20 Ağustos 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

20 Ağustos 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mem 6 © MEMLEKETTE TAN Bir Evin Bodrumundan Altın Para Çıktı Mersin, (Özel aytarımız bildiriyor) — Nüzhetiye .mahalle- sinde oturan 70 yaşlarında hitiyar bir kadının evinde altın bu- lunmuştur. Bodrum kısmında yapılan kazı neticesinde 10 Ingi- liz, 5 Türk altını, bir miktar gümüş Türk ve Yunan parası mey- dana çıkmıştır. Araştırmalara devam edilmektedir. Bir işçi Toprak Altında Kaldı Bayburt, (Özel aytarımız bildiriyor) — Saat kulesinin etra- fma su getirtmek üzere, cami önünde belediye tarafından açtı- rılan çukurda çalışan ameleden Muharrem, birdenbire çöken toprağın altında kalarak ölmüştür, Etraftan yetişenler der- hal toprağı açmışlar, eczahaneye kaldırılan Muharrem, bütün tedaviye rağmen kurtarılamamıştır. Ilgaz Ormanlarında Yangın Çankırı, 19 (Özel aytarımız bildiriyor) — Ilgaz ormanlarının Çankırı ile Kastamonu arasındaki kısmında yangın çıkmıştır. Ateş, rüzgârm tesirile gitgide büyümektedir. İlbaylar yangın mahalline hareket etmişlerdir. Ateşin söndürülmesi için büyük gayret sarfedilmektedir. Çorumda Mezbaha Açılıyor Çorum, (Özel aytarımız bildiriyor) -— Çorum Urayı tarafın- dan inşasına başlanan mezbaha bitirilmek üzeredir. Açılış res- mi, 30 Ağustos Zafer Bayramında yapılacaktır, Aldığım malümata göre, Çorumun elektrik işi de bir sonu- ca bağlanmak üzeredir. Peçe Ve Çarşaf Yasak Edildi Aydın, (Özel aytarımız bildiriyor) — Aydın Şar Kurulunun verdiği karar üzerine, peçe ve peştemal yasağının tatbikine başlanmıştır. İlbay Günaydın bu hususta şunları söylemiştir: “— Bu işte halkın isteyip te yaptığı bir durum vardır. Uray bu kararı genel duygulardan ilham alarak vermiştir. Aydın urayının bu kararına ilçemizdeki diğer urayların da uyacakla- rını zantediyorum.” gp: Hava Kurumuna Yardım için Hk gehir, Gözel aytarrmız bildiriyor) ni Parti kurağına çağı- rılan yirmidörtkö; ihtiyar heyeti, nun başkanliğı SaalNa iki işi etrafında görüşmelerde bulunmuşlardır, Her köyün muhtârı ile köy halkından mürekkep beşer kişi- lik komiteler seçilmiş ve toprak mahsullerinden hava kurumu- na verilecek “o 2 nin tahakkuk ve tahsili işi bu heyetlere bıra- kılmıştır. Yıldırım Spor Bisikletçileri Aydın, (Özel aytarımız bildiriyor) — Ege bölgesinde bir bi- siklet turnesine çıkan Burdur Halkevi himayesindeki Yıldırım Spor bisikletçileri Tire'den buraya gelmişlerdir. Tire sınırın- da Aydın Halkevi bisikletçileri tarafından karşılanan konuk- ,lar, buradan Denizliye gitmişlerdir. No. 93 pan biz değiliz. Bugün bu sani- yede öleceği beklenen bir has- YOS MA! ta birden hayat bulur, yaşar, İ hem de çok yaşar. Ölümü hiç Etem İzzet BENICE | umulmıyan, çevik, kuvvetli, gür, » 2 İ yüzünden kan damlıyan birisi şarsın kocacığım. Tabiat kanun- |'de yine bugünün bu saniyesin- ları belli olmaz. Elimizde hiç-İ de ölüverir. Tabiat, yani be: bir yazılısı yok. Bugün, bir sa- | seni, hepimizi ve bütün gördi niye bile ne olacağını, neler ©- | lerimizi yöneten, fakat, ne ol- labileceğini bilemeyiz. Bütün | duğunu bilmediğimiz şey bütün hesaplar biden altüst oluverir. | söylenenlere karşı hâlâ en basit Çok yaşamak istiyen bir adam | bir düğümü bile çözülememiş için o anda'ölmek, sakat kal-| bir giz örenidir. Lâboratuvar, mak, hasta olmak mümkündür. | fen, teknik, şimi, fizik hiçbir Mademki bizi yapan biz deği -| şey bütün ilerililiğinin tersine liz; onun için de hiçbir şeye gü- | biz yaratanm en küçük bir gizi- venmemeliyiz. ni bile ortaya koyamamışlardır. Hergün için her şeyi bekliye- | Söylenenlerin, bulunan- biliriz. İster gelecek iyilik, ister | tarın hepsi birer buluş ve söy- kötülük olsun! leniş olmaktan bir adım ileriye Doktor: geçmiş şeyler değildir. En bü- — Söylediğin doğru. yük bilginler bu yolda ne vakit: Diyerek devam etti: — Bulduk. — Çok iyi buldun: “Tabiat |“. Demişlerse en derin bir bu- li olmaz. Bizi ya- Merzifon Posta- sı İşi Henüz Halledilemedi Merzifon postasının değiştiril mesi ve bu ilceye daha kısa yoldan posta gönderilmesi icin bu sütunda birkaç yazı çıkmıştı. Oğreniyoruz ki, bütün bir ilçe halkımın dileği henüz ilgililerce olan bu mesele, neticelendirilmemiştir. Merzifon özel aytarımız bize gönderdiği bir mektupla şunları yazıyor: , “Maalesef posta işleri düzelece- ğine günden güne bozuluyor. Yine ilçeye dört gündenberi gazete gel- medi, Yerköyden gelen Çorum pos- tası bomboş çıkıyor. İstanbul pos- tasının Havza yola ile gönderilme- si bu vaziyeti düzeltebilecektir. Yazın dört günde gelen postanın kışın kaç günde geleceğini kestir- mek kolaydır.” Istanbul postasını Havza yolu ile ve gecikmeden vermek mümkün olduğuna göre, bu kolay isteğin bir an evvel yerine getirilmesi lâ- zımdır, Posta, Telgraf ve Telefon Genel Direktörlüğünün dikkatini çeleriz. ERİ Lİ Antalya saylavları- nın tetkikleri Kaş, (Özel aytarımız bildiriyor) — Antalya libayı Sahip Örge, emni- yet direktörü ve defterdarla beraber İlçemize gelmiştir. Saylav Rasih Kap- lan halkla temas etmiş, bir toplantıda uzun bir söylev vermiştir. Konuklar üç gün kaldıktan sonra dönmüşlerdir. Çankırıda peçe kalktı , Çankırı, (Özel aytarımız bil- diriyor) — Şar kurulu verdiği bir kararla kadınların peçe kul- lanmalarmı yasak etmiştir. 15 kilometrelik yer yandı Çankırı, 19 (A.A.) — Çanktrr. Kas tamonu, Tosya arasında Tlgaz dağr- nın Hişhiş mevkiinde çıkan yangın söndürülmüştür. On beş kilometrelik bir alan tamamen yanmıştır. e ÜERİ iie * Çorum, (Tan) — 30 Ağustos Zafer ve Uçak Bayramının het yıl dan daha güzel olması için çalışmala» ra başlanmıştır. * Eliziz, (Tan) — Balibey kamu- nunda son iki yıl içinde üç yeni okul yapılmış, köy yollarının mühim bir İosmı tamir edilmiştir. Meyve ağaç- larının aştlattırılması işine önem ve- rilmektedir. * Silivri, (Tan) — Silivride kavun ve karpuz son günlerde bollanmış ve ucuzlamıştır. 500 göçmen geldi Bursa vapuru 500 kadar göçmenle dün Köstenceden limanımıza gelmiş, buradan Tekirdağma gitmiştir. Muha cirler için şehrimizde açılacak olan misafirhane binası etrafındaki tetkik ler bitirilmiştir. Misafirhaneye 300 bin liraya yakın bir para harcanacak, emir gelir gelmez inşaata başlanacak tr. Binanın oSarayburnunda inşası muhtemeldir. Süt talimatnamesi yapılıyor Sağlık ve soysal yardım bakanlığı tarafından tanzim edilerek Resmi Ga zetede intişar eden süt talimatname- si Sıhhat direktörlüğüne Vilâyet ta- rafımdan tebliğ edilmiştir. Direktö lük, kaza hükümet tabiplerine tali- amtname ahkâmmı dünden itibaren bildirmeğe başlamıştır. ve o kaybın içinde yok olup git- mişlerdir, Onun için hâlâ hiç- bir şey bilmiyeceğiz, bilemiye- ceğiz. Şimdiye kadar bulunan her şey tabiatin yapma gücü- ne âit buluşlar değil, yapılmış şeyleri bulup ortaya çıkarma buluşlarıdır. Onun da niçim ve nasıl yapıldıkları yine o giz öreni içinde saklı. Ve Fazil bir saniye bile sür- miyen bit susmaktan sonra yi- ne sözüne devam etti: — Elimizde insan yapısı di- ye bir şey var ve ben hekimim. Hem de söylediklerine göre iyi bir hekim. Fakat, inan ki yüz yıllardır bütün dünya hekimleri bu insan yapısı üzerinde daha bir sürü şeylerin ne olduklarını anlıyamamışlardır. Ruh, mane- viyat, beyin kuvvetleri, yaşama, yaşatma, yapma, yaratma, duy- ma, işitme, sevinme, ağlama gi- bi baştanbaşa giz olan şeyler lamamazlığın içine düşmüşler" bir yana dursut en sadesi: Kör- 4 TAHTA VE TAŞLAR mak üzere ve Avrupada daha tünde hareket ettirilir. Tahta: Şatranç tahtası,“hane” denilen 64 mıştır, Şekil: 2 — Şekil: 1 (1) numaralı şekle bakmız: 8X8 yani 64 haneden İbaret olduğunu göreceksiniz. Tahtanm konuluşu: — * Şatranç tahtasını, köşedeki ak bir hanenin her oyuncunun sağına geti- rilmek suretile konulması kaide ola- rak kabul edilmiştir, (2) numaralı şekle dikkat ediniz. Ta Her oyuncunun taşları sayı ve de- ğerce biribirine denktir. Ancak biri- birinden ayırd edilebilmesi için onal tes ak, on altısı karadır. On altı taştan birisi. “Şah, birisi Sin Şah Mez fl Ar Reh Böylk Şekil: 5 VE zi Paytak, adları” taşırlar. Bu taşla- rı, en kullanılır. şekillerini (3) au- maral resimde veriyoruz. Yazıda bu taşları göstermek için her ulus, bu taşlara verdiği adların ilk harflerini kullanmaktadır. Biz de burada ayni şeyi yapacağız; tanıdığı" mız birçok kimseler, başka dillerde çıkan gazete ve mecmualarda Şat- ranç partileri ve meseleleri görmek- te, alâkadar olmakta ve yabancı dil bilmedikleri halde de anlıyabilecekie- ri bü meseleleri kullamlan harfleri bilmedikleri için anlı tadır. lar. Bu hususta da bir kolaylık olmak Üzere, burada kullanacağımız işa retlerden başka, beş ulusun kullan. diğr isim ve harfleri de aşağıya yazı- >si<m Cavalier Pion İngilizce: vaio King K barsak, bademcik nedir, niçin yapılmıştır, vücuttaki ödevleri nedir bilmiyoruz?, Bunları böyle bilmediğimiz gibi hiçbir şey de bilmiyoruz ve tabia.in yaptığı en basit olguları, yaratıkları bi- le benzetip yapamıyoruz. Bil diklerimiz, gördüklerimiz, sa - dece bulunduklarımız vegöz önünde olan şeylerdir. Lâfm kısası tabiate ait her şeyin ne yapısını, ne de niçin ve nasıl yapıldığını bilmiyoruz!, Güney yine burada doktorun sözünü kesti: — İşte onun için benden son- ra da yine senin yaşıyacağını bilmiyorsun. Dedi ve gülerek ilâve etti: — Haydi kalk ikimiz de ban- yomuzu alalım.. Ve doktorun kalkmasını, bir beklemeden tez canlılıkla kendisi kalktı, yürü- şey sormasını dü! İlkönce dört kişi arasında oynan Hindistanda icat edilen artistik bir hale getirilerek iki kişi arasında oynanan şatrançda her oyuncunun on altı taşt vardır. Bu taşlar, şatranç tahtasr üs- | denberi, biribirlerini çekemezler - küçük murabbaa ayrılmış dört köşe bir tahtadır.Biribirinden ayırd edebil- mek için haneler sırayla ak ve kara (açık veya koyu renk) olarak yapıl- 208.935 Eyipte iki Kaçakçı Kavgay? Tutuştu, Biri Öldü ! Dün sabah Eyüpte, Defterdar kahvesi önünde, Haydar ve Hasan n isminde iki tütün kaçakçı- arasında kanlı bir hâdise olmuş, bunlardan Hasan Tahsin, rakibi Haydarı, bıçakla vurup o öldürmüş- tür. Haydarla Hasan Tahsin, öte - Haydar, dün rakibi Hasan Tah kendi yerinde oturmuş, kaçak TA sattığını görünce hiddetlen- miş ve aralarında bir kavga başla- miştir, Kavga gitgide kızışmış, Hasan Tahsin, bıçağını çekerek & Haydarı #ğır surette yaralamıştır. Haydar, aldığı yaralar neticesinde çok geç | meden ölmüştür. Adliye tabibi En- ver, Haydarın cesedini muayene e- derek gömülmesine izin vermiştir. | Müddei umumi Feridun, ile meşguldür. Kaçak ipekli Selânikten limanımıza gelen Ro manya bandıralı Prens Marya vapuru yolcularından o Madam Kiryakinanın Yaziyeti şüpheli görülerek mantosu aranmış ve astarının içerisinde gayet #mahirane bir surette gizlenmiş bir ki lo kadar kıymetli ipekli kumaş mey- dana çıkarılmıştır. Kara sularımızda balık avı Gilmrük muhafaza memurları Maa- rız körfezinde kara sularımızda ka - çak suretile balık avlamakta bulunan Teodos ve Yani kaptanlarm idaresin- deki iki yelkenli kayık ile üç tayfa ve denize atılmış iki paraket, yüz kilo kadar balık yakalayarak hepsi Çanak kaleye getirmişler ve yelkenlide bu- lunanları müddeiimumiliğe vermiş - lerdir. Bulgaristandan gelen beş mülteci Bulgaristanın o Razgrat kasabası halkından iki kişi ve Kemaller kass- basından üç kişi ki ceman beş Türk mültecisi 15 - 16 gecesi Çakırlık ci- varından hudutlarımızı geçerlerken Lalapaşa muhafaza memurlar: tara - fından görülerek, Lalapaşa hudut bö Hiğü kumandenlığına teslim edilmiş- tahkikat * Dökmecilerde Zeki paşa kona- ğ i bir odaya yeni taşman Şe- fika ismindeki bir kadının eşyalar rınr taşımak bahanesile bir beşibir. liğini çalan Şükrüye ve E| ndaki. ka dl müracaat ederek: Sultana, Mari ve Emine adlarındaki üç arkadaşı ta- rafından hiçbir sebep yokken döğül düğünü iddia etmiş, suçlular yaka- lanmıştır. * Galatada Vatan otelinde yatan Yuhan, polise başvurarak odasında bıraktığı el çantasmın içinden o- telde çalışan Necibin 3 lirasile dip- —— — Çucen Rook Bishop © * Knight Pawn İtalyanca: Re Donna Torre Alfiere Cavallo Pedone İspanyolca: z B £t P R D Tr A c > va>diN YardJIA Doktor yurda giderken Gü- ney sordu: — Ben de gelecek miyim?.. Hayır. Sen evde kal karı- cığım.. Dedi ve Fazıl gecenin, saba- hım kendisine verdiği biribirine karşı duygular, hayaller, acı ve sızılarla evden çıktı! Arabası kapıda hazırdı. Güney de balkonun pencere- sinden gözetliyordu. Fazıl şoförün yanına oturdu. Güney: — Arabanın arkası dururken önüne hal, N Diye içli içli söylendi ve ilâ- ve etti: — Daha uslanmadın doktor.. Ve bu kadarı onun için ye - terdi. Araba hızla Pangaltı sokak- larından Taksim'e doğru: ka- yarken döktor da şoföre sıkı si- di N loma ve sair. kıymetli kâğrti çaldığını ileri sürmüştür. Necip kalanmıştır. in * Dün Eyüpte Kontroplâk rikasında çok feci'hir kaza ol tur, d Fabrikada bir iki senedenberi © Uşmakta olan amele Örer, dÜRİJ ne makine başımda çalışırket, si fazla dalmış ve o sırada yani! ocağın üzerinde bulunan büyük £ kazanına çarpmıştır. Çarpmadi “el zan devrilmiş, içindeki zift ÖMÜLİ sol tarafma dökülmüştür. Ka ziftin kolunu yakmasile - fet” başlayan biçare işçi, başka bir t8 fı yanmadan arkadaşları tari kurtarılmış o ve hiç bekletilmEği) Eyüp dispanserine gönderilmisti ğ. Hâdisede kimsenin suçu yok) 9 Dün 1430 da Yeniköy sinde 357 sayılı ölü Cevat Pakizenin sigortasız yalısının. güncü katı duvarından ateş çü görülmüş, yetişen İtfaiye tars' dan büyümesine meydan veril den söndürülmüştür. l © Emin camide oturan çil Refik, polise müracaat ederek © den Barda muhafaza edilmekte İl lunan armonikinin çalındığını, Gi bu barda çalışan garson İsmail Antonyadan şüphe ettiğini İl) sürmüştür. Antonya tutulmuştüf * Paşabahçede İncir köyün! turan Hakkı kaptanın oğlu 22 İğ larmda Üniversite talebesindef leyman, dün saat 14 te Pa İskele gazinosunda otururken durmasından ölmüş ve beledi, doktorunun verdiği izin üzerin€ mülmüştür. © Dün 21,35 kararlarında Fİ, dan İstanbula gelmekte'olan şelt Eşrefin idaresindeki katar köy istasyonuna yaklaşırken damın trenden aşağı düştüğünü müş ve yapılan tahkikatta bur. Yeşildirekte oturan Sait olduğu” Yurda giderken Jaşılmıştır. Saidin sağ kolu kırılmıştır. kikat derinleştirilmektedir. © Beyazıtta Tavukpazarımdı ş ci ustanın simitçi fırınında Yö seyyar simitçi Şükrünün İs caddesinde simit satarken Üz! bir fenalık gelmiş, yere di baygınlık geçirmiştir. Hasta belediye hastanesine dırılmış, fakat orada kalp di sından ölmüştür. Uluorta söylemi Valde hanında vaaz verdiği da uluorta sözler söylemek vE kümet aleyhinde bulunmakta Iu İranlı Hoca Esadın du dün İkinci cezada yapıldı. On iki kadar müdafaa şahidi lendi. Bunlar, Esadın, hüküm eğ icraatı aleyhinde bulunduğun mediklerini söylediler. # Mahkeme, müddei bee teği üzerine hoca aleyhinde Wik eden Hayriye ve kocasi ei öteki şahitlerin yüzleştirilmE. çin duruşmayı 2 eylül saat 10 raktı, çi Suçlu Hoca Esat, bunun ber suçsuz olduğunu ileri süre ' hakemesinin serbest yapılmaSfği tedi, fakat mahkemece bu | kabu! edilmedi. 9 Hasan kızı Hayriye iri f kız, müddei umumiliğe miray) derek kendisinin bir polis Mg) 1 dan namusuna tecs | diğini iddia etmiştir. Mü4dEİ milikçe tahkikat yapılmakta * Bir taplantıda, Ali ismini Idürmek ve Cemili yara tan Ju Reçep ve Halidi maları, ağır cezaya vekâlet “© kinci cezada yapıl R il Suçlular kendilerini müdali tiler. Duruşma, şahitlerin “ğu 4 mesi için başka güne bırak” ii lı kı yine, her vakitki SÖ i öylüyordu: gi — Çok özenli olacaksı” ney nereye gidiyor, ne pi kimlerle konuşuyor, he! | rer biter bilmeliyim, anladı” ipi Ve bütün bu söylediki” < ekliyordu: “| — Beni yurda bırak | Kurtul Ferit yine Nesrin'in bir i tubunu okuyordu: Ni — Ferit'çiğim, biliyoru”; kadar peer a “ lüyorsun. Fakat, hiç © Kurtuluş günlerinin ©3 ee yiz. Başımızı başımıza tiği ğimiz ve kendimizi © 7 sıkıntıların karşılrği ii de sız rahatlığın içinde KE ç gimiz büyük gün Dİ ye b mağa hazırlanıyor. ya bimizi kalbimize Y8”. şef

Bu sayıdan diğer sayfalar: