2 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

2 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Tıirliyıı; yîı_urııı, hür Hatayın doğum günü Yazan: Muhittin Bingen ABaş tarafı 1 inci sayfada) bir çocuktur; Türkiyenin yavrusu! Tür- kiye, onun gürbüz, müstakil, tamamen müstakil bir devlet olması için, Üstüne düşen vazifeyi, şimdiye kadar olduğu gi- bi, bundan sonra da, gerek milli sahada, gerek enternasyonal âlemde tamamen ifa edecektir. Fakat, Türkiyenin vazife- leri bitmemiş olduğu bir devirde şimdi Hatayın ve Hataylıların vazifesi başlı- yor. Bunun için, Hataym resşmi hayata doğduğu bugünü sevinç ve ferahla selâm- larken ve Hataylılara mes'ud bir istikbal temenni ederken bu vazifeler üzerinde bir lâhza durmamız Tâzımdır. * Resimli Makale: &z Üç hassa z SüğLŞns Pazarlık yasak E Talu ay, aynanın karşısında, pijama ile traş oluyor.. bayan henüz ya- takta. pendeleri inik, loş odanın içinde, birdenbire bayanın âmirane sesi yükseli- — Gitmeden evvel bana para bırak « mayı unutma! Önce şapkacıya, sönra da yüz lira bırak, ; — ÇÜnsiyaki bir sarsıntı sebebile yüzü- nü kesen bay, çenesindeki sabun köpü « Bünün birdenbire vişneli kaymaklı don- durmayı hatırlattığına bakmıyarak) yüz Hatay, büyük bir Türk ekseriyetinin| bazan sarp bir dağ halinde çıkar. Eğer siz bu manlanın kar- — onlara gösterir, himaye kollarım onlar için açar, diğerlerine İna yüz lira verdim. Bugün elli versem Azımi ile ve bu ekseriyet hesabına kurul-| şısında küçük, zayıf korkak kalırsanız kendi ölçü ve çırpı- muş bir Türk devletidir. Hatayda Türk-) lüğüa yalnız başıma büyük bir ekseriyeti olmasaydı ve Türklüğün istiklâl azmi bu ekseriyetin ruhunu canlandırmış bulun-' masaydı bu dovlet kurulamazdı. Şu hal- de, Hatay Türklerin elile ve Türklerin, besabına kurulmuş bir devlettir. Evvelâ, Hatay Türkleri için kayıd ve gartsız bir şekilde birbirlerine bağlan- mak lâzımdır. Tam bir ittihad, tam' biri bağlanma ve sevişme! İki Hatay 'Türkül arasında tiyasi bir kanaat ihtilâfı mu war? İki Hatay Türkünü, geçmişle alâkadar herhangi bir şâhst dava nefsaniyet duy- gasu mu ayırıyor? Yoksa Hatayın Meh- medi ile Alrmedi arasında mevki ve şe- Tef hırsı bakımından kötü ve menfur bir. duygu bir ayrılık mu vücude getiriyor? Ne olursa ölsun, nezeden gelirse gelsin, bu tarzdaki bütün ihtiliflar, ayrilıklar veya farklar, Hatay davasının tam ve kâmil muzafferiyeti, Hatay — istiklâlinin şerefli bir tahakkuk yolunda, başma par- lak bir müuvaffakiyet tacı geçirebilmesi için, mutlaka susturulmalıdır. Cvet, Ha- tay Türklerinin ilk vazifeleri sevişmek, manda da âlicenab olunuz. Yolunuz hiç kapanmaz. makta, vücudlerine kendilerinin e simleri ile aile isimlerinin ilk barfleri dağlanmaktadır. Harfler, vücudde 15 gün kalmakta, aonra kendi kendilerine silin- mektedirli Dördüncü defa üçüz doğuran kadın Danziçli bir şoförün karısı dördüncü defa olurak üçüz evlâd doğurmuştur. Şim- di 6 oğlu ve beş kığı vardır. İlk üçüzler- dem biri ölmüştür. Bir batında birdüzüne yavru T ER n ee D LDİZ FTi GN Hergün bir fıkra Taaccüb etmeyiniz Papa vn üçüncü Leom'un bir ves -: mini yapan ressam, Papaya, resmin â ılmbındidyn:ıihiirkqhi—ı me yazmasını Tica etmişti. Papa, kendisine benzemiyen bu res- mi beğenmemişti. Böyle olmasına rağ- men ressamı tebrik etti. Ve: — Haey hay, dedi, yazayım, Resmi aldaı, bir kaç saniye düşündü, Iıı:üii açtı, oradan İsanın Havvariyuna hita- biımi aynen köpye etti: Biİmİn Ni L e g ih ller N Dişi ağrıyan kedi Bu kedinin dişi ağrımaktadır. Ba- hibi, hemn çözane. ye koşarak sevgili hayvanına ilâç a mış, dişine koy- muş ve Tesimde gördüğünüz veçhi- le çenesine — bir sargı sarmıştır. Kodinin — sahibi Tngillerede, köpek meraklısı bir baba- nın köpeği bir batında tam bir düzüne yavru doğurmuştur. Hepsi de sıhhatlidi amazmmu ua e e mak için de gene evvelâ kendi sraların-| şon vazifeleri birleşmektir. Hatay Türk-|da Sevişmeğe mecburdurlar. Aralarında-| tahmin — ettiğinlz gibi Amerikalı de- Bil, İngilizüir. İ i| Şoför oluyor derinin zulümden kurtulmaları ve istis- mar makinesinin dişleri arasında — ezil- 'Türküye, Hatayın bu velakâr anası bu- gün, Torosun ötesinde yürümeğe başlı- yan yavruya bütün gözleri ve bütün dik- katile bakıyor. Hatay Türkleri, üzerleri ne düşen sevişme ve birleşme vazifele- rini tam ifa ettikleri takdirde Türkiye gşexinecek ve kendisini mes'ud sayacak- tır. Aksi takdirde Türkiye derdlenecek ki ittifakla ve sevişmekle herkese hem | Canı sıkılan milyoner gözel misal verecekler, hem de yarata-| Amerikada bütün bir şehrin sahibi o- cakları Hataylılık duygusu ve Hatay lan Amerikal milyoner Rispinin bolluk- kardeşliği işinde kuvvet kazanmış ola-|'tan ve rahatlıktan fena halde canı sıkıl- caklardır. Görülüyor Ki Yik vazifelerini tam ifa' etmezler veya edemezlerse ayni derece- |de mühim olan Ykinci vuzifelerinde hiç muvaflaâk olamazlar. Her şeyden - evvel birinci vazifenin ifası bunun için elzem- dir. Bu hakikat Hataylıların kulakların- ve ancak sevişmenin voe birleşmenin hü- küm sürmesi lâzım gelen bir yerde Thti- Bf ve nifak tmsuru olanlara lünet ede gektir! İşte, Hatayın ilk bilmesi lâzım gelen da bir kâpe olmaya değer; © katlar mü- bimdir. Hatay mes'ud olmalıdır. Hatay mes'ud olmaya lâyıktır, Batay Türkü Türkiye-. Ge bugün hüküm süren birlik ve kardeş- hakikat, Ük öğrenmesi icnb eden vazife|lik manzarasından kâfi derecede ders al- budur. Bu varifeyi iyi anlamıyan bir tekj TES olduğu için vazifesini hakkile ifa e- Hatay Türkü bulunabileceğini farzetmek | decektir! Buna Itimadımız vardır ve Hia- bizim için ebimdir. Temenni edelim ki| tay Türklerini vazile başında görmeği Hatay Türkleri, bize varifede kusur ede-| bekliyoruz. Bunun için, Hataylılara söy- bilen bir Hataylı bülunabileceğine tek| İenecek sözleri başka zamana bırakarak 'bir misal dahi vermesinler! * bugün, Hatay meclisinin toplanmasını, yani Hatayın vesmi ve müstakil hayata Bevinç sesleri ve mes'ud istik- B Goğuşumu Hutay Türklerinin ikinci bir tazifeleri bal temennileri ile karşılıyalım: de, bütün Hataylılar arasında, Yürk, A- âleminin o kadar sevgi ve takdirini kaza- macaklardır. Hatay Türkleri bu işi yap-i Mekittin Birgen İSTER Dün bir gazetede şu satırları okuduk: «— Beyoğlnunda bahçesi olmıyan evlerin ve apartımanla- rım mütekâsif balde bulundukları mant: emnrı.hgyvınh' beslendiği görülmektedir. Bunlar umumi İSTER maktadır. 68 yaşında almasına rağmen gene bilfiil çalışmaya başlamıştır. Rispi- mnin en büyük hususiyeti, arziyatçıların «burada petrol bulunmazs dedikleri yer- den petrol çıkarmasıdır. Kendisi de pet- rol kralıdır. Kanadalı olan milyoner ilk petrol kuyusunu 12 yaşında iken kaz- mmıştı. 'Son defa olmrak ta bir işde bir ge- cede 6 milyon Türk Hrası para kazan- mıştı. Milyoner öz malı bulunan şehirde po- lisi, #faiyeyi kuvvetlendirmiş, — töşkilât- landırmış, beledi ve âmme işlerinin hep- sini kendi parasile yola koymuştur. - Hindiinin intikamı Hindistanda Pençab yerlilerinden biri, karısını kaçıram ve tasallutta bulunan haydudlara, 50 lira fidyel necat vererek kadını kurtarmış, sonra bir tüfek ve kur- şun tedarik ederek haydudların bulum - duğu yere gitmiş, 12 tanesini öldürmüş, sekizini e yaralamışlır. İSTER İNAN, otomobilini sattırmıştır. Şimdi prens a- Babeysile hususi bir mülâkat yapmak ar-| ah bağışlanın, —her Tâyık gördüğü jest bir tekmedir. Cesur, gözü pek, ayni za- |olmaz mı? — Pazarlıik yasak! Alimallah seni haber weririm! * — Anne! Uçlan papeli!. Sıtkı, Necati, Hüsameddin, Yaşar, hep beraber Florya- iya gideceğiz. — 'yada, bu sıcak günde ne işinli var? Denize girecekseniz, Menikapıda © (dun izkelesinden girin. — Biz nereden girersek gireriz. Sen pü- peli tosla! — Ayci, nereden bulayım? “Al, yirmi beş kuruş yeter. — Çok dırlanma! Pazarlık yasak! Duy- * — Kerimenizi tizimkiler beğenmişler.. hususta bizim zusundadır. Bunun neticesizde onu ikna | ypahdıuma elverişli olduğunu söylediler, lan sevgilisi İle evleneceğine inanmakt şöyle demektedir: — Ağabeyimin beyanatı beni sevdiğim kızdan asla ayıramaz. Bugün evlenomez- sem de gelecek sene reşid olacağımdan, kimse bana karışamıyacak, © vakit iste- diğimi yapacağım. Fakat ağabeyimle hü-' susi bir surette görüşecek olursam, o za- man işin değişeceğini, ve onun bana hak weroceğini göreceksinliz. Tahsisatımı kesmişler. Güldüm. Para' ile aşk, eaadet olmaz ki... Sevgilim ba- ma inanıyor, ben de ona taptyorum. E- Ker sultan kararında mustr kalacak alur- sa, o zaman bana burada iş bulmak dü- şüyor. İcab ederse şoförlük bile yapaca- Bım, esasen teklifler de almış bulunmak- tayım.> Resmimiz prensi ve sevgilisini göste- riyor. Valantinoiçin Londrada ruhani âyin Sessiz perdenin yıldızlarından Yalanti- no öleli 12 yal oluyor. Göçenlerde, Lan- drada Westminster kilisestnde san'atkâr için ruharif bir üyin yapılmıştır. Feci bir kaza Amerikada mütekabil cihetten gelen iki tren bir kaza neticesinde çarpışmışlar, trenlerden — birinin — makinisti — ya - rasız beresiz kurtulmuş, GÖteki met- lekdaşının — yardımına — koşmuş. — Fa- kat olduğu yerde kalvermiş. Zi- Ta, v meslekdaşımı yana devrilmiş loko - mofifin bir kenarında ölü bulmuş ve işin €en fecii de bu meslekdaşın bir gün evvel ayrıldığı kardeşi olduğunu anlamış. İNANMAL sıhhat için muzır bulunduğu gibi gete yarısından itibaren akalarda tavuk ve İNAN, İSTER ötmeye başlıyarak komşuları rahatsız etmektedirler. Yapı- lan şikâyetler nazarı dikkate alınmış ve böyle yerlende ta- vuk beslenmemesi için icab eden emirler verilmiştir. İNANMA! Okslordlu. bir terzi kızı 6-| Cenabıhakkın &mri, Peygamberimiz e *|fendimizin kavli ile, ma namına is. temeğe geldim. — Pek güzel, mirim. Ancak, malüm ya wakitler dar. Kızın cihazını ikmal için âdet olduğu vaeçhile, bir mikdar ağırlık., — Ne kadar, meselâ?, — Üç yüzt — Heyyy!. Aman, Mevlâna!. Fahiş de ğil mi?. Şunun yarısı ile işi bağlasak.. TKaAhvede, külak kabartanlardan bi ri:) — Ne o, bâylar? Pazarlığın yasak ol duğunu bilmiyor musunuz? * — Allaktan körk be adam! Şurcağızın metresine elli beş kuruş istenir mi? (Vü. Yür). — Yeli. Kaçma!. Sen da bir fiat ver! — Yirmi beşi. — Otcuz ver, al! (Bu mükülemey! işiten bir memur mü- dahale eder:) — Pazarlığın yasak oldu. wenlik yepiyoruz! — O adamı bilirim: İçten pazarlıklıdır. — Ke yapalım? Kanuna bu —bususta mdüde koymamışlar. O da ondan istifa . Samsunda köy gezileri Sursun (Hususi) — Halkevi köy ge « zilerine muntazaman devam etmektedir. Bu hafta da Aksu köyüne büyük bir ge zi tertib olunmuştur. Geziye diş tabibi. Mümtaz Arkayın riyaset etmekte idi, Köycülük komitesi başkan vekili eczadi Münir Kemal, komiteden Lütfi Deyeci ve köyrülük mütebassısı Rıza Kiper, ge- ziye iştirak edenlere gereken malümats büyük bir mezaketle vermekte idiler, Köy çocukları muhtelif hediyeler ve « Filmek suretile sevindirilmiş, fakir ço « cuklara kuzu ziyafcli verilmiş, hastalaf heyetle beraber gelen doktar Rifat Gün« gör tarafından muayene edilerek reçe « gelerinin bedava yaptırılacağı kendile « rine bildirilmiştir. Köy muhtarı Halil ve köyodam üyeleri ile ihtiyaçlar üzerinde uzun boylu hasbıhal edikciştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: