8 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mahkemelerde Eğlenti Sırasında — Arkadaşını Silâhla l Öldürecekmiş! j Müddeiumumtilik dün geç vakit Hüseyin oğlu Abdülhalik adlı — bir genci sorgu hâkimine vermiştir. İddia şudur. Abdülhalik dün — sabah Mercanda Valide Hanında ikinci kemer üst katta 51 numa- İ — içiyormuş. Bir aralık yanma ayni handa 53 numarada oturan Azim — Diğer adi. — le — Aziz gelmiş. Abdülhalik, Azizin gelişini ve kızlarla konuşuşunu iste- memiş ve bir aralık pantalonunun ar- — ka cebine elini atarak hemen bir ta- banca çıkarmış ve Azizin beynine çe- virmiş, Tetiğini çekerken, odadakiler İAzizin kolunu tutmuşlar, fakat bu sı- rada ateş alan tabancanın kurşunu da hedefi şaşırmış. Bundan sonra Aziz ortadan kay - bolmuş ve bu sırada da tabancasını — yok etmiştir. — Polis, Azizi yakalamış, fakat ta - bancasmı bulamamıştır. Azize isnat — edilen suç, ölüm kasdile tabanca at- | — maktır. İstintak hâkimi, tahkikıtını W derinleştirmektedir. — Handa — İşlenen Bir — Cinayet Geçen sene Galatada bir han oda- / Bında İsmail isminde bir delikanlı a- — ğır surette yaralanmış, barsakları dı- — Şarıya çıkmış ve kaldırıldığı hastane- de ölmüştü. Dün ağır ceza mahkeme- - ginde bu cinayetin muhasebesine de- İ edildi. Davanm Ali, Hüseyin, Kâ- - mil adlı üç mevkuf suçlusu vardı. Dün, mahkemede Babaeskide bulu- |-han doktor Zekinin istinabe suretile — alman ifadesi okundu. İsmailin birisi | karnmda diğeri böğründe olmak üze- |Yre iki yarası varmış. Doktor Zeki, - böğründeki yaranın kendi kendine o- lamıyacağmı ve mutlaka başkası ta- /-rafından yapıldığını söylüyordu. Hal- uki suçlular İsmailin çok sarhoş ©- ! yere düşerken elindeki k>adi bıçağile yaralandığını iddia ediyorlar- dı. Tıbibi Adil Salih Haşim de şahit ak dinlendi, O, doktor Zekinin | Mmütaleası hilâfmda sör söyledi. Mu- me, tekrar Zekinin ifadesine mü- at etmek için tehir edildi. ralı Kulinin odasında bir sofra donatmış, tanıdığı kadınlarla rakı Bir İhtilâs Davasında Dün, ağır ceza mahkemesinde 926 senesindenberi devam eden bir ihtilâs ve zimmete para geçirme davasına devam edildi. Davanm suçluları eski belediye memurlarından Necati, Ö- mer Lütfi, Cemal ve Ahmetti. Bun- lar sahte senet yapmaktan ve zim - metlerine para geçirmekten suçlu İ- "diler. Mahkemeye Ömer Lütfiden baş ka diğer suçlular gelmişlerdi. İlik söz alan Necati kendisini şöyle müdafaa etti: — Hâdisede müruru zaman var. Sonra benden istenilen paranın mik- tarı da belli değildir. Belediye avu - katı benden kaç lira istiyor söyliye- bilir mi? / Suçlu Cemal de ayni şekilde ken- disini müdafaa etti. Ve: — Mahkemede bulunan belediye a- vukatı borcumu söylesin, dedi. Dosya muazzam bir tomar halinde idi, Belediye avukatı 11 sene evvel verilen istida müsveddesini okudu. Cemalin ihtilâs ettiği iddia edilen pa- ra 214 lira idi. Muhakeme, karar için talik edildi. Kaybolan Çocuklar Bulundu Ahmkapı inhisar deposu ambar me- muru Bay Feridunun oğlu Ferdi ile Kaymbiraderi Hasan, bundan birkar gün evvel Etyemezdeki evlerinden pa- ra alarak kaybolmuşlardır. Zabrtaca yapılan tahkikat neticesinde bu iki çocuk, İzmite gitmek üzere Haydar- paşadan trene binerlerken yakalan- mışlar ve ailelerine teslim edilmişler- dir. y Konyada Yeni Baro Heyeti Konya, — Baroda yeni seçim ya- pılmış, birinci reisliğe Tahir — Mıhçı, ikinci reisliğe Ali Haydar Eralp, âza- lığa da Ali Rıza Uğurlu, Nazif Gök- su, Osman Nuri Yolal, Selim Sabit Tanşug seçilmiştir. Kaçak sigara olis dün, meşhut suçlar müddei - umumiliğine — Küçükpa - zarda oturan Hasan oğlu Sabri isminde bir sigara kaçakçısı vermiştir. Sab- ri, sekiz aydanberi ka- çak sigara sattığını itiraf ediyor, ayni zamanda İn- hisar memurları tarafın- dan himaye gördüğünü ve son zamanlarda arzu- larına uygun hcxreket et- mediği için de yakalandı- ğını — ileri — sürüyordu. Müddeiumumi — Hikmet Sonel, geç vakte kadar bu iddiaların ve isnatla- rin tetkikile meşgul oldu. Neticede Sabrinin ka- çakçılığından başka bir şey sabit olmadığı için kendisini mahkemeye gönderdi. ——— Hurda Demir z Hırsızlığı Şirketi Hayriye müfettişlerinden bi ri, bir senedenberi, şirket atölyesin- de yapılmakta olan bir hırsızlığı mey- dana çıkartmıştır. Hasköyde oturan şirket müfettiş - lerinden Bay Necip, polis ikinci şube müdürlüğüne müracaat ederek, fab- rika atölyesinden hurda demir çalın. dığmı söylemiştir. Bunun üzerine şirket müfettişi po- lisle müştereken tertibat almış ve Necmettini bir hayli hurda demir a- şırıp, kacırırken yakalamışlardır. Bigada Kaçak Tütün Biga, (TAN) — Akköprü köyün- den Ahmet oğlu Kerimin hanesinde 140 kilo kaçak tütün bulunmuş, ka- çakçı, derhal mevkufen mahkemeye sevkolunmuştur. Halkevinde Konferans Eminönü Halkevinden: Bu yıl için düzenlediğimiz seri kon- feranslarmım on üçüncüsü 8-4.937 perşembe günü saat 17,30 da Evimi- zin' Cağaloğlundaki merkez salonun- da Doçent Bay Kâzım İsmail tarafın- dan (İlimde Metod) mevzuu üzerinde verilecektir. Davetiye yoktur. Herkes gelebilir, DANSi (MES'UT ELEANOR BU AKŞAM MeıeksıNEMAsıif MEVSİMİN EN SON, NEFİS VE MİSİLSİZ ŞAHESERİNİ VERİYOR ÇiN YARATILMIŞ İNSANLAR KULÜBÜ) Baş rolde: GİNGER ROGERS'in şöhretini gölgede bırakan DÜNYA DANS KRALİÇESİ | DİKKAT: Halkımızın izdihamdan rahatsız olmaması ve bu eşsiz filmi rahatça görebilmesi için bu film de YARIN MATİNELERDEN iPEK ve MELEK sinemalarında birden gösterilecektir. ROMEO ve JULİET MÜSAMERESİNDE MELEK sinemasında çekilen büyük film bu akşamdan itibarenher seansta gösterilecektir. Bu gece için biletlerinizi evvelden aldırınız. Telefon: 40868 8-4-937 __:_â POWELE | İTİBAREN î HALKEVLERİNDE Beyoğlu Halkevinde Atış Dersleri Beyoğlu Halkevinden: 1 — Evimizin spor şubesinde si. lâhla atış dersleri verilecek ve atış yapılacaktır. 2 — Derse ve atışa iştirak etmek istiyenler hemen evimize müracaat ederek kaydedilmelerini rica ederiz, ** ok Beyoğlu Halkevinden: 10/4 /9 37 cumartesi günü saat 20,30 da evimizin istiklâl caddesinde Nurziya sokağında parti binasındaki temsil salonufida bir toplantı yapı. lacaktır,. l1 — Konferans çocuk terbiyesi hakında (Haydarpaşa lisesi tarih muallimi Bay Reşat Kaynar tara - findan) 2 — Temsil: Evimizin gösterit şu- besi tarafından. 8 — Bu toplantıya gelmek istiyen yurttaşların, yer bulabilmeleri için toplantıdan evvel evimize müracaat ederek girme kartı almalarını rica ederiz. * * * Şehremini Halkevinden: Evimiz. de 9 nisan cüma günü saat 20,30 da Mimar Sinan için bir gece hazırlan. mıştır. Arkadaşlarımızdan — Rüştü Erkunt, Baha Gökoğlu söz söyliye. ceklerdir. Büyük mimarların eserle. ri projeksiyonla — gösterilecektir. Herkes gelebilir. ** * Ptaşilekaç TEHERU VİNĞE VC1 Uip UNU konferans, konser ve gösterit seri. si devam etmektedir. Cümartesi gü. nü akşamı saat 20 de Doçent Naşit tarafından zehirli gazlar hakında bir söylev verilecek, bunu sanatkâr Siret ve arkadaşlarının havayan ki. tar konseri takip edecektir. Bundan sonra Halkevi gösterit grüpu tara. fından Kızıl Çağlıyın piyesi temsil edilecektir. *okoak Eminönü Halkevinden: Evimiz gösterit şubesi, Gülhane- parkı içindeki Alayköşkü binasında 8 nisan cuma gecesi saat 20,30 da yal- nız halka ve.16 nisan cumartesi gü-/ nü saat 14,30 da talebeye olmak Üze- re (Kahraman) piyesini temsil ede- #Y LDIZ SİNEMADA Büyük artist SİLVİYA SİDNEY'in En güzel şaheseri GÖNÜL YARASI ÖLÜM HABERLERİ ÖLÜM Bahriye silâh ve itfaiye alayları ko mutanı ferik merhum Mehmet Pa - şanın damadı kulak burun ve boğaz mütehassısı bahriye albaylığından emekli Bay Neşet kaptan vefat et - miştir. Cenazesi bugün Suadiyedeki köşkünden saat on ikide kaldırılarak Suadiye camiinde namazı kılındık - tan sonra Sahrayiceditteki aile me - zarlığına defnedileceği kendisini se- ven arkadaş ve ahbaplarına bildirilir. DERMRL AD TTT SAA —— Hatay Gecesi Geri Kaldı Hatay Erkinlik Cemiyetinden: 10.4.937 tarihinde Taksim Dağcı- lik klübünde yapılacak olan Hatay gecesi tehir edilmiştir. NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece nöbetçi olan &czaneler şunlardır: İstanbul ciheti: Eminönü: Salih Necati, Alemdar: Ali Rıza, Bayezit: Belkis, Kara - gümrük Suat, Samatya: Rıdvan, Şehzadeba şı: Üniversite, Aksaray: Pertev, Şehremini: Nazım, Fener: Emilyadi, Eyüpte Defterdar eczaneleri, Beyoğlu ciheti: Kanzuk, Baronakyan, I- timat, Taksim: Nizamettin, Galata: İsmet, Şişli: Necdet, K : Vasıf, Hal ğl Barbut, eczaneleri. Beşiktaş ciheti: Beşiktaş: Ali Rıza, Orta köyde Ortaköy, Arnavutköyde Miltiyadi, Bebekte Merkez eczaneleri. Sarıyer ciheti: Büyükdere: Osman, Tarab yıi Yeniköy, Boyacıköy, Rümelihisarı ecza neleri, Usküdar . Kadıköy ciheti: — Usküdar: Merkez, Kadıköy: Modada Sıhhat, Pazar - yolunda Rifat eczaneleri. i Diğer semtlerde: Büyükadada: Şinasi, Ba kırköyde: İstepan eczaneleri. cektir, Arzu edenler davetiyelerimi. zi hergün Cağaloğlunda merkez bü- rosundan alabilirler. Radyo Bugünkü program İstanbul: Öğle neşriyatı. 12.30 Plâkla Türk müsikisi. 12.50 Havâ« dis. 13.05 Muhtelif plâk neşriyatı. 14 Son. Akşam neşriyatı: 18.30 Plâkla dans musikisi. 19.30 Av ha« tıraları Sait Salâhaddin Cihanoğlu tarafm- dan. 20 Sadi ve arkadaşları tarafından Türi musikisi ve halk şarkıları. 20.30 Ömer Rızâ tarafımdan Arapça söylev. 20.45 Safiye VE arkadaşları tarafmdan Türk musikisi V€ halk şarkıları saat ayarı. 21.15 Orkestra: 22.15 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı. 22.30 Plâkla sololar, ope- Ta ve operet parçaları 23 Son. Günün program özü Senfonik Konserler: 2115 Varşova: Leh Filharmonisi. 21.15 Bükreş: Filharmonik takımın konseri. Hafif Konserler: F 13.10 Bükreş. Plâk konseri, 18 Bükreş Si « biccanu orkestrası. 18.30 Budapeşte Pli musikisi 18.50 Prag Çocuk musikisi 19.10 ' Bratislava Piyano konseri (Listz, Rictz) 19.25 Varşova Plâk musikisi 19.45 Budapeş te Radyo orkestrası. 20.10 Bükreş Radyo salon orkestrası. 20.45 Varşova: Öperet ve valslar. 21.30 Paris P. T. T. Alfred Musset gecesi 23 Prağ Örkestra, Sopran, piyano 23.30 Berlin Halk musikisi ve mandolin bes teleri. 24 Budapeşte Askeri bando. Operalar, Operetler: 20,30 Bratislava Dvorak'ın “Şeytan ile Kathos,, operası. 22 Roma Bizet'nin “CAR MEN,, operası. (Büyük operadan nakil) Oda Musiki : 20.25 Prag: Salon triyosr Resitaller: >ivi ğ MEVsifk Yaramıtı ”a sarkıları, 18.15, Brgno 20.15 Berlin Mozartın piyano eserlerinden. 22.40 Budapeşte Solist konseri (Viyoölon - sel - Piyano) Dans Musikisi: 20 Breslav 21.10 Berlin, Hamburg. 23.30 Varşova, Açık Teşekkür Ölümiyle bizi derin bir matem için de bırakan eşim ve babam eski Kas- tomonu mebusu ve İnhisarlar Sam - sun fabrikası eski müdürü mühendis Rüştü Çolak'ın cenaze merasimine iş- tirak eden ve telgraf ve mektupla ta- ziyede bulunan akraba ve dostlarımı- za aytı ayrı cevap yazmağa teessürü- müz mani olduğundan muhterem gâ- zetenizle teşekkür ederiz. Kevzer R. Çolak —Hasan R. Çolak — Çok güç, anacığı için çok güç diyordu. Evler- — den rrak böyle bir şey... Allah cemicümlenin evlâdını bağışlasın. Lâmbayı söndürdüler. Yukarı çıktılar. Sabriyeyi yandırıp fena haberi verdiler, Ve yattılar. eti . * * B Nazlı bütün bu sahneleri birer, birer hatırlıyor fa- — kat bunları hatırlarken de bir taraftan dünkü ve — evvelki günkü hiddeti aklında.. Bugün de parasız - gidemez.. k Merdivenlerden aşağı iniyorlar. Kendi odalarının — kapısını açıyor, babası yatağın üstünde upuzun yat- — miş uyuyor. Melek te onun gibi uykuda. Nazlı — Hyuyan adama yaklaşıyor. Ceketinin ceplerini kariş- tırıyor. Birinde küçük bir yirmi beşlik bulunca ön- lüğünün cebine atarak dışarı çıkıyor. ç a Sabahm bu erken saatinde bile hava sıcacık.. Uy- — kusuz geçen gecenin harap ettiği vücudu uyuşuk- — Juk içinde, : Dar, yamru, yumru sokaklardan geçerek büyük - caddeye çıkıyorlar. — Bu caddede kendilerine benziyen sayısız İnsanlar — yar.. Elleri kmalr ayakları terlikli işçi kadınları, iş- — gi kızları.. Yalnız gömlekle yürüyen amele erkek- — ler.. Bir sel gibi caddeden akıyorlar, — Bugün Nazlı işinin başmda daha zahmetle çalıştı. ' Kuvvetinin her dakika kendini biraz daha terketti- - ğini hissediyordu. Dizleri titriyor başı dönüyordu. — Öğle paydosu çaldığı zaman, hergün yaptığı gibi “bugün de atölyeyi terkeden amelelerin en başında bulunamadı. Koşamadı. Hattâ Sabriyenin: — — Haydi çabuk ol.. Taşları bugün kaptıracağız. — Thtarma rağmen, kapıya kadar âdeta sallana, sal- — lana, yürüdü. Atölyeden en son İkisi çıktılar ve sokağa çıktık- “ları zaman hergünkü yerlerinin boş olmadığını gör- düler. No. 28 Çakır Adviye ile çocukları bunların üstüne yerleş: mişler. Sabriye ile Nazlı kaldırımın bir kenarmna oturuyorlar. n Sabriyenin anası Faziletin ölümü üstüne — içinin korkusundan kızıma verdiği ekmeğe biraz da beyaz peynir ilâve etmiş. Nazlı büyük bir azametle: — Bugün pek açım diyor ve sonra köfteciye ses- leniyor: — Hey bana bak.. Üç köfte bana!,. Uç köfte de bu arkadaşa getir. Sabriye fısıldıyor. — A!.. Kız çıldırdın mı.. Paran var mı sanki?.. onun babasının cebinden -para aldığını bilmediği için büyük bir korku içinde.. — Yook!.. Onun hayretine için, için duyduğu — memnuniyeti saklıyan câli bir hiddetle: — Param olmasa adam mı dolandırmıya çıktım. Diye onu azarlıyor. Yanlarımda oturan genç bir işçi: — Nazlı ablaya tayyare vurmuş.. Diye şaka ediyor. Nazlı ona cevap vermek için başmı öbür tarafa çevirirken birdenbire gözleri bir noktaya takılıyor: — Kuzum şu kapinm önündeki kadit gibi herif 'kim?.. Gözüm de biraz 1sırdı, onu tanıyorum. Buna pek yabancı gelmiyor.. Hem de bir bacağı yok... Hortlak gibi.. Kim bu?. Bacaklılar işsiz gezerken © tek ayağı ile iş bulmıya mı gelmiş? — Vallahi bilmem... İşçilerden biri: * Yazan: Sl.ıAT DERViŞş — Onu tanımadınız mr? Diyor. Yün renkleri yıka- ma dairesine taşırdı. Yeni girmişti işe, dışarlıklı bir çocuktu. — Hani şü bacağı şişip te hastaneye kaldırı- lan mı? Öyle ya!.. Otomobille ben götürdüm onu.. — Allah.. Allah.. Bacağını ne Zaman kesmişler acaba?. Sokağı dolduran işçi kümeleri arasında bir merha met ve tecessüs dalgası bir fısıltı halinde dolaşıyor: — Ne olmuş bacağına? — Niçin kesmişler bacağmı? — Düşmüştü ya!.. Dengin altında kalmış, - kırıldı da kimbilir artık işe yaramadı da kesmişler mi?.. — Vah!.. Vah!.. Zavallı adam.. Ve nihayet, bu dalga işçilerden Hüseyinin bir suali olarak tam kıyıya geldi. Dayandı. Hüseyin kapının önünde düuran, uşzun boylu, çok zayıf, sakatın koluna elile dokunarak soruyor: — Geçmiş olsun arkadaş!.. Ne oldu bacağına?.. Neye kestirdin... Neye kestiler? Sakat adam köylü şivesile hikâyesini uılat—ıyor... Hüseyin dinledikten sonra: — Çivi batmıştı ha diyor muhakkak çividen ol - muştur. — Çividen mi oldu bilmiyorum... Oldu işte incindi de ondan mı oldu. — Niçin geldin buraya, — Herkes söylüyor insanın bacağınm hakkını ve - rirlermiş... Ben artık işe yaramam... Bacağım burada kırılmış... Bana onlar bunu öderlermiş. Uzun boylu, sakat adam arkasını dıvara dayamış.. Şakakları avurtları çökük, burnu sipsivri ve gözleri çukura kaçmış yemyeşil tenli yüzünde büyük bir yorgunluk okunüyor: — Ne zaman çıktın hastaneden? — Daha dün çıhtıh, bahalım ni zaman melmehete gitmeh nasibliğini görecegüz ?.. Bir an susüyor sonra Hüseyine endişeli gözlerle bakarak: — Ayağumun parasini virmeseler büle elbette ki beni melmehete illettireceh harçlığı esürgemezler. Hüseyin pek inanmıyan bir sesle: — Elbette, elbet diyor. Sakat adam zafiyetten yavaş, yavaş konuşuyor onun için en yakında olanlar bile onun Hüseyine ver diği cevabı duyamadılar. Meraklı bir genç kız Hüseyini dürtüyor? — Neye gelmiş?.. Ne istiyormuş? İş mi? — Hayır kesilen bacağının hakkını istemiye gel- miş. Kız çiğnediği gıcırı bol sakızı bir kere çatlattık « tan sonra: N — Beklesin.. diye gülüyor. Ötedeki sarışın bir delikanlı genç kıza soruyor: — Neye gelmiş bu adam?.. — Bacağının hakkını istemiye. — Bacağının hakkını istemiye mi gelmiş? — Bacağının hakkını istemiye gelmiş. — Para istiyecekmiş kesilen bacağı için. — Kesilen bacaklara ne zamandanberi para ve « riliyor!... — Bacağınım hangi hakkı... Makine bile kapsa on para vermezler insana.. Herkes enayi mi?.. Burası yçıkgöz dünyası.. — Makine kapmadı amma dengin altında kırıldı ayağı... — Hangi dengin altında nerede çalışryordu bu? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: