Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Soyguncu Mahküm RAKI YERİNE SU ' Suçlu, Dördüncü Defa Hapse Mahküm Oldu Plymouth — 260 liradan itibaren (Bu kafilede ancak 27 boş yer kalmıştır.) Küçük program (1 Temmuz) Paris — Malâno — Belgrat — 142 liradan itibaren Bu grupun nısfı dolmuştur. Acele karar veriniz. Adres: Beyoğlu NATTA Acentalığı, Telefon:: 44914 — PARİS — 1.5. 987 ——— | ÖLÜM HABERLERİ ÖLÜM : sezse Na ttaa mseyahatleri Türk gençliğine uzun zaman Büyük program ( 23 Temmuz) irfan telkin etmiş esatizei etrbbamiir Paris, Londra, Berlin, Roma, Bükreş, Nis, Montekarlo, Hamburg, ğ |dan, Türk ve İslâm eski eserleri M zesi meclisi reisi ve Teberrükâti V3F fiye komisyonu üyesi emekli m! doktor Mustafa Münif (paşa) |bir hastalıktan sonra seksen y olduğu halde dün gece rahmeti Tâİ” mana kavuşmuştur. Cenazesi İ M& yıs 937 pazar günü saat 14 bu! A ğır ceza mahkemesi, dün, iki mahkümi yet kararı verdi: Birisi 3 bir soygunculuk — iddiası — | idi. Hanikas isminde bir j Ermeni bir gece Fatma- nın evine girmiş Ve elle- rini ayaklarını bağlıyarak paralarını ve kıymetli eş- yalarını soymuştur. Mah- keme, evvelce bu soygun- cuya 3 sene hapis cezası vermişti. Temyiz, yaşı na- zarı itibara alınmadığı için bu kararı bozduğun- dan dün muhakeme tek- rarlandı ve suçluya iki se- i»ne altı ay hapis cezası ve- rildi. İkinci mahkümiyet ha- rarını alan helvacı Ömer de Naime isminde bir kı- za zorla tecavüzden suçlu idi. Mahkeme, suçu sabit gördüğü için 6 ay hapis cezası verdi. Tevkif Edildiler Müddeiumumilik, geçenlerde Asma altında çıkan yangmı şüpheli gördü. — ğü için Hadi öğlu Adil, Cemil oğlu Ha san Sabri ve Hüsnü öğlu İhsan Hak kında tahkikata başlamışti. Tahki . kat, dün bitmiş ve suçlular istintak birinci hâkimliğine verilmişlerdir. Sorgu hâkimi, geç vakit suçlularm üçünü de tevkif etmiştir. Dolandırıcılık Suçlusu Paşazade Şevket isminde biri, do- landırıcılık suçu ile aranmaktadır. Şevketin Bursaya gittiği haber alın. dığı için Bursa zabrtasma malftimat tir. B. Vehbi Tahliye Edildi Bir askeri çiğniyerek öldürdüğü — İçin muhakemesi cereyan etmekte o. — Jlan Sait Paşazade P”y Vehbi dün ak şam geç vakit kef' tle tahliye edil. miştir. f f Oy wWusturyadarlayacaklar... küm olmuş bir sabıkalı idi. Bu defaki davacısı da Mustafa is. minde yaşlı bir helvacı idi. Reis Bay Fazıl Hüseyine sordu: — Canım bu işten de bir türlü vaz geçmedin? Nasıl yaptın bu işi? Hüseyin sesini akort etti ve ipi çö. zülmüş bir makara gibi hazırladığı cümleleri dökmiye başladı: — Vallahi billahi ben yapmadım. yapsam yaptım derim, Çünkü mert bir adamım. Hem tahsi âli görmüş bir adam böyle yalana tenezzül eder mi? Evet tahsiliâli gördüm. Davutpaşa rüşdiyesinden mezu . num. Benim bu adama 160 kuruş borcum vardı. Onu alamadığı için ba na iftira ediyor. Hüseyinin kirli bir ceketle bacağın da param parça olmuş bir pantalon vardı. Ara sıra koltuğunu kaşıyarak tuhaf hareketler yapıyordu. Davanın İzzet ve İrfan adlı iki de şahidi vardı. Onların anlattığına gö. re, hâdise şöyle olmuştur: Hüseyin, evvelisi gün elinde iki şi- şe ile Mustafanın dükkânına gitmiş: —Baba demiş. Ben zeytinyağı kam yonunda çalışırım, Bir binlik şişen varsa ver de sana ucuz zeytinyağı getireyim. Şu rakı şişeleri de burada kalsın. Mustafa bir'binlik vermiş. Hüseyin elli kuruş ta para istemiş onu da alın caâ ortadan sınolmuştur. Polis onu dün:yakalamiştır. Mah. keme, kendisine 3 ay on beş gün ha. pis ve 58 lira para cezası verdi ve derhal tevkif etti, Mahkemelerde Soyadı da Kullanılacak Adliye Vekâleti, İstanbul müddeit mumiliğine gönderdiği bir tamimde bütün memurların imzalarında 80- yadlarmı kullanmalarını ve muhake me sırasında iş sahiplerinden de so. yadlarmı sormalarımı bildirmiştir. Müddeiumumilik te vekâletin bu'em. rini bütün memurlara tamim etmiş. — a On beş 2“! #laş unutulacak... Yerlerine gelenlerin kimisiyle ©" “kimisiyle düşman olunacak ç Hayar'da Piz ve sonsuz akışına devam edecek.. Bi -Mmzalayacak kadar insanlaşmamış olan “lar &Zi Avrüpir gibi bir tanıyıp, bir unutarak yavaş tir. Asliye dördüncü ceza mahkemesi, dün, çok karışık bir dolan- rıcılık davasımi daha neticelendirdi. Suçlu yerine getirilen Hüse- yin isminde bir sabıkalı idi. Bu suçlu mahkeme erkânına hiç te yabancı değildi. Çünkü mübaşir masanın üstüne iki de 29 kuruş- luk rakı şişesi koymuştu. Hüseyin, etiketleri taklit edilmiş rakı şi- şelerine su koyarak satmakta meharet kazanmış ve 3 defa mah- Yolda Tecavüz İddiası Lütfi ve Tevfik isminde iki genç, evvelki gece Beyoğlunda bir biraha- nede saat yarıma kadar içmişler, son Ta da Ağacamii önüne gezmiye çık- mışlar. Önlerinden Melek isminde genç bir kadın yürüyormuş. Lütfi kadma lâf atmış, sarkıntılık yapmış ve onu beraber gelmiye davet etmiş. Melek, tanımadığı ve ilk defa gördü. ğü bu gencin tecavüzünü protesto et miş, dil tecavüzü devam edince de yüksek sesle polis çağırmıya mecbur olmuştur. Hâdise yerine 1700 numaralı po - lis Şevket gelmiş ve Lütfi yumuşak bir ifade ile merkeze kadar çağırmış- tır. Bundan muğber olan Lütfi poli . sin yüzüne dört, beş tokat indirerek kaçmış ve Ağahamamına girmiştir. Polis bir bekçi ile kendisini takip et. miş ve Ağahamamında yakalıyarak merkeze getirmiştir. ü Dün sabah meşhut suçlar müddei. umumiliğine getirilen suçlu biraz sonra asliye dördüncü ceza mahke « mesinin önüne çıkarıldı. Tecavüze uğrıyan Melekle İbrahim Ethem ve Tevfik te hâdiseye şahadet ettiler. Melekle İbrahim Ethem Lütfinin po lisi tokatladığını söylediler. Suçlunun arkadaşı Tevfik: — Hâdise yerine dört beş polis geldi. Arkadaşımın ellerini kollarını tuttular, sürüklüyorlardı. O küurtul . mak için çırpındı. Kollarını kurtar . dı. Fakat polise vurmadı, diyordu. Üç şahit yüzleştirildiler. Hepsi de ifade. lerinde ısrar ediyorlardı. Salih isminde başka bir şahidin ça ğırılması için muhakeme talik edildi. “| ı l numerolarma başlıyör. Arjantinli vaffakıyeti muganni devam ediyor. Bu akşam PP &a r'İx Otelinde SARi BARABAS? SCALON'un mu- ta Sultanahmette Üçler mahallesil” & |de Suterazisi sokağında (7) numar#” lt hanesinden kaldırılarak saat on te Beyazıt camiine götürülüp n orada kılmacak ve akabinde EdirN&” kapı şehitliğindeki makberei m sasına defnedilecektir. ... | ÖLÜM C. H. P. si Fatih kazası idare hey?” tinden ve Türkiye Sigorta Birliği R” isi Rıfkı ve sabık Menbai İrfan İd#” Dört Gün Hapis Cezası ' Meşhut suçlara bakan Sultanahmet Sulh üçüncü ceza mahi i, Baye . Zit postanesinin önünde geçen bir te cavüz muhakemesini bitirdi. Davacı Huriye isminde genç bir kadındı. İd diasına göre, mahkemede suçlu yeri ne oturtulan Mustafa Lütfi, önüne çıkmış ve küfürler savurduktan son ra: | “— Ben benim ağabeyimi dava e- dip nafaka almak istiyorsun ha... Bu Ayrıca: İ"Sık RUS-JAPON MUHAREBELERİi (Port Arthur kahramanları) Fransızca sözlü DANİRLLE DARRİEUX ve ADOLPH WOHLBRÜK KAN KARDEŞLER LAUREL ve HÂRDY TÜRKCE SÖZLÜ disi direktörü Nurinin kayın valide” leri Bayan Servet vefat etmiştir. ğ nazesi İstanbul Şehremaneti civ_ıf”' da Fuatpaşa türbesi sırasında 49 DÜ" maralı hanesinden bugün saat 11 * kaldırılarak namazı Aksaray Valid? camiinde kılındıktan sonra Merke.': fendideki aile makberine defnedil! cektir. Merhumeye mağfiretler dile riz, _41 Şişli Halkevinde Sine- mada nu vermiyeceğiz... demiştir. Şahit dinlendi. Mahkeme, suçu sa. bit gördü. Mustafa Lütfiye üç gün hapis ve 130 kuruş ağır para cezası verdi. Suçlunun eskiden de bir haka. retten sabıkası olduğu için cezası bir gün artırıldı. ) İzmitte Okuma Odası | İzmit, 29 (Tan muhabirinden) — Halkevi okuma salonu vali tarafın - dan açıldı. Oda, bütün nesrivata a - böne olmuştur. ! gİ — Bütün dünyada — MMM », akisler bırakacak bir hâdise! . 'NGİLTERE TACININ İNCİLERİ Sacha Gültry, Raimu, Cecile So- rel, Hüguette Duflos ilh... İşte; S. M. İngiltere kralmın taç giy. ne töreni haftasında İSTAN . BUL ve dünyanın bütün büyük şehirlerinde gösterilecek olan bu # geçilmiş parçalar çalımacak ve ZeY ” — muazzam filmin mümessilleri.... Kabataş lisesi mezunlar birliği den: Birliğimiz 1-5-1937 cumartesi güü akşamı saat 21 de Şişli Halkevinö” bir toplantı tertip etmiştir. Bu İ? lantıda operatör Dr. Sırrı Alıçlı (Ev 'lenme tetkikleri) mevzulu bir K0 franı verecek ve Kabataş lisesi tale |besi tarafmdan Garp musikisin ” bek oyunu oynanacaktır. Dav! | yoktur. Toplantı herkese açıktır. —— — “Fransızca sözlü Paramount gizm B U G Ü NZEVKİNE VE GÜZELLİĞİNE DOY AMIYACAĞINIZ BİR AŞK ve MUSİKİ FİLMİ j Hlırçırı WKeadlırı ELİSA LANDİi | Şaheserler şaheseri 9 da başlar, yadan girecevgisiz ve şarkısız bir ömrü yarı aç tü - nız merkez.. b nin almması —< Klztim aç /— Sağiç meo akşam, kimsesizler yurduna titriye titriye tler aras 'nın ismi dtuğu son dal kopmuştu. Lifleri kalm, girintisi, koslovak;tısı az, ihatası mahdut, kafasında simsiyah bir Fransa ku başladı: Yalnız adamın korkusu, dır. Me— Anana mektup yaz! “hemmDemese, onu da hatırlamıyacak, böyle titriye titri- | Te geberecekti.. tür. —Eski medresenin avlusuna girince doğru kovuşa — e Bitmedi. Talebelerin oturduğu hücrelerin kapısı açık ” duran birine yaklaştı. Bir omuzunu kapmın pervaz- , Na dayayarak içeri baktı. —| İçerdeki delikanlı dersine çalışryordu. Arifin far - İkına varmamıştı N — Ağam! Diye seslenince başmı kaldırdı: — Ne var?, Diye sordu. ş — Ağam, anama bir mektubum var! — Yazıverir misin ?. Arif eşiğe oturdu. 'Talebe defterinden bir kâğıt - kopardı. Ârif anasma uzun bir m Her cümlesinde bir “kötüledim!,, bir “parasız kal; Gım.,, sözü geçen bu mektup hulâsa olarak şöyle di- - yordu: “Anacığım, aman bana yol parasiyle, iki okka su- - Cuk gönder.,, , ğ İki okka sucuk,, ”" TmTem Aç Arifin bütün hayali memleketinin sucuğuna aei SOT No. 49 kavuşmak.. Baharı, biberi bol, “memleket sucuğu,,.. Ah, ondan iki okkacık gelse, yetişse, bütün bu “z6- bunluğu,, kalmıyacak. İçine öyle geliyor ki, birdenbire dirilecek.. * * * Talebe, mektubu zarfladı. Zarfın üstünü yazdı... Arife uzattı. Arif bu zarfı dikkatle bükerek kuşağı- na soktu. Koltuk değneklerine dayanarak kovuşa girdi. Mendilinde yarım kilo ekmek, beş kuruşluk helva var. Fakat canı yemek istemiyor.. Yattığı yere oturdu. Bir iki lokma kopardı. Boğazından geçmi - yor.. Yarın yiyecek. Fakat, ya, ekmeğiyle parasmı çalarlarsa? Öyle yorgun ki daha fazla düşünemiyor. Uzandı, kıvrıldı. Şakakları zonkluyor, ateşi var., (Arif tam sekiz gün köşesinde kımıldamadan yattı. Arada bir: — Ah anam!.. Diye sayıkladı. Son iki günün sayıklaması da ke « sildi. Son iki günde, iki yudum su içti. , Sekiz gün koğuşu dolduranlar dönüp ona bakma- dılar. Böyle gurbete gelip kimsesiz ölenler sürü sü- rü! Artık buna karşı kaşarlanmışlar hepsi, hepsinin her şeyi nasırlaşmış. Zaten çoğu esrarkeş, çoğu ispirto içiyor ve hepsi de müthiş bir bulanıklık içinde yaşamaktadır. Nüfusu iki milyara yakın dünyanın 800 bin kişilik bir şehrinde ve kırk, elli adamın yattığı bir koğuşta Arif tek başma öldü. Adam sende ne çıkar ? Bu kırk elli kişi de birer Yazan: SUAT DERVİŞ birer ve tek başlarma ölecekler. Onların da yiyeme- dikleri ekmeklerini aç komşuları bölüşecek. Harca. yamadıkları 89 kuruşlarını ispirto ile esrara vermek için tufeyli mirasçıları bölüşecek, * * * Ve işte böylece bu elliliklerden bir tanesi olan A- rif, elli insanm içinde bir insan, yirminci asrım orta. larma doğru, içinde, himayei hayvanat cemiyeti bile mevcut olan İstanbul şehrinde, en işlek bir semtte açlıktan, sefaletten can verdi. * * d Bunu bir gazete idarehanesinden duydular. Mesele enteresandı. “Açlıktan ölen adam!,, diye ne güzel ballandırılır. Gazetenin röportajını yapan gazeteci Bayanm ya- nına fotoğrafçıyı kattılar. “Bol resimli, dokunaklı” bir röportaj ısmarladılar. Gazeteci kadın kimsesizler yurdunu ve kimsesiz. 'er yurdunda ölen Arifi kolayca buldu. Kimsesizler yurdunun havası her zaman böyle miydi? Ne bilsin? Fakat o gün ortalık yine sakin, yine tabii görü- nüyordu. Kucağı çocuklu iki kadın. Bir takunyalı kız. Arifin âkıbetine namzet olduğu yüzünün sarılı. ğından belli bir delikanlı, Bir kaç küçük çocüuk, Arif büyük koğuşun kapısına yakın bir yerde taş. larm üstüne arkası üstü uzatilmış. Yüzü sarımtırak bir mermer gibi. Başmın altında bir tuğla var. Tuğlanım yanmda, daima başmda tuttuğu için Bay müdürden azar işit. tiği yağlı kasketi duruyor. Si Çenesini siyah bir paçavra ile bağlamışlar. Yarı a- - Bütün Istanbul halkı s'nemamızın muhterem müdavimleri ROMEO ve JULİETTE Bugün matinelerden itibaren Miııî Sİrıemadö Ayrıca ismet Paşanın Son Belgrad Seyahati Bütün Teferrüatile N. Dikkate : izdihama mahal kalmamak için matine'er 2-4-6 Suvare Slı:ı;:mııında Rlnt” Baç rollerde | —O CARY GRANT./ çe TEBLİGİ GAYRİ RESMİ smammm:nca çık göz kapaklarından bulanık gözleri görünüyor. Burun deliklerine ve ağzınm kenarına yeşil mend« vişli sinek sürüleri, konup havalanıyor. Arif iki ayaklı geldiği dünyadan tek ayakla toprab olmıya gidiyor. Etrafında ne gözyaşı, ne de çığlık var. Kirli, hastâ ve aç adamın ölümü tertemiz. * .. Gazeteci kadın tahkikat yapıyor: — Kim bu adam? : Bilmiyorlar. Bürada kimse kimseyi tanımaz. Ki« se, kimseyi tanımak lüzumu hissetmez. — Ölürken bir şey söylemedi. Duymamişlar. — Sade, diyor birisi, beş, altı gündür inliyordu fakir, sonra sonra o da kesildi, — Doktor çağırmadmız mı? Gazeteci kadınım yüzüne bakıyorlar. Acaba dokt0f çağırmamanın bir cezası var mıdır? Cevap verme- diler. — Neden ölmüş? — Açlıktan olmalı. Sarı benizli delikanlı söze karıştı: — Açlıktan değil, hastalıktan olacak, Çünkü YÜS dirheme yakın ekmeği çıktı. ü — Üstünde kâğıt falan bulunmadı mı? Nüfus F ğıdı? İt — Hayır öyle şey yoktu. Sade bir mektup çık K Gazeteci Bayan mektubu aldı. Üstündeki yazı S0 işlek. Açtı. Arifin bütün hayatı ve hayatının ö hikâyesi: Anam bana yol parasiyle iki okka SUC önder., iBL ; Gux*beıtte yalnız ve hasta kalmış köylü Arifin DİR anası ve bir de muazzam açlığı... t Fotoğrafçı birkaç ;.)oz resim çekti. Gaıet“i__mek' tubu çantasına koydu. Tekrar tahkikata girişti: — Ne olacak şimdi bu ölü? (Arkası var)