15 Eylül 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12

15 Eylül 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iş — KALP ACILARI #* yandığı zaman vakit epeyce geçli, har güneşinin pencereden giren neş'eli ışıklarına rağmen Pierre Lero- yun yüzü hiç gülmüyordu. Biraz gerin- dikten sonra zili çalmak için elini uzattı, fakat sonra bundan vazgeçti... canı hiç birşey istemediğinden kimseyi görmek te istemiyordu. bilhassa bu gün. Can sıkıntısını ifade eden birşeyler mırıl- dandı. Halâ alçı içinde mahbus d bacağı sızlıyordu... üzerinde bir ağırlık ve yüreğinde sonsuz bir üzüntü hisse- diyordu. ü Paskalya zamanı idi! Şimdi hastabakıcı kahve- altısını (getirecek ve ona: “Bir pas- kalya günü için ne güzel hava!, diye- cekti,.. Birdenbire yat !... demekten kendini alamadı. Tabii dışarıda neşeli bir kalaba- lık gidip geliyordu. Her yerde hediye- lik çiçek demetle: rini götüren adam lara ve mes'ut in- sanlara raslanıyor- du, Hele şu çan ses- leri nasıl bir sevinç saçıyorlardı ! Kır- larda yapılan gezin- tiler, aile toplantıları, dostlarla birlik te yemek yemeler.. Yeni ışığın saadeti, ilk çiçekler... Bütün bunlar ondan neka- dar uzaktı! Bununla beraber o, şehir hal- kı arasında en ziyade acınacak adam de- gildi. Vakıa vahşi bir kaza onu hare: ketsizliğe mahküm etmişti. Fakat pek yakında tekrar iyileşecekti. Kırık bir baciğın ne ehemmiyeti vardı ? Birkaç haftalık bir istirahattan sonra geçip gidecekti. Az bir zaman sonra temiz serbest ve faal hayatına tekrar kavu- şacaktı. Arkadaşlarının muvaffakiyetini haber almıştı, ve az bir müddet sonra takımda onların arasındaki yerini tek- 10 rar alabileceğinden emindi... Fakat her şeye rağmen bir futbol yıldızı için böyle atalete mabküm olmak üzüntülü bir şeydi. Ancak sıkı ve muntazam bir re elde edebildiği formunu, bir daha bulabilecek mi idi? e Leroy düşüncelerinin bu nok- tasına ei sırada zile bastı. Tahmin ettiği hastabakıcı elinde şokola ani dudaklarında da lüzumsuz sör- ler olduğu halde içeri girdi. Onu din- ledi, teşekkür etti ve sonra, pek fazla bir iştihası olmamakla beraber kahve- altı etti. Miss Nelly tuvalet için tekrar geldi. Nihayet tepsiyi alıp onun yerine gazeteleri ve birkaç ehemmiyetsiz mek- tubu birakarak çıkıp gitti. Pierre mek- tupları okudu, yırtıp attı ve bunun 1- zerine üzüntüsü avdet etti. Onun hakiki dostları var mı idi? Evet, birkaç tane. Bunlar bir gün ev- vel onu görmeğe gelmişlerdi. Yatağı- nın etrafında şampanyalar içilmiş, ateşli sözler söylenmişti, samimi eller sık- mıştı... Fakat hepsi bundan ibaretti.. şimdi bu dostları aslan gibi geziyorlar, ii koşuyorlardı . Şüphesiz ki n egoyist olmamalıdır.. fakat onun başi ucunda şimdi, çiçekli baharın bu . güzel yüzünü delikanlının yözüne yaklaştırdı. ilk saatlerinde hiç kimse yoktu.. Bu kuvvetli adam, bu spor şampiyonu ve atlet içinde ağlamak için müthiş bir arzu hissediyordu. Peki ama ne için ? Onun için mi? u düşünüyordu! Artık bir bu eksikti sanki! Boşanalı bir seneden fazla olmuştu! Böyle birşey düşünmek budalalıktı. Katılır gibi gülmeğe çalıştı. Herhalde bu dereceye kadar ince hisli değildi! Ciddi ve samimi bir tecrübe den sonra anlaşmağa muvaffak olam. dıkları için çok iyi edip te Killer). Sabık karısı kitaplarına düşkün, sıkıl- gan tavırlı, ağir ağır konuşan | tokrat bir mütefennin gibi düşüğ kadındı! Halbuki kendisi hari faaliyeti seven, neşeli, canlı yi lardan hiç hoşlanmıyan bir g Hayır, hayır.. pek âlâ olmuştu! yaşayamazdı, çünkü onun yaln ihtirası vardı: mücadele. İster â olsun, ister eskrim o Fakat bu bayram sabahındı" buluyordu ki, şimdiye kadar £ madığı birşey yaptı: hastabakış kın bir yere koymuş olduğu gi üstünde duran bir kitabı tesadil ne aldı: bu, bir şiir kitabı idi? — Tamda üzerine düştü mırıldandı. Bir roman, sergünü haydutlara ait bir hikâye olsaş, neyse... icabında bu gibi şeyldi dörsrere kadar Vie geşirileiğ kat şiir kitabı ? O kadar i ki başka , bile aramadan bunun yaprallığı virmeğe başladı. Bu kitabın adı€ Müellifi kimdi? O bunlara eh bile vermiyordu. Rasgele bi, okudu: iğ ruzgârlarda in Baş par sert bir han İ sahifeyi çe - tekrar okulu sefer ein e gözyaşı yanağı! rine doğru — Ah benlik canım, demedi" sevdiğim hakikatmşı! Veda ei vet bizde vedalaşmıştık. Bunu? miz de istemiştik, biliyorum. er iLE EPİ Türkçeye çeviren M. R. BİLG

Bu sayıdan diğer sayfalar: