21 Şubat 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

21 Şubat 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ri — 4— VAKTT 21 ŞUBAT 1932 — Adiyode Aile Dostluğu.. Hırsızlık maznunu şa- ka yaptım, diyor Geçenlerde Şişlide muharrir Ibrahim Necmi beyin evine bir hırsız girmişti. Maznun sobacı Rauf efendinin dünüçüncü cezada muhakemesine başlanmıştır. Rauf efendi kendisinin eskiden beri Necmi beyin aile dostu olduğu- nu, on senedenberi ahbap sıfa- tiyle evlerine girip çıktığını, o gece de böylece gittiğini, fakat | şaka olsun diye bazı eşyaları mu- vakaten aldığmı, bunun sahih | zannedilerek kendisinin polise | verildiğini söylemişti, eme maznunun ifadesinin ne dereceye kadar doğru oldu- Şunun tahkikine karar vermiştir. Bir maznun tevkif edildi Ahmet bini Mehmet yanında jandarma Aptüsselâm olduğu halde tütün kaçakçılığı yaparken görülmüş ve ihtisas mahkemesi- ne verilmiştir. Kudretullah beyin riyasetindeki mahkeme dün maz- nun Ahmedin tevkifine ve jan- darmanın da dahili dava edilme- sine karar vererek mahkemeyi başka güne bırakmıştır. Bir memur böraet etti Evkaf idaresi kuyudu vakfiye baş kâtibi Nazmi efendi, şeyh Mehmet efendi vakfıyesini yırt- maklâ mâznundu. Dün Ağırceza- da muhakemesi bitmiş ve bera- et eylemiştir. Bir kadınla bir doktorun ceza landırılması istendi Firdes H. isminde bir kadın çocuğunu düşürmek doktor Hor- horyan Ef.de bu ameliyati yap- makla maznundular. Dün ağırce- zada muhakemeleri bitirilmiş, müddeiumumi doktorun 469 Fir- des hanımın da 468 inci madde- ler mucibince cezalandırılmaları- nı istemiş, mahkeme karara kal- mıştır. Müstehcen hikâye davası Bir Sahur Gecesi isimli bir hikâye müstehcen görüldüğü ci- hetle Köroğlu gazetesi aleyhine dava açılmıştı. Dün üçüncü ce- zada müddeiumumi maznun Bur- han Cahit beyin tecziyesini iste- miştir. Mahkeme kârara kaldı. Avusturya rejisi 3 miliyon kilo tütün alıyor Avusturya rejisi -mümessilleri tütün inhisar idaresiyle tütün sa- tm almak üzere temasa başlamış- lardır. Avusturya rejisi her sene memleketimizden bir milyon kilo tütün aldığı halde bu sene üç mil- yon kilo tütün #lacaktır. SPOR Kara Ali pehlivan meydan okuyor Geçenlerde Çoban Mehmet pehlivanın, hususi bir müsaba- kada Türkiye baş pehlivanı Ka- “ra Aliyi yendiği hakkında bir ha- ber ortaya atılmış ve bu haber haylımünakaşaları mücip olmuştu. wi Bandırmada bulunan Ka- ora Âli pehlivanın: — Bileğimin hakkiyle kazan- © dağın mevkiden beni düşürmek istiyenleri er meydanında mah- çup çıkarmak için şükür ki sa- ğım ve hâlâ Türkiye baş pehli- vanıyım. Şarlatanlığa kıymet ver- miyen san'at peblivanlıktır. Ha- lep oradaysa arşın buradadır. Kurban bayramında Hilâliahmer cemiyeti tarafından tertip olu- nacak müsabakalara girecek ka- | dar kendinden emin inler bas kem tayin ettiğim Cemal beye arzularını bildirsinler, dediği ha- Darülfünun muta- | Günün Muhtırası | hassısı işini bitirdi Darülfünunun tekemmülü esas. ları hakkında bir rapor hazırla- mak üzre celbedilen İsviçreli mutahassıs M. Malche darülfü- nunun muhtelif fakültelerine men- sup müderrislerden dersler ve talebe hakkında malümat almış- tır. Profesör şimdi, darülfünuna talebe yetiştiren omekteplerde tetkikat yapmaktadır. Bu arada İ muhtelif İiseleri gezmiştir. Profesör Malche yakında ra- İ porunu hazırlamak üzere mem- leketine gidecek, bir buçuk ay kadar sonra tekrar gelerek ra- porunu maarif vekâletine vere- cektir. Mütehassıs iki gün evvel fen fakültesi derslerinde bulunmuş | ve müderrisler arasında dört ec- nebi profesörün de bulunduğunu öğrenince: Bunlara lüzum yoktur. Kendi hocalarınız kâfidir. — Dersleri uzatmaktan başka bir işe yaramaz,, demiştir. Profesör şunları söylemiştir: — Darülfünunda bir çok hoca- ların haftada 18 saat dersleri var. Bu fazladır. İsviçrede bir profesör baftada 3 saat ders okutur ve isviçrede en küçük Darülfünun o mualliminin Maaşı 600 liradır. Buradayise 100 ira- dan başlıyor. Sanayi ve maadin bankası lâğvedil- miyecek Dünkü akşam gazetelerinden biri Sşnai kredi bankasının te» şekkülünden sonra Sanayi ve Ma- adin bankasınm Jâğvedileceğini yazıyordu. Dün bu haber hakkında Sana- yi ve Maadin bankası mahafilin - de tetkikat yaptık. Banka erkâ - nından biri şunları söyledi: — Sınai kredi bankası tesisi tasavvuru mevcuttur. Ve bir pro- je halindedir. İktisat vekâletinde tetkik edilmekte olan bu proje Maliye vekâleti ve Vekiller heye- tinin tetkikinden sonra kat'i şekli- ni alarak meclise verilecektir. Sim diki halde tatbik sahasma intikal etmiş bir karar yoktur. Böyle bir karar verilse bile bu Sanayi ve Maadin bankasının lâğ- vı demek olmıyacaktır. Yalnız bankanm muamelâtında ve teşki- lâtında san'at sahiplerine (kredi verilebilmesi için bazı değişiklik - ler yapılacaktır. Bir Ingiliz fabrikatö- rü şehrimize geldi Istihsalle satışarasında ahenk lâzım diyor Beynelmilel kurşun sanayi bir- İ liği namına Mr. Gibson isminde bir Ingiliz fabriketörü şebrimize gelmiştir. Mr. Gibson dün ecnebi fabri- kalarının şehrimizdeki mümesil- lerini çağırarak bir konferans vermiştir. İngiliz fabrikatörü konferasın iktisadi buhranın önüne geçebil- | mek için istihsalâtla satış arasın- 'a tam bir abenk temini lâzım geldiği fikrini müdafaa etmiş, mümesilleri bu şekilde harekete davet etmiştir. Mr. Gibson bugün saat on al- tıda matbuat mümesillerine To- katlıyan otelinde izahat verecek- tir. Fabrıkatör buraya Yunanis- tandan gelmiş, orada razırlarla ve Yunan milli bankası direktö- riyle temas etmiştir. Şehrimizden sonra Sofya ve Belgrata gidecek, oradan Lond- raya dönecektir, a Takvim — Pezar 91 Şubat ? inci ay 1932. I4.Şevval 1350 Senenin geçen günleri: 53 kalan günler 3il Güneş — Doğuşu: 6.52 Dauşı 17.48 Namaz vakitleri — Sabah: 532 Oğle: 19.99; ikindi 15,26: Akşam: 17,48 Yatsı: 19.18 imsak: 3,18 Hava — Dün harsret derecesi azam! 3, sigar sıfır idi Bugün bavs bu- larla olacak, rüzgür mütehavvil, ve kar yağması mubttmel görülmemektedir. | Radyo | Istanbul — 18 den 19 a kadır gramofon 1930 dan 20,30a kadar Bedayi musiki heyeti 20390 dan 2le kadır gramofonla soloş operası 2f den 22 ye kadar Kemal Niyazi bey sız heyeti 22 İ den 22005 kadar tango. 20 Şubat > ai pi Em Kambiyo Fensiz Frangı 1 lagiliz lirası Ke “e tire Pelga Drakmi is, Frank Leva Floris Kwron Siling Pezeta Mark Zor Pengö ew 1 Türk diresı Dinar Çerrönec Karaş Nukut 20 Frank (Fransız a İsterlin Clogilim IDolur ÇAmerika) 2öLiret (İtalya yi BORSA HARİCİ Altın |92 43 Mecidiye “ 4ls0 Bankonor | 2 23 Kısa Haberler Çürük kunduralar — Ayakka- bıcılar namına bir heyet dün belediyeye müracaatla bazı müesseselerin çürük a- yakkabı yaparak ucuz satmalarının bu san'atı öldüreceğini söylemişlerdir. Belediye riyaseti, belediye kanununda bu işe müdahale edebilecek bir kayıt mevcut olup olmadığını tetkik ederek biç cevap verecektir. Haliç şirketinde — Vazıycti tetkike memur komisyon hesaplara müs- tenit tetkikatım bilirmiş bir de fenni noktadan şirketin muameldurnın ve işle- rinin tetkikine karar verilmiştir. Bunun için mütebassıslardan mürek- kep bir fen heyeti teşkil edilecek, bu heyet komisyonu tenvir edecektir. Yol vergileri — Şehirlilerden #- İnan vol vergilerinin münhasıran şehir yollarına tahsis edileceği hakkında bir gizetenin verdiği maldmat yanlıştır. Gaz ihtikârı — “İstandartov!l, in güz ihtikârr yaptiğı ve bunun belediye- ce tetkike başlanıldığı bazı gazeteler ta- rafından yazılmıştı. Beledive bu haberi tekzip eylemektedir. ——————————— — NursttinPş.nın cenaze merasimi Kadıköyündeki evinde irtihal eden eski ordu kumandanlarından Nuret - tin paşanın cenazesi askeri merasimle! kaldırılmıştır. Cenazede fırka mızı - kast matem havası çalmış, bir müf- Teze asker, merhumun silâh arkadaş ları bulunmuştur. çi m Yalova türküsünün getirdiği hasılat “Yalova türküsü, opeti kısa zaman- da çok hasılat getiren eserlerin en başına geçmiştir. Yirmi iki defa tem- sil edilmiş, ve 10400 lira hasılat bı -| râkmaştır. Eserin yakmda tekrar temsiline başlanacaktır. Şehzadebaşı Ferah Sinemasında Bu gece halk gecesi dukuliye 20 koltuk 35 dümbüllü İsmail ve Ahmet bey temsil heyet. Ekmekci kadın Ginat komedi dram 5 perde. Aynca A- nastas balesi ve 1932 senesi serbest FRANOY'UN NASIHATLERI Mişel, halası Ponyayla çalışı- yor, Elena çay hazırlıyordu. Kontla mühendisi görünce: — Tam zamanında geldiniz. Dedi, Mişel jimnastik yapmıya gitti. Mühendis,Sonyanın yüzünü tetkik ediyordu. Bu tatlı simanın altında gizli bir şey mi vardı? Dün akşamdan beri hissettiği rahatsızlık gittikçe büyüyordu. Mühendis hakikatten korkuyordu: Zira, Sonyayı bütün gençliği ve dürüstlüğiyle sevi- yordu. Halbuki Sonya buna lâyık de- ğildi. Yalnız bu kadarla da olsa neyse, İstirabının çoğu, onun konta olan bakışlarındaki ma- nalardan doğuyordu, Eu kız, kon- tun unvaniyle servetine mi göz koymuştu? Kontun kız kardeşini çılgıncasına (o sevdiğini bilmiyor miydi? Kont anlatmıya başladı: — Harikulâde birşey.. Geçen geceki hırsız kadın vadini tut- muş, amcama bir göz doktoru, öyle uydurma falan değil.. Haki- ki ve meşhur bir göz doktoru olan Suvarof'u göndermiş. Pek tabii o da her doktor gibi ken- disine müşteri arıyor, bibaena- leyh amcamı binde bir ibtimal- le iyi edeceğini söylemiş. Bunun için de amcamın Parise gitmesi lâzım. Görünüşe nazaran amca- mın gözlerinin kör olacağı yok amma, onu Parise gitmesi için ikna ettim. Bu seyahat kendisi için biraz ferahlık olur. — Amcanızm musikiden pek hoşlandığını söylemiştiniz? — Evet, Pariste gidip konser- leri de dinlerler. Bu onun mane- viyatına pek iyi tesir yapacaktır göreceksiniz. Elena sordu: — Demek, şato efendisiz ka- lacak. — Zannedersem uşaksızda, amcam her halde hizmetçilerinden iki üç tanesini götürecek. Mühendis başını kaldırdı ve dikkatle madam Gregorovuaya baktı. Niçin şatonun böyle boş kalacağını sormuştu. Sonya mü- hendise döndü: — Bugün nekadar ciddisiniz, dedi. Kont izah etti: — Sebebi var. Dostumuz güç bir işe girişti. Mubakkak şatoya giren hırsız kadını bulmak isti- yor, Elena kahkahlarla gülmiye baş- ladı. — Hakikaten güç bir iş, dedi, bakalım tatil müddetiniz buna kâfi gelecek mi? — Kim bilir? — Neo? bir iz filân buldu- nuz mu yoksa? — Bir hadise olunca muhak- kak bir veya bir çok izler bulu- nabilir. — Ekserisi de yanlış izler ola- bilir ama? — Bütün polis bafiyeleri de böyle yanlış izlerden işe başlarlar. Sonya ahenktar sesile : — Herhalde, dedi, Mösyö Lar- tig bir iz bulmuştur. — Filhakika öyle.. Otomobilin nerede saklandığını bulduk. Bu- rası pis ve kireçli bir araziydi, berhalde kireç otomobilde iz bırakabilir. Elena tekrar güldü. —Aman yarabbi, dedi, ucuz kur- Nakleder ka. tulmuşum. Zira son gezintide zim otomobilde gireçli arazi” irmiş ve pislenmişti. VK Bine elo a pek nadirdir. — Bereket versin ki otomobi” li temizledik, bu suretle delille ortadan kaldırmış oldum. otomobili gördünüz miydi?. — Son gelişimde görmüştü” Madam. Elena gayet sakin bir sesle * neşesini mubafaza ederek: Söyledim ya, ucuz kul muştum. Yoksâa,. dedi Kont da gülerek ilâve etti: — Aleyhinizdeki deliller ço kuvvetli. Hırsız kadında Rö şivesiyle görüşüyormuş, değil gi Hep birden güldüler. Mübef” dis tekrar düşünmiye başla Sonya birdenbire kendisine # nerek: — Geliniz, dedi, gidip bira? çiçek kopartalım. — Memnuniyetle matmazel İki kızkardeş mühendise dik katle baktılar. Zira cevap mek için büyük bir gayret yöf” mış gibiydi. Sonya bir çiçek biçağı almış” Güllerin olmuşlarını seçerek haylı çiçek topladı, ve en pa fidanıda kestikten sonra oturd” — Bugün hava ne güzeli He” buradan manzarayı pek se rum, Her halde 'bu memlekeb dağları Fransanın en güzel ları olsa gerek. — Evet. Fakat bu manzarif tanımak için insan olmamalı. Mühendis ona fenalık yaj maksadiyle ilâve etti: — Hemşireniz istediği nel yalnızlıktan kurtulabilir. Kont kendisine delicesine âşk” — Oyle mi zannedi f Sonya. mühendise Bökmad cevap vermişti. Sesi hiç değif memişti ve bu meseleden, gari tabii bir neticeden bahseder bi bahsediyordu, Bir da sonra ilâve etti, — Sevişmiye hakları var. Dir yada sevdadan güzel ne olabi lir ki? Yalnız buna hak kari” mak lâzımdır. Mühendis genç kıza çi baktı. Yoksa, kendisinin sırlarına vâkıf olmadığını S0 hissetmiyor miydi? İsterse, > de yüzlerine karşı, kendileri. birer maceraprest olduklarını “ rabilirdi. bir an bu ve Mühendis mağlup olarak ağzım açmak tedi, Fakat bu esnada eli, esi deki, parmak izlerinin bulunduği ir çüzdana ilişti, fikrini deği ve sordu: gi — Otomobili ortada görü" yor. Hizmetçiniz döndü mü? — Hayır, fakat üç kii g9 duk ve otomobili temizledik ki yaparsın insan her şeyi bi Hem pek pisti. sami sikii ele Tercüme eden U Bedia M.Vasfi Rıza b — Tenslâtli balk gece halk ek Raşit Rıza Tiyatro" Şehzadebaşınd8 ik Bugün alışam sas 2130 da İYİ olarak (Serseri) piyes 4 PE” kında; (Otelle” i ub " gönakşam | Şa saat 21,30 da EDE SUNUMDA Komedi 4 perde Yazan: L. Vernenil

Bu sayıdan diğer sayfalar: