1 Mayıs 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

1 Mayıs 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

uyar Tİ Mahküm Oidu ğır ceza mahkemesi, dün, iki mahkâmi yet kararı verdi: Birisi bir soygunculuk iddiası idi. Hanikas isminde bir Ermeni bir gece Fatma- nın evine girmiş ve elle- rini ayaklarını bağlıyarak paralarını ve kıymetli €ş- yalarını soymuştur. Mah- keme, evvelce bu soygun- cuya 3 sene hapis cezası vermişti. Temyiz, yaşı na- zarı itibara alınmadığı için bu kararı bozduğun- dan dün muhakeme tek- rarlandı ve suçluya iki se- ne altı ay hapis cezası ve- rili İkinci mahkümiyet ka- rarını alan helvacı Ömer de Naime isminde bir kı- za zorla tecavüzden suçlu idi. Mahkeme, suçu sabit gördüğü için 6 ay hapis cezası verdi. Tevkif Edildiler © Müddelumumflik, geçenlerde Asma « tltında çıkan yangmı şüpbeli gördü. © Bü için Hadi oğlu Adil, Cemil oğlu Ha san Sabri ve Hüsnü oğlu İhsan Hak okında tahkikata başlamıştı. Tahki kat, dlin bitmiş ve suçlular istintak o birinci hâkimliğine verilmişlerdir. — Sorgu hâkimi, geç Vâkit suçlularm “üçlinü de tevkif etmiştir. Dolandırterirk Suçlusu pe Şevket isminde biri, do- lı suçu ile aranmaktadır. ş etin Bursaya gittiği haber alın. dığı için Bursa zabrtasma malümet “verilmiştir. B. Vehbi Tahliye Edildi Bir askeri çiğniyerek öldürdüğü muhakemesi cereyan etmekte 0. pr Paşazade P“y Vehbi dün ak Mahkemelerde RAKI YERİNE SU Suçlu, Dördüncü Defa Hapse Mahküm Oldu Asliye dördüncü ceza mahkemesi, dün, çok karışık bir dolan- rıcılık davasmi daha neticelendirdi. Suçlu yerine getirilen Hüse- yin isminde bir sabrkalı idi. Bu suçlu mahkeme erkânma hiçte yabancı değildi. Çünkü mübaşir masanm üstüne iki de 29 kuruş- huk rakı şişesi koymuştu. Hüseyin, etiketleri taklit edilmiş rakı şi- şelerine su koyarak satmakta meharet kazanmış ve 3 defa mah- TAN PARi öne - Matta Büyük program ( 23 Temmuz) Paris, Londra, Berlin, Roma, Bükreş, Nis, Plymouth — 260 liradan itibaren Küçük program (1 Temmuz) Montekarlo, Hamburg, (Bu kafilede ancak 27 boş yer kalmıştır.) Paris — Malâno — Belgrat — 142 liradan İtibaren Bu grupun nısfı dolmuştur. Acele karar veriniz. Adres: Beyoğlu NATTA Acentalığı, Telefon:: 44914 j Bu akşam park Otelinde SARi BARABAS? 1.5.sr mx & ÖLÜM HABERLERİ nın seyahatleri ÖLÜM ? Türk geneliğine uzun zaman iri irfan telkin etmiş esatizei etti dan, Türk ve İslâm eski eserleri zesl meclisi reisi ve Teberrikât! VAM fiye komisyonu tiyesi emekli m İdoktor Mustafa Münif (paşa) bir hastalıktan sonra seksen olduğu halde dün gece rahmeti ri mana kavuşmuştur. Cenazesi İ yıs 937 pazar günü saat 14 bül ta Sultanahmette Üçler mabali » İde Süterarisi sokağmda (7) numar” k hanesinden kaldırılarak saat on b te Beyazıt camiine götürllüp #: orada kılmacak ve akabinde EĞİ kapı şehitliğindeki makberel mahs” sasma defnedilecektir. küm olmuş bir sabıkalı idi. Bu defaki davacısı da Mustafa is. minde yaşlı bir helvacı idi. Rels Bay Fazıl Hüseyine sordu: — Canım bu işten de bir türlü vaz geçmedin ? Nasıl yaptm bu işi? Hüseyin sesini akort etti ve ipl gö. gülmüş bir makara gibi hazırladığı cümleleri dökmiye başladı; — Vallahi billahi ben yapmadım. yapsam yaptım derim. Çünkü mert bir adamım. Hem tahsi âli görmüş bir adam böyle yalana tenezzül eder mi? Evet tahsiliâli gördüm. Davutpaşa rüşdiyesinden omezu - num. Benim bu adama 160 kuruş borcum vardı. Onu alamadığı için ba na iftira ediyor. Hüseyinin kirli bir ceketle bacağın da param parça olmuş bir pantalon vardı. Ara sirs koltuğunu kaşıyarak tuhaf hareketler yapıyordu. Davanın İzzet ve İrfan adlı iki de şahidi vardı. Onlar anlattığına gö. re, hâdise şöyle olmuştur: Hüseyin, evvelisi gün elinde iki şi- ş€ ile Mustafanın dükklnnu gitmiş: —Baba demiş. Ben zeytinyağı kam yonunda çalışırım. Bir binlik şişen varsa ver de sana ucuz zeytinyağı getireyim. Şu rak: şişeleri de burada kalsın. Mustafa bir/binlik vermiş. Hüseyin elli kuruş ta pera istemiş onu da âlm ca ortadan smpolmuştur. Polis onu dün:yakulamıştır. Mah. keme, kendisine 3 ay on beş gün ha. pis ve 58 lira para cezası verdi ve derhal tevkif etti, Mahkemelerde Soyadı da Kullanılacak Adliye Vekâleti, İstanbul müddela mumiliğine gönderdiği bir tamimde bütün memurlarm imzalarında 80- yadlarmı kullanmalarını ve muhake me sırasmda iş sahiplerinden de 80. yadlarmı sormalarmı bildirmiştir. Müdielimümilik te vekâletin bu em. numerolarıma başlıyor. Arjantinli vaffakıyeti Yolda Tecavüz İddiası Lütfi ve Tevfik isminde iki genç, evvelki gece Beyoğlunda bir biraha- nede saat yarıma kadar içmişler, son Tü da Ağacamii önüne gezmiye çık. mışlar. Önlerinden “Melek isminde genç bir kadn yürüyormuş. Lütfi kadma lâf atmış, sarkıntılık yapmış ve onu beraber gelmiye davet etmiş. Melek, tanımadığı ve ilk defa gördü. ğü bu gencin tecavüzünü protesto et miş, dil tecavüzlü devam edince de yüksek sesle polis çağırmıya mecbur olmuştur. Hâdise yerine 1700 numaralı pe - lis Şevket gelmiş ve Lâtfi yumuşak bir ifade ile merkeze kadar çağırmış- tır, Bundan muğber olan Lütfi poli - sin yüzüne dört, beş tokat indirerek | kaçmış ve Ağahkmamma girmiştir. | Polis bir bekçi Ile kendisini takip et. | #8 BU G Ü NZEVKİNE VE miş ve Ağahamamında yakalıyarak MELEK merkeze getirmiştir. Dün sabah moşhut suçlar mlddek | umumiliğine getirilen suçlu biraz sonra asliye dördüncü ceza mahke - mesinin önüne çıkarıldı. Tecavüze uğrıyan Melekle İbrahim Ethem ve Tevfik te hüdiseye şahadet ettiler. Melekle İbrahim Ethem Lâtfinin po lisi tokatladığını söylediler, Suçlunun arkadaşı Tevfik: — Hâdise yerine dört beş polis geldi. Arkadaşımm ellerini kollarmi tuttular, sürüklüyorlardı. O kurtul . mak için çırpındı. Kolların: kurtar . dr. Fakat polise vurmadı, diyordu. Üç şahit yüzleştirildiler. Hepsi de ifade. lerinde ısrar ediyorlardı. Dört Hapis me Meşhut suçlara bakan Sultanahmet sulh üçüncü ceza mahkemesi, Baye » zit postanesinin önlünde geçen bir te cavülz muhakemesini bitirdi. Davacı Huriye isminde genç bir kadmdı. 1d diasma göre, mahkemede suçlu yeri n6 oturtulan Mustafa Lütfi, önüne çıkmış ve küfürler savurduktan Son ra: dip nafaka almak istiyorsun ha... Bu nu vermiyeceğiz... demiştir, Şahit dinlendi. Mahkeme, suçu sa. bit gördü. Mustafa Lütfiye #ç gün hapis ve 130 kuruş ağır pare cezast verdi. Suçlunun eskiden de bir haka. retten sabıkası olduğu için cezası bir gün artırıldı. İzmitte Okuma Odası İzmit, 29 (Tan muhabirinden) — Halkevi okuma salonu vali tarafın - bone olmuştur, Şaheserler şaheseri N. Dikkate; izdihama ! “— Sen benim ağabeyimi dava e- dan açıldı. Oda, bütün hesrivata a Si Fransızca sözlü Paramount filmi, Baş rollerde ge TEBLİGİI Bütün Istanbul halkı sinemamızın muhterem müdavimleri ROMEO ve JULİETTE Bugün matinslerdn ww» NAİIİ Simermadd Ayrıca ismet Paşanın Son Belgrad Seyahati Bütün Teferrüatile muganni SCALON'un mu- devam ediyor, ÖLÜM wi C.H. P. sl Fatih kazası idare hf tinden ve Türkiye Sigorta Birliği R# isi Rıfkı ve sabık Menbai Irfan Ji“ i disi direktörü Nurinin kayn valiğ#”” leri Bayan Servet vefat etmiştir. O we. nazesi Istanbul Şehremaneti diyar 7 | ir RUS-JAPON MUHAREBELERİ da Fuatpaşa türbesi sırasında 40 M£ (Port Arthur kahramanları) || maral hanesinden bugün saat 11 # Fransızca sözlü 4 kaldırılarak namazı Aksaray Vi camiinde kılındıktan sonra Merke” | İfendideki aile makberine de: | cektir. Merhumeye mağfiretler ge DANİELLE DARRİRUX ve ADOLPH WOHLBRÜK Ayrıca: KAN KARDEŞLER LAUREL ve HÂRDY TÜRKCE SÖZLÜ pa pe Bütlin dünyada MR), akisler bırakacak bir hâdise! . NGİLTERE TACININ İNCİLER! Sacha Güitry, Ralmu, Cecile So- Kabataş lisesi mezunlar birliği den: Birliğimiz 1.5-1907 cumartesi göl akşamı saat 21 de Şişli Halkevifö? bir toplantı tertip etmiştir. Bu © lantıda operatör Dr, Sırrı Alıçlı (© lenme tetkikleri) mevzulu bir | | Fans verecek ve Kabataş lisesi tal8. j İ beni tarafmdan Gerp musiki : | seçmiş parçalar çalınacak ve 247” bek oyunu oynanacaktır, Daveti yoktur. a herkese açıktır. anama GÜZELLİĞİNE DOY AMIYACAĞINIZ BİR AŞK ve MUSİKİ FİLMİ! Fiırçım KK adlırı ELİSA LANDİI “ CARY GRANT.N GAYRI vel, Hügüette Duflos ilh... İşte; 3, M. İngiltere kralın taç giy. ne töreni haftasında İSTAN. | ve dünyanın bütün büyük .shirlerinde gösterilecek olan bü Jan filmin mümessilleri.... RESMİ mahal kalmamak için matine'er 2-4-6 Suvare ns vakit e çile tahliye edil. | rini bütün memurlara tamim etmiş. Salih isminde başka bir şahidin ça tir. oy On beş ri ii © kimisiyle «€Tİ “kimisiyle düşmen olunacak 4 yi İZ ve sonsuz Akışına devam edecek.. Bip -mzalayucak kadar insanlaşmamış olan “lar #zİ AvruRır gibi bir tanıyıp, bir unutersk yavaş yiurturyadazlayacaklar... giredeygisiz ve şarkısız bir ömrü yarı aç tü merkez. alınması j Sağ iç me> akşam, kimsesizler” yurduna titriye titriye aras ismi dtuğu son dal kopmuştu. Lifleri kalın, girintisi, ovak;lısı az, ihatası mahdut, kafasında simsiyah bir ku başladı: Yalnız adamın korkusu. n'iriamık; ir. Me— Anana mektup yaz! ,Demese, onu da hatırlamıyacak, böyle titriye titri- geberecekti., Eski medresenin avlusuna girince doğru kovuşa gitmedi. Talebelerin oturduğu hücrelerin kapisi açık duran birine yaklaştı. Bir omuzunu kapmm pervaz ©, Da dayayarak içeri baktı. İçerdeki delikanlı dersine çalışıyordu. Arifin far - » kına varmamıştı X — Ağam! Diye seslenince başımı kaldırdı — Ne var?. Diye sordu. — Ağam, anama bir mektubum var! © misin ?. © — Arif eşiğe oturdu. Talebe defterinden bir kâğrt © kopardı. © Ârif anasma uzun bir yazdırdı. Her cümlesinde bir “kötüledim!,, bir “parasız kal, © dım.,, sözü geçen bu mektup hulâza olarak şöyle di- Yazıverir yordu: © © “Anacığım, aman bâna yol parâsiyle, iki okka su- © cuk gönder. lie İki okka sucuk, OUT Aç Arifin bütün hayali memleketinin sucuğuna belli bk Se yk nk İğ erlerine gelenlerin. z Zırılması için muhakeme talik edildi, No. 49 kavuşmak. Baharı, biberi bol, “memleket sucuğu... Ah, ondan iki olkacık gelse, yetişse, bütün bu “2 bunluğu,, kalmıyacak. İçine öyle geliyor ki, birdenbire dirilecek.. ... Talebe, mektubu zarfladı. Zarfm üstünü yazdı... Arife uzattı, Arif bu zarfı dikkatle bükerek kuşağı- na soktu. Koltuk değneklerine dayanarak kovuşa girdi. Mendilinde yarım &ilo ekmek, beş kuruşluk helva var, Fakat canı yemek istemiyor. Yattığı yere oturdu. Bir iki lokma kopardı. Boğazmdan geçmi « yor.. Yarın yiyecek. Fakat, ya, ekmeğiyle parasmı çalarlarsa? Öyle yorgun ki daha fazla düştinemiyor. Uzandı, kıvrıldı. Şakakları zonkluyor, ateşi var. ... Arf tam sekiz gün köşesinde kımıldamadan yattı. Arada bir; — Ah anam!.. Diye sayıkladı. Son iki günün sayıklaması da ke « #ildi. Son iki günde, iki yudum su içti... Sekiz gün koğuşu dolduranlar dönüp ona bakma- dılar, Böyle gurbete gelip kimsesiz ölenler sürü sü- rü! Artık buna karşı kaşarlanmışlar hepsi, hepsinin her şeyi nasırlaşmış. Zaten çoğu esrarkeş, çoğu ispirto içiyor ve hepsi de müthiş bir bulanıklık içinde yaşamaktadır. Nüfusu iki milyara yakm dünyanın 800 bin kişilik bir şehrinde ve kırk, elli adamm yattığı bir koğuşta Arif tek başına öldü. Adam sende ne çikar ? Bu kırkelli kişide birer di 9 da başlar, Yazan: SUAT DERVİŞ birer ve tek başlarına ölecekler. Onların da yiyeme- dikleri ekmeklerini aç koluşuları bölüşecek. Harca. yamadıkları 89 kuruşlarını İspirto ile esrara vermek için tufeyli mirasçıları bölüşecek, ... Ve işte böylece bu elliliklerden bir tanesi olan A- ri, elli insanm içinde bir insan, yirminci asrın orta. Isrma doğru, içinde, himeyel hayvanat cemiyeti bile mevcut olan İstanbul şehrinde, en işlek bir semtte açlıktan, sefaletten can verdi. ... Bunu bir gazete idarehanesinden duydular, Mesele enteresandı. “Açlıktan ölen adam!, diye ne güzel ballandırılır. Gazetenin röportajını yapan gazeteci Bayanın ya. nma fotoğrafçıyı kattılar, “Bol resimli, dokunakı” bir röportaj ssmarladılar, Gazeteci kadın kimsesizler yurdunu ve kimsesiz. “er yurdunda ölen Arifi kolayea buldu. Kimsesizler yurdunun havası her zaman böyle miydi? Ne bilsin? Fakat o gün ortalık yine sakin, yine tabii görü- müyordu. Kucağı çocuklu iki kadm. Bir takunyah kız. Arifin âkıbetine namzet olduğu yüzünün sarılı. ğından belli bir delikanlı, Bir kaç küçük çocük. Arif büyük koğuşun kapısma yakm bir yerde taş- ların üstüne arkası üstü uzatılmış. Yüzü sarımtırak bir mermer gibi. 'Başmın altında bir tuğla var. Tuğlanın yanmda, daime başmda tuttuğu için Bay müdürden azar işit. tiği yağlı kasketi duruyor. Çenesini siyah bir paçavra ile bağlamışlar. Yarı w - çık göz kapaklarmdan bulanık gözleri görünüyor. Burun deliklerine ve ağzınm kenarına yeşil vişli sinek sürüleri, konup havalanıyor. Arif iki ayaklı geldiği dünyadan tek ayakln. topreX olmıya gidiyor. Etrafında ne gözyaşı, ne de çığlık var, Kirli, hast$ ve aç adamın ölümü tertemiz. ... Gazeteci kadın tahkikat yapıyor: — Kim bu adam? Bilmiyorlar, Burada kimse kimseyi tanımaz. Bim 8e, kimseyi tanımak lüzumu hissetmez, — Ölürken bir şey söylemedi. Duymamışlar. — Bade, diyor birisi, beş, altı gündür inliyordk fakir, sonra sonra o da kesildi. — Doktor çağırmadmız mı? Gazeteci kadının yüzüne bakıyorlar, Acaba dokto” çağırmamanın bir cezası var mıdır? Cevap verm diler. — Neden ölmüş? — Açlıktan olmalı. Sarı benizli delikanlı söze karıştı: — Aclıktan değil, hastalıktan olacak, Çünkü YÜ dirheme yakın ekmeği çıktı, pe — Üstünde kâğıt falan bulunmadı mı? Nüfus gıdı? Se — Hayır öyle şey yoktu. Sade bir mektup © Gazeteci Bayan mektubu aldı. Üstündeki yasi vi İşlek. Açtı. Arifin bütün hayatı ve hayatının bikâyesi: Anam bana yol parasiyle iki okka #0 gönder.., Gurbette yalnız ve hasta kalmış köylü Arifin anası ve bir de muazzam açlığı... cuk bir Fotoğrafçı birkaç poz Fesini çekti. Gazeteci Me tubu çantasına koydu. Tekrar tahkikata giri — Ne olacak şimdi bu ölü? (Arkası var) ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: