15 Temmuz 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

15 Temmuz 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İK se 10 — VAKIT 15 TEMMUZ 193 aş tara birinci sayıfada) mahkeme heyeti Sakıp Beyin reis- liği altında Burhanettin ve Adil Beylerle teşekkül etmişti. Müdde.! iumumiliği Ekrem Bey temsil edi-l yor, Samiha hanımla Seyfi Bey zabıt kâtipliği mevkiinde bulunu- yorlardı. Celse açılıyor! Saat tam on beşte, mübaşir Ke- mal Bey, mahkeme salonunun ka- pısından davet etti: — Vali ve belediye reisi Muhit-| tin Bey,,,. Etem İzzet Bey! Muhittin Bey namına vekil sı- fatiyle eski adliye müsteşarı Ke- nan Ömer Bey, belediye vekille - rinden Feyzi, Rami, Nazım İzzet! Beyler salona girdiler. Etem İzzet Beyde vekilleri eski ağır ceza reisi ve temyiz azası Sabri, Abdül- hak Kemal, Haşim Refet; Bahir Beylerle birlikte geldi. Etem İzzet Beyin vekillerinden ve belediye - nin açtığı davada “Tırpan,, sütunu altında çıkan bir yazısından dola- yı dava edilen Burhan Cahit Be - yin vekili İrfan Emin Bey de, be-! lediyenin açtığı davaya sıra gelir- ken, avukatlar heyetine iştirak et- ti, İsimler ve hüviyetler tesbit o- lunduktan sonra, Muhittin Beyin davasma ait dosyadaki istida o - kundu. Gazetedeki “Şehir mec- lisinde”, “Mesul rical, meydana çıkarılmalı,, , “Esnaf bankası re- zaleti,, , “400,000 lira meselesi, , “Yolsuzluk,, , “Vilâyet istenilen cevab: (o verdi, , Vali değişiyor mu?,,, Esnaf bankasmın sui isti- mail tahkikatı, , “Fırka grupu, bu gün toplanıyor,,, “Şehir plânı işi nedir?,,, “Esnaf (O bankası işi, “Mahut hadise,,, “Mesuller bağiu| “sna çıkacak, , , “Merak ediliyor!,, “Zehir meclisi, beklenen © içtima: yaptı,.. Muhittin Bey, müdafaası- nı yaptı" başlıklı yazılarla daha birkaç yazıdan dolayı dava açıl- mıştır. Bu yazılar, O gâzetenin muhtelif sayılarmda çıkmıştır. İs- tida, yazıların “Kâh maddei mah- susa isnadı suretiyle halkın haka- “ ret ve husumetine maruz bıraka - cak, kâh namus ve haysiyeti ha- leldar edecek mahiyette olduğu, maksat (o tahkiri teşdit için Mu- hittin Beyin müdafaatı saklı tu- tulmak suretiyle şehir meclisi za- bıtlarının tahrif edildiği, ileri sü- rülüyordu. Dava, ceza kanunu- nun 480 ve 482 inci, matbuat ka - nununun 34 üncü maddelerine gö-| nele binerek dün sabah onda Sir- keciye geldik. Bizden başka gece İstanbula dönen yoktu. Gidenler bir hafta- lık olan tenzilâttan istifade ede - rek Edirnede kaldılar. Bir kısmı bugün, bir kısmı da bu hafta için- de döneceklerdir... İki noktaya işaret etmeden ge- çemiyeceğim: Biri Yunan hattı; idaresinin sporcularımıza göster -| diği kolaylık ve nezakettir. Yu -; Ban memurları da, tren kendi ara- zilerinden geçerken ayni nezaketi gösterdiler. İkincisi de Halkev - lerinin teşebbüslerini Şark Demir yolları idaresinin derhal kabul et- mesi ve kolaylık göstermesinin halkı memnun ettiğidir. Son sözüm şu: İstanbuldan Edirneye 'olduğu gibi Edirneden de İstanbula sik sık tenzilâtlı tren gezintileri terti- bi lâzımdır. Bunu Edirneliler de istiyor. İstanbullular yeşil Trak - Yeki ei kii a | predir. i züile bakılınca, ortada b çe ni Muhittin Bey, cezadan başka 20,000 lira da tazminat isti- yor. Bir itiraz .. Etem İzzet Bey, sorguya çekil- meden, vekillerinden Sabri Bey zabıtların tagbiri noktasından açı- lan dava hususunda usule ait bir itirazda bulundu. Bazı noktalara işaret ederek istidada yazılı olan» lara göre müddeiumumiliğin böy- le bir dava açamıyacağına işaret etti. Red isteğinde bulundu. Müd- deiumumi Ekrem Bey “Açabiliriz ve açtık,, dedi, müdeiumumili - ğin bu noktadan davayı neden ve nasıl açtığını izah etti, Mahkeme heyeti, mubhamenini (devamını kararlaştırdı. Politika ve hınç davası! Reis Sakıp Bey, Etem İzzet Beyden açılan davaya karşı ne di- yeceğini sordu. Etem İzzet Bey, şu cevabr verdi: — Ben, Muhittin Beyin bu da- vasını, bir matbuat davası olmak- tan ziyade bir politika ve hınç da- vası şeklinde telâkki (o ediyorum. Davaya, bir matbuat davası gö- hiç bir suç yoktur. Gazetemde yazılan - lar, tamamiyle neşir vazifesinin şümulü dahilindedir. Hadise ol - muş, havadisi verilmiştir. Hulâ - sa, neşir vazifesinin haricine çi - kılmamıştır. Bu banka hadisesi, her tarafta alâka uyandırdı. Hatta, bizzat iddia makamı da meşgul oldu ve halen meşgul oluyor. Bundan baş- ka fırka grupu, Büyük (Millet Meclisi, Dahiliye ve İktisat Vekâ- letleri hadiseyi ehemmiyetle na - zarı dikkate aldılar. Vekâletler, tahkikat yaptırdılar. Öğreniyo - ruz, ki bu hususta verilen raporlar, neşriyatımızı teyit eder mahiyette- dir. Zabıtlar tahrif edilmemiştir! Şehir meclisi müzakerelerinin tagyiri iddiasına gelince, bu da gayri varittir. Hiç bir gazete, mü- zakerelere ait zabıt metnini yaz - maz. Buna yeri müsait değildir. Müzakereler not edilir (o ve aşağı yukarı hulâsa halinde neşrolunur, Burada da ayni vaziyetle karşıla” şyoruz, demektir. — Muhittin Beyin müdafaasına taallök eden bazı kısımların ke- tum olduğu iddası var? — Gazeteler, hadiseleri tesbit ederler. Biz de öyle yaptık. Do - layısiyle, müdafaa yollu sözler - den bir kısmının ketum olunması, mevzuu bahsolamaz. Müzakera - tın heyeti umumiyesi, gazetemizde hulâsa halinde yer tutmuş ve Mu- hittin Beyin sözlerine de bu arada kâfi derecede © yer verilmiştir, e-| fendim! Hınç davası değildir! Söz sırası, davacı vekillerinin.. Kenan Ömer Bey, ayağa kalktı: — Etem İzzet Beyefendi, açtı - ğımız davayı “Bir politika ve hınç davası,, diye tasvir ettiler. Eğer ben bu davada böyle ( bir maksat görseydim, vali beyefendinin ve - kâletini katiyen almazdım. Öyle bir maksat, yoktur. Bundan emin olsunlar. Biz, neşriyalta samimi - yet ve sadakatin fikdanından do - layı dava açtık! Kenan Ömer Bey, Esnaf ban- kasının nasıl kurulduğunu, ne gibi safhalar geçirdiğini, (o bugün ne halde bulunduğunu teşrih | yollu uzun uzadıya izahat verirken, şöy- de dedir. gril hai ralar heder olmuştur. Bu söz üzerine, Etem İzzet Be- yin vekili Sabri Bey, söz söyledi: — Reis Beyefendi, bu sözün herhalde zapta geçmesi icap eder, Bu itiraf, müdafsamız için lâzım olacak! Kenan Ömer Bey, şöyle mu- kabele etti: — Filhakika böyle söyledim, a- ma bu idaresizliklerin mesuliyeti- ni müekkilime mal etmedim ki!... Esnaf bankası, bir belediye mües- sesesi değildir. Belediyenin banka ile alâkası, adeta bir şirkette ak - siyon sahibi olmak mahiyetinde - dir. Bankanın müdürü var, heyeti idaresi var, mürakibi var, idare meclisi var.... nihayet, heyeti umu- miye azaları var. Eğer sui istimal yapılmışsa, bunun mesulü bele- diye değildir... Ve olamaz! Muhittin Beyin vekili 1933 — 1934 tarihlerindeki vaziyetlere işaretle, bankanın gidişi karşı - sında o zaman muhafaza edilen! sükünda “Milliyet,, in de hissesi! bulunduğunu, fakat © sonradan, ayni gazete (tarafından, etrafın| bankanın bu gidişinden (dolayı | velveleye verildiğini söyledi. Söz-| lerini şöyle başladı: — Hadisenin merkez sikletini Muhittin Beyin şahsında temerküz ettirmek için, sürekli olarak neş- riyat yapmışlardır. Bankada yük. sek zatların senetleri bulunduğun- dan, borcun : ödenmediğinden, müekkilimin vazifesini hüsnü ifa etmediğinden, nihayet (o evinde kapanıp müdafaasını hazırladı- ğından v. s. den muayyen bir tarz- da, sistematik olarak bahsetmiş» lerdir. Bunların valinin. kâfi gelmiyeceği kanatiyle, günün birinde de bir şehir plânı meselesi ortaya atmışlardır! Kırılan haysiyetin telâfisi lâzım! Netice itibariyle, demek isterim! ki, biz hınç beslemiyor, polikitaka- ya alet olmuyoruz. İstediğimiz şey, sadece kırılan o haysiyetin tazmin ve telâfisidir! Kenan Ömer Bey, mahkemeye şehir meclisinin fevkalâde top - lanlısına ait zabıt suretini vererek, şu sözleri ilâve etti: — Şunu da ayrıca ilâve etmek isterim, ki eğer gazetedeki yazı » ların kısmen olarak O müekkilime matufiyeti müphem görülecek o - lursa, Etem İzzet Beyin şehir mec- lisindeki toplantıda söylediği söz- ler göz önünde tutulsun. Bu müp- bemiyet tamamiyle zail olur! —- Yani, gazetedeki neşriyatın müekkilinize matufiyeti mahsus olur, öyle mi?.. — Hayır, reis beyefendi, mah - İ sus olmakla kalmaz, sarahat kes- beder. Kaldı, ki biz baştan sona kadar kâfi derecede sarahat mev- cut olduğunda musır bulunuyo - ruz! Etem izzet Bey söylüyor Kenan Ömer Bey oturunca, E- tem İzzet Bey ayağa kalktı. Şun- ları söyledi: -—— Demin söze başlarken, “po- Utika ve hınç davası,, (o demekte haklı idim!.. Kenan Ömer Beye- fendi, avukat sıfatiyle müekkili- nin davasını teşrih yollu söz söy « lerken, hukuki noktalardan ba - hisle iktifa edecek yerde, işte, Mu- bittin Beyin şehir meclisinde ya- pamadığını burada yapmağa ça - lıştılar! â Bu arada, Muhittin Beyin ve-| vik de suçludur. O kimdir?, de- temmuz salı gün bankadaki paranın! diler, Müşevvik yoktur. Biz, ken-| bırakıldı sıfatiyle, Vali Beyin . açtığı hakaret davası başladı heder edildiğini itiraf etmiş olma- larını, bilhassa kayde değer gö- rürüm. Mademki bunu kendileri de muteriftirler, su halde neden bunu bir havadis olarak yazdığı - muz için bizi dava (ediyorlar?.. Hakikati olduğu gibi (yazmakta, hakaret kastı olamaz. Biz de öyle yaptık! Demindenberi, davayı © teşrih yollu söz söylerken, suç işlediği- mizi iddia ve “Etem İzzet Bey,.. deyip durdular... (Bilsinler, ki Etem İzzet Bey, memleketin en nezih çocuklarından biridir. Mil - İetin partı heder edilirken, susa - mazdı ve susmadı! Etem izzet Beyin iki şahsiyeti Sonra, benim gazeteci ve siya- si şahsiyetlerimi biribirine karıştı rıyorlar! Halbuki, ben burada yalnız gazetenin neşriyat müdürü sıfatiyle muhakeme © ediliyorum. Şehir (o meclisinde aza sıfatiyle sülediklerimden dolayı muhakeme edilmiyorum. Sözleriyle, bura- daki vaziyetime oradaki vaziyeti-! mi de karıştırdılar. Buna hakları yoktur! Bütün işaret ettikleri © yazılar, tahkik edilerek (yazılmış birer haberden ibarettir, Valinin de- ğişmesi ihtimalinden bahsetmişiz || Bugün “Zaman,, gazetesinde de| tıpkı tıpkısına böyle (o bir haber gördük, “Tebdil, vekiller heyetin- de takarrür etmiştir., © yollu bir haber... Acaba, Muhittin (Bey, bunda da dava tahrikine esas bu - lacak mı?.. Biz evelce bu hususta- ki bir ihtimali kaydetmiştik, Bu- nun için bizi dava etti! bankası meselesini tafsilen anlat - tılar. Kendinoktai onazarlarına göre.. Bilmem, buna hacet var mı idi? Bu alâkadarlar tahkik e- derek, hakiki vaziyeti öğrendi - ler, raporlar yazıldı. Eğer, bu muhakeme vesilesiyle Muhittin B. kendisini mesuliyetten (o münezeh! olduğunu efkârı umumiye huzu -| runda ilân etmek maksadını takip ediyorsa o başka! Bir de şehir plânı (o meselesine dokundular. Bunun (omembaımı, Muhittin Bey benden daha iyi bi - lir. Vekilbeyefendi, bunun kim tarafından, niçin, ne maksatla verildiğini benden değil, müek - killerinden sorsunlar! Neşriyatta fark var mı? Kean Ömer Bey, Etem . İzzet Beye cevap verdi: — Neşir sahasmda, başka gaze- telerde mevcutur. Onlar da bay» siyet sahibi insanlar tarafından çıkarılıyor. Neden onlar ortalığı! velveleye vermediler?... İ Etem İzzet Bey, şu mukabelede bulundu: — Biz ne yazdıksa, başka ga - zeteler de (yazmışlardır. Esnaf bankası meselesi etrafında neşri « yat farkı yoktur. Bu mesele, her- kesi ayni cepheden ve ayni derece alâkadar etmiş, hususi mahiyet - ten çıkarak, bütün Oomemleketin alâkadar olduğu umumi bir mese- le halini almıştır. Fakat, OVali Beyefendi, yalnız o bizi dava et- miştir. Çünkü, bizden hınç çr karmak istiyor! Geçen gün, belediyenin açtığı dava görülürken, vekil Rami Be- yefendi, bu neşriyata teşvik e dildiğimizi iddin ettiler, “Müşer-| | Üzer e her gün ve mün& Istanbul Kumandan Saunalma Komisyonu ilân Fırka kıtaları ihtiyad 18,000 kilo sade yağı zarfla münakasaya kol tur. İhalesi 31 — 7 — salı günü saat 14,30 di Taliplerin nümune ve nameyi görmek üzer€ gün ve münakasaya İ$ için de o gün ve vaktif evvel teklif ve teminat ! tuplarile Findıklıda İs Kumandanlığı satınalm misyonuna müracaat! 0 » -» Selimiyede 33 Fırka / yacı için 36,000 kilo pat 36,000 kilo fasulya, 6,0 lo bamya, 12,000 kilo di tes kapalı zarfla müns” ya konmuştur. İhalesi 7 — 934 salı günü saat) dir. Taliplerin şartni görmek üzere her gün Yi nakasaya iştirak için gün ve vaktinden evvel lif ve teminat mektup Fımdıklıda İstanbul & danlığı Satmalma kom nuna müracaatları. (0) (© — İstanbul Kumandan bağlı kıt'aların ihtiyac! 29,000 kilo patlıcan, kilo fasulya, 6,300 kilo ya ve 8,100 kilo domat€ palı zarfla münakasay# muştur. İhalesi 31—7 salı günü saat 16 dadır liplerin şartnameyi göl , p YASAK Tem de v Zİ vaktinden evvel teklif £ minat mektuplarile F" da İstanbul Kumand Satmalma komisyonun! racaatları, (12) »*# Fırka kıt'alarının ibi için 22,382 kilo pa” 22,382 kilo fasulya, 2 lo bamya 9,734 kilo de kapalı zarfla münaf konmuştur. İhalesi 31” 1934 salı günü saat 16 dır. Taliplerin şartı” görmek üzere her miinakasaya iştirak o gün ve vaktinden teklif ve teminat mel el riyle Fındıklıda İstan mandanlığı Satın. misyonuna müracaat” (13) di vicdanımız ve ülkümüzli, vet alarak hareket ettik- hadiseler vardır ve hadi bit eden insanlar... İşte * Hakaret maksad! yokmu? Reis Sakıp Bey, dat nun mahkemece esaslı ** kik edileceğini; r. lup olmadığının aref” söyledi, “Kasit £ haka”” yok mu? mesele budur!” ji Nihayet, bu dava, | davasiyle birleştirild”.. Beyin vekilinin no! i zile tesbit ederek vermesi, diğer tarafın ceklerini tamamiyle rariyle, muhakem M3

Bu sayıdan diğer sayfalar: