20 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

20 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

xi Dün geceki seçmelere iştirak eden güreşçiler Milli Takım Seçmeleri Ankara,Izmir, Balıkesir Ve Istanbul Güreşçileri Dün Gece Karşılaştılar 23 nisanda Estonyanın merkezi o-İtuşla galip. Yusuf Aslan Tan Talin şehrinde yapılacak Avru-| İzzet (İstanbul) a hükmen galip. pa Greko Romen şampiyonasına İş- #irak edecek güreşçileri seçmek üze- re, dün gece Beyoğlu halkevi salon-|tuşla galip. Faik (İstanbul) Hasip (İs larında Ankara, İzmir. Balıkesir ve|tenbul) a hükmen galip. İstanbul güreşçileri arasında müsa- bakalar yapılmıştır. Bu müsabakalara İstanbuldan 15,|96 kilodan başlanan güreşlerin ikin- Ankaradan 6, İzmirden 5. Balıkesir. |ci turuna geçildi den 2 olmak üzere 28 güreşçi iştirak etmiştir. Müsubakalara saat 19/20 da bşhlan. | Bilip. Kenan (İstanbul) Ömer (An- mıştır. Neticeleri yazıyoruz; 56 kilo: Kenan (İstanbul) AN Özmirle tuş-| * la gölip, Mustafa (Ankara) Hasan (İz- mirle tuşla galip, Hüseyin (İstanbul) Ömer (Ankara) ya hükmen galip. 61 Kilo; Mahmut (Ankara) Ahmet (Balıket ! yaralanmıştır. tArkara)* #ir)e tuşla galip, Ahret Hasan Tahsin (İstanbulla hükmen ga- Jip. Suat (Ankara) Ahmet (İstanbula tuşla galip 68 Kilo: Yahya (İstanbul) Bekir (İzmire) e Ankarada: Üçok Dünkü Maçta 2-1 yenildi. G. Sarayı Yendi Ankara, 19 (Tan muhabirinden) — Milli küme maçlarını oynamak üze- Te şebrimize gelen İzmirin Üçok fut- bol ekibi ilk karşılaşmasını bugün şebir stadında Ankara ikincisi Mu- bahzgücü ile yaptı ve 2-1 mağlüp ol- du. Oyun hemen hemen müsait şartlar altında başladı. Hor iki taraf ta 72- man zaman birbirini , sıkıştırarak teh | Yikeli dakikalar yaşatıyorlardı ve Yi-| ne iki taraf muhacimleri yaptıkları | hücumler esnasında elde ettikleri çok müsait gol fırsatlarından acele ve he- yecandan istifade edemiyorlardı. Dakikalar ilreledikçe Muhafızın daha ağır bastığı ve İzmir kalesini müşkül vaziyetlere soktuğu görülü- yordu. Hattâ bir aralık Üçok kalesi- ne çok yakın bir mesafeye kadar 80- kulmıya muvaffak olan Muhafızgü- cü akıncıları 8 inci dakikada Rızanin sıkı bir şütü ile ilk sayıyı kaydetti- ler. Bu sayıdan sonra daha canlı ve e- erjik oynamıya başlıyan İzmir mü- hacimlerinin ayakları arasında dola-| gan top Muhafız kslesini sik sik zi-| yarete basladı. Fakat Saffet ve Salih | ten mürekkep Ankara müdafaası en müşkül vaziyetlerde bile kalelerini muvaffakıyetle müdafaa ediyorlar - dı. Bu arada İzmir muhatimletinden Namık, Hamdi ve Ali arka arkaya bir kaç güzel göl fırsatı kaçırdılar. Vaziyetin yavaş yavaş aleyhte bir inkişaf almakta olduğunu anlamak- ta gecikmiyen muhafız tekrar can- lansrak İzmirlilere mukabeleye baş ladı. 19 uncu dakikada sağ açık Atıf geriden aldığı derin bir pasla gelen topu İzmir kalesine doğru süzüle- (İstanbul) 72 Kilo: Enver (İzmir) Mustafa (Ankara) ya Bu müsabaka ile güreşlerin birin ci kısmı nihayetlenmiş oldu. Tekrar 56 Kile: Ali (İzmir) Hasan (zmir) e tuşla kara) ya hükmen galip. Mustafa (An kara) Hüseyin (İstanbul) a hükmen alip, Son iki müsabaka garip bir tesa- düf olarak güreşçilerin sakatlanması ile neticelenmiştir. Kenanın rakibi Ömer minderin kenarından dışarı fır ladığı esnada başı tahtaya çarparak İkinci müsabakada Yrusraramın YAKIDI Mi Güreşçieri- |“ mizden Hüsnünün sıkı bir tuşta kolu çıkmıştır ve rakibi galip sayılmış- tır. Müsabakalara bu skşam 20'de yine Beyoğlu halkevinde devam edi- Jecektir. Lig Maçı: a Güneş B Takımı Futbol #fanlığı tarafından birinci küme klüplerinin B takımları arasın- da tertip edilen lig maçlarına dün Taksim stadında devam edilmiş ve Beykoz - Topkapi ile Güneş te Gala- tasarayla karşılaşmıştır. İlk oyun, Beykoz ile Topkapı ara- sında yapılmış ve Beykozlular ra- kiplerini 3-1 mağlüp etmişlerdir. İkinci oyun, Güneş ve Galatasaray B takımları arasında yapılmıştır. Her iki tarafın düzgün ve ahenkli bir o- yunundan sonra ilk devreyi 2-1 galip bitiren Güneşliler ikinci devrede de 1 sayı yaparak Galatasarayı 3-1 mağ- lüp etmişlerdir. deki Maçlar 1 — Davutpaşa - Barulgücü A fakım- R | b ı <8 3 Galatasaray ş © EE Gi y S Bir İlâm Yanlışlığı (ei Güneş Maçı İÜ Posta Telrraf umum müdürlüğü evrak .. Z | istatistik kalemi memurlarıdan Cemal A- .v Bügün © Hezer Z| “— Bupden bir müddet evvel bir mü- Miri kümehin olduğu kadar gehri- İğ beşir, bir sulh ceru mahkemesinin ilâmını mizin en mühim maçlarından biri o- Zİ getirdi. Bu “lim bana alt değildi. Almıya- lan Güneş:- Galatasaray ka ması, bu gön Taksim stadınd hemmiyet verdiklerinden hafta or- tasında çek siki çalışmalar yapmış lardır. Sahaya çıkacak teşkilini öğrenmek teşebbüsler neticesiz kalmıştır. Her iki klüp idarecileri büyük bi miyetle sahaya çıkacak takımlarını söylemekten kaşınmışlardır. Güneş tarafından Paristen getir. tileceğini habar aldığımız. Rasikin ip gelmediği henüz bel takımların için yaptığımız ah Kederas şehrimize gel 1 Alsancak İdarecileri Ne Diyorlar ? Milli küme fikistürü mucibince Fe- nerbahçe ve Güneş takımları ile maç yapmak üzere İstanbula gelen Alsan cak takımı, İzmire döndü. Buradaki mağlübiyetinin sebepleri hakkında, klüp idarecilerinin ne düşündükleri hakkında İzmirli refiklerimizde uzun yazılar gördük. Bunlardan en şay nı dikkat bulduğumuz “Yeni Ast refikimizin bu husustaki yazısını ay- nen okuyucularımıza naklediyoruz: “İstanbula giderek Fenerbuhçe ve Gü- Deş takımlarile milli kün gali ları yapan Alsancak tekim ma ekspresile şehrimize dönmüştü Kafilenin başında giden Bay Hasan ve Bay İsmail Hakkı İstanbuldaki rbaçlar hakkında şu izahatta bulurdı “— Evvelemirde bugünkü şerait altımda ve bu haltemler ideresinde İstanbula Ar- sena bile gitsem mam hiikkak sureti yeher- Birinci maçta bakem o kadar tarafgir hareket etmiştir. ki, takımımız ç d kika içinde 8 gol yemiştir. Halbuki bi- rinci devreyi ezilmeden ve ofsayttan olmak üzere 2.1 ufak bir farkla bitirmiş. “ik. İkinci devrede Wc oyunculnuzu ha- kem kasten dışarı attığı gibi santrfor sol açığımız da hastalanarak oyunu ter- ketmek mecburiyetinde kaldılar. Takım yedi kişi kaldıktarı sonra Dile hakem ta rafgiriiğine devam ederek afsuyttan mü- tenddit gollerin kalemize girmesine tas kım oyuncularıdan ziyade çalışmış Ve muvaffak olmuştur. Şurası gariptir Xi hakem fik defa olarık bizim mağır başlamıştır. İkinci maçımızı hakemi ise İstanbul sahayı terketmiştir, Bu hidiseder sonra da halk sahaya hü. cum ederek hakemin tarafgirliğini protes- to etmiştir. Biz ne sahayı lerkettik ve ne de bah min kararlarına karşı geldik, Fal kem oyunun başlanmıcındanbeör! kinmiz olucak ki, sahadan kaçı Orada biz, takımdan »iyade | hakemle oynadık ve takımların yapamadığını has kemler yapmıştır. dan müteessiriz Nedense İzmir takımlarından sempati- lerini esirgiyen İstanbulun o yürde yür #lüpçü hakemleri son iki maçta hakmz- hita ileri gitmişlerdir. İzmirli bir oyuncu favul yaptığı için “yundan çıkarılırken İstanbullu oyuncu- 4 idare etmekle hakemliğe halkının şiddetle O protostoammu relbede- cek kadar tarafgirliğini ileri götörmüş! ve ayunun bitmesine 17 dakxika Yerken yaptığı | tarafgirliği protesto eden seyircilerden çe- | ları, saat 1530 da, 2 — Davutpaşa « Barutgücü B takimla- rı, saat 13,30 da, — Davutpaşa - Barutgücü C takım- Yarı, saat 11,30 dn. 4 — Bakırköy Rum - Galata Rum takımları, sast 10 da, B — Güreş İstanbul güreş ikincisi Kasımpaşa bi- rinci takımı ile Barutgücü birinci güneş Sparta ların yalnız “Nazarı dikket,, leri celbedil- miştir. İzmir kalesine ofsaytler giren gol ler, disipline halel verir endişesile gol sayılmıştır. Asıl esef edilecek nokta, İstanbulun maalesef beceriksiz hâkemlerinin ihdas ettiği münakaşaların, İstanbul stsdında maç seyreden bazı seyircileri İzmirti oyun cular aleyhine yüksek sesle, hakarete sev- ketmesidir. takımları arasında ber fabriküası salonun- da saat 10,30 dan itibaren güreş müsabu- kalanı yapılacaktır. SE amli lin» ikinci golünü yapmakta gecikme - di. Bu esnada Namık'ın çok uzaktan çektiği bomba gibi sıkı bir şütü ile gelen top golposta çarparak geri geldi. Fakat buna yetişen sağ açık Sait plâsebir vuruşla İz. mirin ilk sayısını yaptı ve yapılan bu gol ile beraber hakemin düdüğü dev | renin sonunu bildirdi, Maçın ikinci kısmı da bu vaziyet- ortaladı. Kaleci Necat yaptığı çok vakitsiz çıkışla topu elinden ka- çırdı, Bu sırada tam vaktinde yeti- şen Şahin güzel bir şutla takımının te devam etti ve 2—1 İzmirin mağlü biyeti ile neticelendi. Üçok, ikinci maçını yarın Harbi- İstanbulda, İzmir takımlırının ekseriya bet etmeleri kuvvetle muhtemeldir. gem Memlekette : Silifkeliler Galip geldi. da birinci, tek adım atlamada ikinci, ye İdman yurdu ile yapacaktır. karşılaştıkları bu vaziyetler üzerine, Al- | sancak ve Üçakun müştereken İstanbulda | yapılacak maçlara İştirakten sarf nazar etmeleri ve yalnız Ankara töhaslarına ica- Silifke, 19 (Tan muhabirinden) — Silifke ve Mersin takımları bugün karşılaştılar. Silifke dört golle galip Silifkeli Mustafa üç adım atlama- TAN | OKUYUCU Mektupları 8 AEBASA İMDADA BABA BARALAR BANANA ELB DALAMA EUN DRA 00 cağun söyledim. Mübâşir zorla masa: üzerine bıraktı, gitti, Halbuki, verilen rarda suçlunun İsmi Memduh Cemaldir. Benim ismim ise Mahmut Cemeldir. Ait ol İduğu makama gittim, dosyayı çıkarttım, Kayaşa kadar biletsiz seyahat adama a4 tutulan bir'zabıt var in ta, suçlunun ne İmzası, ne pe de doğduğu yer yazılı değildi. İsim benzerliği dolayısile, nasıl bı na bir şuç izafe ediliyor? Anlıyamadım., 1 * Bir Kaza ve Bir Feryat Okuyucularımızdan H. Gencel imzasile yazılıyor: “Divanyola #ramvay durağının biez yu- karısında bir hâdise oldu. Akşam, saat 19 idi. Bu civarda olan evimizde yemek duk. Sokaktan bir kadın feryadı du- yuldu. Tramvaylar durmuştu. Herkes ko- yordu. Bir kaza mı olmuştu, Bağıran kadın bir tramvayın içinde idi. Zannetmiş- tl ki, tramvayın altında Kaldı. Meğer, bir İ köpek tramvaym altında ezilmiş, kadın 0- İna bağırıyordu. Bu kadın Şisbane yokuşu tramvay faciasını görmüs olsaydı, mutlaka Mürdü,, ra Samsun Valisine Teşekkür Termenin Üskültü köyü halkındari Meh» Met Öz ve Hasan Arıl imzaları ie aldığı - | ktupia dertilyor kiz “İlçemize bağlı on dokur köyün halkına yüzde eli faizle para veren ve bu sutetle kendisine bağlananlarım mahvatmalarına | #ebep olan bir falzei, vilâyetin dikkat gö- zünden kaçmadı, Bu odamın hareketini te- feeilik kahunu hükümlerine ayiçırı gören valimiz Fuat Tuleai, hakkında tahkikat «k kendisini cümhuriyet adliyesine irdi, Bizi büyük haksızlıktan ve bu adama bağlananları da mahvalmaktarı kurtarın sayın ilbayıpmza teşekkürlerinizi Hilâirmek için kıymetli gazetenizin tavas- sıtunu dileriz. kalp sektesinden mız bir mel yaptı teslim * Tophanede Tehlikeli Bir Ev Tophânede Çukurcuma caddesinde 10 nu da oturan Cemal Atak yazıyor Oturduğumuz mahallede “43,, numaza- yı taşıyan harap bir ev vardır ki, ön kısmı! caddeye doğru yarın eetre ve saçak kıs- mi da sol tarafa doğru bir metre kadar yat iitir, Son zamanlarda, evin yan kaplama- ler ve çürük olan temel direkleri de bazı kimseler tarafından sökülerek götürüldüğü | in, tamamen tehjikeli bir vaziyet hâml olmuştur. İşlek bir caddede olun bu evin ürsizin yıkılması çok mümkündür. Vaktin de tedir slinarak evin ya yıklırılması, yas hut tehlikeyi önliyesek şekilde tamir etti- rilmesi lâzımdır. Bu hususta slâkadarların tini gelmenizi rico ederiz. nazarıdiki Bisiklet: Yeni Müsabakalar İstanbul bisiklet ajanlığı tarafın- dan seri halinde bisiklet müsabakala- İr tertip edilmiştir. Geriş bir prog- İram halinde tertip edilen bu teşvik müsabakaları 27 martta başlıyacak- tır, Birinci müsabaka 20 kilometre ü- zerinde yapılacak, müsabakalar te- vali ettikçe kilometreler uzatılacak- tır. mağ Yazan: Anton Cekhof MASA ERİN > Sevkiyat pusulalarını okumak- tan, navlun hesaplarım o yapmak- tan bezince durak yerlerde hemen sığırların bulunduğu vagonlara se Hirtir, yalnız bakar, kollarını sal lar, ürkeklikler gösterir: — Ah, der, bir sığır, sığır olmak la yemekten, içmekten kalamıyor. Dört güne bastı, daha ne bir tutam birşey yediler, ne bir damla birşey içtiler. Ahh? Ah! tatli oğlu arkasındadır. Ne ister se o yapar, babasının ikide bir büfelere atılmasını hiç beğenmez de bunu söylemekten kendini ala- maz. Babasının yüzüne ters ters bakarak: — Yine soluğu büfede aldınız. Ne münasebet, Bir bayram, bir şen lik mi var?. — Ulan babana dil mi uzatıyor- sun? — O; sizce öyle... Oğlan babasının arkasından koş maya lüzum görmedikçe fötr pal- tonun üzerinde mıklanmış gibi otu rur, çalgısını çalar. Bazan vagon- den sıkın isanin hin hasından Âhir başına kadar dolaşır. Lokomotifin önünde durur, ateşçiye filân ba- kar, işçilerin kömür ve su depola- rını dolduruşlarını seyreder. Lo komotif tazyik altında derin derin ses alır, odunlar taze ağaçlara mahsus difi bir ses vererek devri- lir. Makinist #le yardımcısı soğuk ve kayıtsız bir halde, hiç acele et- meden birtakım anlaşılmaz hare- ketlerde bulunurlar. Lokomotifin yanında böylece bir zaman kaldık tan sonra delikanlı tembel bir yü- rüyüşle gara doğru yollanır. Büfe- deki metrelere bakar, kendisi için hiçbir ehemmiyeti olmıyan ası- h ilânları yüksek (sesle okur, yine yâvaş yavaş vagonunu boy- İsr, Yüzünde ne bir arzu, ne bir sıkıntı okunur. Orada veya baş» ka bir yerde evde, vagonda, loko- motifin yanında bulunmasının üze rinde ayrı hiç bir tesir yapmadığı besbellidir. kşama doğru tren, büyük bir garda durur. Hat bo- yunda ışıklar daha yeni yanmıştır. Serin, şeffaf havanın maviliği için İkinci Küme Şampiyonu Belli Olacak Futbol ajanlığı tarafından - ikinci küme klüpleri arasında tertip edilen lig maçlarına iki aydanberi Şeref ve Kadıköy statlarında devam edilmek- tedir. Şimdiye kadar yapılan maçlardaki neticelere göre rakiplerine karşı en iyi dereceyi alan iki takım. kümenin başında gitmekte ve şampiyonluk yo lunda biribirile esaslı bir şekilde çe- kişmektedirler, Bu takımların birisi geçen sene birinel kümeden ikinci kümeye giden Hilâl, diğeri geçen 86- ne ikinci küme şampiyonluğunu; ka- zandığı halde birinci kümedeki de- gişiklik yüzünden terfi edemiyen A- nadoluhisar klüpleridir. Bu iki klüp, bu gün Şeref stadında karşılaşacak ve maçın neticesi ikin- ci küme şampiyonunun meydana çı- , İkaracaktır. Müsabakayı Suphi Batur geldi. Diğer birincilikleri Mersinliler | idare edecek ve oyun saat 13,45 te de bunlar, sarı, berrak bir yıldı ri andırır ve ancük kapanık çatı- nın altında kırmızı bir renkte ışık verirler, Yolların hepsini sıra sıra vagonlar tutmuştur. Adeta yeni bir tren daha gelse açıkta kulacak- tır. Delikanlı, akşam çayı için kaynar, su almıya koşar. Garın rıh tımı üzerinde güzel giyimli hanım lar, hanımların arkaları sıra İlse esvaplı gençler dolaşır. Garın iki tarafında uzakta, pus içinde ziya- lar parıldar, orası şehirdir. Acaba hangi şehir? Bu, oğlunun umurunda değil. O, garın arkaşına düşen taraf ta donuk ziyalarla eski binalardan başka birşey farketmez. Kulağına çarpan arabacıların bağırışlarıdır. Yüzüne, soğuk ve keskin bir rüz- gir vurur, Ona göre, o şehir bes- belli güzel bir yer değildir; orada istirahat esbabı yoktur, can sıkı- hır. Çay içerlerken artık bava zifiri karanlık olmuş ve fener yakılmış tır, tren hafif bir hareketle sarsı- 20-3-938 UMAN BABAMA BE ADABA ERSU OAAA ORAL AEAAAA OBA LEDA DURSA ORADUAK GANASAEAEA DEAN UZUN HİKÂYE İşler Tıkırında Gidiyor! — Çeviren: H. Rifat a hr ve yavaşçacık arkaya doğru gi der; biraz yürür, durur. Müphem gürültüler duyulur, bis ri tamponların yanında zincirlerle oynar ve “Hazır!,, diye bağırır tren sarsılır ve ilerler, on dakika sonra geriye getirilir. İhtiyar, vagondan çıkar, trenini tanıyamaz. Sığırlarının yüklü bus lunduğu sekiz vagon önceden hiç görmediği bir sıra düz ve üstleri a- çık vagonlara bağlanmıştır. Bu va» gonların ikisi, üçü moloz dolu, öle“ kiler boştur, Trenin boyunca şimdi ye kadar tanımadığı bir takım şef- dötrenler gidip gelmekte, kendile* rine sorulan suallere istemiye iste“ miye kapalı cevap vermektedirler. Bunların yanında ihtiyarın iğrapta mahalli yoktur. Bunlar yeni bif tçen kurmak, çabuk kurmak ve s- cak yerlerine kavuşmak için uğra” sırlar, İhtiyar sorar: — Bu trenin numarası kaç? — 181 — Asker treni nerede? Bizi on dan niçin ayırdılar? Cevap alamaz, gara seğirtir. İlk kalarak, tanidiği,, haşkondoktöeğ yanına dalar. Şef odasında mas# sının önüne oturmuş, bir paket b&- yannameleri gözden geçirmektedir, meşguldür ve birinin girdiğini gör memiş gibi hep işine bakar. Üzerin den büyüklük akar. Başı kara, saç” ları kısa, kulakları düşük, burnu 8 zun ve kemerlidir, sert ve güya ha” karet görmüş bir hali vardır. İhti- yar derdini yanmıya başlar, aldığı cevap şudur: —Ne? ne demek istiyorsunuz? Koltuğunun arkasına yaslanarak ve gittikçe köpürerek: — 18 numara nenize yetmiyor? Açık, daha açık söyleyiniz. Anls* mıyorum. Ne olmuş? Ben dört par“ ça mi olmalıyım? Bu sorgular artar ve ortada # şikâr bir sebep olmaksızın başme” mur gittikçe daha sertleşir, ibtiyaf para kesesini çözmiye çoktan hazif dır; fakat bilinemez. ne sebepl€ kendisine tecavüz edilmiş ve bu s€ beple tamamen öfklenmiş bir hal alan başmemur koltuğundan s1Ç * rar ve dışarı fırlar, Omuzlarını kak dırarak İhtiyar da çıkar ve yin€ dert dökecek birini arar. Can sıkıntısı ile, yahut bu derbi | günü yeni bir dert ile bitirmek en” dişesiyle, yahut ta sadece gözün üzerinde telgraf lâvhası asılı bif gişe tesadüf etmesiyle oraya yakl? şir ve bir telgraf çekmek arzusunf düşer, Eline kalemi alır, düşünür, ve © Tadan verilen mavi bir kâğıdın Ü” zerine; “Müstaceldir. Hareket İiğine, sekiz vagon sığırım var. garda demir atıyor. Bana eksi bir numara vermenizi dilerim. vaplıdır.,, ibaresini yazar, W "Telgrafı çektirdikten sonra ista” yon başmemurunun odasına dö Siyaha çalar bir kumaşa miş arkalıksız uzun bir kanapeö” gözlüklü, çenesi sakallı, kürk &8* paklı biri oturmaktadır. Ks kürklerini andırır bir kürk gi tir. Önünde de kontrolör ünü malı kuru, zayıf bir efendi dü maktadır. i (Devamı var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: