16 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 19

16 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a X6 6995 Çinlilerde en önemli şey ço » €uk, hele erkek çocuk sahibi ol- Maktır, Bunun için bir Çinlinin mümkün olduğu kadar çabuk €vlenmesi âdettir. Çinde çocuk, Bölge veren ağaca (benzetilir. Çinde çocuk (anasını, Pile ihtiyarlıklarında o beslemek öldükleri zaman mezarları. Ödağacı yakmak için yetiştiri - lir. Her oğul babasına karşı bu Ödevi bilir, baba da oğlundan da bunu bekler, Her nesil bir evvel- kinin borcunu öder. Çinde yalnız gençken evlen - Mezler, dul kaldıkça tekra: ev - lenirler. Bunun içindir ki Çinli- ler arasında anlaşılmaz karma- karışık bir akrabalık varılır. Bu- Bün 250 milyon olan ve hcı gün Soğalan Çinliler harp, kıtlık ve Salgın hastalıklar olmasa dün - Yayı doldurmağa yeterler. Çinde nişanlanmalar kitle hediyelerden ibarettir. Ni- Şanirlar, sevinçlerini meydana Vüramazlar, tam tersine yas tu- tar gibi davranırlar, Nişanlanma olur olmaz, bun- dan evvelâ iki ailenin o (ner - ham) larma haber verilir. Her İki aileden © ecdada hitap eden irer mektup yazılır, bu mek - alar ikişer ikişer kırmızı kur- de'dlerle bağlanarak aile kabir- rine bırakılır, Erkek Târafinin Evinde Bundan sonra nişanlıların ak Tabaları, dostları erkek tarafının €vinde toplanırlar ve büyük bir | afile halinde kızın evine gider | ler. Kızın babası dört tarafa sec- €ye vararak ecdada nişanla 1 - Ma işinin bittiğini yüksek sesle | Gelini süslüyorlar bağırarak bildirir. Düğün günü de aynıdır, Gene £rkek nişanlı büyük bir kafile İçinde kızın evine gider ve o a- Üenin kabrine © bir mum diker. ızın babası bu mumu yakarak izının filân erkekle evlendiğini *cdada haber verir. Erkek ve kı- | Zin ana ve babaları dörder defa *ecde ederler. Düğün alayı o erkeğin evine “ner, orada da aynı tören (me- tasim) yapılır ve kızın bundan öyle erkek tarafının ailesinden Sayılacağı ilân edilir. Erkek Nişanlı Secdeye Kapanır k Bütün bu tören sırasında er - ek nişanlı secdeye (o kapanmış lir. Sonra biri baba mamma Tok Gezeni © çekilir Gelin ve güvey do' ıya, öteki oğul namına ba - tıyadoğru oikisofra kurulur. Teşrifatçı, oğulu sofradaki yeri- ne götürür ve dolu bir kupa şa- rap sunar, Oğul diz çökerek şa- rabı alır, bir kaç damlasmı yere döker, babasının önünde eğilir ve emir bekler. Babası “Haydi, haydi karını, sadık arkadaşını getir,, der. Oğul dört kere eğilir, kalkar, önünde güpe gündüz meşaleler yakan uşaklar olduğu halde gi- der. Gelinin evine gelir, mükel- lef kuşatılmış gelini alır. Gelin, süt ninesile ( teşrifatçı kadınm ortasındadır; annesile babasına doğru ilerler, dört defa eğildik- ten sonra diz çöker, verilen şa- rabı alır ve ütlerini dinler. Bu öğütlere göre daima ihtiyat- k ve uslu olması, okocasma ve kayınbabasıyla kaynanasına ita- at etmesi lâzımdır. Bundan sonra kocasıyla bera- ber yeni evine gider. Düğün ziyafeti kocanm evin- de olur. Sofraya oturmadan ye- ni evliler selâmlaşırlar ve elle- rini yıkarlar. Gelin kocasının ö- nünde dört kere, erkek te karı- sının önünde iki kere diz büker- ler. Yere bir kaç (O damla şarap dökerler ve ziyafet başlar. Bir Kaç Dakika Sonra Bir kaç dakika sonra, koca a- yağa kalkar ve iki kap içinde ge- tirilen şarabı karısına uzatarak içmeğe çağırır. Şarabın bir kıs- mını ayrı ayrı içtikten osonra geri kalanını karıştırırlar ve bir o, bir o içer, Yemek çok uzun, gok çeşitlidir. Çinde düğün töreni bunlar - dan ibaret değildir. Bir çok te- ferrüatı vardır. Meselâ bunlar- dan birisi kocanın, karısının e - teğinin üstünekendi eteğini ört- mesidir. Bu, kocanın karısına egemenliğini göterir. Bununla beraber kadına ege- menlik eden yalnız kocası de - ğildir. Erkeğin babası ve anası da, hele bir erkek çocuğu olma- dığı müddetçe, kadına istedik- lerini yaparlar. Kaynana genç gelini (vur abalıya) haline ge- tirebilir, ona evin en güç ve ağır işlerini yükletebilir, ağzına ge- leni söyliyebilir. Bu durum ancak gelin bir er- kek çöcük doğurduktan sonra az çok değişir. Artık gelin de çocuğunu bir ân evvel evlendi- rip kaynana olmak ve gelini üs- tünde egemenlik kurmak heve - sile çırpınır durur, LL Çok gezen çok bilir. Fakat herkes çok ge- zemez. Çok gezmiyen çok okuyabilir. Çok okumak ta çok gezmek demektir. ÇİNDE NİŞAN ve DÜĞÜNLER Gelin Kocasının Önünde Dört Kuray Erkek i ba Karısının Önünde İki Kere Diz Bükerler nikâh merasiminde Londranın büyük caddeleri geceleyin resimde gördüğünüz. gibi göndüze benzer. TAN p— Hayatımın gayelerinden biri- ni bugün bir milyon parça kun - duz derisi toplamış ve bu işte kolay kolay kırılamıyacak bir rekor yapmış olmakla idrak et- miş bulunuyorum. Bir milyon kunduz avlamak denizlere kırk Lir sefer yaptım. Daha çocukken mektepten ka çarak kunduz avcılığı gibi teh- likeli bir avantüre atıldığım gündenberi birçok infijâklar, yangınlar, donmuş denizlerdeki İ mahvedici fırtınalarla karşılaş- tum. Altımdaki gemilerin buzların sıkıştırması: ile çatır çatır par- çalandığını görerek, tayfanın buz fırtınaları ile, ölümle pen - İ geleştiğ “e şahit olarak çok he- yecanlı günler, haftalar geçir- dim. için donmuş j İnsanı deli eden araştırmalar Kunduz avcılığı yarışı, New- foundland arazisi yakınlarından başlar. Buradaki LONDRANIN A AYDINLIK IK GECELERİ milerin can sıkıcı dükleri ile karışık insanın ku- tırmalar. kunduz tarlalarmın fabrikaların | bulunduğu denizler gü şimale hareket eden ge- 200 milden fazla mesafe vardır. “" İÜ OKUDUKLARIMIZ. DUYDUKLARIMIZ | Bir Milyon Kunduzun Ker ru Deli Eden Araştırmalar. Unutulmıyacak Bir Hadise Heyecanlı Bir Hücum Kunduz, avcıya saldınyor Bu kadife derili mahlükları her sene insan ayni yerlerde bulsay- dı ne rutlu! Fakat e mi? Rüzgârlar, anaforlar, fırtınalar bunları her yıl ayrı ayrı sahala- İ ra dağıtır. Çok zaman avın bu- lunduğu sahayı keşfedinciye kas dar kaptanın beyni çorbaya dö- ner, canavar dü- Limandan arasında Unutulmıyacak bir hadise Kunduz avma çıkan gemiler çok kuvvetli ve dayanıklıdır. Si- gorta şirketlerinin aradığı ev- saftan bu gemiler, her halde de- nizcilik itibarile yüzde otuz da- ha kuvvetli olmalıdır. Şimal de- nizleri her halde çok amansız düşmandır. Silâhlarından başlı cası da buzdur. Talihsiz bir seferimde, Wol£ adlı ge: in kaptanı bulunuyor. dum, Şime lerimi kapaym- gemi sararak gitgide borda- sma kadar yükselen buzun man zarasmı i2İâ görüyor gibi olu- yorum. Yap: ““k hiçbir şey, ali- nacak hiçbir tedbir yoktur. Sa- dece oturup tali'-in gülümseme- sine, yahut ta beyaz ölüme in- tizar, hakikaten acı bir tecrübe» dir. Bütün tehlikelere rağme Wolf hakikaten çok kuvvetli bir yapı idi. Fakat ne kadar kuv«- İ vetli olursa olsun bunun da bir haddi vardı. Nihayet emi odundan ma'» muldü, Buzun tazyikine bir had- de kadar dayandıktan sonra çatladı ve biz de bir miktar yi- yecek alarak en yakın köye il- ticaya mecbur kaldık. Buzlar arasında sıkışan gemi- lerin hususiyeti batmamaktır. Tayfalar ekseriya sağ salim ka- çabilirler. Fakat bilâhare buz çözülünce gemi de cumburlup diye birdenbire batar, Yangın tehlikesi Buzdan başka yangın da tay» faları gemileri terke mecbur eder. Kunduz yağı hamken son derece infilâk kabiliyeti olan Ekseriya kunduz İ avına çrkan gemilerin güverte ve ambarları bu yağla son dere- ce bulaşık bir hale geldiği için bir kere gemi bir tarafından ateş aldı mı, söndürmek hakikaten çok müşkül bir hal alır. bir mayidir. Kunduzlar görülünce | Gözcü,çek kuvvetli dürbün- lerle günlerce denizleri tetkik ettikten sonra nihayet bir gün: “Analı, babalı, irili, ufaklı sürü e” diye sevinçle hay- ır. Erkek kunduzların ekse- risi daimi surette azgın olurlar. İ Bu hayvanların bazıları insana ) da hücum ederler,

Bu sayıdan diğer sayfalar: