16 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

16 Haziran 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tekaütler Maçı Nasıl Oldu? 6 (Baş tarafı 1 incide) Kısacası eeki futbolcular arasında- ki bir maçın bu kadar neş'e ve bu ka- dar ilgi uyandıracağı umulmazdı. akem Komitesi Reisi Nüzhet'in düdüğü öttü. Fenerbahçe ve Güneş mütekaitleri şu şekilde sıralandılar : — Fenerbahçe — » Nedim Cafer Kimil Süreyya — Sadi — Kadri Hikmet Bedri Zeki Suat Sabih — Güneş — Ülvi Hüseyin —— Mehmet Nazif 'Ahmet Arif — Kemal Rifat — Hayrı | Müfit Lâtif Necip Ziya Sabit . / Fenerbahçe kapt taralfındaki kale. yi aldı. Güneş, Papazın bahçesindeki kalede. - Bir tarafım kaptanı Hasan Kâmil, öblr tarafın Papaz Kemal. , Hakem Baba Nüzhet. | Kur'ayı Güneş kazandı. " Oyun başlamak üzere. Herkeste bir heyecan. Bütün oyuncular yerle- rinde. Bunları #eyretmek için çocuk- ları, çolukları, kaym valideleri, kayın pederleri aralanmışlar, merakla sey- re hazırlanıyorlar. Fenerbahçe'liler ileri akına başla- | dr. Kemal Rifat ilk akmı kesiyor. $ at ortalıyor. Zeki alamadı. Kadri akın- ları kesiyor ve Papaz Kemal canla çalışıyor. Ziya dehşet! Gülmemek için insan kendini zor tutmalı. Halk kah- kahadan kırlıyor. Fenerbahçe mühim bir tehlike at lattı. Oyun başlıyalı bir iki dakika ol- du. Top Dalgakıran Hasan Kimilde. Aptal Mehmet yaman oynuyor. Ta- tar — Lâtif dehşetli bir şüt çekti ama tutturamadı. 11 — datika sonra; Ne- dim kalenin direğine yanaşmış, Sabi- tin atacağı körneri bekliyor. Korner çekildi. Yusuf — Ziya, Necip Şahin kalenin önünden ayrılmıyorlar ! Çotuklar boyuna annelerine: — Babama bak! Babama bak! Ne güzel koşuyor! Diye heyecanla bağırıyorlar. OÖyun tam ortada, Şişme alâimi | kendini gösteriyor. Top Ziya'da. Şü- | tu çekti ama, kenardan avuta gitti. Gülen gülene. Halk kırılıyor! Oyun oynanıyor ama, rüzgür şid- detli. Topu Zeki aldı, Bedriye verdi, Aptal Mehmet kesti. Hikmet bir şut çekti, Ulvi kurtardı. ni Mukabil akm: Hasan Kömil Neci- bi geçti, Haytı kurtardı. Yere düşüp | kalkınları görmeyin! Fakat hacryat- maz gibi bir düşen beş dakika sonra kalkıyor. Hele dokran ile yüz kilo arasındakiler, görülecek şey... 'Top ortada dolaşıyor ve her — iki takım bütün kuvvetlerini sarfediyor- lar. Bu maç, en mühim maç kadar herkesi alâkadar ediyor. Bir zamanlar memleket futbolunun | en yüksek şahsiyetlerini görmeyin... Hep göbeklenmişler! Güneş kâlesine doğru akım. Kemal | Rifat kurtardı. Sadi karşıladı. Topu tutmak için vaziyet alanlar, ayakla- TINın araşında resmi geçit yapan to- n mıdı'_hnmm. Belli ki, şişkin: Fener kâlesine gelen topu Kadri kurtardı, sağdan Sabihe verdi, tenisçi Suat aldı. Kemal Rifat yine kurtardı. Allah Allah! Çalım da yapıyorlar, Ze- ki aldı, ateş gibi gidiyor. e VMĞ gidiyor. Fakat Hay- , Yutul Ziya güzel bir pas kaçırdı. " Ortada pürheyecan iki taraf çalı- şıyor. Cafer görülmemiş bir kurtarış yaptı. Ziya ve Necibin kombine akı- nint kırdı. Fakat Ziya aldı, sürüyor. | Bizim esrarengiz bugün ömür! Fakat bir türlü gol yapamıyor! — »a mtaa Sağdan Sabih ile Güneş kalesine Akın başladı. Karşıl: ada Usturum- calı .Hüseyin. Fakat Hüseyin biraz #ofrA şişti, yerine Hayati girdi. Aman ne zevkli futbol! Düşen ve kalkandan topun ilerlemesine i--kân yok! Aptal Mehmet alelüsul gözü kapa- | z hücum ediyor.Ne olur ne olmaz,her keş ihtiyatlı. Kimse, bu tekalit ma- çında ayağını kırdırmak istemiyor. | Hakikaten ne zevkli oyun! Fenerbahçe kalesinin önü görüle- cek şey: Hasan Kâmil topu kurtardı ama, az kalsın kendi kalesine gol de yapacaktı, fakat körnerle kurtardı. Necip Şahin bir gol yapmak için, | kale önünde, delik arıyor. Korner çe- | kildi. Kale önüne düştü... Derken pe- naltı! Nedim variyetini aldı. Top çizgide. Ziya çekiyor. “Plâse atayım!,, der- “Keşke ben ataydım!” diyor. Ziya ellerile : “ Ne yapayim kaç- tıl demek istelyor. Fakat hakikaten bu takımda iyi öy- nıyanlar var. Biraz antreneman yap- salar, belli ki oynıyabilecekler! Gü- neşe bir akın olup ta neticelenmeyin- 27 inci Yıl Kutlulandı (Baş tarafı 1 incide) sporcunun ağır ağır Türk bayı yükseldi ve bir alkış koptu. Bu arada Fenerbahçelilerden bir heyet, sarı ve lâcivert çiçek- lerden yapılmış çok güzel ve büyük bir çelengi Atatürk hey- keline koydular. Güneş Kulübü adına da sarı kırmızı çiçekli çelenk büstün pi- yedestaline bırakıldı. B Derin ve heyecanlı bir sessiz- lik içinde Fenerbahçe Başkan Vekili söylevine başlıyor işte: “— Fenerbahçe 27 inci kuru- Tüş yılını kutlularken onun yapı- cılarından biri olan Vasıf'ın ha- Fenerbahçe ikinci relisi Hayri Celâl ve Fenerbah- çeli Hasan Kâmil (Bu sabab aldığımız resimleri | tirasını anmak - için bir dakika susmanızı dilerim.,, Vasıf'ın hatırası bir dadika, içten gelen saygılı bir sessizlik içinde anılyor. Fenerbahçe'nin Başkan Ve- Hayrı Celâl kıyamet kopa- ran alkışlar arasında söylevini şu sözlerle bitirdi: “Yaşasın Atatürk, yaşasın | Cümhuriyet, yaşasın spor!” Hayrının ardından, sözü Gü- neş Kulübü Başkanı Cevat Ab- bas Gürer aldı. “— Bugünkü neslin, büyük galebelerin izinde, — kuvvetle inanan adımlarla yürüdüğünü görerek bahti ü kutlulama bu git örneğidir. Bu zenginliği bize gösteren, kardeşlik hayatının düzenini veren Fener'liler kuru- huşlarının 27 inci yılını kutlulu- yorlar.” Cevat Abbas Gürer gençliğe çok değerli öğütler vererek, Atatürk neslinin inancını şah- landırarak sözl.-ini bitiriyor, - Bu merasimden sonra diğer sütunlarımızda tafsilâtını oku- Yacağınız küçükler ve biraz son- Ta da Fenerbahçe'nin ve Güne- $in eski futbolcuları sahaya çık- tıkları zaman ortalığı çılgınca :'ir :_e:;_e kıtlıdı ve denilebilir » hiçbir takım bu kadar gunca alkışlanmadı. n B kurtulduk!” diye seviniyorlar. Zeki, eskisi gibi hareketlerile topu alryor, sürüyor! Fakat herkes öyle şişmiştir ki, ta- hayı terkeden edene ve bu esnada ha- kem imdada yetişti, düdüğü çaldı. Oyuncular kan ter içinde, yavrula- rının, hatta — torunlarının yanlarma dönüyorlar. Çocuklar, babalarına li- mon yetiştirmekle meşgul: Nedim meşhur cakasında berdevam, Bu kömedinin birinci devresi böy- lece sıfır sılıra bitti. Ikinci haftaym. Ayni oyun devam ediyor, derken beşinci dakikada Fenerbahçe'ye bir penaltı verildi ve bu penaltıyr Ziya çekerek topu — Fenerbabçe ağlarına takmaz mı?! Güneş: 1, Fenerbahçe: sıfır. Bundan sonra Fenerbahçe'nin akın- €e Fener'liler: “Vah, vah!" diye bağı- rıyorlar, Güneş'liler ise: “Çok şükür Jarı başlıyor ama, tesirsiz. Kornerler, gutlar, driblingler gırla gidiyor. Fa- — S aşe BĞ ĞĞ E A ABÜÜZ AAA Bütün stadı ayağa kaldıran İstiklâl Marşı çalmırken bir çekişile yrağı, sevimli dalgalar- |la tribünlerin önündeki direkte bir taktım vücut | —TAN Fenerbahçeliler dün çoktandır hasretini çektiğimiz bir oyunla hakkettikleri za_feri kaza—ngî 17.6.9353 —e Halkın Sahöya Akışı (Baş tarafı 1 incideJ — Bedi'nin işi var desene... *Merkez muavin LOİCHAT « Servet,, Ruvayal Otelline indi İsviçre şampiyonu “Servet” takı- mat Varna tarikile ve bu sabah gelen Bulgarya vapurile, sant dokuzda Ga- İata rıhtımımna çıkmış ve sporcularla Isviçre Konsoloshanesi erkânı tarafım- dan karşılanmıştır. Servet oyuncuları doğru Beyoğ- Tundaki Ruvayal oteline gitmişlerdir. Gelen “Servet” takımı on yedi ki- yiden mürekkeptir. Bunların on dör- dü oyuncu, biri antrenör, ikisi idare- cidir. Bu sabah kendilerile gö müz “Servet” oyuncuları İsviçreden- beri seyahatlerinin Ffevkalâde iyi şe- | xait içinde geçtiğini ve iyice dinlen- mek için deniz yolunu kara yoluna tercih ettiklerini söylediler. Takım kaptanının Takımın görüştüğümüz kaptanı bi- ze dedi ki: “— Istanbula gelmeği senelerden. beri özlüyorduk. Nihayet bu emeli- mize kavuştuk. İki takım ara- snda bugünkü maçın I- viçre futbolu hakkında Türk halkıma güzel bir fikir vereceğini umuyorum. Takımımızda hiçbir yorgunluk üra. z yoktur. Bütün oyuncularımız “CEVATLA FADILIN CEZALARI SİLİNDİ Fenerbahçe birinci takım oyuncularından Cevat'la Fa- zıil'n kulüp tarafından verilen cezalarının 27 inci yıl münase- betile yine kulüp tarafından af- fedildiği Federasyon Merkezi- ne bildirilmişti. Bu cezaların Federasyon tarafından da silin- diği ve bu iki oyuncunun oyna- malarma müsaade edildiği dün gelen şu telgraftan anlaşılmış- tır: Fenerbahçe kulübüne Bay Fadıl ve Cevat maçlara iştirak edebilirler. Değerli Fe- nerbahçe'lilerin bayramla- rtını kutlularım, — AZİZ a—i kat birdenbire Fenerbahçe,Güneş ka- lesi önündeki kargaşalıktan istifade tderek bir gol yaptı, şiddetle alkış- Tandı ama, ne yazık ki, bu göl sayıl- madı. Ofsayt sayıldı. Ama çok geçmeden, hak yerini buldu ve bir akın neticesinde G(:eç'ı g:rı-“co'ıı:“' Bu gol, sanki eski Fe- dış:'ılıra .n..,î’...â,’,’"’"”'"' #i eye doğru — verilen SI tam kale önünde yakaladı ve. r:u::lıi: çalımla geçerek goölü tıkadı. Şimdi iki tarafta büyük canlılık var, Belli ki, iki taraftan biri galibi. yet gölünü yapmak istiyor. Fenerbahçe'liler boyuna akın ya- piyor, fakat Ulvi de boyuna kurtarı. yor. Oyunun bitmesine pek ar var, Pa- lar çok. Ve nihayet çok geçmedi, il takım, berabere kalarak, mütekaitler maçı bitti. e Sağ muavin GUİNEHART “Servet” in bugün çok beğenilen üç oyuncusu: Merkez mu”--İm KIELHOTZ Bu sabah gelen ve karşılanan ve bugün Fenerbahçe takımile ilk maçını yapan Servet takımının oyuncuları “form” dadır ve mükemmelen din- | leceğimi umuyor- . Her halde eme- lenmişlerdir. Yapacağımız maçları ka- | limiz güzel bir oyun göstermektir. Takımımızın en — kuvyel gelmiştir.,, Servet takımı İsviçreden çıkarken orada üç maç yapmış ve o gündenbe- vi hiçbir oyun oynamamıştır. zanıp kazanmıyacağımız hakkındaki sunlinize hiçbir cevap veremem. Çün- kü takımlarınızı görmedim, tanıma- yorum, oyunlarını bilmiyorum. İlk maçtan sönra size fikrimi söyliyebi. Dünkü oyunun kahramanı: Fikret! “Servet,,İn sol açığı * | Dünkü maçta halkın sevincini gösteren bir enstantane! Yaşar kolay kolay bırakmaf onu! 4 « — Tekaütlerin maçına bayılıyo- rum... Bir defa, birkaç sene evvel görmüştüm. Mükemmel oynuyorlar doğrusu... — Zeki de oynıyacakmış... — Ustat v uhakkak durur durüur ama turnayı gözürden vurur, bir gol çakıştırır. ğ — İyi ama frikikleri çektirmiye« ceklermiş ona.. i . — Zeki ile Ulvi yine karşı karşıya geliyorlar. — Eski Galatasaray » Fenerbahçe maçlarından bitibirlerine hımçları var« sa göstersinler kendilerini.. — Servet ismi hoşuma gidiyotı Tayyare piyangosu çıkmış gibi geli« yor bana... — Golleri yersek © zaman görüre sün piyangoyu!.. Kısacası nereye kulak versem yıf dönümü... Servet maçı.... Tekaütler karşılaşması... Nihayet Kadıköye çıkabildik! Nihayet Kadıköy iskelesine geldik. Herkes alesta... Daha iskele görünür görünmez bir telâş ve daha iskele ve- rilmeden atlamalar... Belli ki, herkes stada gitmek için bir tramvay, bir otomobil, bir araba bulmak hevesin. de... Yaya gidecekler de herkesten eve vel davranıp statta iyi bir yere yer« 4 Teşmek kaygusunda... « Otomobillerin motörleri homurda« miyor, arabacılar kamçılarını şaklatı. yor, dolan tramvaylar biribiri arka « sına gidiyor, vapur geldikten beş da- kika sonra ne otomobil, ne araba, ne oyuncuları tramvay kalmıyor ve yüzlerce halk ortada... Sabırsızlar beklemektense tabana kuvvet vermeği tercih ediyor. lar.., â . Asıl mesele: Kalabalık- tan stada nasıl girmeli?! Stadın kapısındayız. «i kalabalık, bir toplantı da burada. Galiba bence bu “Fenerbahçe yıl dönümü” nün en doğru tarifi su: Köprüde kalabalık, vapurda kalaba- İrk, Kadıköy iskelesinde kalabalık, tramvayda kalabalık, stat kapısında kalabalık ve statta, tribünlerde görül- memiş bir kalabalık... Stadın kapısında İstanbuldan — ge- lenlerle Kızıltoprak, Göztepe, Eren « köy ve belki de daha ilerden gelenler biribirlerine karışıyorlar, Biletini alan- lar içeri girdikçe kapının önünde bun- ların yerini yeni gelenler dolduruyor. Fakat her şeyden evvel stada girebil- mek büyük mesele. Dar kapılar, oluk gibi, akan suyu alamıyor! Stat adam akıllr dolu. Daha da saat 2. Her gelen en uygun bir yer bulmak ümidile şöyle bir dolaş- tıktan sonra umduğu değil, bulduğu yere yerleşiyor. Yıl dönümü bayramını açacak olan geçit resmi ve tören saat ön dört bu- çukta başlıyacak... Saate bakılırsa da» ha epey vakit var... Karşı taraf trle bünleri şimdiden hıncahınç! 8. G. SAVCI Küçük Fenerlilerir Oyunu pek çok Alkışlandı! Merasir bittikten sonra Fe- nerbahçe'nin en küçüklerinden yapılmış iki takım sahaya gel- di. İkisi bir arada Fenerbahçe- yi temsil eden bu küçüklerin bir takımı sarı, ikincisi lâcivert giy* mişlerdi. Küçüklerin sahaya ÇI- kışı pek çok alkışlandı. Öyünü Alâettin idare ediyordu. Bravo küçüklere! Güzel, an- layışlı, teknikli oynuyorlar ve boyuna alkış topluyorlar. Küçüklerin . bu oyunu on bes şer dakikalık iki haftaymdan ibaret olmak üzere yarım sâât sürdü. Netic- şu oldu: İlk onuncü dakikada lâcivert takım sarı ta” kımna bir gol yaptı. Lütfen Sayfayı Çeviriniz samamam ae A” CA BAA e n

Bu sayıdan diğer sayfalar: