15 Eylül 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 24

15 Eylül 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

&ve girmesinde, hiçbir mahzur yoktur. Fakat sana hocalık ettiği duyulursa, memleket biribirine girer.,, Kardeşimin sözleri, yüreğimde gizli bir sevinç tit- reyişi yarattı. Belirsiz bir ümit, kalbi- mi ısıttı. Bir hafta sonra; ağabeyim, beni yazı odasına çağırdı. Kapıdan içe- ri girince, birdenbire sendeledim. Yazı masasının yanında, ince uzun ve biçimli vücudunu saran yüzel elbiseleri içinde kumral başı dimdik, benim zabitim duruyordu. Bir an için, gözlerimiz bir- birini sevinçle kucakladı. Anne, sol eli çenesinde dayalı kızı- nın gözlerindeki pırıltıların sevinçli ışık- larına baktı. Genç kızın yüzünde gizli bir üzüntü belirmişti. Anne, çatalı eli- ne alarak, sözü değiştirdi: — Kapıldığın tesire çocukça diyor- dun ama, ben hiç te öyle bulmadım Genç kız, kaşlarının ortası kırışarak sordu: — Sözünü niçin değiştirdin anne? Annesinin dalgın, cevap vermediği- ni gören Filiz, dudağının bir ucile güldü: — Çocukça değil mi anne? değil, yavrum. Senin gibi, küçük tesirlere kapılmıyan, sağlam ka- rakterli bir genç kız için, bu hiç te ço- cukça değil... Buna sevindim Filiz, evlenme çağın geldi. Hiç kimseyi beyenmiyor, evlen- me taleplerini geri çeviriyorsun. Doğ rusunu istersen, kimseyi beyenmiyecek, evlenmiyeceksin diye, içime bir korku düşmüştü. Şimdi, birdenbire bu üzün- tüm dağılıverdi. Genç adamda seninle alâkadar oldu mu? Filiz, gülerek omuzlarını silkti: — Orasını bilmem, çok tatlı bakıyor- du.; Fakat bakışının bana, yahut her- kese bakarken tatlı olup olmadığını bilmiyorum ki. Hem anne, boşuna se- vinme... — Ne için kızım? — Olmayacak işl delikanlı beni iste- se bile, ben onunla evlenemem — Neden? — İşçi kızların bir çoğu, onu tanı: yorlar. — Kimmiş? — Bir a memur.. — İyi Genç ei bir solukta söyleyiverdi: — Daha neler, ne işlerde çalışmış... Üstelik mirasyediymiş... — Bunların hangisi doğru acaba? Filiz gülümsiyerek başını salladı: — Bilmiyorum ki. Genç kızların her- biri, başka bir tarafta çalışırken gör- müşler. Eğer susmasaydılar, belki mes- leklerinin bir çoğu daha açığa çıkacaktı. — Bilmece gibi bir adam... — Evet, hakkın var anne... Gözle- rim kadar kafamı şaşırtan da bu oldu... a — Yazik. Ben de.. evlenebileceğin bir adamı beğeniyorsun diye sevin miştim. Sustular. Ağır ağır yemeklerini yi- yorlardı. Genç kızın tabağındaki soğuk et dilimleri, ve salata bitince sordu: — Krema soğudu mu acaba anne? — Herhalde yavrum... nne, yerinden kalkıyordu. Genç kız, daha önce davranarak fırladı, dı- şarı çıktı. el dakika sonra, gümüş! gibi SPOR — Başı 19 uncu sayfada — Tahrana dönmüştür. Hamit Mahmut Pur burada ettiği istifadelerden memnun ola- rak ayrıldığı, yakında iki dost memleket gençliğinin en sık temasları yapacağını ve bundan daha ziyadade İranın istifade ede- ceğini söylemiştir. Türkiye Baş Pehlivanlık Müsabakaları İstanbul Halkevi, ikinci Türkiye baş pehlivanlık müsabakalarını büyük bir dik- kat ve ehemmiyetle Taksim stadında yap- mağa karar verdi. Daha düne kadar başıbozuk bir şe- kilde şurada. burada yapılan yağlı güreş- lerin önüne set çeken bu hayırlı teşebbüs, eçen sene ilk defa vapıldığı zaman zan- nedildiğinden büyük bir alâka ve o nisbette büyük bir rağbet görmüştü «Türk gibi kuvvetlin meşhur sözünü bütün cihana yayan pehlivanlarımızdan bi- ze kadar gelen Koca Yusufla, Filiz Nu- b — — e AE mmm e sıhhati ile alâkadar li eyen, hastalıklara e ilk tedbirleri öğreten ( Lokman Ke ei güzel bir aylık mecmua Dahiliye Mutehassısı Dr. Hafız Cemal LOKMAN HEKİM Pazardan başka günlerde öğleden sonra saat (2tan 6 ya) kadar İstan- bulda Divanyolunda (104) numaralı hususi kabinesinde hastalarını kabul eder. Salı, e saat (97 - I2)ye kadar a aa bakar. Kışlık Telefon: 21044 M ayenehane ve ev Giren 22308. Okuyucularımıza sayın doktor ve değerli mecmuasını tavsiye örlariş — — — —— | parlak bir kalıp içinde krem mişti. Sofranın ortasina buralı rine oturdu Anneciğim, çok gözel | riğidarin iç içi mis gibi kokmuş! nne, büfenin çekmesindep! Ez ae alarak, kremadan hi “Tl kaşıkta Filizin yüzü güle — Eline sağlık anne... Çı olmuş... Afiyet olsun çocuğum... | Ari l li rullah, Adalı Halil, Aliçolar, Kara | rt Dereliler gibi bütün düny& âleminde halâ isimleri hürmetle ani livanlarımızın torunları olan Kani: mali yüzünden bir türlü eski güzl! şatamayan varlıkları sönüp giderkut bul Halkevinin bu milli e orda yaptığı kalkınma cidden takdire gö Kıspetleri omuzlayıp köy köy Bi bütün bu kuvvet ve kudretleri mi de üç beş kuruş toplayan pehliye il zın, bugün derli toplu müsabaka yisile ortaya, daha doğrusu ral a mak üzre olmaları, bizim kadar © zeval ne güzel bir harekettir rhangi bir teşkilât taralınd rinden tutulmıyan, takip edecek! leriag bir türlü bulamıyan pehlivanların; bu m istikbalini kuracak olu ii bağlandığı gün, artık gü runun yarınından icab ettiği le olacağımıza biz inanıyoruz... Ni Ömer Besim K .— — Atletik hutufunuzu muhafasti E ' ediniz şk Şişmanlıkla niz ve bunun olan Lİ Lik niz Hile nsl mayda Meğer 2 ia 20 Molu tarifamiz! ne 1 RAGIP ŞEVKİ: Resimli Ay'ın 'Eylül sayısıni baren başlıyan bu yerli ve canlı romanı takip edi

Bu sayıdan diğer sayfalar: