8 Mayıs 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 8

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yaşındaki taçsız kralı John D. Rockfeller 1858 yılında 500 dolar ile işe başlayan bu adam, sahiptir. bugün milyarlara 850 yılı, Birleşik Amerika hükü- metlerine, hadsiz ve hududsuz imkânlar ülkesi denilmeğe başlandığı devrin başlangıcıdır. Vircinia devletin- deki Rişmont şehrinde o zamana kadar bu sonsuz imkânlardan en ufak bir iz bile bulunamamıştı. Bu şehir, o tarih - lerde ufak tefek barakalardan mürek - keb tipik bir Amerika kasabacığı idi. Bütün kasabanın evleri bir tek sokağın iki tarafına dizilmişti. İlk mektebin haocası, çocuklara mek- teb binasınım önünde toplanmalarını emretmişti. Çocuklar toplandıktan son- ra, onları bir asker dizisi gibi sırala - mıştı, Çünkü seyyar fotoğrafcının ka- sabaya gelişi, mühim bir hâdise idi. Mekteb idaresi de bu fırsatı kaçırmak istemediği için ,grup halinde bir fotog- yaf çektirmek istiyordu. Çocuklar toplanmışlardı, fotoğragçı hazırdı. Bu esnada, sınıfın hocası, sı - ralanmış olan çocukları teker teker bir daha gözden geçirdi. Ve tam fotograf çekileceği sırada, içlerinden birini bir behane ile evine gönderdi, çünkü, bu ço- cuk bayramlık elbiseleriyle bile grupun manzarasını bozacak kadar çirkin ve kö- tü bir kılıkta idi. Bunun üzerinden beş yıl geçtikten sonra, bu yoksul ve kimsesiz çocuk, on- altr yaşına basmıştı. Fakat, belki gene yoksul ve kimsesiz olduğu için, sıhati pek yerinde değildi. Ancak, talisizliği- nin sebebi bambaşka idi. O bu yaşta iken bir kıza gönül vermişti. Bütün emeli bu kızla evlenmek idi. Kız bu düşünceye muvafakat ediyordu ama, annesi kati - yen razı değildi. Nitekim, günün birin- de müstakbel kayın validesine müraca- at ettiği zaman, kazancı ne kadar oldu- ğu sorulmuş, o da, günde yarım dolara yakın bir para kazandığını kekeliye ke- keliye söyleyince, bu kadar az para ka- zanan bir adamla kızının evlenmesini aklına bile getiremiyeceği cevabını al- mış ve kapı yüzüne kapanmıştı. B u genç adam John Davison Rock- feller idi. Hayatnın ilk kısmı, i- yice malüm değildir. Acaba o da, babası William gibi, Amerika hükümetlerinde bir mütetabbib olarak dolaşıp halka sat- tığı ilâçlarla mı bugünkü sermayesinin temellerini attı, bunu kimse bilmiyor. Bilinen bir şey varsa o da bu red cevabı aldıktan üç yıl sonra, Rockfeller'in 500 dolarlık bir sermaye sahibi olduğudur; yedi yıl sonra bu sermaye 50,000 dolar- dr. 1870 de o milyoner olmugtu. 1885 de bu milyonlar yüz rakamı ile sayılıyor - du ve geçen asrımn sonlarında Rockfel - ler yalnız yüzlerce milyonluk bir ser - vetin sahibi değil ,aynı zamanda bütün 'dünyanın en zengin adamı olmuştu. Bu- gün, tam bir asırlık bir ömrü doldurmak üzere olan Rockfeller, her türlü ticaret işlerinden uzaklaşmış olduğu halde ha- Rockfeller ve oğlu yatmın her saatinde hâlâ binlerce do - lar kazanmaktadır. T eknik devri henüz başlangıçta idi. Rockfeller buhar makinesi - nin keşfinden sonra, dev gibi sosyetele- rin doğuşlarını, demiryolu sosyeteleri- nin, seyrüseferi baştan aşağı değiştire- rek alabildiğine büyümekte ve mutlak bir hakimiyet kurmakta olduklarını gö- rüyordu. Fakat, bu sahada ona artık yer kalmamıştı. Çünkü, bu istilâ hareketi çok ilerlemiş ve adamakıllı yerleşmiş - ti. Buna benzeyen bir inhisar kurabil - mek için, hiç kimsenin bilmediği, aklı- na getirmediği yeni imkânları aramak, bulmak düşüncesi onun zihnini en çok meşgul eden bir düşünce idi ki, ilk de- fa olarak kulağına Petrol diye bir şey çalındı. Daha geçen asrın ortalarına kadar petrolu hemen hemen hiç kimse bilmi- yordu. Otarihlerde “taş yağı,, adı veri- len petrol, koleraya, ciğer hastalıkları- na, bronşite, vereme karşı tavsiye edi - len bir ilâçtı. İlâç olarak kulanılması do- layısiyle de, hem pek az ve hem de ta- savvur edilemiyecek derecede iptidait şartlarla istihsal ediliyordu. Petrol, bu yağla karışık suyun sathından toplanı - yordu, Bunun için kullanılan vasıta yün battaniyelerdi. Battaniyeler bu yağlı suya batırılarak yağı adamakıllı çekinceye kadar suda bırakılıyordu; ondan sonra çkarılıp sıkılıyor ve sızan yağlar bir kaba toplanıyordu. Tabii, bu tarzla yıllık istihsal mikdarı birkaç yüz şişeyi geçmediği için, bu mikdarın eko- Santa Fede petrol kuyuları şehrin mahallelerine kadar sokulmuştur nomik bir rol oynaması akla gelmezdi. Ancak, kimya, daha o tarihlerde bu yeni yağla meşgul olmağa başlamıştı; âlimler, kaya yağı tasfiye edildikten son- ra, lâmbalara doldurularak ışık yapmak için yakılan daha hafif bir maddenin kazanıldığını biliyorlardı. Bu böyle ol- makla beraber, bu madde, laboratuvar tecrübelerinin sınırını aşmamış ve pra- tik sahada kullanılmasına girişilme- mişti. i lk sundaj 1860 yılı içinde yapıl- dığı zaman, çıkan taş yağının bolluğu karşısında herkes hayrette kal- mıştı. İşte bu andan itibaren vaziyet birdenbire değişti. O tarihe kadar hir laboratuvar tecrübesi mevzuu olan bu yağ, ondan sonra artk istikbalin endüs- trisine hâkim olan bir madde oldu ve korkunç bir spekülasyon başladı. İlk önceleri Rockfeller de sadece spekülasyon ile uğraşıyordu. 1862 de 30.000 dolarlık bir sermaye ile Andren adındaki genç bir ingilizin kurduğu mü- esseseye iştirak etti. Bu ilk pe'trol işi kendisine herhangi bir ticaret işinden çok daha büyük kazançlar temin ettiği için, müteakip yıllarda diğer bütün iş- lerden elini çekerek var kuvvetini. pet- rol ticaretine verdi, Rockfeller pek çok para kazanıyor- du; hattâ 1870 de Standard Oyl kum « panyasını tesis ettiği zaman birçok milyonlara sahibti. Fakat, daha başka petrol kumpanyaları mevcud oldukça bu zenginlik onu tatmin etmiyordu. O, tek başına petrole hâkim olmak istiyar- du. İlk sermayesi, 1 milyon dolar olan Standard Oyl kumpanyası, her türliü va- sıtaları kullanmaktan çekinmiyerek hi- ribirleriyle mücadele eden ikiyüz elli tane kendi gibi kumpanyanın yanı ba « şında ehemiyetsiz bir kumpanya idi. Amerikanın tekmil petrol piyasasında Standard Oyl'un yüzde 4 payı vardı. Halbuki Rockfeller bu payın yüzde yüz olmasını istiyordu. 1872 de, Amerika petrol endüstrisi- nin merkezi olan Pitsburg'da birkaç ile- ri gelen petrol müstahsili South İmp - rovement kumpanyası adı altında bir tröst kurdular. Bu hareket, ekonomiF vaziyetleri zayıf olanların bir araya ge- Teksasda bir petrol kuyusunda petrol çıkarmak için yapılmış tesisat lerek bir kuvvet teşkil etmeleri için ya- pılan ilk tecrübe idi. Rockfeller'e de Siştirak etmesi için müracaat edildi. O bu hareketin faydalarını derhal kavra- mış olmakla beraber, çok daha ilerisini gözü önüne getirdi. Kendisi için bu tröst'ün bir manası olabilirdi; — tröste hâkimolmak, bogaz boğaza göğüs gö - ğüse girişilen rekabet mücadelesini tamamiyle ortadan kaldırmak hususun- da onu bir âlet diye kullanmak. B unu yapabilmesi için yalnız bir çare vardı: tröst'ün başına geç - mek. Bundan dolayı, kendisine vaki o- lan müracaata derhal muvafakat edecek yerde, evvelâ, adamlarını gizliden giz - liye piyasada dolaştırarak, South İm- proverment'in satın alınması mümkün o- lan ne kadar aksiyonu varsa hepsini el altından toplattırdı. Bir yıl sonra bu kumpanyaya aid aksiyonların yüzde ellisine sahib olun- ca, iştirak için muvafakat cevabını ver- di ve iştirak eder etmez işin başına geçti. Rekabette artık büyük bir sefer ha. reketi başlamıştı. Tıpkı harbta olduğu gibi, hasmı tamamiyle ezmek için her türlü vasıtaya baş vuruluyordu, Sabotaj, casusluk, komplo, damping gündelik hareketlerdendi. South İm - provement kumpanyasının tahrib kıta - ları, rakib kumpanyaların faaliyet saha- larına gece baskınları yap:yorlar, *<nk- ları tahrib ederek petrolleri akıtıyor- lardı. Petrollerin yüklendiği istasyon- larda rayları sökmek, petrol vagonla - rınım civatalarını gevşetmek, tekerlek- leri çalmak, hasılı petrol taşımağa mah- sus vasıtaları hurda haline sokmak ta - bit işlerdendi. Rakibi yaşatmamak için elden gelen her şey yapılıyordu. Rockfeller bu harbta, istediği gibi muzaffer çıktı. Muharebe meydanı ra - kip kumpanyaların cesedleriyle doldu. Tasfiyeler, iflâslar, şaşkınlık, ve çılgın lıkla canlarına kıyanlar biribirinin ar - kasından geliyordu. O günlerde gazete- lerin ticarete aid sütunlarını okuyan lar, herhangi bir cinai romandan dahâ çok heyecana kapılıyordu. Bu petrol zaferinin topyekün bir manâsı oldufğu- nuü şu bir kaç rakam kadar hiç bir şey tebarüz ettiremez: 1870 de Rockfelle - rin Amerika petrol piyasasında hâkim olduğu nisbet yüzde 7 idi; 1877 de bu nisbet yüzde 95 olmuştu ki, pratik ba - kımdan bu vaziyet tam bir inhisardı. Diğer bir hesaba göre de, Standard Oyl kumpanyası 1876.da yüzde 25 te - mettu dağıttığı halde, bir yıl sonra bü mikdar yüzde 37 ye ve ertesi yıl yüzde 100 nisbetine yükseldi. Bu harb çok korkunç bir harb ol- müuştu; harb meydanı kumpanyaların cesedleriyle dolmustu ama, Rockfeller de âlemini kuran taçsız bir olmuştu. imparator | KUÇÜK DIŞ HABERLER ; X Berlin — Londradaki büyük elçi- lik müsteşarı prens fon Bismark dış ba. kanlık politik dairejdirektörlüğüne tayin olunmuştur. X Moskova, — Plânörcü Rastorzef yere inmeden 534 kilometreyi 7.43 saat- te alarak alman Oltşerm'in rekorunu kır- mıştır. « X Nevyork — Bir amerikan deniz in. şaati şirketinin, Sovyetler birliği için 35.000 tonluk'bir zırhlı yapacağı haber veriliyor. X Londra — Madenler bakanlığı pat- ronlarla işçiler arasında bir toplantı ya- pıldığı için maden grevinin 15 gün geri kaldığını bildirmektedir. X Londra, — Otobüs grevi meselesin de muvakkat bir anlaşma yapılmıştır. Tramvay kondektörleri de grev yapmak- tan vaz geçmişlerdir. XHollivud — Stüdyo işçileri grevi devam etmektedir. İşçiler bütün amele kurumlarına Amerikadaki sinema salon. larına boykot yapmalarını tavsiye etmiş- lerdir. Petrol yakan lâmbalar

Bu sayıdan diğer sayfalar: