26 Mart 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

26 Mart 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

$ — SÖNTELGRE A — 26 Mart 1938 Ona anne diyebilir misiniz ? İki çocuğunu öldi_lr: dükten sonra kendini Casus mektebleri Filistinde Yahudiler Nasıl çalışıyordu ? Birgün Ester sokakta öldürüldü Genç bir Alman kızının idare ettiği Ahmed de ayni akibete uğramak- 'mektebde gizli talimat verenler kim? Posta pullarının husu- “Otefden çıkark siyetlerinden istifada ediliyormuş.. Umumi harpte Almanları hh casus mektebinden İen bu mektebi İdare edi daki Şıragmüller isn de anlatı t l inde bir sedilir 8 yaşın- | Büz mtabuatır #sluk m şayanı dikkat ları hülâsa etmek ve «Son Te pkuyucularına bildirmek; her e meraklı bir mevzudan bahset - mek demek Alman kızının ismi o kadar me hur olmuştur ki Umumt — Harbdı ketli alar çıkarkı muhtelif meml. leyhindeki casus faaliyeti devam Herken Şıragmüller'in mektebin idlen pek bahsediliyordu. Harb - iden sonra ise casusluğun bir çok e: Tarı anlaşılmış, türlü türlü kilab - Tar neşredilmiştir. Alman aden çıkarak — İngil ,weya Fransızların hepsi de, casus in Alman casus mektebi binası ginde sonuna kadar muvaffak ol - Huşlardır diye iddia etmek — kabil Heğildir. Çünkü bunlardan bir kıs - n yakalanmış, bir kısmı muvaffak blamamıştır. Bu böyle olmakla be- gaber; düşünülecek mühim bir nok Ka vardır: Casus da; ne kadar cesur, e kadar zeki olursa olsun; etten, kemikten bir insandır. Onun da â - B vıf olduğu zamanlar vardır.. ' t böylece — kaydedildikten kâyeye devam cedilebilir, mektebinin yetiştir. d. ı Alman casusları arasında —en meşhur olan; Jozer Marks'dır. ki bu adamın faaliyeli hem uzun sür- iş hem devam ettiği — müddet w olmuştur. Her m ' ç affakıyetl 3 casusun ke: e mühabere, ası olarak bulduğu bir usulü Jozet Marks'ın bulduğu u - sul de posta pulu koleksiyonudur. Vmnumi harb esnasında İngilterede ette bulunan Jozer Marks i bu pul köleksiyonu kadar kıy- i hiç bir şey olamazdı. Hakika - de koleksiyondaki puliar na - * olduğu için bu koleksiyonu me- ltlara göstermekte Şıragmülle, talebesi olan bü Alman casusu tereddüt etmiyordu. Posta pulu a- hp satmak, bu yüzden para kazan - mak kadar tabii ne olabilirdi?... İşte Jozef Marks' da İngilterede, kendi Âlmanlığından ve casusluğun dan hiç kimseyi şüpheye düşürmek- sizin pul koleksiyonu ile pul top - layıp satmakla meşgul bir adanıdı! Umumi Harbde bitaraf kalan Av < rupa memlcketleri karşısında Ho- landa da Vakit vakit Jozet Marks Holandada bir takım adrı lere posta pulu gönderirdi. katşı da yh Posi. pulları leksiyonundaki çeşitlere hiç diy, cek yoktur... Fakat bilhassa, Avru- pa, Afrika ve simali Amerika mem Bgençli ca- | in birbiri a -| »|zan >.|vafık görülmüştür. açtı-)leketlerine aid olan pullar mühim- ayni havrada kalmamı teklif ettiler. di. Bunların mühim olması — aslı| şu: eri geliyordu: Jozef Marks leğer Avrupa pullarından ni Holandadaki dost: se bunun mi ir Lanesi- na y nâsı şu tü çıktı.. lizlerin bir kruvazörü yola çıkmıştır de - | mekti. Şimali Afrika pullarının mâ- | İngi k ktur 1 pulü her va -| â İngiliz dret- vereceği | llarsa İnâsı z m söylemiye lüzum yol ki Jozef air malümat Avrupa pulları not bunlar, ka memleketlerine atd olmalarına İdikkat eder, hülüsa kendi e İne suretle olursa alsun en üfak bir şüphenin bile konmasına mahal ver | -| mezdi Holandada bu pullardan karılan mânâlar üzerine Alman is- tihbarat şebekesi de; malümat sahi- bi oldu, — İngiliz donanmasına aid |baberleri elde ederdi. Jozef Maks'ın epey zaman davam |etmiş, hiç bir aksilik çıkmadan pos- ta pulları sayesinde — Holandadaki Alman casus toşkilâtile muhabere edip durmuştur. Ortâda Jözef Mark s'in aleyhine çıkabilecek hiç — bir şey yoktu, Fakat?... Evet... fakat İn, servisi Jozef M birdenbire nihayet vermiştir. Hiç bir şey elde edemem Holandaya bu adamın muntazaman ! göndermesi ve oradan pul al - Ması nihayet; nazarı dikkati celbet- Miştir. Şüphe üzerin sorguya çeki len Jozef Marks; pul koleksiyonu - nu göstermiş, bu sayede ticaret et- tiğini anlatmış, hakikaten; üzerinde İngilizleri esi kuvvet lendirecek bir şey bulunamal Bununla beraber yine Jozet İlunduğu yerden kaldı: bir yere götürülmesi ve orada göz hapsi altında bulundurulması mu- Jözef Marks Alman'ların bun dan evvel geçen günlerde — «Son Telgraf> in bu sütunlarında bahse. İdilen Antverp casus mektı ebinde y; tiştirilmiş N en ileri gelen casuslar- dan biri olarak şöhret kazanmıştır. |Bu mekteb daha ne kadar devam etti?... Mekteb tesis edildiği Jonun idaresini eline alan zaman ve o za- a olan Şıragmüller'. t eneler geçtikçe yaşı bü- yümüştü!... Daha kaç sene bu mek- |tebi idare etti?... Buralarını İngiliz. İler de pek iyi biler yel ollanazdı. Jozef'in ko- İsir İngiliz matbuatının son neşri- |derle nun ilânihaye devamı kendi |bey . |takırlar, gelirler. Ç tan kurtulmadı. —ı—__. en jozef hain Fakat, bu-|dilerine.. abil mi? — lunmu *diye bir şerh veril Bahtiyar mısın Ester? «Akşam olunca; umumi yatak - Koloninin hakiki bir dostu ol -|haneleri terk ederler, odalarına gi- aklığım dolayısile bir kaç — Güzel, çok güzel! ur gün |derler, — Hepsi bu'kadar mı? orsunuz! d Bu -| TTabii reddedemedim. | İlk gece, ben ve Ester'le bahçede| Ziyafet, oturduk um: —Bahtiyar r G kadın, başını bir pa nin gölgesine da; dızlara dikti vekarla Bahtiyarım... E yörüm, ve her geçen gü: hasrettiğim gayeye — doğru bir kendimi yeni . Çok mütcessir ol - 'den garip bi - |Hatatat değildi. Boczin başakları topluyan hemşerişi, As |sureüsin karısı, tam bir Yahudi t- tarlada Ester. ve Küdüste Yahudi ruhu ve sırcı Ester, mömleketin; ehemmiyetli İyerlerini Baha göstermek için, bir kaç gün kamiteden izin aldı. Bir - likte Mirşmar, Halemek koloni Tet ettik. Nümune Bahçelerini ge ni — gördük. yerde, herkes çalışıyordu Ya aşk Ertesi gün kümesten, bir sepet dolusu —yumurta ile gelen Ester'i görünce sordum: — Ya aşk?... Gülerek sevab verdi rini ek vakit var mı samıyorsunuz?. Halbuki, genç bir adamın dalma |bizi takip ettiğini, biz nereye gider- İsek arkamızdan geldi hiç di alışacak kul Tâzım, niden yapmak m — Arâablar, bu fikirde olmasa gı toprak! n ediyo zi memleketi 4 a istilâ elmekle likanlının (Bt mâ -.| Sizin ç: —Bize verdikleri arazi diğınizı istel İcam olacak... rinden bir kaç misli Alay mı ediyordu? Onun — bu Şikâyete hakları yok!... Mmütebayın sözlerinden bir şey an -| iğimiz paralarla; Filistin halkı ze lamıyordum, çt Siz de Fransızların, şairane fikir-|TİR Sayısı; 400 bini geçti. Fakat A - leri vardır. Buradaki aşkı; memle |abların da sayısı arttı. 600 binden ketinizdeki gibi mi telâkki ediyor-| Milyonu buldu, Yakınımızdaki köy- sunuz. Hakikaten oradaki aşkın geç Tüler de bizi örnek tutup çalışmıya kleri kıskançlıkları vardır. — Fa -| Paşladılar. kal burada, bunu düşünecek bu -| —— Sühülde münaferete — sebeb nunla meşgul olacak vaktimiz yok-| Ve7 B — Bizden nefret eden, halk de £ Jozef güçlü kuvyetli bir delikan-| Ğil; şeflerdir. Bunlar, topraklarını |lıdır. Ben de öyleyim. Her halde ço- |bize satarak aldıkları paraları ku': cuklarımız dâ bizim gibi olacaktır. Geli Dedi, Ve beni geniş pencereli bü- ük bir binaya götürdü. — Burası, ornimizin merkezi ve kalbidir : Beytül Veled, yani ço - Cük yuvası... marla, zevkle yedile, bitirdiler. Şim- di bu topakları bizden geri almak istiyolar, Halkı leyhimize ayaklan düyorlar. Halbuki biz kendileri! anlaşmaktan, dost yaşamaktan iz, göstereyim size, 'üklere mahsus binalar çok sa- 'de olduğu halde (çocuk yuvası); çok süslü idi. İN 6& Yerler muşambalı; duvarlı Gaz kaçmasi | Hava gazı borularında b Tİçük delikler açılır. Bunlardan ka- çan gaz; fena bir koku neşreder. panyafıın memutu, gelip tamir iye Kü bu deliği kapamak, usunün önünü almak lâzı Fakat, delikmerede? Bünu bu için muhh Üçya kibrit kullanmı hız, 'Bu Çok tehlikelidir. Şüphelen- diğiniz yengi biraz koyu sabunlu su| sürünüz. Derhal kabarcıklar hasıl a olur, Saati Ve muslukları kapatı - verirlen, Sonra yine işlerine gider-İnız, eğer, delik, borunun ucunda i- . Mini mi- 'i bebekler yerlerde sürünüyor, o. yuncaklarile oynuyorlardı. Ester'le, —asma dallarile göl: gelenen — bir — taraçaya — çıktık Bir çok kadırlar, kucaklarında yav. rulara meme veriyorlardı. Ester: — Muayen sastlerde işlerini bı- larına — süt k numaralı oda tahsis o -|ka bir şey düşünmüyoruz. zan kü-| bakışlarla beni süzüyordu.. ,, beraber Kudüs'e gitmeyi — Tel - Aviv'i görelim, sonra... dedi. Tel - Ayive, 1909 da; kum sa- hasından başka bir şey değildi. Bu- gün tam münâsile asri bir şehir - dir .Nüfusu da 90 biri geçmiştir. | deleri, büyük bahçeleri, ilnin. İl yüzüyor, Kafası parç: “yahüdi kadınları, 4 vardır. Siyonist istihbarat bürosu kâtibi olan sevimi binal; değer malümat verdi: Memleketin, !mı Yahudi ajansile; İngiliz fev- tarafından idare 0- ğunu, arazi bedellerinin; dün- ya Yahudileri tarafından tesviye o- Tunduğunu söyledi Kudüs'e girmemiz pek kolay ol -1' madı, İngiliz fevkalâde komiseri ör fi idare ilân etmişti. 2 dikkatle tedkik o - — Bugün cumadır, dıvarı ziyaret Bünü, gidelim, görünüz... Bir çok dar sokaklardan geçtik-|" ten sonra (şikâyet dıvarı) nın bu- lunduğu yere geldik Üstüstte konulmuş kocaman taş- İlardan yüksek bir dıvar!... Yüz binlerce ziyaretçinin elleri - |ni, yüzlerini sürmesinden — taşlar, Adetâ cilâh gibi parlıyordu. Sü - leyman'ın mâbedinden bakiye ka- lan bu taşların önünde, yüzlerce Yahudi dua ediyor, ağlıyordu. Ester ve Ahmed — | Otelde, seyahat arkadaşlarından genç bir kadın: — Gemi süvarisi; Dansing palas' da bir balo tertip etti, Gelecek mi- siniz?,.. (Dovamı 6 ıncı sahifede) İ FAYDALI BİLGİLER. I Bunlara, gayet ince talaş karıştır- malıdır, Yazı masalarının veya kıymetli etajerlerim ve sair bu gibi şeyle - rin yarıklarını kapatmak için — bir usul daha vardı: Elli gram gayet ince demir tozu (eğe döküntüsü), iki gram amonyak duzu, iki gram kükürt çiçeği ve bi- raz suyu karıştırıp macun haline ge- tiriniz. Bunu sıcak sıcak delik yer lere bir bıçakla sürünüz, Üzerin - deki fazlalıkları da bıç Ixîr. Hayat tarzi hiç değişmez. Ay - ge bu kısmı kesip atınız, ni zamanda çalışılır, yenilir, yatı- 'ti lir, Kadınlar, doğurma zamanı yak laşınca (Çocuk yuvası) na gelirler, İdoğururlar; Bir hafta, on gün sonra çıkarlar, Çocuklar burada kalır, bu rada büyür... ğlam üden bağlayınız. Yok, eğer tasında ise; kesmek kabil değil- dir, Şu halde deliği, elektrik pil i sarmâk için kullanılan bezle kapatınız ve sıkıca sarınız. Eğer; bu bezden bulamazsanız; kalın anba - üj kö; sıkı sıkı bi niz gazin — kaçmasının Önünü alırsınız. | » karar verince|Tahtalarda tulani yarıklar ve de - in kitabetine müracaat e- likler 1 ve kocaolmak istedik - — Tahtalardan — husüle — Alle hayatı nıda feda etti: adile,sarar ve sicimle mek,.. — Hayir! burada hi leşi iz de- şey sade - lmiştir. Bir delikanlı ve bir genç kız evlenmiye komitenli kı gelen yatından ö pek tebildiğine göre; — bu n dikkat bir şahsiyet olan | | (Devamı 7 inci sahifede) lerini söylerler. Koloninin defteri-|yarıklar ve — delikler — renkli sa- ne: İkızla — veya İhandıkları — Filân; filânla birleşmiştir, Ken. tutkal ile kapanabilir. leştiği Prizlerden çok Mi bir prizden çok istifade etmek, meselâ, aynı zaman- da iki lâmba ve bir ütü k isterseniz, ona muzaaf bir ve etmekter kolay bir Veyahut, sadece pilleri; tecrid e- dersiniz, yani biribirinden ayırır - Sınız. | ceryanlı; larımak riZ ilâ- yoktur. Bizzat yapacağınız dal gayet kuru tahta çubuklar dan geçmelidir. Fakat, dikkat edi - 'niz, çiviler tellere dokunmasın, Bü- tün âletler parafinli tahtal: bir madmazel, dikkate| , İstatistikleri,| * üzeri-| -Bu doğramacıların kul-|Ne tesbit olanmalıdır. Tellerin bir - müessesal hesabına 168 de kendi he- ler; bezlerle, sürilmelidir. | pencereden atıyor çocukların babası M. Galuva otuz dokuz yaşlarında ve büyük garaj- lardan birinin şefidir, Zabıtaya ver diği ifadede şunları söylemiştir: — Karim, çok iyi bir anne idi,, Beni ve çocuklarını pek çok sever. di Son zamanlar akıl müvazenesi bozuldu, Ara sıra kriz geçiriyordu. Hattâ bir gün bana: «Çocuklarımı- zı, sonra da kendimizi öldürelim .» dernişti, Saat sökiz... Sen Mişelev Bulva- rı henüz kalabalık değil... Birden- bire, cadde üzerindeki evlerden bi- rinin altıncı katından yere birşey düşüyor. Sırtında, sade bir gömlek bulunan bir kadın... Kanlar içinde, | kaldırım üstünde yatıyor, | Geçenlerden birisi, telefonla za- bitaya haber veriyor, İki dakika sonra gelen (Cah kurtaran) otomo- bili kadını, Piyete hastanesine gö- türüyor, Zabıta memurları tahkikata bâş- lıyorlar. Binanın kapıcısı: | - Yukarıda iki çocuk var, Aca- ba onlar ne oldu?... Diyor, Altıncı kalta çıkıyorlar KEDİ YARIŞI İngilterede, (Portsham) da kedi yarışlarına mahsus bir (Yarış ma- halli) vardır. Yarışlar, tıpkı tazı yarışları gibidir, Kedilerin boyun- larında, muhtelif renkli kordelâlar Apartımanın kapısı arkadan kilitli. Hapel Dlr Brağ'a ĞA n ses veren yok... Kapı kı-| Mükineden yapılmış bir farenin ar- Ne acıklı manzara bu... — | kasından salıverilir. Kediler, haki- 'et Bgüzel döşenmiş yemek) Ki Sandıkları farenin peşinden olan da bir ceset: Küçük Simoe| S& üvvetlerile koşarlar, Zavallı çocuk! Kanlar içinde YOLCULUK EDEPLERİ hmaş, Elin-| — Japonya münakalât nezareti, im- de bir mürekkepli kalem var, Ba-| paratorluk dahilinde işleyen tret- basına mektap yazıyordu. Hattâ şu| lerin vagonlarına şu levbayı astır- cümle ile başlamıştı: «Sevgili ba-| mıştır: « — Yolcuların iki kişilik yer iş gal etmeleri kat'iyyen yasaktır, 'Tren kalabalık olduğu zamanlarda nin... Onun da kafası parçalanmış. Her yerde kan, kan... Yerler; kol-| yie gelen bir dostunu yanına otur- tukların, kanapelerin üzeri, duvar-| tup konuş mak ta memnudur, Çilgin kadın ve cocukları lar hep kan içinde... Pençerenin iki| «2 — Kondoktör, bilet yoklama- kanadı da açık... sı yaparken uyur gibi görünmek 35 yaşında ve akıl müvaznesi bo- ayıptır. zuk bir kadın olan Yovn Galuva, büyüğü on bir, küçüğü yedi yaşın- da iki çocuğunu canavarca öldür- dükten sonra pençereden kendini İsokağa atmış. | Deli kadın; eline ne geçti ise za-| değİştirmemeleri mercudur. vallı yavrucukların kafasına indir- — * — Yolcuların, vagonda şarkı miş... Çekiç, kürek, tencere, maşa, söylememeleri ve lokanta vagpnu- ilâ. na pijama ile gitmeleri de yasak- Az 'sonra karakola celp olünan) tır...> —— z — Veremliler |Marangozlar Arasındabir / Bir İIstatistik , Müracaatı | 43 — Fena koku neşreden elbise- |ler, paketlerle vagonlara girip Ötu- İranlar cezaya çarpılacaktır. «4 — Kadınların, vagonda elbişe ——— Hastaların çoğu hangi | Marangozlar cemiyeti İktisad ve- | meslekte ?.. kâletine mühim bir müracaat yap - Verem mücadele Cemiyeti tora -| mıştır. İtından idare edilmekte olan Eren -| -Bu müracaatle mobilya imalâ - köy sanatoryomunda geçen — sene| tında Kullanılan kontrplâk ve tah- 8) hasta muayene ve todavi e -| taların çok adi olduğu, halkın bila dilmiştir. Bunların altmışı kadın ve| bile aldatıldığı bildirilmektedir, 76 sı erkektir. | İktısad vekâleti bu müracaati, e- Bu hastaların mesleklerine göre Pemmiyetle nazarı dikkate almış ve di |Srf bu işin tetkiki için hususi — bir 3 hâkim, 6 subay, 1 avukat, Iri ka-| Komisyon teşkil edilerek bazı ma- ve 55 i erkek olmak üzere 51 TANgozlar Ankaraya davet olun - htelif memur, 15 tüccar, 4, | Müşlardır. ikisi kadın ve yedisi erkek olmak| üzere 9 muallim, 11 ri kız, 32 si er- kek ol 14 küçük san'at sahibi, 20 si erkek olmak üzere 23 işçi, 42 kadın, 7 si erkek olmak siz hasta tedavi edilmiştir. Bunların bir kısmı yapılan ted: Meşhur Opera Lirik şantözü OLGA SOMOGYİ Yunan Operası | tenoru BAKEA ve Tenor YUNKAİN NOVOTNİ'de| Mo. KEMAL Orkestrası iştiraklle -İvi neticesinde sanatoryomdan (, İleşerek çıkmı |hâlâ tedavi görmektedir. 236 hastadan 68 i devlet ve sabına sanatoryomda yatmışlardır. eşyalarını yanına koymak veya teş-

Bu sayıdan diğer sayfalar: