11 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

11 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nasıl doğdu 7?- Nasıl yaşadı? - Nasıl battı ? No. 58 — IKINCI KISIM — : Ziya Şakir Bir Fesat Cemiyeti | Daha Meydana Çıkarılıyor B u fırsattan istifadeye kak kan Yozgattaki Çapanoğul- kri da, Hürriyet ve İtilâf fırkası- müessislerindendi. Bunlardan Celâl, Edip, Salih, Halit Beyler, #erhal başlarına (Aynacının oğul » ), (Deli Ömer) gibi birtakım eşkiyalarını toplıyarak, Bü- | Yük Millet Meclisi aleyhine isyan işlerdi. Artık; Zile, Yozgat, Tokat, Er - Ma ve bavalisi, geniş mikyasta bir an sahası haline gelmişti. Mil Müdafaa cephelerindeki kuvvet- len bir kısmı buralara çekile « günlerce müsademeler devam Sed iki taraftan da beyhude ye- x birçok kanlar dökülüp gitmiş- ii... © sırada, Afyon Karahisa- Mhdaki #tilâfçıların teşviki ile, yi- bu fırkanın adamlarından (Ço- Dur Musa) isminde bir serseri ha- kete geçmişti. Evvelâ, orada bu- askerleri firara teşvikile işe İaşieyan bu adam, başına birtakım “pulcular topladıktan sonra (Çiv- Ü kasabasını basmış. halkı, Bü- Yük Millet Meclisi aleyhine isyan Mlirmek istemişti. Hiç şüphesiz ki, bu hareket te bu isidin yüzünden bir çok “Türk nm dökülmesine sebebiyet Mirmişti, Ve belki de, daha büyük kele intaç edecekti, Bereket Yesin ki, Konyadan yıldırım sö- Mtile gelen milli ordunun müfre- İsleri derhal bu isyanı bastırmış- Si Bu işe karışanların bir çok- yakalanmıştı. Çopur Musa ile Mekap avenesi de, bin müşkülâtla Kisman cephesine kağıp'danlarını artarmışlardı. Ürriyet ve İtilâf fırkasınm a- Mikadar olduğu isyanların Mühimi, (Konya isyanları) idi. uhtelif tarihlerde tekerrür eden © İsyanların başında ve failleri a- , daima (İtilâfçı) hik ruhu k b Konyada ilk isyan hareketi, 336 e MN mücadelenin başladığı Büheler itibaren, Konyada Hürri- İY“ ve İtilâ fırkam erkânı ve efra- hi mücadeleye karşı menfi bir göstermektelerdi. Nitekim, ie &seri olarak Bozkır isyanı dra gelmişti, a? isyanının milf kuvvet - ia tarafından süratle bastırılması... iy İsyan müretteplerinden ve fir tag eBsuplarından bazılarının İs- yabula kaçması, bazılarının da ya- ri yak cezalandırılması, işleri, Ne fesat tertibi ile meşgul o- dek firkacılara bir korku ve sükü- ber, rmişt. Fakat bu sükünet, di, Urun sürmemişti. Zeynelâbi. Rfendinin Konyayı son ziya- ;tihden sonra, yine gizliden giz- ni kaynaşma başgöstermişti. ve li bükümet, bu gizli kaynaş- Münasını, ancak mayıs ayı- ve günü anlıyabilmişti ve, si Hürriyet ve İtilâf fırkası- ke Bensu kimselerden mürek - İş bir fesat cemiyeti keşte- i et derhal lâzım gelen yg ti almış, bu gizli cemiyete P olanların ileri gelenlerini pe başlamıştı. i gün, tevkif edilenlerin hı- Rüz Ve akrabalarile, cemiyetin he- Mag geçmemiş olan erkânı ve Bh, ! barekete geçmişler. halkı, We bir isyana davet eylemiş- yel t edilmiş olan bir kısım saf Kehil halk, silâka sarılmışlardı. ila de şehre birtakım silâhlı lr gelmiye başlamıştı. Yi, »Yada bulunan kumandan, çe kya vTanmıştı Elindeki mevcut ele bu hareketi vileude ge Miray lerin karşısına atılmış, bu ce- hareketle fesatçıları derhal v Adapazarında kurulan milli müfrezelerden bir grup dağıtmakla beraber, bunların ele- başılarını da yakalamıştı. Böylece büyük mikyasta kan dökülmesi - nin önünü almıştı. Yedi ay, yine sükünet içinde geç- mişti. Fakat, bu sükünet esnasında, fesat makinesi mütemadiyen işle- mişti, He Zeynelâbidin Efendi - nin Konyada bulunan bi- raderi, İstanbula gizli bir mektup göndererek: (Artık bu hareketlerden vazge- şiniz. Saf halkın mukadderatı ve hayatı ile uğraşmayınız. Günah - tir, bu saf insanlara, . Siz, İstanbul- da oturuyorsunuz. Bu suretle ceza ve ölüm korkusundan masun bulu nuyorsunuz. Fakat tahrikâta uyan- lar ele geçiyorlar, hareketlerinin cezalarını çekiyorlar. Eğer burada- ki halka, hısım ve akrabalarınıza zerre kadar merhametiniz varsa, bizimle slâkanızı kesiniz.) Diye rica etmişti. Fakat birade- rinin bu mektubu, Zeynelâbidin B- fendinin taştan daha katı olan kal- binde zerre kadar tesir husule ge- tirememişti. Bu anut fırkacı, kal binde en küçük bir eza ve ıztırap duymadan tahrikâta devam etmiş- ti. Bu sefer hazırlanan isyanın başı na (Delibaş) isminde bir çılgın fır- kacı geçmişti. Bu adam, aylardan- beri dağlarda, kırlarda, köylerde gezmiş, bütün asker firarilerini: — Sizin bu halinize sebep, pa- dişaha isyan etmiş olan (İttihat - çılar) dır. Onlar ortadan kalkacak olursa, artık bir daha askerlik yü- zü görmiyeceksiniz. Evlerinizde, Köylerinizde rahat edeceksiniz. El birliği ile çalışalım, şunları orta - dan kaldıralım. Diye, Büyük Millet Meclisi ve milli müdafaa aleyhine tahrik et- mişti, Delibaşın böylece kendine rap- tettiği saf ve cahil insanların a- dedi, birkaç ay zarfında beş yüzü geçmişti, Delihaş, İstanbulla son muhabe- Tesini bitirdikten sonra, hareket zamanını kararlaştirmiş, kendisine tâbi olanları başına toplıyarak is- yan bayrağını açmış. 336 senesi teşrinlevvel ayının 3 üncü gecesi, Çomrayı basmıştı. Bu ilk muvaffakiyet, Delibaş i- le arkadaşlarına büyük bir cüret vermişti ve bu çılgın insan kütle- si, ertesi gün erkenden, muhtelif kollara ayrılarak Konya şehrine girmişler. hükümet dairesini iş - gal etmişlerdi. © Konya valisi Haydar Bey ile ku- mandan Avni Bey, şehirde mevcut cüzi asker ile jandarma ve zabıta kuvvetlerini alarak Alâaddin tepesi ne çekilmişlerdi Buradan, âsilerle mücadeleye Delibaşın hükümet dairesini iş- gal etmesi.. ve kendisini, artık hü- kâmeti ele geçirmiş gibi göster - mesi, şehirde bulunan bazı cahil ve saf adamların da isyan bayra- ğı altında toplanmasına sebebiyet vermisti. ehirde birtakım acıklı va - kalar başgöstermiş.. milli hükümete taraftar olanlar kâmi - len tevkif edilerek hapsedilmiş, bazı kimseler de ağır surette ya- ralanmış, şehit edilmiş. kurşuna dizilmişti, Delibaş, derhal Yenişehir, Akşe- hir ve Ilgına telgraflar çekerek o- Taları da isyana ve kendisine ilti- haka davet etmişti. Bu telgraflar, o anda tesirini göstermiş. koca Konya vilâyeti birkaç saat zarfın- da bir isyan sahası haline gelmiş- t. Beyşehir ve Akşehir kazaların- da dolaşan asker müfrezeleri, der hal vazife ifasından menedilmişti. İlgın kazasının Çekil karyesi civa- rında toplanmış olan âsilere nasi hat etmek için giden heyete de, a- teşle mukabele gösterilmişti. (Devamı var) İpamuk ve 2794 liralık susam, 1315 li İHRACAT: Yaprak Tütün Satışları En Başta Geliyor Martın birinci haftasında İstanbul gümrüğünden ihraç olunan Türk mallarının yekün kıymeti 527,112 Mi- raya varmıştır. İhraç olunan madde- İler içinde başta yaprak tütün gelmek İtedir. o Yaprak © tütünlerimizden 271,316 liralık partileri satın alan sı- rasile Çekoslovakya , Estonya, Holân da, Finlândiya, Mısır ve Almanya - dır. Aynca Almanyaya 1532 liralık tütün tozu gönderilmiştir. Tuzlu ve taze balıklar Triyeste ve Pire ile bir miktar Hayfa ve Bulgaristana gönde- rilmiştir. Bu balıkların o kiymeti 46013 liradır, Limanımıza gelen ecne bi vapurlarına 36780 liralık maden kömürü verilmiştir. Fazlası İtalyaya olmak üzere 40417 lirahk yün paçav- Ta ile İtalyaya 25 bin liralık tiftik, ve bir kısmı İsveçe ve ekserisi İtalya- ya 16334 liralık yapak, İtalya, Al - manya ve Çekoslovakyaya 16200 li- ralık kuru koyun derisi, Polonya ve Danimarkaya 13031 liralık iç fındık Almanyaya 8140 liralık ceviz kütüğü ile 6090 liralık keçi kılı ve 1700 lira- lık portakal, İtalyaya 2740 liralik çav dar, 3225 liralık kuşyemi, 361 lira- hk kâğıt parçaları, 3326 liralık pa - muklu paçavra, Almanyaya 1499 Yira lık kuru kayısı, 3018 liralık buğday, (681 liralık darı, 501 Hralık erik pesti Hi, 1350 liralık demir tüp, Yunanista- na 4500 liralık çelip tüp, İngütere ve Holündaya 7385 liralık razmol, 2040 liralık başhaş tohumu, 732 liralık kös be, Romanyaya 3840 lirslık ilk parti ralık zeytin, 225 liralık mazi, Mısra 1029 liralık zeytin, 467 liralık döşe- melik çini, İsveçe 250 liralık türkçe İkatalok, Bulgaristana 30 liralık zey- İtinyağ, İsviçre ve Belçikaya 1445 lira- Yık kitre ve Amerikaya 982 Hralık ha lı ile 450 liralık barsak gönderilmiş- Zihin Yorulduğu Vakit. Bazıları yorgun rilıni dinlendir- mek için, şiddetli bir mümarese yapmanın faydalı olacağını sanir- lar, Meselâ, uzunca bir müddet ©- kuyup yazdıktan sonra uzunca yol yürüyenler, hattâ koşanlar vardır. Yanlış iş... Bir mumu iki ucun- dan yakmıya benzer, Çünkü mü- maresede de - isterseniz spor deyi- niz - fikirle çalışmakta da yorulan sinirler ve beyindir. Fikirle çalı- şan beyni, spor dinlendirmez, da- ha ziyade yorar. Zaten bunu spor ustaları da bi- lirler. Herhangi bir maç için spor- cuyu hazırlarken fikrin başka hiç- bir suretle yorulmamasına dikkat ederler. Yemekten sonra mide hazım İ- gin « hareketini göstermeden - ça- laşırken bile fikrin istirahat etme- si lâzımdır. Fikir de işlediği vakit, bedenin hareket ettiğini istemez, Yorulduğu vakit bedeni hareket et trmek te onun dinlenerek yeniden kuvvet bulmasına zarar verir. Fikir yorgunluğundan sonra en ziyade za rar verecek mümareseler dikkat et- miye lüzum gösterenlerdir. Spor- lar arasında da dikkate lüzum gös- termiyecekler az bulunur. Zihin yorgunluğundan sonra, 0- nu dinlendirmek için bir tek çare hiçbir şey yapmadan, zihni hiçbir suretle meşgul etmeden, oturarak, battâ arka üstü yatarak istirahat etmektir, Zihin yorgunluğundan sonra be- den hareketinin zararlı olduğu kâi- desi, tabii, mektep çocuklarına şa- mil değildir. Dersten sonra mektep çocuklarını bahçeye çıkarmak, ora- da hareket etmiye, koşmıya teşvik etmek doğrudur. Çünkü çocuk, ders te zihnini zorlamasını, yormasını bilmez. Ondan dolayı çocuğun dersten sonra hareket etmesi ikin- ci bir yorgunluk olmaz. Ders te, hareket te onun için birer müma- resedir. İki türlü mümarese sında müvazeneyi muhafaza etmek çocuğun açılmasını, büyümesini kaide, fikirle çalış- maktan zevk alan, zihinlerini zorlu yan, yahut ekmeğini fikirle çalı- şarak kazananlar içindir, Onlara zihin yorgunluğundan sonra İstirs- hat lâzımdır. Şu kadar ki, bu kaide fikirle ça- lışanların beden hareketlerinden | büsbütün kaçınmaları lüzumunu da göstermez. Hem fikir kültürünü, hem beden kültürünü ayni.zamanda yüksek dereceye çıkarmak kabil değildir. Zayıf, hattâ hareket edemiyecek kadar zayıf vücutlerde kuvvetli fi kir olabileceğine birçok misaller varsa da, hem atlet, hem de kuv- vetli bir kültür sahibi adamları bu zamanlarda çok görülmemiştir. Fikirle çalışanlara faydalı, lâ - zumlu olan hareketler, dikkat et- miye miimkün olduğu kadar az ih- ,tiyaç gösteren hareketlerdir. Me- selâ fikirle çok çalışan büyük e damlardan Balzak, sihni çok yo- rulduğu vakit, çocukluğunda öğren diği için artık dikkat etmesine lö- zum göstermiyen, ip atlama oyunu oynarmış. Yaşlı başlı bir fikir adamının ip GÜNLÜK PİYASA Piyasamıza gönderilen 2810 kiloluk bir mlictar kendir tohumu, çuvallı 6- larak sif İstanbul kilodu 13 kuruştan ihracat için #lınmıştır. * Yethiye mıntakasınm susamların - dan yirmi bin kiloluk bir parti kilo- su 1632 kuruştan, Bandırma nobut- larından 27 bin kilo Şuvsll alarak 635 kuruştan satılmıştır. Karabiganın yulaflarından 85 bin kiloluk çuvallı bir parti sif İstanbul olürak kilosu 4,28 kuruştan ve Anado Ya arpalarından 89 bin kilo 4,07,5-4,08 ve çuvallı olarak 29 bin kilo arpa 4,18 kuruştan, satılmıştır. İsesesesesasanaaeaaeesareneseeeekeseeeeşesesaesaeal İ i EN BORSALARDA : Frank Düşüklüğü Henüz Durmadı Dün, Paris borsasında frank dü- şüklüğü hayli artmıştır. Londra ve New-York borsaları da bu düşüklüğü lin karşılığı 159,25 frank olarak gel - miş ve akşam kapanış fiyatı 159frank olarak bildirilmiştir. Londrada bir türk 375 frank olarak gelmiştir. Bor samızdâ ise 19,35 liraya kadar mua mele olmuştur. Anadolu tahvilleri 41,25, mümessiller 40,40, Aslan Çi- mentosu 13,20, Merkez Bankası 101, Ergani 99,5 liradır. Garimübadil Benoları Gayrimübadil bonolarının kıymet- lendirilmesi hakkında Maliye Vekâle tince hazırlanmakta olan Iâyihanın bugünlerde icra vekilleri heyetine ve rileceği anlaşılıyor. Dün, bu haberin noları 23 liradan 24 liraya fırlamış- tar. Dün Hiç Mal Gelmedi Dün, zahire borsasına Anadoludan hiç mal gelmemiştir. Mevcut stoklar dan bir vagon yumuşak buğday 5/21 5,32 kuruştan ve altı vagon Polatlı malı yumuşak 1-2 çavdarlılar 6,15 kuruştan satılmıştır. 164 bin kilo sert buğday kilosu 5,10-5,25 kuruştan ve- rilmiş dünkü satışlar arasında 90 bin kilosu yarı yarıya yumuşak ve sert olmak üzere Ziraat Bankasının buğ- daylarıdır. Piyasa gevşekliğini muha faza etmektedir. Yemeklik zeytinyağ lar 40-43, iç fındık 33,20 kuruştan satılmıştır. BORSA 10 —8 — 1988 PARALAR Alış ii 12— Prank Dolar Uret Belçika Pr, Drahmi İsviçre Pr. Leva Florin Kros Çek Silin Avusturya Mark Zioü Pengo Ley Dinar Kron Isveç Sterlin ÇEKLER Açış 252718 0,7056 15,1190 47044 Berlin 4,1857 306179 106,19 24,206 21268 3,0825 Budapeşte Bükreş Belgrad Yokohama Stokhalm atlaması garip görünürse, onun ye rine yine dikkate lüzum göstermi- yen, bahçede veya kırda yavaş ya- vaş gezme hareketi yapılabilir. Londra Moskova 60.— 629,16 2rt 270 kaydetmişlerdir. Dün sabah bir ster| sterlin 5,0117 dolardır. Pariste Üni-| duyulması üzerine gayrimübadil bo- | EKO N'U-M”İ İC PİYASALAR: Pamuk İpliği Birdenbire Bollaştı Yerli pamuk iplikleri narhı üzeri- ne hariçten fazla iplik ithal edilmiş, piyasa düşmüştür. Son beş ayda ya- pılan ithalât piyasa ihtiyacından faz- la olduğundan stok artmıştır. Harice sipariş edilen mallardan bir kısmı gümrüğe gelmiştir. Bir kısmı da yol- dadır. Tüccar, piyasanın bu son vaziyeti karşısında gümrüklerdeki mallarım çıkarmakta tereddüt ediyor. Hindis - tan, Mısır ve Amerika iplikleri henüz yoldadır. Amerika iplikleri, kalite i- tibarile diğerlerine tercih edilmekte- dir. Hindistan malları yüzde 28 ta- kas ile getirildiğinden ithalâtı azal maktadır. Dünya piyasalarında pa- İmuk fiyatları yükselmiye başladığın dan bunun imalâta ve satışlara tesir edeceği ve bu suretle normal bir va ziyet hâsıl olacağı ümit edilmekte « dir. Kadın Çoraplarına Damga İpekli kadın çoraplarına nizamna- İme mucibince vurulacak damganm müddeti martın yirmi altısında bite- cektir. Alâkadarlar, odaya müracaat Ja ellerindeki son stokları da damga İlatmaktadırlar. Bu tarihten : sonra damgasız veya standart harici imal edilmiş ipekli kadın çorabı satanlar cezalandırılacaktır. Konservecilerin Toplantısı Konserva fabrikatörleri, ticaret ©- dasında ikinci bir toplantı yaparak bu sanatın yurdumuzda tam bir in- kişafa mazhar olabilmesi için alına - cak tedbirler etrafında mütalealarını söylemişlerdir. Konservacıların evvel ce dilekleri tespit edilmiş, bu husus- taki mütaleaların bir dilekçe ile ve- kâlete bildirilmesi kararlaşmıştır. Fındık ve Ceviz Satışı “* Halit yiz Ge altıncı gününe kadar piyasamıza 7382 kilo iç ceviz ile 51510 kilo iç fın dık ve 2784 kilo kabuklu fındık geti- rilmiştir. Gelen iç cevizlerden satış ve ihracat yapılmamışsa da fındık- lardan birkaç partide toplanan 28480 kilo satılmış ve 325-345 kuruştan verilmiştir. İhraç olunan fındık mik- tarı yalnız Marsilyaya 5040 kilodur. Şehrimiz piyasasında 23 bin kilo iç ve 13 bin kilo kabuklu ceviz ile 45 bin kilo iç ve 14 bin kilo kabuklu fut dık stoku bulunmaktadır, Buğday İhracatı İçin Buğday ihracatının kontrolü hak- kındaki nizamname etrafında hazırla nan rapor dün zahire borsası idare he yetinde yeniden gözden geçirilmiştir. İdare heyetince de rapora bazı mü- talcalar ilâve edildikten sonra Anka raya gönderilmiştir. MEMLEKETTE: İnegölde Tütün Piyasası Açıldı İnegöl, (TAN) — Yeni yılın tütün plyasası açılmış, bu münasebetle İne gölde ilk defa merasim yapılmıştır. Akhisar köyünde hazırlamp süs- lenerek buraya gelen tütün yüklü a- rabalar, kasabamızın dışında Halkevi bandosu tarafından karşılanmış ve ka labalık bir halkla beraber inhisarlar idaresine getirilmiştir. İlçebayın kısa bir nutkundan sonra, eksper İhsan tütünleri muayeneye başlamış, bu es- nada davetlilere şeker ikram edilmiş tir. Sahibile yapılan pazarlık neticesin de tütünler 52 ve görmezler 20 kuruş tan satılmış, ilk piyasa böylece açıl mıştır. Şimdilik normal görülen fiyatla : rın yükseleceği umuluyor. gü 2 ) ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: