March 15, 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

March 15, 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a gr a Ş.A a. a | yi MEME Avusturya milli takımının geçen senelerde Fransızlara karşı oynadığı bir maçtan enstantane Son Hâdiseler Üzerine Avusturya Takımının Vaziyeti Ne Olacak? (YAZAN: EŞREF ŞEFİK ) Müteveffa Hugo May>el Avustur- resine girmiştir. Hafta İçinde yapı- lan karşılaşmalarda Aston Villa, Preston, Sunderland rakiplerini ye- nerek dömi finale kalmıştır. HENDBOL: ya milli takımını canevinden sever- di. O takımı Avrüpanın birincisi yap mak için ömrünün en kıymetli se - nelerini futbol sahalarının kenarın- da geçirdi. En tatlı heyecanlarını ye tiştirdiği ve çalıştırdığı takımın ga- | Hbiyetlerinde duydu. Avusturya takımı üzerine verilen emekleri senelerce ödemiş, seneler- ce Mayzel'e karşı unutmamıştı. şükran borcunu Mayzel bir gün yine Avusturya tutbolü için bürosunda uğrâşırken kalp sektesinden ölüverdi. Uzun müddet Avusturya futbolü için ka- le diplerinde şiddetle çarpan kalbi hayli yıpranmıştı. Beklenmiyen bir günde durüverdi. Meğzel'i kaybedeti' Avusturya ta- kımı sevdiği babasını kaybeden içi bir çocuk gibi gittikçe zayıfladı, git- tkçe kurudu. Çok sevenle çok sevi lenin kaderleri berabermiş.. Beyaz formalı Avusturya takımı da, May- zel'den üç sene sonra ortadan yok oluyar. Ayri kadroyu, ayni isimde ve ayni formülürla beynelmilel maç larda artık bir daha göremiyeceğiz. Ayusturyanın Almanya ile birleş- mesi dünya futbol kupası fikstürü- nü tamamen değiştirecek bir vazi- yeti meydana çıkarmıştı. Fransada yapılacak dünya kupa- sna Avusturya takımı nısıf nihai tas fiyeyi atlatmış bir takım olarak gir- mişti, Çekilen kurada rakibi de ta- yin edilmişti. Bugünkü vaziyete göre Avusturya milli takımının Avusturya formasi. le Almanyadan ayrı bir milli takim balinde dünya futbol kupssı maçla- rına girmesini Almanların kabul et- miyecekleri tabildir. Halbuki AL. manyanın hem Alman hem Avustur ya takımlarile yani iki takımla ku- peya iştirakine de tabiatile diğer mil etler razı olmıyacaklardır. Şu halde, dünya kupasında Al manyayı temsil edecek futbol takı- mınm bir yandan Alman — Avus - turya spor idarecilerini diğer taraf- tan da beynelmilel idarecileri işgal edecek bir mesele halinde ortaya | çıkmış bulunduğunu kabul etmeli- yiz. İngiltere Kral Kupası Londrada dövam etmel | hino Gidecek Yanan Federasyonu ile | İstanbul Mıntakası arasın- İ da yapılan bir anlaşmaya | göre, İstanbul muhteliti fut- | bol takımı Nisanın lk haf- | tasında İstanbulda milli kü- İ me maçı olmamasından isti- #ade ederek Atinaya gide- cek, Atina muhteliti ile iki maç yapacaktır. Bu maçlar cesinde iki şehrin alâkadar- ları arasında tam bir muta- bakat elde edilmiştir. | Maçlara müsaade edilme- si için İstanbul Mıntakası, Türk Spor Kurumu nezdin- de teşebbüsata girişmiştir. | Spor Kurumu tarafından | müsaade verildiği takdirde mahlelit takımımız Nisan başında yola çtkacak ve A. tina muhteliti de Haziran İ| başında iki maç yapmak için | | şehrimize gelecektir. BOKS: İstanbul Muhtelif | için yapılan muhabere neti- | olan Kral Kupası maçları en hararetli dev Kuleli İle Yedek Subay Karşılaşacak Uç senedenberi askeri liseler ara- sinda yapılmakta olan hendbol şam- piyonasını bu sene de Kuleli takımı kazanmaktadır. Ankara Guzi Beden Terbiyesi Enstitüsünde de bu spora ,Taxla ehemmiyet. veraleli irem itibare alan Kuleli sporcuları, hülen enstitünü ün eri kıymetli oyuncuların dan bazılarının Yedek Subay okulun da bulunduklarını haber uldıkların- dan kendilerine bir maç teklifinde bulunmuşlar ve muvafakst cevabı al mışlardır. Bu sporun memleketimizde taam- mümü ve halkımızın alâkasını cek betmek gayesile yapılacak olan bu rar altına alınmıştır. maçından evvel yapilacaktır. decektir. Yüzme: Yüzücüler Çalışıyor üzere Istanbuldan şehrimize gelmi; lerdir. | Coe Luviz'e Tehlikeli Bir Rakip Çıktı Coe Luviz'den iki evvelki Aradan seneler geçti. dünya şampiyonu Amerikan Musevisi Max Bacr yaşlandı ve biraz da ağırbaşlı ğunu zevzeklikten kaybetmiş bir dö vüşçü idi, Sonruları işi sefahate ve palyaço- Töğürde vuran Ber yavaş yavaş ms kım teveccühünü ve kendi formunu kaybetti ye beklenmiyen bir günde ibtiyarlamış Bradok'a mağlüp olu- rak boks âleminden silindi. Güzel Max Baer yaşlandı ve bira zda ağırbaşlı! oldu. Paraları da tükelmişti: Tekrar boks yapmak mecburiyetini hisset ti, Amerikadan Londraya geldi. Ora- da Tommy Farr ile dövüştü. Ciddi karşılaşmanın önümüzdeki pazar gü nü Taksim stadında Galatasaray — Güneş maçından evvel yapılması ka Revanş maçı ayın 26 sında yine Taksim stadmda Harbiye — Fener Müsabakaları Maltepe Askeri Lise #i spor öğretmeni Bay Zeki idare €- Bursa, (TAN) — Milli takım yü- Zücülerinden 10 kişilik bir kafile, yüzme antrenörü Macar Frensfi'nin riyaseti altında antreneman yapmak Çekirgede geçen sene yapılan par kın scak yüzme havuzunda antre - neman yapmak istiyen yüzücüler |antrenemanlarını yapmışlardır. besti, Farr ile Max Baer arasında bir ma olmuş diklerini gelen haberlerden anlıyo ruz. havaların çok soğuk olması yüzün İş İden havuza girememişlerdir. Valinin etarile kendilerine, Çeli Evvelki gün Amerikada Tommy yapıldı. Bu defaki mağta Londrada tarzı zenci Coe Luviz'den daha kati Böylece beklenmiyen bir zaman- dü zenciye tehlikeli bir rakip çıkmış tr. Alman Şmuling ile Coc Luviz bu yaz dövüşecekler. O maçın galibini Max Baer'le dövüştürmeğe karar ver ——————— palasın büyük havuzu antreneman yapmak üzere verilmiş ve yüzücüler TAN OKUYUCU | Mektupları Lâmba İstiyorlar Beşiktaşta oluran bir okuyucumuz yazi yor. “Beşiktaşta, Türk Al mahallerinin Hat- tet Tahsin sokağı pek karanlıktır. Bu soka- £a biir İmha konması, için müteddit mü- Tacsat ettik, Gazetelere ovardik, biç bir netice çıkmadı. Bu sokağa bir Ifmba konması hususunda allkadarların nazarı dilrkatin! erlbetmeniri rica ederiz. Yol da | | pek bozuktur. * Bakımsız Bir Sokak Kadiküyünde Nüzhet Efendi sokağı 196 numarada oturan Dektor Hayri Dermaner yanıyor: “Pazar yolunun en işlek sokağı olan NOz het Efendi sokağı uzun senelerdenberi ta- 4a küçük göller hisli oluyor. Geçenlerde! bir kadın diiştü, başı yarıldı. Tedavi için| bana geldi, Bu yolun tamiri ne zaman ka- bil olacsk?. Eğer, Kadıköy belediyesinin bütçesinde tahstent yoksa, mahalle halkı, || verdiği yol parasma beş Mira zammederek bü yolun yaptırılmasına hazırdır. * Gebzede İtfaiye Teşkilâtı Gebiz Güzeller mahallesinden 14 ruma- ralı evde Mehmet oğlu H. Çelik imzasile ya sihyor; "Son günlerde Gebzede sık sik yangın- Tar oldu. Eğer, maddi tedbirlere başvurul- rcaz olursa, kısa bir zamanda bütün Geber nin yanıp kül ölması pek mühtemeldir. Çar 4 içinde eski ve her terafından girilir bir hamam #tratında ahşap dükkânlar vardar. Bu hamam benzin deposu yapıldı. Talyuki sağında, solunda fırınlar, gazinolar var. Ee yevm, İtfaiye teşkilât yoktur. Eşref paşa okulunda da barut varmış. Aldikadarların #ikket görüne erzederim... TOPLANTILAR e DAVETLER e Bugün: 4 Hamdi Başar saat 183041 Beyoğlu Halkevi merkez binasında “buhranlar,, mev zulu Bir konferans verecektir. * Refik Ahmet Seveni! Kmtnönd Fai- | Kevinde vereceği konferans tehir edilmistir. Hafin içinde: er Ziya, Koral, yarın 1730 da E- Halkevi binasında “Yeni zamanlar tarihine dafr,, mevzulu bir konferans vere- cektir. X Çocuk Esirgeme Kurumu belamı, cu- martesi günü akşamı, Tokatliyan salonla - rında verilecektir. * Fatih Halkevinde biçki dersleri açıl- muştar. Derslere aym 71 inden ilibaren baş- lanacaktır. İstiyenlerin kaydine başlarmış boksörlüğe henüz başladığı zamanla | ter. Ta tesadüf ettiğinden o maçı da kay- Yarın akşam saat 2030 da Şehremini Halkevinde 16 mart kahramanlarının hatı- ralarım taziz için bir toplantı yapılacaktır. Esin AN Yaşın bir konferâns verecek, bü- ç | ku temsili takip edecektir. dayak yeyen Baer pek parlak bir LAVSANCILDA: İ galibiyet kazandı. Mütebassısların - dediklerine nazaran, Ingilizi dövüş Ağaç Bayramı Tavşancıl TAN) — Gebze kay- makamı Nami Ünal, hazir olduğu halde, burada halk ve talebenin işti- rakile bir ağaç bayramı yapılmış, ço- ğu çam olarak 500 e yakın fidan di- kilmiştir. | Ağaç bayramından sonra Tavşan- cl gezen kaymakam, evlerdeki ka- feslerin kaldırılması | lüzumundan bahsetmiş, iki saat gibi kısa bir za- men içinde bütün kafesler kaldırı! - mıştır. Kaymakam, kahveleri pis görmüş, " #AAAERAIRAAI mir yüzü görmemiştir. Yağmurlu havalar. | ik İbunların bir nizama bağlanmasım is- temiş, ekmek fiyatlarının 10, kahve ücretlerinin 20 para tenzilini teklif İetmiş, bu teklif kabul olunmuştur. ii üz va Ankarada spor hareketleri çok canlanmıştır. Hemen her hafta birçok müsabakalar yapılıyor. Resimlerde bu pazar Ankarada yapılan atletizm — —emei > müsabakasile bisiklet koşusunu görüyoruz. Diğer resimler; Solda, Boksör Tomi Far, Sağda, Boksör Maks Baer'dir. rün, eşya treni âdeta evveli bilinmiyen bir zamandanbe- ri küçük bir garda beklemektedir. Lokomotif ateşi sönmüş gibi ses ver miyor. Trenin yanında, istasyonun kapılarında tek bir kişi bile görün- müyor. Vagonların birinden garaj yolü- nun rayları üstüne solgun bir ziya çizgisi vurmaktadır, Vagonun için- de büyük bir palto üzerinde biri ih- tiyar, geniş kır sakallı, beline ka- dar bir kürk giyinmiş, başına koyun derisinden, Çerkes kalpağı- nı andıran bir kalpak takmış; öte- ki daha yüzünde ayva tüyleri bu- lunan, sırtına yıpranmış bir parde- sü, ayaklarında kirli iri birer çiz- me geçirilmiş bir genç.. Hepsi hepsi iki kişi var. Bunlar ayni trene yüklü hayvanlarla birlikte bulunuyorlar. Düşünmiye dalmış olan ihtiyar bacaklarımı uzatarak oturmakta, de likanilı yarı uzanmış, yevz takımın başlarında vagonun düvarına, için- de bir mum yanan bir fener asili dir. Vagon dopdoludur ve yük, mu- muh sönük aydınlığı ile muayene e 'dilince ilk bakışta şekilsiz, canava- tı andırır, canlı olduğu söz götür- mez, biribirini sıkan, iten, kakan kayıcı bir duvar üzerinden tavana doğru sürüyen iğnelerini sakalları- nı oynatan dev gibi yengeçlere ben zer bir şeyler sezilir, Daha daha dik kat edilince karanlıkta birtakım boy nuzlar ve gölgeleri. Sonra da uzun beller, kirli kıllar, kuyruklar, boy- Buzlar ayırt olunur: Sığırlar ve gölgelerinden ibaret karışık bir â- lem... V şonda bunlar sekiz tanedir. Bir takımı başlarını döndür müş, insana bakar, kuyruklarını sallarlar. Bir takımı yatmak, raha- ta varmak derdindedir. Gayet siki- şık bir haldedirler. İçlerinden şa- yet biri yatarsa ötekilerin hepsi de sıkışik nizamda, ayakta durmak 20- rundadırlar. Ne önlerinde yemlik, su konabilecek bir gerdel, ne alt- Yarında kuru bir gübre,nede bir tutam kuru ot yoktur. Uzun bir zaman sessiz sadasz geçtikten sonra ihtiyar koynundan iri bir gümüş saat çıkarır, bakar. İkiyi çeyrek geçmektedir. Esniye- rek: — Buraya geleli temiki sasti bulmuş. Gidip efendileri kımıldet- malı.. Yoksa sabahı boylarız, uyu- ya kalmiş olacaklar, yahut ta kim- bilir, der ve kalki man zaman önüne uzun gölgesini katarak ka- ranlıkta vagondan büyük bir ihti- yat ile iner. Trenin boyunca loko- motife kadar.ilerler, aşağı yukarı yirmi araba kadar geçtikten sonra lokomotifin ağzı açık. içi kor de Iu ocağını görür. Ocağın önünde hareketsiz, sessiz insan kılığında bi ri oturmuştur. Kasketinin siperi, bumu, dizleri kızıl bir haldedir. Ö- te tarafları karadır ve karonlıkta ancak sezilir, sezilmez bir halde- dir. İhtiyar: — Burada daha çok kalacak mi- yz Diye sorar, Cevap çıkmaz. Hare- ketsiz şekil, galiba uyumaktadır. İh- UZUN HİKÂYE İşler Tıkırında Gidiyor ! Yazan: Anton Cekhof — Çeviren: H. Rifat İT TE TİRTİş . Di tiyar lâhavle çeker, keskin rütuböt içinde yüzünü ekşiterek lokomol” fin önünden dolaşır, öbür tarafa 89 çer. Lokomaotifin çok parlak şiddetli feneri gözlerini alır ve dİ nünce gece daha karanlık gelir, # tasyona gider, arın taşları ve basamakla”? | ıslaktır. Ötede beride dah yeni yağmış, erimetke olan bir K3 beyazlığı vardır. Gar aydınlık V hamamın içini andıracak çok ısıtılmıştır. Etrafı petrol kok” su tutmuştur. Baskül ve ü kondüktör üniformalı birinin makta bulunduğu arkalıksız s8 bir kanapeden başka mobilye D*” muna ortalıkta birşey görü Solda iki büyük kapı artlarına K* dar açıktır. Bunun birisinden telgraf makinesi ile önünde yeşil * bajurlu bir lamba, ötekinden ya” na kadar, bir dolapla, örtülü ne büş kondüktör ile makihisi 1 miştirler, İkisi de ellerinde bone ile oynıyarak münakaşa ler; makinist: — Bu asıl kastor değil, leh kö” torudur, der. Asıl kastor böyle maz. Benim fikrimi öğrenmek söniz bu tutsa tutsa beş ruble tutif” Baş kondüktör bozulmuş bir de: — Çek iyi anlıyorsunuz, der. Bİ ruble! Şu tüccara soralım: — İhtiyara dönerek: — Sizce VE Leh kastoru mudur, yoksa bekö kastor mu? Pptiyar boneyi eline alır, b şeyleri çok iyi bilir bir tar takınır, tüyleri yoklar, üstlerine ler, koklar ve tatmin edilmemiş # ması Üzerinde istihfaf edici bir * bessüm ile ve bir haz ile: — Hiç şüphesiz bu Leh male # vet Leh mah! Der. Münakaşa azışır. Baş Kk?” düktör bunun sahici kastor old”. Bunda musırdır. Makinist ile 83 yar aksi davayı tutar ve onu dırmıya çalışırlar. ty hatı” Münakaşanın ortasında oraya niçin geldiğini nasılsa lar. — Canım, der, şu iyi kastar sun olmasın, tren gitmiyor, kım 'damıyor. Ne var? Ne bekli; Artık kalksak! Baş kondüktör: — Peki, gidelim. Bir sigara dar? | tellendirip kalkalım. Fakat acele” mahal yok: Az ilerde yine durd” racaklar,. — O da neden? »l — Miçi, Çok rötar yaptık Bir gara vaktinden geç' gel b zaman hiç istenilmiyerek insa bür istasyonlarda da tutarlar; g l » kü karşı taraftan gelecek yol vermek lâzım gelir, #im girndi ören kalkmamızla, Te. rın sabah kalkmamız arasınds er men bir fark yoktur. Arık biz 1$ maralı tren olmuktan kaldık. X* muza galiba 23 numaralı tren tuk devam edebileceğiz. — Bunlar ne biçim usul... — İşte öyle. K öylü ihtiyar baş kondükt iğ yüzüne uzun uzun bakar” Şünür ve kendi kendine söylen (Devamı eo

Bu sayıdan diğer sayfalar: