e z HORA H ı V-l | No 13 — ç Yazan: Ziya Şukı'.r "Cabuk Kaçın.. Baskın Var!,, Fel'yqilcırı Etrafta telâş uYGndırıyor D, 18, Hüseyin.. Ya Hüseyin.. ““Driı:î korkunç naralarla çadırlar ler neçe “lmışlardı. Karargâhtaki- ü V Ye Uğradıklarmı şaşırmışlar- M bü şaşkınlıkla, müdafaa va .â:“"' bile geçemiyerek derhal wm"“ atlamışlar; çılgınca bir tle kaçmıya başlamışlardı. başkumandanımım ka- :t’ı:i hi, beş on dakika zarfında Üst edilmişti. Şam kahraman- | gğmm çadırlarmdaki ipek şilteler, Ortasımnda bile rahat ve refah & N etmek için getirilen eşyalar; tü ';m_ayıkım altında çiğnenmiş- bey, ağmaya, ve ganimet almaya M“ edilmemişti. Çadırlardaki kıy tli şeylere ehemmiyet verilme- Dü Yegâne gayesi zaferden baş- bir şey olmıyan (İbrahim)in: — Yakım.. Bu, din ve ehlibeyt :&'_m&nlumm çadırlarını ateşle- Diye bağırması üzerine, karar- ğihm her tarafından, kızıl alevler Yükselmişti. ıuşhndi, gecenin koyu zulmetleri hv“'ie. burula burula yükselen a- Vler, Hmevi askerlerini dehşet “İçinde birakıyor: — Kaçın.. Baskm var, Feryatları, her tarafta gürül. fülü akisler yapıyor.. Bu insan ses» at kişnemelerine — karışıyor. İ brahim, talihinin cömertliğin. den daha fazla istifade etmek Derhal; atma - atlıyarak —î%k__leğ sesle, #n emrini vıaı'miş.w bip KA A SARET A D Cei ddi a ” PİKESİ H ÇBİtli. Şimdi, bi- Zim kuvvetlerimizle çarpışan düş. | arkasından hücum ede . lim, Demişti, Kısa bir zamanda, hiç umulma. YAn bir zaferle sermest olan İbra- süvarileri, derhal atlarına Siçramışlar; İbrahimin peşine düş. Müşlerdi. O gece, hiç durmadan atlarmı üşler; sabaha karşı düşman Saflarının cephe gerisine yetişmiş. lerdi. Düşman karargâhı, derin bir Sükün içindeydi. Bütün nöbetçiler, Ön tarafta olduğu için İbrahim ile Maiyetindekiler, hiç bir mania kalmadan; düşman ka. /| Fargâhma kadar ilerlemişlerdi. | İbrahim, özengilerinin üzerinde Ayağa kalkmış: — İntikam.. İntikam... (Hüse- “Yin) in intikamını almak istiyen. ler.. Nleri!.. diye bağırmıştı. — İntikam.. (Hüseyin) in inti. W« feryatları, her tarafı sars. ı. Uyuyan Emevi askerleri, Yerlerinden fırlamışlardı. -Alaca içinde, çılgınca bir sürat. l& üzerlerine yürüyen atlıları gö. 2" görmez, korku ve dehşet için. kalmışlar.. Derhal etrafa dağıl. Tuşlardı azanılan zafer, hiç şüphe yok ki, tarihin bir garibe. " Bazı tarihlerin (seksen dört. bin) diye kaydettikleri Emevi or. Usu; beş, altı bin kişilik bir kuv. karşısında, birdenbire inhi. ll edivermişti. İki gün bile sürmiyen kısa bir Müddet zarfında kazanılan büyük €rin sırrı, hiç şüphesiz ki; Ker. şehitlerinin intikamını almak Sü Bbi israf edecek kadar cesaret ı" Pervasızlık göstermeleri — idi. ZE lerine çok büyük yardımlar ve lü. Nî?' halkınm bir kısmı; Musul ; sabırsızlıkla bekliyordu.. istiyenlerin, k,endi hayatlarmı da Musul yolundan Küfeye doğrü i- lerliyordu. Uzaktan gelen; davul, nakkare ve kamıştan yapılmış bir nevi zurna sesleri biribirine karışı. yor.. Bazan da, hep bir ağızdan yüksek sesle söylenen harp şarkı. sı, şehre doğru yaklaşıyordu. Toz bulutunun arasında, mızrak. lar üzerine geçirilmiş olan kesik başlar görünüyordu. Bunların ar- kasında da, baş aşağı çevrilmiş o. lan beyaz Emevi bayrakları farke. diliyordu. 4 Bunları önüne katmış olan Ma. lik Eşterin oğlu İbrahim, hurma dfırusu bir muharebe atınım üze. rinde dimdik durarak ilerliyor; ya. ğız çehresine heybet veren derin bir vekar ile etrafına gülümsüyor- du. İbrahimin arkasından da, be. şer kişilik saflar halinde, cesur sü. varileri geliyordu. Y olun iki tarafıma dizilmiş olan Küfenin genç kadm e kızları, neşeli bir feryat köpar. mışlar: — Yâ eyyü ha..lililili li li li.. Diye, dilleriyle zılgıt çalmıya ardı. (Arkası var) h B açılan kapının önüne top. Vf , kalkan bir toz bulutu, SĞT Musikiden hoşlanmak, hele onu LER iH — Musikiden Hoşlanmıyanlar ASSS hur, hattâ büyük adamlar vardır. anlıyarak dinlemek, j lar için, tabiatın verdiği bir nimettir. Fa. kat bu nimete mazhar olamıyan insanlar Ğl. vardır. Onları da ayıp. Jamamak lâzımdır, Bir kere, bizim Şark musikisi- ile Garp musikisini biribirinden İ- yice ayırmak lâzımdır. Burada ço- cukluktan beri alınmış bir terbiye yahut alışıklık meselesi — yardır. Şark musikisine pek ziyade alış- mış olanların ötekini anlıyamadık. ları, ondan hoşlanmadıkları gibi, olanlar da bizimkinden hoşlanmı. . Bunu iki musiki arasın- daki büyük farka atfetmek daha doğru olur. Zaten birinden yahut ötekinden hoşlanmamak, iki musi. kinin arsında bir lhti'u.mğ, de delâlet etmez. Sonra, hangisi olursa olsun, mu. sikinin hiç bir türlüsünden hoşlan- vardır. Bu da hekimlikte iyice tetkik edilmiş bir meseledir.. onu anla. sikiyi anlayamamak hiç bir vakit zekâda eksiklik ifade etmez, Baş- ka bir tarafta zeki, hattâ yaptık. ları işlerle kendilerini şöhret almış, büyük adam diye ta. nınmış kimseler vardır ki İki- den anlayamadıkları için ondan hoşlanmazlar. Musikiden anlayamayanların VA Napoleon ile Goethe bunların ara. sında sayılırlar, İkisinin de çok yüksek zekâda — olduklarını hiç kimse inkâr etmemiştir, Halbuki birincisi musikiden anlamadığı için ondan hoşlanmadığını söyler, ikin. cisi de iyi musikiyi fenasından hiç bir vakit ayırt edememiş olduğun- dan şikâyet edermiş.. Onlar gibi ç 1 1 b“l u * mm- den anlamamalarmı terbiye eksik- liğine atfederek büyük bir hevesle musiki dersine başlar, fakat bütün gayretleri boşa gider. Bundan daha ileri derecede bu- lunanlar, yalnız musikinin ayırt edememek değil, musikiyi ba- yağı bir gürültüden ayırt edemez- ler, Bu hal kulaklarında bir hasta- lıktan ileri gelmez. Bazılarının İ- şitmeleri pek keskin bile olur. Fa- kat musikiyi her hangi bir gürül- tüden tefrik etmelerine imkân yok tur. Bu derecesi de yine zekâda bir eksikliğe delâlet etmez. Musikiden hoşlanmadıklarını yazmış olan şa irler ve edebiyatçılar arasında böy leleri vardır. Onlar — müsikiden hoşlanmazlar, hattâ ondan kaçar. lar. Çünkü musiki onların üzerine çirkin bir gürültü gibi tesir eder. Frenklerde Victor Hugo musikiye tahammül edememiş olmakla meş- hurdur, Bizde de rahmetli Muallim 'acinin musikiden pek fena Mmü- İ $ ( AÇ Sizi ghm ki derecesi vardır. Bir d insan bir musiki İşittiği vakit o. nun musiki olduğunı tefrik eder, fakat musikinin ifade ettiği mâna- yı anlıyamaz. İşittiği bir parça ne. şe verecek bir şey midir, yoksa müteessir edecek bir $ey midir, o0. nu ayırt edemez. Dağları, dereleri tasvir eden yüksek bir opera *ile, herhangi bir göbek havası onun i- çin müsavidir. Ondan dolayı, pek ince bir musiki çalmdığı vakit, her. kes kulak kesildiği halde, ©o her. kesin bu haline hayretle bakar, Bu halde bulunms, musikinin cinsini ayırt edememiş birçok meş- ğu için, yerden kaçmıya çalıştığı, daha kendisinin sağlığında, onu yakm- dan tanımış olanlar söylemişlerdi. İngilizlerin meşhur — adamların. dan H. Darvis de musikiyi ayırde. TAN a EKÖNOÖMİi Hariçten Getirilen Teraziler Şehrimizde yerli terazi imal eden o tuz kadar imalâthane vardır. Buralar da 450 amele çalışıyor, Bütün imalât günde 152 teraziyi bulmaktadır. Stok halinde de bin kadar terazi mevcut- tur. İmalâtın fazlalığına ve metal fi- yatlarının yükselmiş olmasına rağ - men rekabet yüzünden fiyatlar çok düşümşütür. Evvelce 18 liraya satılan teraziler bugün 6 - 7 liraya kadar verilmekte- dir. Buna rağmen bazı ithalâtçılar memlekette ihtiyacı olmadığı halde hariçten terazi getirtmektedirler. Hattâ evvelki gün gümrüklerimize ha riçten yüz terazi gelmiştir, Bunların yirmisi ölçüler nizamnamesine uy - gün görüldüğünden damgalanmış, sekseni ise uygun olmadığından lâzım gelen değişiklikler yapıldıktan sonra damgalanacaktır. Bunu haber alan san'atkârlar telâ- şa düşmüşler ve aralarında imza top- lıyarak Ticaret odasiyle İktisat Ve - kâletine şikâyete karar vermişlerdir. Yerli terazilerin ihtiyaca kâfi gele- ceği ve hariçten terazi ithaline lüzum kalmadığı evvelce tesbit edildiğinden odaca yeniden tetkikler yapılacağı an laşılmıştır, —— İhracat Faatiyeti Mevsimin sona ermiş olmasına rağ- men ihracat faaliyeti devam etmekte. dir. Almanyaya da mal gönderilmek- tedir. İtalya ile aramızda klering an- laşması olduğu için oraya da pürüz . süz şekilde ihracat yapılmaktadır, Elde bulunan ve taahhütler dolayi- siyle ihraç edilmekte olan mallarımı- zın sevk ve ihracında zorluk görül - mektedir. Yumurta ihracatı da nor - male yakındır. Bilhassa, İtalya ve Çe koslovakyaya ihraç olunmaktadır. Va TATTEN 7 NİSAN ÇARŞAMBA - PARALAR Sterlin 622 D MAkSe ” <i labez Öi Vr Te Ve Liret 120.— Te Belçika frangı — 80.— 84. Drahmi 18.— 22: İsviçre Pr. S565.— ÜEy ıs_,ı,_ 20 23.— iling — 21 - Florin bi ?6: Çekoslovak kro. — 70,—— 75.— Mark DD 28.— Poti 20.— 22.50 'engo 2lma 2Z4— Ley 12 14 — #Bm— İsvec kuronu sâ-— ğâ.: 1045 | * Tölüre UT 248.— ÇEKLER — Londra 620.— 620.— ıışı"ıi'ıym 0.7911 0.7905 l 17.17 17.17 isdi 15.037 15.0346 riy 4.6963 4.6958 Cenevre el 154690 ee 3.4692 3.4690 ya 64.1935 64.1935 PAmni erd. 1.4450 L44ı vi 22.7016 22.7016 M:d“':! 4.2338 4.2338 ti 114193 114193 Beri 1.9675 1.9675 K ıi:çıvı 4.1775 41775 B"l peşte 3.9920 3.9920 B(:"' 107.9032 — 107.9032 Belgrad 34.5160 — 34.5160 D 2.7650 2.7650 oskova 24.77 24.77 Stokholm 81 3.1288 çe Bir Yıllık sanayi memleketi halini almakta lerini düşündürmüştür. Karabük müesseseleri maden cev- heri istihsal edinciye kadar yalnız memlekette mevcut bulunan hurda demir istokunu işlese yine bir sene- lik demir ve çelik ihtiyacımızı temin edebilecektir, Yapılan esaslı tahmin- lere göre, memlekette hurda olarak 70 — 80 bin ton demir bulunmak- tadır. Karabük — müessesesinin — kurul- makta olması haberleri Avrupa kar- telcilerini telâşa düsürmekle kal - mamış, fabrika kuruluncuya kadar Türkiyenin mal almağa ihtiyacı olduğu düşünülerek fiyatların da yükseltilmesinde âmil olmuştur. Hal buki, menkezi Avrupa demircileri bunda aldanmışlardır. Tüccarları- mızın bir kısmı İtalyadan 1500 ton, bir kısmı da Amerikadan 1500 ton ki ceman 3 bin ton çubuk demir ithal etmişlerdir. Hurda demir fiyatları Hurda demir ihracının men'i hak - kındaki karar üzerine hurda demir pi yasası iyi işler yapmııktadır.'!t_a_l)_rn hükümeti de hurda demir işlediği için ihracatı yasak etmiştir. Şehrimizde hurda demirin kilosu 12 - 14 kuruş a- rasındadır. Deı_'i_l’iyqsusı İyi Gidiyor * Deri piyasası, hareketlidir. Yüz a. dedi 150 - 160 kilo tartan keçi derile. rini Avrupa için almıya başlıyan ıhra. catçılar vardır. Kuz uve oğlak deri. leri için de 15, 20 gün içinde piya. sanm açılması ümit edilmektedir. A- lteilar şimdiden fiyat araştırmakta. dırlar. İzmirde Hububat Fiyatları Ucuz İzmirde hububat fiyatlarında ucuz. luk olduğu haber verilmektedir. Muh. telif nohutlarm kilosu 5,5 . 7,5; fa- sulyelerin 8 . 8,5; Mercimeğin 6 . T böğrülce 9 . 10 kuruştur. Buğday, çav dar, arpa, mısırın İstanbul fiyatları. nn aynidir, Pamuğun kilosu 43 ku. ruştur. Şehrimizdeki Nakil Vaıstaları Nafia Vekâletinden İstanbul Tica - ret odasına gönderilen bi rtezkerede İstanbuldaki bütün nakliye vasıtaları nımm miktariyle iktisadi bakımdan va - ziyetlerinin tesbiti istenilmiştir. Oda, Hurda Demir Stoku - Karşılıyabilecek Karabük demr sanayi merkezinin kurulması demir işlerile uğ- raşan müesseselerle piyasamızda çok sevinçli bir tesir husule ge- tirmiştir. Tetkiklerimize göre, Karabük tesisatı demir karteline dahil olan memleketlerde hiç te hoş karşılanmamış, hattâ gittikçe ge Ce CC İhtiyacı olan Türkiye gibi mühim bir müşteriyi kaybedeceklerinden dolayı Merkezi Avrupa fabrikatör- — Amerikadan Demir Çubuk Getiriliyor Almanyaya verilen demir çubuk si- — parişleri cevapsız kalmaktadır. Bazı — firmalar fiyat vermekte, fakat mal — gönderemiyeceklerini bildirmektedir ler. Bir fabrikatörümüz tarafından si — pariş için Berline gönderilen bir za - — tın bildirdiğine göre, Türkiyeye çu - —— buk gönderilemiyeceği, çünkü daha — evvel Çin, Japonya ve Afrikaya fazla — mal satılmıştır. Japon-. | yaya serbest döviz ile ve tonu 64 do- — lara mal gönderilmiştir. " Bu vaziyet üzerine fabrikatörleri « — miz Amerika ile bir anlaşma yaparak — tonu 65,5 dolar üzerinden 1500 ton — satın almışlardır. Demir kartelinin — son vaziyeti ve umumi bakımdan de- — mir buhranının önüne geçmek için A« — merikan fabrikaları yüzde 91 nisbe « — tinde faaliyetlerini arttırmışlar ve o — nisbette istihsalâta girişmişlerdir. İs- veç ve Norveç Almanyaya demir cev- heri vermektedirler. Belçika, Fransa — kartele dahildir. İspanyadan ise mal — gelememektedir. Bu itibarla demir fi — yatları gittikçe yükselmekte devam e diyor. Amerikadan dün gelen telgraf- s larda yuvarlak demirlerin tonu 75,72 — | dolardır. Çivi telinin libresi 3,61 do « lar yani altın isterlin 9,18 dir. De çubukların tonu 70,50 dir. Ankaraya giden fabrikatörler Çivi ve tel fabrikatörlerinden Canip ve Bay Naki, İktisat Vekâle ile temas etmek üzer evvelki gün Ankaraya dilen çivilerin ve tellerin bundan ay evvelki demir piyasasma göre bit edilmiş olması son vaziyet karşı- sında narh fiyatı üzerinden imalât ve satış yapmanın imkânsızlığını gö mektedir. Fabrikatörler iptidai mad . de temini için gördükleri müşkülâtı ve fabrikalarının işletilmemesi içii hariçten kendilerine yapılan teklifleri vekâlete bildireceklerdir. Bir fabrikamiızın kapatılması sahibine ecnebi fabrikatörler ta dan bazı teklifler yapıldığı haber rilmektedir. t bu hususta tetkiklere başlamıştır. A- lman esaslı malümatı tesbit ederek bir rapor hazırlıyacaktır. Hapisanede Yapılan Çorap İstanbul hapisanesinde çalıştırıl - makta olan cezalılara makine ile ço- rap ördürülmektedir. İmal olunan ço- raplar erkek çorabıdır. Hapisanede bu iş için 12 numaralı ipliğe ihtiyaç hâsıl olmuş ve piyasadan tedarik e - dilemiyen bu cins ipliklerin temini i- çin ticaret odasma müracaat edilmiş tir, DÜNYA PİYASASI Dün borsa muameleleri pek gevşek Beçmiştir. Paristen gelen tğelgmtlırdı sabah 284 ve akşam 282 frank olan Türk borcunun şehrimizde sabah açı- lışta 21,55 lira ve akşam kapanış 21, 35 liradır. Türk borcu üzerinde e- hemmiyetli işler olmamıştır. Anadolu fahvil ve mümessilleri ile hisseler, Merkez Bankası, Sıvas Erzurum, Er- Bani ve Arslan çimentosu evvelki gün kü fiyatlarını muhafaza etmişlerdir. LIMAN HAREKETLERIİ olduğunu yazmıştır. Meşhur adamlar arasında musi- kiden anlıyamıyanlar o kadar çok olunca, meşhur olamıyan - Zavallı. lar — yahut bahtiyarlar — arasın. da, kim bilir, nekadarı vardır! Bugün limanımıza gelecek vapur- lar: Saat: 18,80 da Mudanyada Tay- yar, 6,30 da Bandırmadan Saadet, 8 de Ayvalıktan Bartın. Bugün limanımızdan gidecek va - purlar: Saat: 16 da Ege Karadenize, 8,30 da Tayyar Mudanyaya, 9,30 da Uğur İzmite, 10 da Sadıkzade Mersi- Suriye hükümeti hâlen memleket iktisadiyatını esasından değiştirecek olan yeni bir proje hazırlamaktadır. Bu projede Şamdan Cezireye ka - dar bir şimendifer hattı tesisi ka - rarlaştırılmıştır. Bu suretle hattın etrafında bulunan asfalt ve petrol kaynaklarının işlemesine teşvik olu- nacaktır. Diğer taraftan da Suriyede bilhas- sa Horan ve Cezire civarında sulama teşkilâtına ve arteziyen kuyularının açılmasına ehemmiyet verilmemek - tedir. L Romanya maliye nezareti tarafın- dan hazırlanan bir kanun projesine göre Romanyada pamuk istihlâkine ait yeni bir resim konmuştur. Şöyle ki, Romanyaya pamuk ve pamuk ip- liği ithal edilirken gümrük daireleri ZAHİRE —— BORSASI 7/41937 » FİATLAR uğday 6.17 Buğday l':lı:m 6.20 Arpa 4.30 Çavdar 5.5 Mısır sarı S— Fıdnık iç Bti Tiftik deri 100 Peynir kaşar GELEN Mısır Un Bulgur Peynir beyaz GIDEN Fındık iç Ceviz i ç 1,50 DIŞ. FİATLAR | Buğday Liverpul T 24 Buğday Şikago Buğday Vinipek Arpa Anvers Mısır Londra Keten T. Londra Fındık G. Hamburg Fındık L. Hamburg Dünkü muameleler Dün zahire borsasındaki mu ler dahi biraz gevşek geçmiştir. larda ehemmiyetli bir değişiklik mıştır. Yumuşak buğdaylar 6, sert buğdaylar çavdar nisbetine g 6,25-6,380 kuruşa kadar satılmış! Çavdar 5,05, arpa 4,30-4,38 k Mısır fiyatlarında 2 - 3 para yüks olmuştur. Dün şehrimize sekiz buğday ve iki vagon mısır gelm tarafından vergiler tahsil edilecek - ne, 20 de Saadet Bandırmaya,. tir: Yağmurlarm piyasadaki tesiri nuniyet vericidir'.