktaş ve Fe- nerbahçe takımlarile k: cak olan İzmirin Doğanspor takımı dün gelmiş- tir. Do; kadar sporlular bu suretle istirahat ettikten sonra dinlen- miş olarak sahay Kafile reis Yeni mevsime çıkacaklirdır. iki gün|* tan Feridin idaresinde 15 rettir. Bandırma yolile gelen Doğansporlu« lar bugün gelir gelmez Kadıkı renman y i günü Beşi girerken Türk Atletizmine bir bakış ayıs ayı ile beraber atl . Dünyanın her tarafında bir çok müsabakalar yapılıyor. Bizim federasyon da geçenlerde Tak sim stadyomunda yalnız kaşular ve atlamalar üzerinde bir müsabaka ter- tip etmişti. Fakat havanın çok fena o- luşu iyi dereceler alınmasına m: du. Bu müsabakalardan iki hafta sonra Galatasaray atletleri Bursaya gittiler. Ne yazık ki orada da çok yağmur yağ dığından saha çamur içinde kalmı: Müsabakalar bir hayli güçlükle yapıl- dı. Tabit orada da dereceler biraz dü - şük oldu. Fakat Bursa atletlerinin bir iki mıntaka rekoru kırmaları ve Pu - latın da yüksek atlamada 1,80 ji geçe- bilmesi bize büyük ümitler verdi. Sonra geçen hafta Ankarada bir at- letizm müsabakası daha tertip edil - diğini ve bu şların da bir kaç gu- ruba ayrıldığını gördük, Terbiye ens- titüsü kız talebeleri kendi grupların- da oldukça güzel dereceler aldılar. Bü yükler arasında yapılan müsabakalar da ne koşularda ne de atlama ve ntma- larda pek bir şeyler olmadı. Yal dört kişinin 100 metreyi 11,6 da k maları nazarı dikkati celbedecek bir rekordur. artık bayrak takımları - için kadar adam bulmak kabil letizm me Diğer bazı şehirlende de mevsim başı müsabakaları yapıldığmı duyduk. Bu atletizmin memlekette yapıl - dığını görmekle memnun oluüyoruz. Bundan başka henüz yapılmıyan Ed remit ve civarı Uşak ve civarı beş şe- hir, İzmir, Ankara, İstanbul üç şehir müsabakaları da oldukça mühımdir. Edremit ve civarı beş şehir müsabaka ları geçen sene Bursada yapılmıştı. Bu müsabakaları Bursalılar kazanmıştı. Bu mevsim de en kuvvetli namzet, gene Bursadır. Uşakta yapılacak olan müsabakalar ise ilk defa o mıntakanın atletlerinin derecelerini bilmediğliz için evvelden bir şey söyliyemeyiz. i| Fakat üç şeh ir müsabakalarında ise akla hemen İstanbulun lir. Belki geçen seneye kad le idi. İş şimdi artık değ şampiyonlar ve rekordr ortada yok. Ekserisi Avrupada tahsilde bun- ların ancak elde ettikleri güzel dere- anacağı ge“ -| celerin haberlerini alıyoruz. Bu yüz - den İstanbul takımı kıymetten çok düş müştür. Yeni yetişen gençler cak Ankara ve İzmir atletleri ayarı D | duklarından puvan toplamak güç ola caktır. Federasyon bu sene Balkan oyunla- rından evvel - bir iki ecnebi temas da yapmak istiyor. Bulgarlar ve Romenler le çarpışabiliriz. Yugoslavlar ve Yunan y bize nazaran çok ileridi Bulgarlarda Doyçef ve Gançef hariç, diğer atletler pek o kadar kuvvetli d ğildirler. Bugünlerde en güzel eenel teması Bulgarlarla olabi Romenler- le de karşılaşabiliriz. Bizim diki ta- kım pek iyi derece almasa bile bazı me safelerde her halde onlarla çok çeki « şiriz, Senenin en mühim atletizm teması Balkan oyunlarıdır. Bu muüsabakalara ne yapıp yapıp Avrupada bulunan ve orada güzel dereceler yapan — İrfanı, Fethiyi, Sedadı, Semihi ve kıfilse Ka- rakaşı getirtmek lâzimdır. İrfan mu « hakkak bu sene ya birincilik veya ikin cilik alacaktır. Fethi de bir dördüncü lük getirebilir. Sedat yüks man alıda bir kaç puvan toplayabilir. Kara- kaş gelirse gene ciritte birincilik ala « bilir. Pulat yüksek atlama için en kuvyetli namzetlerden biri. Fakat rak'pleri hem çok ve hem de kuvvetli oldukları için fazlar yorulacaktır. Diğer ekseri müsabakalarda bizim için birincilik ve ikincilik beklenemez, yalnız her müsabakada kabil olduğ |kadar fazla adam sokâarak şans denemek ve bu suretle puvan toplayarak Rorr leri geçmek ve üçüncü olmak kabildir. - —— bu suretle daha emin ve esaslı bir kon - trol temin etmek gayesi istihdaf edilmiş- tir. Sınal mülkiyet -haklarının devam müddetleri ve harçların alınması hak - kındaki hükümler en sön harç tarifel nin tetkik ve mukayesesile tesbit, ve he- men umümiyetle kabul edilmiş bulunan mütezayid harç usulü kobul olunmuş - tur. Menşe işaretleri, smal mülkiyet hak - larına tecavüz ve kanuna aykırı rekabet ——— - —e narak sınai mülkiyet hukukunun ehem - miyetli cihetleri projede çerçevelenmiş - tir. Projenin himaye fashındaki yeni hü- milletler arası iktisadi ve ticarf betlerin ve bilhassa sergilerin in- kişafını t ki neşir, ilân ve mı | kındaki hükümler, sınat kukuna sahip olanlarla diğer alâkalılar arasında sıkı ve emniyetli bir münase - betin temini cihetinden değerli müeyyi- mülki lerde olduğu gibi merkezileştirilmiş ve' bahisleri hakkında csaslı hükümler ko -| deler olmak vasfındadır. — Ankaralı

Bu sayıdan diğer sayfalar: