1 Nisan 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 3

1 Nisan 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

WEVRKUZ "MN i Merv» va b rinci gününe, yirmi otuz yıl önce “Nevruz, derlerdi ve başta İetebulldiar olmak üzere bir- çok vatandaşlar bugün “Nevruziye, yerlerdi. Dost ve kardeş İranla kandaş Buhara ve Semerkand, Nevruziyeye halâ bağlıdır. Fakat biz, o an'aneden #de sıyrılıp uzaklaşmış bulunuyoruz. Türkiye için Nevruz, silik bir isim gi- —— nir. Nevsuziye ise . Bununla beraber her ikisinde A tarihi bir yüz vardır. Ondan dolayı Şu satırlarda Nevruza ve Nevruziyeye temas etmek istedik CM UASI hevruz, eski Türklerin ve Farsların ırumu de, liren üğü imiz, bilinmiyen bir Şarki Türkistanda bugün İranlılarda da yılbaşısıdır. e yılbaşı Nevruzdur. ledir. Ancak Türklerin Nevruzu, ie) a ila Mühennanın tabirince yengi günü, kani İranlılarınkinden on gün öncedir. Türk- nler taraheğ ler, güneşin Delv burcuna geçtiği günü, iyeler, el İranlılar ise o yıldızlar şahinşahının ırdır, * Hamel bürcüne intikal ettiği günü “Nevruz sayarlar. Martin yirmi birinci lart. 193ğ İyününde güneş Hamel bürcüne inti- içi Ve yan kal etmiştir. Bu sebeble İranlı kardeş- lerimiz Nevruza erişmiş bulunuyorlar İranlılar, Türklerden on gün farkla Nevruzu yılbaşı saymakla beraber, on- la değer vermeği ih- Türklerin ruzuna da “bayram,, u İran Nevruzundan MW ayird etmek için“Nevruzi Dihkani,, diye “andılar Ni ilkbaharın o birinci Nitekim bugünü n haftanın sonunda ağaçların inanılır. Türk ruhunda günü receğine /5 Günden /5b Güne yer naltürizminin izleri asırlarca yaşa: bayram ya- pılıyordu Fakat Türkler ay, devir, yıl esasına dayanan milli takvimi de birakmış değillerdi. Takvim başı ise mıntaka mıntaka tehalüf edip gidiyor- du. Selçuklulardan Melikşah, fenni esaslara istinad ettirerek eme adını verdiği takvimde Nevruzu gene yılbaşı göstertmiş ve yalnız ii baş- langıcı olmak üzere “1074, ü kabul etmiştir. Bu tarih, onun tahta çıktığı yılı ei r Şahın Hindistanda yaptığı şemsi Aİ Nevruzun yeri büyük:- tür ve en sayılı bayram günüdür. Na- siri Tüsinin İlhanisinde, Uluğ Beyin Zeyci Gürgânisinde, Harzemli Mehmedin Zeyei Harzemisinde de Nev- ruz yılbaşıdır ve bayramdır Osmanlı- lar, eski an'aneye ve Selçuklulardan tevarus ettikleri âdetlere sadakat gös- terdikleri müddetçe Nevruzu bayram günü olarak kabul etmiş bulunuyor- lardı Fatih Sultan Mehmed, Osmanlı devletinin Selçuk hükümetinden daha fazla kudret bulduğun fersah geçtiğine kanaat getirerek sa- ray kapısında her ikindi günü -Selçuk sultanlarını anmak maksadile- çalınan Mehterhaneyi kaldırdığı gibi; kanunna- mesinin ikinci faslına koyduğu bir madde ile yalnız Şeker ve Kurban isi resmi gün olarak kabul e Nevruz bayramını ilga eyledi Fakat halk, Neyvri hasiyyet taşıdığına kalmıyordu, Yapraksız ağaçların bir- en yeşillenivermesini, kuşların dile gelmesini, tabiatte engin bir değişik- liğin görülmesini intac eden güneş vaziyetinden, insanlara da muayyen va- sıtalarla birşeyler ve meselâ tazelikler Zeyci a ve onu fersah uzun manevi bir inanmaktan geri çeri ri /LKBAHJARIN “SE MOTEL sirayet edebileceğine inanılıyordu. Bu sebeple o Türkiyede bayramı yapılmadığı halde, o güne değer veri- e bir takım âdetler yaşatılıyor- « Nevruziye bunların en mühimmidir yaşıyanıdır. Maas gramer bakımından sakat bir tabir olarak lehçelerine ge- evruüz ve en çok çirdikleri Nevruziye, güneşin Hamel bürcüne intikal etmesile tahakkuk eden ilkbahar günü aç karnına yenilen tatlı ve kokulu bir macundan ibaretti. Zamanımızda Şeker bayramlarında şe- dükkânları nasıl dolup boşalı- yorsa, eskiden de Nevruzlarda ayni hal kerci görülürdü; ve herkes Nevruziye almak için bu dükkânlara hücum ederdi. Çünkü Nevruz sabahı alınacak bir ka- şık Nevruziyenin -sıtmadan romatiz- maya, körlükten kötürümlüğe, kısır- lıktan analığa kadar bütün beden arızalarını ze e itikad olunurdu. Her macun gibi Nevruziye de ne kuru, ne sulu oliyad bir nesneydi. Baharat ney'inden maddelerin şekerle karıştırılmasından vücuda getirilirdi. mi keskin, tadı kuvvetli olup fazla alınamazdı, baygınlık a Şe- Lele halkin bu macuna ördiyi tene biriz daha le ii için, çeşid çeşid ei lar EMİ veriyle r yazılı, Zak kâğıtlara sarara rkaç gün evvel sitrinisrine sıralarlardı. en, Neyriziyeyi tadan nesle men- akat bugün o macunun ne duyuyorum, ne hafızamda subum. hasretini lezzetini buluyorum. Çünkü Nevru diğimiz günlerde bütün macunlarla dık. Lâ rümleştren istibdad ma çe zıya, bu kazancın ya- ında o pe küçük ki? ji YARIM Av S1 NİSAN 1938 — No. | it 7 ZAYIFLAMA EKSERSİZLERİ YAPARKEN

Bu sayıdan diğer sayfalar: