26 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

26 Ocak 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sabık Hidivle Bir Mülâkat © Abbas Hilmi Paşa Bir Muharririmize Dedi ki: (Başı 1 incide) “.— Memleketimizi üç sene evveli- ne nazaran, Büyük Önder Atatürkün önderliği ve rehberliği sayesinde çok yenileşmiş ve ilerlemiş görmekle memnunum, Bir çok yeni güzellikler gördüm, Bilhassa Yalovada çok asri tesisat vücude getirilmiş. Avrupanın hemen her tarafında su şehirleri var dır, Fakat bu sular, oralarda Otel Termal kadar güzel bir binada, bas- taların tedavisi için en iyi şekilde is. tifade edilir bir hale getirilmemiştir.,, | Subık Hidiv Abbas Him! Paşa, bir kaç gin sonra Beyruta ve oradan dz bir ay kalmak Üzere Kıbrıs adasma| gideceğini söyledikten sonra dünya! siyasi ve iktisadi vaziyetine geçti ve şöyle devam etti; “— Her tarafta karışıklık var.| Bircok devletler büyük çıkmazlar i- çinde bulunuyorlar. Fakat Türkiye, dahili ve harici siyasetinde, dünya yüzünde hemen hiç bir memleketin mazhar olamadığı tam bir istikrar ve kudrete malik bulunuyor. Türki- ye bugün, Yakın Şarkın ve Balkan- ların sulh bekçisi vaziyetnidedir. İs- memnunen görüyorum ki Türkiye, kriz devresini atlatmış ve refah yo- İunu tutmuştur.” Sabık Hidivin burada sözünü ke- serek : — Bu sene Türkiyenin senelik büt çesinde sarfiyata nazaran 25 milyon liralık lehte bir fazlalık: vardır, de- dim. “— Oh, dedi. Çok memnun oldum. zin olduğu belli. Fakat böyle lehte o- lan büyük bir farkı anlamak güçtür. İ Zaten Türkiye, İmparatorluğun par- İ çelanmasından O#önra, ana va- tanın sinesine çekilerek (o Bü- yük Dâhi Atatürkün enerjik iğaresi altında bir kudret ve kuvvet kaynağı olmuştur. Ne mutlu Türki- yeye... Emin olun, hariçte, iyi gö - rüş sahibi ve hakiki bitaraf insan » lar, bügünkü Türkiyeye takdir ve gıpta hisleri beslemektedirler, Bence, her zaman olduğu gibi Tür kiye, Yakm Şarkm, her sahada ho- casıdır, Bilhassa istiklâllerine yeni ka vüşan yakm şarkın islâm ülkeleri.ken di. menfaatlerini ve istiklâllerini 86- viyorlarsa, kayıtsız ve şartsız yüz - panya, hepimizin bildiği şekilde, bir kardeş boğuşmasına sahne olarak gösterilmekte, fakat aslında beynel- milel bir çarpışmaya sahne olmakta- dır. Fransada vakit vakit buhranlar çıkıyor, Amerikada bir kriz başla maktadır. Orta Avrupadaki vaziyete de normal nazarile bakılamaz. . Ya- kın Şarkta çök mühim bir hâdise o- Jarâk Filistin karışıklıkları vardır. Uzak Şarktaki hâdiseler büsbütün 9- Gir ve acıklıdır, Fakat bütün bunlara rağmen bugün için bir harp ihtimali biraz uzaktır. Kimse mesuliyeti ve bir harbin çök ağır yüklerini, olur ol maz hâdiseler için, üzerine almak is- temiyor. Devletlerin silâhlanma ya- rışı da umumi bütçeleri çok zaafa uğrutmaktadır. Bu yüzden her yerde iktisadi bir buhran vardir. Fakat çök lerini Türkiyeye çevirmeli, ve onun Büylik Önderinden nur almalıdırlar. Çünkü Türkiye, bu memleketlerin istiklâllerine * kuvvetlenmelerine en candan taraftar olan büyük ve kuv- vetli bir devlettir. Maamafih bu te- mennimin, her gün tahakkuk saha- sma doğru biraz daha ilerlediği gö- rülmektedir: Hülâsa olarak şunu söyliyebilirim ki, bu defa Türkiyede daha fazla re fah, daha fazla terakki, daha fazla dirlik gördüm, Çok memnunum.,, Sabık Hidiv, gördüklerinden haki katen söylediği gbi çok memnundu. Çok samimi bir heyecanm tesirile sik srk Şef Atatürkten saygı ile bah sederek candan temennilerde bulu - nuyordu. Japon İstilâsına Karşı Yeni Aksülâmeller (Başı 1 İneide) “Taponyaya kredi ve borç verilme sinin yasak edilmesi, Japon fhracatı! üzerine ambargo konulması, Japon- yaya yapılacak harp malzemesi ib- Tacatının, kelimenin geniş mânesile yasak edilmesi. B. Ckamberlain verdiği cevapta, hükümetin Uzak Doğu vaziyetini ve hâdiselerini pek yakından takip etti- Zini tafsilâtile unlatmıştar. İngiltereye hücum! Tokyo 25 (A-A.) — Ayan meclisin- de Baron Sonoda bitaraf devletler ta- rafından şimdi Çine gönderilmekte olen harp malzemesi meselesini orta ya stırış ve İngilterenin Çindeki men fsatlerini açıkça tehdit etmiştir. Baron Sonoda ezcümle demiştir ki: “İngiltere Şark kavimlerini tahkir eder ve Japonların Uzak Şarktaki va ziyetini tanımazsa Japonya İngiltere- nin Çindeki mallarının ve menfaatle- rinin mevcudiyetine “tekeffül ede- mez," Bu sözlereicevap veren Hariciye Nazırı Hirota, Çine yapılan mühim- mat ve sevkiyatın kanuni takyidata tabi olmadığın: ve Honkkong tarikile sevkedilen İngiliz malzemesinin Çine #thal edilen malzemeye nisbetle hiç bir ehemmiyeti haiz olmadığını söy- lemiştir. j Çok şümullü bir harp! bazı devletler silâh ve mühimmat sev kiyatını durdurmuştur. Vakat diğer bazı devletler ise bu sevkiyata devam etmektedir. Japonya Uzak Şarktaki hususi vaziyeti gözönünde hulundur- makla beraber bu silâh ve mühim- mat sevkiyatını büyük bir dikketle takip eyliyecektir. Çin mukavemet edecek Şanghay, 25 (A.A.) — Çinin Ja- ponya büylk elçisi, Tokyodan bura ya gelmiştir. Buradan, ayni vapurla, Hongkong'a ve oradan âa Hanketi" ya gidecektir. Büyük elçi, gazetecilere, Çinin mu vekkat gökeri muvaffakiyetsizlikle - rine rağmen, vaziyet hakkında bed - bin olmadığını bildirmiş ve Çin hükü metine Japonyanm Sulh şartlarmı götürmekte bulunduğu Şayialarını yalanlamıştır. Harp cephelerinde Newyork, 25 (Radyo) o— Uzak Şarktan alman en son haberlere gö- re harp vaziyeti şöyledir: Çinliler ba zi kasabaları çok şiddetli taarruzlar la geri almaya muvaffak olmuşlar, Japon mukavemetini bayli kırmış - lardır. Çin kuvvetleri Vuhu üzerine şiddetle taarruz ediyor, Bir Çin tayyare filosu, dilin sabah Anhüey eyaletinde Sutnçeang'ın şi- malinde şimali şarkiye doğru icat etmekte olan Japon askerlerini ta - Tokyo, 25 (A.A) — Harlelye Nazı- rı Hirota, âyanda Çin ihtilâfına dair bir suale verdiği cevapta, fevkalâde şümullü bir harp mevzuu bahsoldu- Bunu söyliyerek demiştir ki: “Japonya milli Çin hükümeti ile Çin milletini biribirinden ayırt et- mektedir. Eğer Japonya Çine harp i- lânına karar verirse bitaraflık kanun ları derhal kendiliğinden meriyete girecektir. Japonya beynelmilel mü- nasebetlerini hesaba katarak henüz Çine harp ilân etmemiştir. Maamafih harp ilânı her zaman muhtemeldir. sıyan müteaddit Japon nehir nakli- ye vasıtalarmı bombardıman etmiş, bunlardan onunu batırmış, 300 Ja pon askerini öldürmüş ve müteaddit Japon top mevzilerini tahrip etmiş - tir, Londra, 25 (A-A.) — Hongk dan bildiriliyor: Ingiliz Kolelalızı yanı başımda bulunan Nomtao mev - kil, Japon olduğu tahmin edilen bir harp gemisi tarafından bu sabah bom bir çeyrek saat sürmüş ve müteaki- ben gemi açılmıştır. Hiç bir ihraç ba İhtilâfa bir nihayet vermek istiyen | reketi vuku bulmamıştır. « Esesen vaziyetten, bütçenin müteva- | Ekmek Meselesi (Başı 1 incide) #elesini alâkadar eden bir çok malü- raat tesbit ettik: Verilen hesaplara göre, ekmeği bu memlekette en pahalı olarak İstan- bul halkı yemektedir. İzmirde ek - mek daha nefis olduğu halde kilosu 9 kuruştur. İstanbulda ise bazı semt- lerde ekmek, belediye narhindan on para, veya 20 para daha eksiğine sa- tıtıyor. Belediye narh işinde yanlış yoldan yürümektedir. Belediye, yüz de yirmi çavdarlı ve sert un harma- nını kabul etmiştir. Halbuki mühte- lif çavdar nisbetini havi buğdaylar - dan yapılan harman, ehemmiyetli bir kâr bırakmaktadır. Belediyenin nar- hi on beş günde bir un fiyatına göre tesbit edilir. Un üzerine yapılan he- saplar, daima değirmencilerin lehine ve halkın zararına bir hesaptır ve bu hesap ile ekmek fiyatının düşmesine imkân yoktur. Meselâ, unun çuvalı altı lira olduğu halde fiyatı 7 - 8 Wi- ra üzerinden gösterilerek borsaya kaytledilirse bu farktan dolayı tüc- car yalnız binde 2 kadar bir borsa res mi vermekle kalacak, fakat altı lira- lik unu 1 - 2 lira fazlasına satabilecek tir. Bu vaziyetin önüne geçmek mümkün değildir. Yüksek fiyatla sa- tılmış olan bu unun üzerinden narh konursa ekmek fiyatının düşmesine imkân kalır mı? İşte bu nokta etra- fındaki fikirler toplana toplapa şu neticeye varılıyor: 1 — Narh komisyonunu kaldır - mak ve olmadığı takdirde ekmek narhını un üzerinden değil buğday fi yatları üzerinden tesbit etmek. Bu mütalearın doğruluğu meydah dadır, Çünkü buğdayın çavdar nis- beti, sert buğday miktarı buğdayda kolaylıkla anlaşılabilir. Bu suretle, sermayesi meydana çıkabilir. Halbu ki unda bu noktalar dalma ihtimal ölçüsü ile hesap edilmektedir. Buğ- darı havi buğdayların ber biri k çin fiyat malümdur. Polatlınm 1-2 çavdarlı yufkalık buğdayları hariç kalmak şartile, diğer buğdayların fi- için makbuldür. Fakat içinde yüzde 3 - 4 çavdar olan buğdaylar lüks ek mek için kullanılabilir ve kilosu 12 İ kuruş ta olsa pahalılık tesiri hiç de- recesinde kalır. Yurdun her çeşit buğdayı Istanbul piyasasında satıldığı hakle en kuv- vetsiz, giüteni en az ekmek yiyen İs tanbul halkıdır. Çünkü ekmek yapı- lah unlarda sert buğday az, çavdar miktarı çoktur, Halbuki giüten sert buğdaylarımızda yumuşak ve çavdar ir buğdaylara nazaran yüzde 11 . 12 arasındadır. Marmara havalisi, Ada lar, Izmir mmtakası, Antalya ve Mer sin havalisindeki hslk tamemen sert buğday ununu kullanıyorlar. Yurdun ber tarafında sert buğdaya rağbet varken Istanbul halkmı yumuşak buğdaydan yavaş yavaş kurtarmak lâzımdır, Sert buğdaym ekmeği da- yanıklı, lezzetli ve besleyicidir. Yumu şak buğday ekmeği 24 saatte lezzeti ni kaybeder ve kurur. 10 - 15 çav. darlr yumuşak buğdaylar 5.25 kuruş olduğu halde çavdarı az yani 4-5 çav darlı sert buğdaylar yumuşaktan 4, 5 para daha ucuzdur. Buğday ihra. catı İçin umum rekoltemizden ayrı- Jacak miktardan geriye kalacak buğ dayların ekmek nevileri için miktar ve nisbetlerini tesbit etmek te müm- kündür. Et ucuzluğu Etin bir marttan İtibaren ucuzla- tilmasını temin etmek Üzere lâzımge len her türlü tedbirleri almak Üzere Belediyede bir komisyon kurulması kararlaştırılmıştı, Bu komisyon Hay van Borsası Kom'seri, Belediye Iktı- / sat Müdürü, celeplerden ve kasaplar / dan seçilmiş ikişer deleme, Şehir Mec i bsinden ayrılacak üç kişiden mürek | kep olmak üzere ilk toplantısını 10 şubatta yapacaktır, Komisyon o gün çalışma tarzı hak kında bir program yapacak, ertesi günü bu programa göre çalışmıya başlıyacaktır. Diğer taraftan mezbaha resminin TAN BAŞMAKALEDEN MABAAT Tasfiye Yolları (Baş: 1 incide) ten hususi bir makine tedarik eder gibi tecrübeli ve bilgili dımağları fa- aliyete çağırıyoruz. Yeni yolu keşif için tecrübe ile vakit kaybetmek gi. bi bir hatadan uzak kalıyoruz. Dün- yanm ayi iş için aradığı ve bulduğu yolları öğrendikten sonra kendi ih: tiyaç ve imkânlarımıza en uygun gek li kabul ediyoruz: Eskiyi yamamak gibi verimi ve faydası az usullerden kendimizi ko. rumak ve hayatın her sahasında yep yeni şartlar kurmak suretile az 2a- manda elde edebileceğimiz neticelere hudut yoktur, E“ usuller şehislara bağl dır. Mukadderatmm şahısla. ra bağlı olması ise bir milletin var- lığında muvakkatlik ve emniyetsiz Tik duyguları uyandırır. Meselâ es. ki rejimlerde yolsuz bir iş karşısm: da vatandaşların düşüncesi şu yolda idi; “Ah, filân adam, filân vazifeden kalksa her şey düzelecek.,, O adam. dayın çavdar nisbetine göre kıymeti değişir. Fakat muayyen nisbetli çav- iümkündür. Bu suretle bugün- kü fiyatlardan daha ucuza, hattâ ki- losu 8,5 kuruşa kadar kuvvetli, gıde- hı birinci ekmek yaptırmak mümkün dür. Çavdar, yurdumuzun iyi bir ib- raç malı olmuştur. Buğdaylarımızın da yüzde birden yüzde 40 nisbetine kadar çavdar bulunan cinsleri var - dır. Esasen, çavdar buğdayda yufka © vazifeden kalkmen her gey düzel. miyordu ve vatandaş acı bir bedbin. likle: “Gelen gideni aratır.,, diye hü- küm vermiye mecbur kalıyordu. Hat tâ istibdat devrinde bu bedbinlik o dereceyi bulmuştu ki, halk şöyle dü- şünürdü: “Aman bu hırsız ve fena adam, oturduğu yerde kalsın, Hiç ol. masa az, çok boğazı doydu. Yerine aç biri gelecek, kendisini yeni baş- tan doyurmak icap edecek,,, Muhitteki usul ve şartlar müsavi kaldıkça şahısların değişmesi duyu- Vur ve devamlı bir fark yaratamazdı. / En iyi ve en çok hüsnüniyet sahibi (adamlar bile muhitteki şartların kur banı oluyordu. tecrübelere bütün insanlık kulak ka. bartmıya başlamıştır, Yarın, harici âlem, bizim gidişimizi bir örnek di. ye büyük bir alâka ile gözden geçi- recektir, Çünkü Türk inkılâbı hiçbir ifrata gitmemekle beraber, eski, bil- &isiz gidişlerin neticelerini bir hak diye tanımıyan, ileriye hareketi &#ki ile renksiz. melez bir uzlaşma diye karşılamıyan, smıf farkı bilmiyen, u. mumi menfaati yegâne ölçü tanıyan, tazyik değil, münakaşa ve ikna silâh- larile iş gören ve yolumu bilgi projek- törile arayan ve bulan bir rejimdir. Bu rejim, her işte kendi ölçülerine sadık kalarak hareket edince, eski i. tiyatlardan kopup gelen; prensipler- den fedakârlık cereyanlarma muka- vemet gösterince ideallerinin hepsi. ne âz bir zamanda, tam bir surette kavuşacaktır, Yalnız bu muhakkak neticeleri gö- Tüp sevinç ve feralımı duymak için bile olsa hayat bir Türk için yaşan- mıya değer bir şeydir. Böyle ideale. re, böyle imkânlara doğru olan bol ışıklı bir gidişe kendi kudreti daire- sinde faydalı olmıya çalışmak ta her Türk vatandaşma nasip olan şerefli bir roldür. Ahmet Emin YALMAN —— hayvan başma, alınmayıp kilo üzerin den tahsili etrafındaki etütler de bit Resmin kilo üzerinden almması İ. çin mezbahada bu işe ait modern bas kül tesisatı yapmak şimdilik imkân sızdır. Halbuki Belediye kilo üzerin den resim tahsil etmek mecburiye- tindedir, Bunun için bir formül bu. lunmuştur. Bu formlile göre mezba. haya sevkedilen bütün hayvanlar e sasen Hayvan Borsasinda bir defa tartılmaktadır. Şimdi mütehassıs İlarm fikri alındıktan sonra ber cins hayvanm kesilince vereceği fire mik tarı tesbit edilecek, ondan sonra Hay van Borsasınm her gün mezbahaya vereceği cetvelde gösterilen hayvan. ların kiloları üzerinden fire miktarı düşürüldükten sonra mezbaha resmi tahakkuk ettirilecektir. N s 26. 1-985 er Hatay Davamız|Gümrük İçin Cenevrede (Başı 1 incide lamış bulunuyor. Cemiyeti konseyi yarın (bugün) yü- züncü toplantısma başlıyacaktır, İ- talyanm Milletler Cemiyetinden çe - kilmesi, Italyanm Habeşistan Impa ratorluğu meselesi ve Ingiltere ile I- talya arasında gerginlik, konseyin bu seferki toplantısma büyük bir ehem miyet verdirmektedir. Muhakkak olan cihet şudur: İn - reket edeceklerdir. nazırı B. Eden dün Cenevreye gider Bu görüşmenin konsey toplantısı için celendiği tahakkuk © ediyor. Fransa Başvekili tarafından B. Eden gere - fine bir ziyafet verilmiştir. B. Eden bu sabah (dün) Paristen Cenevreye gitmiştir. ından, diplomatik mahfiller, B. E- denin Milletler cemiyetinin faydası ve şimdiye kadar yaptığı işler hak - kında birkaç söz söylemiye mecbur kalacağını tasrih etmektedirler. B. acağı şüphesiz bulunmakla beraber, de de olamıyacağı bildirilmektedir. İngiltere — İtalya re teşkil ettiği kanaatine varılmıştır. lâkki etmişlerdir. Söylendiğine göre ki zecri tedbirler tarafından yapılan teşebbüstür. gayret edecek ve Cenevrenin büyül lunmadığını neticede teslim edecek: Londra, 25 (Radyo) — Milletler giltere ile Fransa, bu seferki konsey toplantısında tam bir el birliğile ha- İngiliz hariciye ken Pariste alâkadar Fransız devlet adamlarile bu hususta görüşmüştür. iki taraf arasında mutabakatla neti- Fransız ve İnefliz delegeleri tara- fmdan Cenevrede müşterek bir beya! nat yapılması imkânı İngiliz gazete lerinde tekrar yer bulmıya başladı - Yeni Bir Tarife (Başı 4 incide) nuşmalarile Cenevre toplantıları baş' programla iş üzerindedir. Bu plânın ana hatları şudur: 1 — inhisar elindeki maddelerin imalât maliyetlerini indirmek ve da ha fazla ticari bir hala getirmek su- retile dış satışı artırmak, hâsılati yükseltmek; 2 — Inhisarlar mamulâtının şatış işini plânlaştırmak; 3 — Türk eksper ve harmancıla- Tini ecnebi .sanat arkadaşları ürü sında milmtaz bir mevki sahibi yap- mak, 4 — Şarap ihracatını artırmak, 5 — Tuz ihracatını artırmak, 6 — Tütün Emitet girketini takvi- ye suretile tütün satışını roaslı bir şekle koymak, 7 — Imhisarlar mamulâtımda ihraç fiyatmı en rasyonel bir şekilde te - min edecek olan maliyet fiyatına ka- dar indirmek, 8 — Dabili fiyatlarda bütçeyi sars- mıyacak surette tenzilât yapmak, , 9 — Sağlık ve temizliğe taallük e- den ispirto fiyatları ile hafif alkollü içkilerde tenzilât yapmak, 10 — Tütün cinsinin ıslahı İçin e6- rebi memleketlerden tütün tohumu getirtmek... Diğer taraftan Inh'snrlar idaresi, çalışma plânmdaki bütün bu işleri Delbos'un da böyle yapacağı ve iki bakanın sözleri arasında benzerlik 6- müşterek bir beyanat mevzuubahis olamıyacağı ve böyle bir beyanatın şimdiki ahval ve şartlar içinde yerin Londra, 25 (A.A.) — Havas ajan relerinin tekrar aşlaması için bir ça- Malüm olduğu üzere İtalya daima bu zaferin tanınmasını İleri sürdüğü İdirilen İngilterenin resmi noktai na- zarı bu meselenin ancak Milletler ce miyetinde halledilebileceği merke - zinde idi. Bununla beraber Chamber isin ile kabine azalarının ekseriyeti son hâdiseleri realist bir plân üzerin- de anlaşma temini için bir fırsat te- ük devletler şistan meselesinin bilfiil halli lehinde de ve bilhassa Oslo grupunda Habe- görülen hareket İngiltere Başvekili .Chamberlain üzerinde mühim bir te- sir bırakmıştır. Başvekilin nazarı dik katini celbeden diğer bir nokta da hakkındaki 16 ıncı maddenin mecburi mahiyetinin kaldı rılması ve Milletler cemiyetinin ik- tsadi vazifelerinin lehine olarak bu vazifelerin siyasi vazifelerden ayrıl- ması için bazı hükümet merkezleri Umam! intibaa bakılacak olursa İnngiltere esasi: surette iktısadi mü. nasebetlere istinat etmesi suretile Ce- nevre müessesesinin eskisi gibi cihan sünyul bir mahiyet iktisap etmesine devletleri alâkadar eden mühim siya |* si meseleleri halletmeğe mezun bu ozami randırman'ı bir şekilde yürüte- bilmek için teşkilâtını ticari zihniye. te göre tebdil etmek kararını Yer * miştir. Bu çok mühim gelir kaynnağı mızın, yeni teşkilât elile daha çok ar trdacağı muhakkaktır. Gümrük işlerine gelince; Gümrük İve Inhisarlar Vekâletinin müteha: sısları diğer alâkalı kimselerle bir - Bikte yeni bir gümrük kanumunun ba arlıkları üzerinde çalışmışlardır. Kuamutaya sevkedilecek olan yeni kanunun esasları tekarrür etmiş- tir, Gözetilen nokta bilhassa hü- kümetin ana siyasetine uygun güm irük kayitleri koymak ve sonradan çıkmış olan bir çok zeyilleri ve yap lan tadilleri büyük bir kanunun çer. gevesi içinde birleştirmektedir. ikılâbin iptidasmdanberi mem | çin müzakerelerin tekrar başlaması "YERELDE gi, YENİP. İl ehinde yapılan bütün teşebbüsler a- Türkiye-Suriye suller ve yeni gartlar kurmâk istika-| im kalmıştır. metindelir. Bu bakımdan yaplığımız! Şimdiye kadar Eden vasıtasile bi.) Hudut Komisyonu Kahire, 25 (Havas) — Tü-kiye « Suriye hudut heyeti, yarın her site ay da bir yaptığı toplantılara başlı yacaktır, Toplantı Telü'ekradda ya pılacak ve Fransa fevkalâde komis6 ri bir mümessil gönderecektir. 7 — Aydemir Çetesi Temizlendi Erzurum (TAN) — Geçenlerde tes lim olen meşhur şaki Aydemirin ar kardaşları Porsuk köylü Dursun ile Sarikamışm Poşik köyünden Sartoğ- Mu Hap, Oltunun Karzkoyan hanm da sarılıp yakalanmışlardır. Bu su. retle Aydemir çetesi temizlenmiştir. mebuslar bu vaziyetin henüz pek müphem olduğu, nelicesinin Pariste Bden ile Delbos arasında yapılacak görüşmelere bağlı bulunduğu kanaa» tindedirler. Fakat ayni zevat Cham. berlain'in kararını pfensip itibarile Atihaz edilmiş telâkki etmektedirler. İsviçreye gelince «4 Londra 25 (A.A.) — Berne'deki Fransız ve Ingiliz elçileri geçende “ayı siyaret *#sret mukavelena- menin 16 mer maddesinin ilgası me- * | selesinin Milletler Cemiyetinde bu 8- ralık mevzuubahsedilmesinin müna Madde Baş, diş, nezle, grip, romatizma, Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı keser. İcabmda günde üç kaşe alınabilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: