15 Eylül 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 17

15 Eylül 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Genç adam önce ta.. benek benek kızar erin içini ç çekti: alacak kadar sev eyimsin Nesrin. Genç kadın saatler- Siberi gönlünü didik- hahıraların örtü ii çekerek yavaş ya- şoyunmağa başları. Berrin evr döneli aç gün olmuştu. yin izni bitmek 1 ir, Sen de dua «tf Ka işin yö di leen ol) İrlıklarına başlamış- Ni Nesrinle Nahit; ceyi yıllardan Sİ ati itmiş : Mi dua etmeği falan : bu yabancı adamı dim galibal,, diye küçük çocukla Istiranca orman ini geçmenin korkulu icağını söyliyorlar ; nleketin biricik Ke aşıyı fikrinden vaz: muhteşem düğüne meğe çalışıy or - fıpranıp solmadaii,. aber dalga dalgı İki gecedir akşam dı: meklerinden sonra £ Diyarıbekire kn bunu konuşuyorlar; am gezintisinden Örr ni saşyorlrd. da duydular. lip kanat 'adın bölüğü Dane in rüz- ik sesleri ile s Be 9 tandırmamak iç Kl n ii Eee kali» Halbuki Cevad: adın mı halâ sevgi 5 Ben karımdan, leri “çok'e evdiği AIMIdAN ayrra nin isiyi bağ ih tutturmuş, bu * alarak kollarını pe lü m yim ığımı avuçlarındı | e bul bili peri Di Nesrin , hırçınlığı Li dın inim ,izlenemiyen a sesle; ” li — Berrini tam bir yıl yanımda | ırak- Ağında ii ama yüzbaşı. dedi bali Yazile buy duğunu hisseden/ in kollarını & — Mec isy nıni, © üm autuyor: Şi bir sebep teşkil edemez m Nahit gülümsiyerek : — Bana kalırsa, dedi.. çe e yağmur! z parıltılar verö çıkararak saçlar ileleri gibi i culuğun bükülmüş si i "sebep olan Tungadır. *yde bulun Ce " başını döndürd mıldıyan küçüğe ko madin yavrum ünü ünü; yüz yolculuk ii © Gayet ki... buriyet vardı Nesrin, birşey Milk Fakat an bu üzel yüz- Biricik kadınımsın. tunuk amil görün- © — Niçin üzüyorsun kendini? Seni dün- görmiyecek ve her kuvveti ayak al- m. Sen benim Şampanya renkli ipeğin, bu çok düz ıgün, Şeyh Sa- vaziyetimi W- "elde Şimdi de e kuvvetli bana kalırsa yol- mutlak.. hep beraber yapılmasına d ad, ismini a gibi beşikte kı- u, Örtülerini düzeltip alimi ktm sonra ye yumuşak bir sesle: AM — Size birşey söyliyeyim mi çocuklar, rine dedi. Berrin Doğumevinde iken çok dü- şündüm. Bizim oralarda başlamıştır. Yağmur yolları berbat etliği için otomobil işlemiyecek, araba ile koca yolları aşmak pek güç.. Üşüyecekler, belki hastalanacak- lar... En kötü ihtimalleri ince ince hesap ettim. Fakat kalbimin duygu köşesi ağır bastı. Onlardan ayrılmak elimde değil eğlenen bakışlarla yüzbaşıyı baştan aşağı süzdükten sonra: — E vlilik hayatında kısa ayrılıklar hiçde fena değildir Cevad, dedi. Geceleri gündüzlerine eş bu pek uzun hayata, biraz garnitür lâzım bence. — Sen daima hayalle dolusun Nesrin. — Söylediğim şeyin hayalle hiçbir ili- şiği yok. Kaç yıl varki hep berabersiniz. Bir gün bu dümdüz yaşayıştan ikinize de bıkkınlık gelecek korkuyorum. kma yavrum, Ben, asıl on- lardan uzakken hayatlar bıkıyorum, Sana, on yıllık evli bir adamın bu sözleri belki ii geliyor. Çünkü e alay ttiğin o kadar belliki. — Hiç kor — Yok eğlenmiyorum. Lâkin hoş gör Cevad, bu fikirlerini doğru da bulmıyorum. Siz hayattan bütün nasibini almiş iki in san mevkiindesiniz. Artık bekliyecek, isti- yecek neyiniz kaldır Bu yokluğu a vi sizin için tehlike çanı çalmıyac Bir deniz gibi mak mavi ipek dalga- ları içinde uzun oturan Berrin dayanamadı: iç, arzunun $Iı- mırı, sonu olur mu abla? r milyoneri dü- şün. Artık ömrümün sonuna kâdar bu para bana yeter diye oturu- yör mü —— 00... öyleyse siz de bir yuvaya bir Tunga, bir Birsen tişir mi? diyemi İyone- rin yolunu tularsanızl.. evad kahkahalarla güldü; — Bana kalırsa altı oğlum, altı kızım olsun isterim. Fakat Berrinin çektiği acıları düşüne rek bu arzumdan vaz- geçiyorum. Şimdi bizim rına çalışmaktır. Buda ö kadar önemli bir iş ki Nesrin.. ana baba olmıyan; bu işin ince taraflarını pek kavraya- maz, — Bu taş bana.. mer$i.. — Yok yavrucu - gum, taş falan değil. Lâkin sen hep n. Biz ise karşı ka:şiyayiz hayal arkasında yürüyor- hakikatle.. kısaca hayatla — Ben bu hayalin dışında mıyım sanı- yorsunuz? — Dışında değil. fakst.. belki bir tül Ea arkasından bakıyorsun ona.. j eni anlamak istemiyorsunuz. Kısa ayrılıklar yuvaya başka bir çeşni verir de- dim. Düşün ki hep bir elbiseyi, hep ayni yemeği birkaç gün 'üst üste ne ns de yemek isteriz. Halbuki evlilik haya . birkaç gün, birkaç yıl değil. bütün e ömür sürüyor.. İnsan nasıl ki hastalanınca bir doktor W 24 üncü sayfada 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: