4 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

4 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 4 Mahkernelerde Cumhuriyet Aleyhine Açılan Hakaret Davası Neşriyatı Havi N üshaların Mahke- meye Gtirilmesine Karar Verildi Davacının avukatı, Mahkemede konuşuyor.. Dün, asliye ikinci ceza mahkeme- sinde, muharrir Sabiha Zekeriya ta- rafından “Cumhuriyet, gazetesi aley hine açılan hakaret davasına devam edildi. Mahkemede Sabiha Zekeriya ie avukatı Esat ve suçlu ga- zete neşriyat müdürü ile avukatı Se- mih bulundular. Hikmet Münif, ilk celsede sorgulara cevap vermemişti, ikinci talikte de hastalık raporu gön- derdiği için, dün, reisin ilk sorgusuna şöyle cevap verdi: “ — Yanlarda hakaret yoktur. Ken di dava istidalarında da tasrih ettik» leri gibi, bu, Göbelsin nutkundan doğmuş bir münakaşadır. Bizim ya- zılarımız, Tan gazetesinde daha ev- vel çıkan yazılara cevaptır, ve haka- ret mevzuu ve kastı yoktur.,, Davacının avukatı Esat, söz âla- rak suçluya cevap verdi; “— Bu iddiaları, katiyyen varit de ğildir. Filhakika, bu iki gazete, bu mevzu etrafında yazılar yazmışlar - dır. Fakat, bizim davamızın mevzuu Göbelsin beyanatından doğan neşri- yat değildir. Göbelsin nutkunu esas dava addetmedik. Yalniz, müvekki- lem hakkındaki hakaretleri nazarı i- tibara aldık. Sabiha Zekeriya haka- rete uğramıştır. Hakaret yoktur, di- yorlar. İsterlerse yazdıkları yazıları- nı kelime kelime okuyayım da cevap versinler.,, Bundan sonra suçlunun avukatı da şunları söyledi: “.— Bu makaleler tetkik edilirse müvekkilim Hikmet Münifin dediği gibi hakareti gösterir bir şey olma- dığı anlaşılır. Davacının avukatı söz istedi ve: «— Maksatlarını İzah ederlerse gök iyi olur. Ne demek istiyorlar? biha Zekeriyanın yazılarında ken vermemiş, hattâ, bir yazısında “ben hakaretlere cevap vermiyeceğim. A- leri için bir tahrik mi görmüşler? de di. Hikmet Münif bu suali şöyle kar- şıladı: | — Biz hakaret etmedik. Münakaşa İya cevap verdik. Bunun üzerine Esat, şunları ilâve | etti: “— Biz de istidamızın başında Gö- belsin nutkundan doğan bir münaka- şayı hikâye ettik. Fakat, davamızın çerçevesi içinde bu münakaşa yok- tur. Sabiha Zekeriya, şahsen hakaret görmüş ve bunlara katiyyen cevap dalet kapısına müracaat edeceğim ,, demiştir. Mevzuun çerçevesini aşma- sınlar, Reis suçluya sordu: “ — Size karşı bir tahrik vaki mi7 Hikmet Münif, bu suali şöyle kar» | “— Mütesddit münakaşalar var - dır. Çok ağır sözler vardır. Tetkik e- dilirse anlaşılacaktır. Reis sualini tekrarladı: “— Hangi nüshada, hangi satırda gösterebilir misiniz?,, Hikmet Münif: “ Ibraz ederiz, dedi ve tetkik i- çin mühlet istedi. Bu sırada Esat de- 'di ki: “— Bay Reis, karar verilmeden ev vel şunu da rica edeceğim: Vakit ge- çirmesinler, iddia ettikleri gazetele- rin de gelecek celsede mahkemeye ibrazı için bir karar verilsin. İster- lerse biz de ibraz ederiz. Müddeiumumi Sonel, dosyanın tet kikini isterken: “ — Bu gazeteleri de muhakeme gü nünden evvel versinler ki, biz de gö relim,, dedi. Duruşma, ayın dokuzunda saat on İ bire talik edildi, SİLAH ATMA Tabancayı Kime ve Nereye Sıkmış? Dün sabah, asliye fkinci ceza mah- kemesinde, bir polise karşı tabanca at ma ve karşı koyma davasına başlan- mıştır. Suçlusu #abıkahlardan Çeşme meydanlı Hüseyindir. Evvelce tev - kif edildiği için Jandarmalar kendi- sini tevkifaneden getirmişlerdir. 1d- din da şudur: Bir gün Hüseyin, Ligor isminde bir arkadaşile Gülbahçe gazinosun- da bira içiyorlarmış. İki sivil me - mur gece saat bir sıralarında bunla- rı kaldırmışlar, karakola götürmek istemişlerdir. Hüseyin, bir arolik yo- Junu bularak kaçmış ve karanlık 50- kaklara sapmıştir. Polisler, tabanca patlatmışlar, o da,'üç el tabanca 5- karak mukabele etmiştir. Dün, şahitler ditlenmişlerdir. Şa- bit Celâl, şunları #öylemiştir: Hava karanlıktı. Hüseyinin havaya #ki el silâh sıktığını, tabancanın nam lusundan çıkan alevden anladım. Po islere sıkmamıştı. Halbuki, sorgu bâkimliğindeki iadesinde suçlunun polis Şuayibe tabanca sıktığını söy- Müzi a HAKARET : Sarhoşlukla Bekçiye Hakaret Etmiş Meşhüt suçlara bakan Asliye dör- düncü ceza mahkemesi, bir bekçi ye hakaret davasını neticelendirmiş - tir. Suçlu Nikoli isminde bir balıkçı dır, Davacısı Tavukpazarının bekçisi Sabittir. İddiaya göre, Nikoli evvelki gün gece fazlaca rakı içmiş, gece yarısın- dan sonra Tavukpazarından geçiyor- muş. Eline aldığı bir taşla kapal dük kânların kepenklerine vurarak gü- rültü çıkarıyormuş. Bekçi Sabit ken- disine sükünet tavsiye etmiş. Fakat, 'Nikoli bu tavsiyeyi ağız dolusu kü- ytl iri Ordu Şilebi Limanda Nasıl Battı? Dün sabah ağır ceza mahkemesin- de geçenlerde Beşiktaş iskelesi önün de batan Ordu vapurunun muhake - mesine devam edilmiştir. Ordu vapu ru, İzmire gitmek üzere demir aldık- tan sonra akıntıya kapılmış ve beşyüz metre kadar açığında bulunan Hami- diye zırhlısının burnuna çarparak batmış, mürettebatından 19 kişi kur- İtarılmış, aşçı Receple ateşçi boğul - muştu. Dün mahkemede ölüme sebe- biyet suçlusu olarak vapurun kapta- İni Mahmut, davacı yerinde de açi Re çebin avukatı bulunuyordu. Dinlenen şahitlerden Hamidiye gü- verte kaptanı şunları söyledi: Ben kıç tarafta nöbetçi idim. Baş- tan kuvvetli bir sademe oldu. Der - bal bölmeleri kapama emri verdim. Esasen bölmelerden bir kısmı kapalı di. Yüzbaşı B. Asım kurtarma ame- liyesine başladı ve derhal tertibat el- dı. Ordu vapuru Hamidiyenin borda- sına saplanmıştı, Uç dakikada battı Yüzbaşı B. Asum derhal karaya çık» tı vaziyeti Deniz Ticaret müdürlüğü- ne bildirdi. Ben kıç tarafta olduğum için vapurun gelişini ve çarpışını gör- medim. Yalnız nöbetçiler, civardaki gemilerin hareketlerini rapor eder - ler. Bu geminin kalktığı da rapor &- dilmişti. Süratli bir akıntı vardı. Müddelumuminin talebile reis bu- rada şahide şöyle bir susl sordu: — Hava o gün rüzgürli mı idi? Rüzgürli olmasından denizlerin akım- tılı olduğu anlaşılır mı? Ve rüzgâr şiddetli mâ idi?” Şahit bu suali şöyle karşıladı: —O gün yıldız esiyordu. Fakat, şiddetini tayin edemem. Bu, Hami- diyenin o günkü seyir jurnalinden öğ renilebilir, Rüzgirların şiddetinden akıntının şiddeti kestirilemez ve mut- laka akıntı da şiddetlidir, denemez. Bundan sonra şahit Hamidiye ge- misinde topcu muallimi B. Hıfzı din. lendi. O da şunları söyledi: — Saat 20 sularında çarhçıbaşı He beraber kıç tarafta oturuyorduk. Or- 'du vapurunun üstümüze doğru geldi- Bini gördüm. Hemen başa koştum. Gemi şiddetli akıntıya kapılmıştı. Ni hayet, Hamidiyenin burnuna çarptı. Beş dakika sonra da batmış bulunu- yordu. Reis sordu: — Bu kazada kaptanın hatası var mıdır? takdir edebilir misiniz? — Iskele tarafında iki torpido du- ruyordu, Ordu vapuru oradan ge- çemezdi. Hareket esnasındaki istika- met doğru idi. Akıntı olmasaydı yo- una pekalâ devam edebilirdi. Halbu- ki vapurun sürati altı mil imiş. Bi- 9 mâl olduğunu halde bile akıntıdan iskeleye zor yanaşıyordu. Bundar sonra Hamidiyede Borâ- zan Mehmet Enver, borazan çavuşu Mustafa, asker Hayrettin, Sulâhat - tin Ordu vapuru ikinci makinisti Os- man dinlendiler, Osman şöyle şaha- det etti: gürültü peyda oldu. çarptık dediler. Atejçiler bana “Ba- ba su hücum etti, diyorlardı. Makine nın ne şekilde cereyan ettiğini bil- miyorum. için talik edildi. DRAM KISMI Saat 20,30da BİR ADAM YARATMAK fürle karşılamış. Mahkeme © şahitleri © dinlemiş, suçu sabit görerek Nikoliye bir ay ha pis bir lira para cezası vermiştir. Sa- bıkası olmadığı için cezası tecil edil- miştir. — löyordu. Reis, İfadelerdeki bu tena- kuzu sordu; şahit te mahkemede söy lediğinin doğru olduğunu söyledi. Bundan sonra Şahitlerden Agavni ve Ligor dinlenmişlerdir. ruşma, başka güne birakılmıştır. il tn e ” Saat 2030 da 7“ DALGA enne 3 perde komedi Te ÇOCUK Cumartesi, Çarşamba 14 de MAVİ BONCUK ERTUĞRUL SADİ TE TİYATROSU Gelmiyen şahit Niyazinin çağırılması için, du” | Pazartesi: KADIKÖY - SÜREYYA'da 'AKİRLER MÜSAMERESİ r zim Hamidiye istimbotunun sürati | — Ben makine başında idim. Bir Hamidiyeye dairesine su girince, ben de yukarı çıktım. Vapur yan yatmış batıyor - du. Biraz sonra da battı. Ben, kaza- Şahitlerden Mehmet, Mustafa Gü- ney, Cemalettin, Remzi gelmemişler- di. Muhakeme bunların çağırılması —— maa İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları TAN Bir Adliyecimiz Fransaya Gidiyor B. Süreyya Malkoç kikler bir sene sürecektir. MÜDDEİUMUMİLİKTE: İki Kişi Sütten Zehirlendi Müdelumumi muavinlerinden Cev- det, dün bir zehirlenme tahkikatile meşgul olmuştur. Beyoğlunda Kıre- malı sokağında 69 numaralı evde o- turun Mustafanın kızı Fatma ile ayni evde oturan 12 yaşında Beria evvelki gün bir kilo süt almışlar, bakır tence rede pişirmişler ve saat 16 da birer bardak içmişlerdir. Biraz sonra iki- si de şiddetli sancılardan kıvranmıya başladıkları ve zehirlenme ârazı gös- terdikleri için Haseki hastanesine kal dırılmışlardır. Müddelumumi, dün hastaneye ta- bibi adilleri göndererek hastaları mu adli tıp işleri müessesesine vermiş- tir. Almacak raporlar, vaziyeti ay - dınlatacak ve icap ederse sütçü hak- kında takibat yapılacaktır. 4 Kasımpaşada oturan Mehmet te yediği yemekten zehirlenmiş, tedavi altına alınmıştır. Bir Eldiven Hırsızlığı Meşhut suçlar müddetumumiliği, dün bir eldiven hırsızığı iddiasını tet kik etmiştir İddiaya göre, Muzaffer is İminde bir çocuk, evvelki gün Ferah sinemasının önünde henüz hüviyeti tesbit edilemiyen bir adamın cebin- den eldivenlerini çalmış ve kahveha- nede satılığa çıkarmıştır. Kahvehane de bulunan sivil memurlar kendisini cürmü meşhut halinde yakalamışlar- dır. Suçlu, Sultanahmet birinci ceza mahkemesine verilmiştir. ER Çocuk Velilerine rakla öğrendikleri coğrafya ve bioloj yor. | Türk Diş Tabipleri Cemiyeti Riyasetinden: Modern Türkiye Meemanası — Bi- rinci sayısı çıkmıştır. İçinde kıymeti muharrirlerin değerli yazıları, dünya 7 |süunu, bikâyeler, ilmi ve fenni yazı- Jar, bilmeceler ve resimler vardır. ' sayısında bir çok değerli yazılar vardır, Adliye Vekâleti, Adapazarı sulh ce za hâkimi B. Süreyya Malkoç'u mes- leki tetkiklerde bulunmak üzere, Fransaya göndermiye karar vermiş - tir, B. Süreyya, şehrimize gelmiştir, Cumartesi günü buradan hareket e- decektir. Adliyecimizin Fransız mah keme ve hapisanelerinde yapacağı tet ıklarınızın okul sıralarında me derslerini alâkadar eden Bay Tekin Avcı filmi, birkaç gündenberi Alka- zar sinemasında alâka ile gösterili - Cemiyetimiz, meslekdaşların altın işlerine ait tutmağa mecbur oldukla- rı defterleri istenilen bir tarzda ha- Yeni Adam — Yeni Adamın 218 inci sa- ısı çıktı. Bu fikir ve sanat gazetesinin bu CEMİYETLERDE: Hamallar Cemiyetinin Adı: Yükçü Kurumu İstanbul Hamal Esnafı Cemiyeti- nin yıllık kongresi, dün, Eminönü halkevinde toplanmış ve haylice mü- nakaşalı olmuştur. Cemiyet reisi Kadri, idare heyeti raporunu okuya- rak demiştir ki: “— Meçcmuu 2500 kişi olan azamız sırt hamallığı kalkınca azalmış ve 500 hamal mesleği bırakmıştır. Yeniden hiçbir hamal da cemiyete yazılma mıştır. Bütçemiz 4700 liradır. Ayrıca bankada 3700 liramız vardır. 65 ya- şın bitirmiş esnafa 2462 lira yardım da bulunulmuş ve bunlar memleket- lerine gönderilmiştir. Bu yıl girişti- ğimiz teşebbüsler şunlardır: Mevcut tarifenin lâğvile yerine ye ni bir tarifenin konması, gittikçe art- makta olan ve çöp arabası bile olmi- ya lâyık olmıyan el arabalarının yek nasak bir hale konması ve hamalla- rın eline verilmesi, Hamallar Cemi- yeti isminin de “Yükçü Kurumu, şeklinde değiştirilmesi, yardım teşki- lâtının artırılması. Rapordan sonra azadan Hakkı söz almış ve cemiyetin çalışmalarını te- şekkürle karşıladıktan sonra Şu İs- tekleri ileri sürmüştür: “— Çoğulan el arabaları esnafın kazan- cnr dörtie bire indirmiştir. Bunun önüne geçilmelidir. Cemiyete bir avukat alınma- hdr. Diğer bir hamalbaşı da münakaşa- ya sebep olan şu dileklerde bulun- muştur? “— Esnaf, çok çalıştığı halde az para a- Byor. Tarifedeki “Balya, kelimesi hamal- ların aleyhinedir. 80 kiloluk balya bulun- duğu gibi 205 kiloluk balya da vardır. Tüc- Gar her ikisine 10 kuruştan fazla vermiyor. “Malı içeri koymak,, tabiri de tavzihe müh taçlır. Daracık bir merdivenden binanın beşinci katına çıkarılan eşyanın hamaliye- *i emekle biraz münasebettar olmalıdır. A- rabacıların hamallırdan yevmiye aldıkları 4 lira fazla bir paradır. Cemiyet için ayrıca biir doktor ve avukat alınmalıdır. Hastala- nan esnafa yevmiyeleri verilmelidir... Cemiyet başkanı, bu iddiaların hep sine cevap vermiş ve demiştir ki: *— Kazancın azalması şundan ileri ge- liyor: EL arabasi çıktıktan sonra satış için küfe, tabla ve işporta yerine birer araba “edürik eden seyyar satıcılar hamolığı da olmasıdır. Ayrca bir avukat tutmıya büt- çe müsait değildir. Esnaf cemiyetleri avu- katına istişare için gidilebilir. Diğer işler üzerinde de bu yıl uğraşıp esnafın dert- leri birer birer halledilecektir.. Çiçek Bayramı Yapılacak Çiçekçiler Cemiyeti, yıllık kongre- si, dün Beyoğlu halkevinde yapılmış- tir. Kongrede bilhassa memlekette çiçek sevgisinin uyanması için bazı tedbirler alınmasına karar verilmiş- tir. Bu arada her yıl 3 defa “çiçek bayramı,, yapılacaktır. Ayrıca İstan- bul tarafında birkaç çiçekçi mağaza- sı kurulacak ve halka ucuz çiçek sa- tılacaktır. Dost İranda . Şeker Sanayii 1 Şubat tarihli nüshamızda, “İran- da şeker fabrikası kurulacak,, başlıklı bir yazı vardı. Irana hükümetinin şeker imali hakkında tetkiklerde bu- lunmak üzere Avrupaya bir heyet gönderdiği bildiriliyordu. Istanbul Iran konsolosluğundan al- dığımız bir mektupta, İranda dört se ne içinde 6 şeker fabrikası kuruldu- ğu, bu fabrikaların ihtiyacı hemen i Sizler de yarın tatil gününden İ5-| hemen tamamen karşıladıkları bildi- tifade ederek saat bir buçukta çocuk larınıza muhakkak bu istifadeli filmi göstermeyi ihmal etmeyiniz. rilmekte, Avrupaya giden heyetin de KAPTAN BLOD ki VİCTOR FRANCEN BLANCHE MONTEL nefis âşk filmi. i alı 41-3-938 Bugünkü program: İstanbul radyosu: ÖĞLE NEŞRİYATI: 12,30 Plükta 'TürK musikisi, 12,50 Havadis. 13,00 PİKİS Türk musikisi, 13,30 Muhtelif piâk nef” riyatı. 14/00; SON, AKŞAM NEŞRİYAT: 1700: İnkıliğ dersi: Üniversiteden naklen, Recep Pe ker tarafından. 18,30: Plhkla dans musi” kisi, 19,00; Konferans: Çocuk terbiyesi Ali Kimi Akyüz tarafından, 19,30 ; Bef oğlu Halkevi gösterit kalu tarafında bir temeli, 19,55: Borsa haberleri, 20,05 hfuzaffer Güler ve arkadaşları tar” fından Türk musikisi, halk şarkıları Hava raporu. 20,33: Örer Roz tarafın” dan arapça söylev. 20,49: Vedin Rıza W arkadaşları tarafından Türk musikisi v8 balk şarkıları (Saat Ayarı), 21,15: Mus” tafa ve arkadaşları tarafından Türk m4 #ikisi ve halk şarkılar 21,50: ORKES” TRA: 1 — Keler Bels: Lartsplel, Ouvef ture. $ — Borel - Cieric İllasion Gö” mour. 3 — Svendsen: Romance, 4 — Grossmann: Csardas. 5 — Testi; Sagref” tv. Ankara radyosu: ÖĞLE NEŞRİYATI; 1230-1250: Muh telif plâk neşriyatı, 14,50-13,16: Pjakls Türk musikisi ve halk şrakıları, 13,1$“ 13,30 Dehili ve harici haberler, AKŞAM NEŞRİYAT: 1030-1848 * Plâk neşriyatı. 18,35-10,00: İngilizce Azime İpek. 18,00-19,45 Saat âyarı ve * rapça neşriyat, 19,46-2016 Türk mugiki” si ve halik şarkıları (Servet Adnan v€ arkadaşları) 2015-2030 Edebi konuş Behçet Kemal Çağlar. 20.30-21.00; Sek” soton solo: Nihat Esengin. 21,00-21,18 Aans haberleri, 21,15-21,38: Karışık pik neşriyatı, 31,55-2200: Yarınki progra ve İsiklAl marşı, ——— — ——— ÖLÜM Genel Kurmay harp tarihi şube müdürü albay Hulüsi Alpagut, teğ ” men Vedad Alpagut ve Anadolu Ajsİ sı muharrirlerinden Nevzat Alpag”” tun 'pederleri topçu yarbaylığındı” mütekait İsmail Hakkı Alpagut düf sabah Üsküdarda İhsaniyedeki evi” de vefat etmiştir. 301 senesinde harbi yeden mezun olan merhum Yemendi ve Balkan harbinde memleketine bi” yük hizmetler ifa etmiştir. Cenaze bugün öğleyin evinden kaldırılarsX Karacaahmetteki sile kabristami* defnedilecektir. VB A Viktorya dö Berlin Sigorta An” tarihinde Bay Ziyaeddin Sait ve B#” yan Safiye Memduhanın hayatı üz€” rine akid ve tanzim olunan bin Tiralık ve 973216 numaralı sigorÜ mukavelenamesine ait depo ilmübi” beri zayi olmuştur. Mezkür depo ilmühaberi halihâ rırda kimin yedinde İse, hi isbat etmek üzere Victorya dö Be” lin Sigorta Şirkâtinin Istenbuldf Galatada Kürekçilerde, Manhayff hanmda kâin Türkiye Müdiriyetin? veya Berlinde kâin merkezine, ilânın tarihi neşrinden itibaren Ü ay zarfında müracaat etmesi rica © Yunur. ; TÜRK sinemasında iki fevkalâde film Macera Adamı (Paris Eğleniyor" Baştan başa meraklı, heyecanlı İl Parisin zevk ve eğlence muhiti, Merkür müddetin mürurunda, n marası balâda muharrer sigorta m kavelenâmesine ait depo lmühabefi keenlemyekün ve mefsuh addedile | yek yerine nüshal saniyesinin tanzif” edileceği ilân olunur. | Viktorya dö Berlin Umum Sigorta Anonim. Şirkifi Türkiye Müdiriyeti a üdürlüğü detief KAYIP: Deniz Ticaret mi den aldığım 16/6693 numaralı LUCİEN BARROUX - JULES BERRY - DANİELLE PAROLA iki saat durmadan kahkaha

Bu sayıdan diğer sayfalar: