15 Eylül 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 4

15 Eylül 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | | BİR ÇEŞME İKİ AKŞAM! » je bir yaz gecesi .. Karı koca şosede elele yürüyorlar. Yol kıyılarında uzayıp giden tarlalar derin bir sessizlik içinde... Ne ağaç dallarında bir kıpırtı, ne harman yerlerinde bir kı- mıldanış var. Arada bir köpek sesleri duyuluyor. Sonra yine gecenin derin ses- sizliği tabiatın ruhuna siniyor VWacide kocasının yüzüne biyer Bol ay ışığı ile aydınlanan bu yüzde içli bir görünüş var. Çok az konuşuyorlar ece, yemekten sonra Yapılan gezintilerden "biri bu.. İkisinde de biribirine re ürktükleri, kaçındıkları bir- şey olduğu o kadar belli ki... nç kadının içinde, doktorla konuş- Ekini sonra başlıyan yaşama yorgunluğu, her dakika biraz daha arlıyor, Hayat, ucu bucağı bulunmıyan geniş bir aldır artık. Bu yol gözünde o kadar uzuyor, o kadar büyüyor ki. olduğu yerde kalmak, kesilen dizleri ile bu yolculuğu daha fazla uzat- mamak istiyor. eşmeye kadar uzanalım mı Vacide? — Nasıl istersen Remzi. Gidecekleri yer çiltlikten dört kile- metre uzakta, şosenin kenarında bir çeşme idi. Epeyi vardı ki, çeşmeyi unutmuş gö- rünüyorlardı. Orası, hayatlarında ayrı bir önemi, değeri olan bir yerdi. Beş yıl önce orada anlaşmışlar, orada kalplerini > vormu şlardı. n çeşmeye giderlerken genç ka- dın emel ko Se şen sesi ile cıyıl- dar dururdu. © susunca Remzi küçük Halk şarkılarına başlar; iki genç mektepli gibi koşarak, atlıyarak, şakalaşarak yolu nasıl Kayra farkında olmazlardı. Halbuki kisi de kendi varlık- larının derinliğine dalıp gitmişlerdi. Ne duyuyorlar, ne düşünüyorlar, ne yapmak istiyorlardı ? Aralarında evlilik hayatının dümdüz- lüğu, gönül yoran boşluğu başlamış m idi? » : Mükerrem Famıl S4 4 Eskisi gibi erin eskisi gibi biri- birlerine O heyec ver Hayatlarında Ebi eksikti yolundaydı. Gençtiler, sıhhatli idiler, şekil itibariyle e anlaşmış görünüyorlar- dı. Şu hald Günleri uza miyorlar miydi 7 ir Kazançları an, geceleri zincirler gibi sürüklenen bir hayat yavan- lığını duymağa sebep ne idir Aylar vardıki, Remzi değişmiş; kapalı, yorgun, bambaşka bir adam olmuştu. Onun kafasından geçenleri anlamak için Vacide, ömründen birçok yıl vereceğini düşündü ve bu hissine acı acı gülmekten kendini alamadı Bu gün doktorla uzun uzun konuşmuş- lardı, Genç kadın, ondan öğrendiklerini tekrar aklına getirince, dudaklarını ısırdı. Yaşayışlarını manasızlaştıran; yuvayı yo- paslanmış nlaşmışlar, orada kalp- açığa vurmuşlardı. Beş yıl önce orada a lerini Tucu, AN bir düzlüğe gölüren şeyi bulmuş! Göcuklrnin olmayışı... İçine nihayetsiz bir ateş düştü. Ve bu ateş kıvılcım gibi sıçraya sıçraya bütün benliğini yakmağa başladı, Şimdi Remzinin de bu yorgun başının içinden geçenleri az çok anlıyordu. tlaka o da bunu düşü- nüyor; içinden bir çocuk hasreti ile yanıp kavruluyordu Vacide, uzun bir hastalık ve pek ince bir ameliyattan sonra çocuksuz yaşamağa mahküm olmuştu. unu kendisine duyur- mamışlar; iyileştiği zaman evde şenlikler yapmışlardı. teşböcekleri gibi boşlukta uçuşan bol yıldızlı mecede.. rüzgârın, alel saman ein a tüten heyecanından uzaktılar. İleride geli "bir yara vardı. Vebu bal böyle daha ne kadar sürebilirdi. Çeşmeye geldikleri zaman Vacide her zamanki gibi: « Ooh.. daha suyu dinmemişl sevinmedi. Ve ellerini geniş yala rarak parmaklarının uçlarında damlacıkları Remzinin yüzüne g çıkıp ayakta duruyor — Bundan beş sene evvel, buraya oturmuş, başını arkaya g göklere bakmıştın Vacide, Yavaş ya Remzi karşisında vaş taşın üstüne kşam güneşi gözlerinde; ışık oyunları yapiyordu. — Bu gecede ay gözlerind; niyor. Remzi, gözlerine dalan koyı gözlere baktıkça, yine eskisi gibi dönmeğe başladığını anladı. Bire yaşın yıldızladığı bu gözlerde. | insanı saran, kendinden alan bir vardı. Yukafıya doğru sımsiki fuçi ıslak e kadar parlak siyal; nkt kaşları ve di ikisi ile bu yüzde bambaşka b göze çarpıyordu. | Genç kadının yorulmuş gibi | pakları örtüldü. siyah saği perdenin kuvvetli bir ışığa karşı i gibi oldu. Yanaklarına serpilen bı lerde, insan gönlüne düşen bir; ifadesi okunuyordu. Uzun parmaklı; dizlerinin üstünde kititlemiş; göklğ uyumak, birşey duymamak, ölüncel susmak için hazırlanmış bir Di duruyordu. Remzi yine eskiden olduğu gi yavaş öne doğru sürüklendi. ucunda diz çökerek ellerini on ellerinin ağ koydu n weili, ilani kaçırma 4 Pie ba. gece bu kadar uzaksın. ! S — Nen var Vacide, ard My 1 r musun? Ne olur ğ başımın üstünde bırak. Biraz wi beni candan sev Vacide.. R enç adam, başını kaldırı olduğu yerde sarsıldı. Karısının yiti hiç dinmiyecek hissini veren bir il sessizliği ile gözyaşları iniyordu. — Niçin ağlıyorsun? Artık & seni yoruyor mu? Sevmiyor muse eni f Genç kadın kocasının önün ş derin iğ acı ile yüzüne dalan # baka bak — Yaşa maktan yoruldum Rezil” Fakat seni seviyorum. İçimde kendi anlıyamadığım birşey, bir kırılış, »i bir yıkılış var. , Herşeyi çiğneyip di İki GE san Ha iii Vacide.. dönelini | | | Hi

Bu sayıdan diğer sayfalar: