8 Kasım 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4

8 Kasım 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Arnavutl Yunanistanla Arnavutlukara- #sında gerginlik yüz gösterdiği ni bildiren haberler var. Siya- gete tanlluk eden bu haberler münasebetile Arnavutluğun, her | tarih kitabına geçmemiş olan bir hususiyetinden - bahsetmeği muvafık bulduk. Arnavutluğun “smühim bir kısını, Osmanlılıktan ayrılıncıya kadar da, Dokakin a b — kanunları denilen bir takım ni- ü k o yamlarla idare olunurdu. Bu kanunlar, yazılı değildi. İngilte- renin kanund esasisi ve bazı ni. zamları gibi anane suretile ne- ismi, yüz sene mu- esnasında Fransadan harebeler İbrahim Hoyt Bey “ Yarasa, dünya/ €debiyalından- nek verilmek emeliyle ve ĞLAr giküer a eğer he dercüme olunan bikâyelerin bir AO LA ikeime gusünü eserin en başında tesbit den İbrahim Hoyi Bey bize her yden evrel üç yenilik gösteriyor. anların biri şekl, biri” ilmi, biri yrR elnyer ik, ha Riküyeteri “linan het masharçirin törcümel b erinin de ” yanlmandı “faydalı bir hareket ir kusmının. hayatlarır ek fırsatına eriyor. İbrahim Hoyi mesup. ediplerin yazılarının ve toptan görterilmesinde “tecelli ediyor. Gerçi böyle münte- kalemlerden çıkma” hikâyelerin deği aynayrı gi p bizde rizyet olunmuyan “mtüllerden idi, İbrahim Hoyi Bey — bunuda yapmış ve isabetli bir ha- Millt Roman Tâkle, Köcütanın delâletile, geydi, Bötün varını çi gin bir aşk uğrunda feda” etmek “en çekinmiyen ihtiyar sevgili, alış bi bakım. tarındaki küçük bir değişikliğe veya eksikliğe “ müsaa. de edemezdi. Bu sebeple geceleri garada burada kalmak kabil değil- AM Va M luğa dair ve bir prenslik kurmuş olan Normandiyalı prens ( Jan ) an adından prens, Le Dok gelir. Bu Arnavutların adetlerin. den, ürflerinden, teamüllerin- den ilham alarak Dokakin ka- nunlarımı tesbit etmişti. inde Dokakin prensleri olarak yaşadılar, on kudretlerini ve tlerini meşhur İskender beşinci asır hâkimiş Orta beye bıraktılar. Türklerin - Ar- navutluğu ele geçirmele de - bulunmuşlardır. İç! u prensler müslünan ola- zak Osmanlı devleti hi üzmetin- lerinden Dokakin oğlu Mehmet paşa ve 'onun oğlu Osman efendi, Ah. met bey - harpte, Basan : . Kitapta toputopı iye vardır. Fakat her bir kaymetindedir. O kiymet hbulunuyor dani kalkmıştı der yapmıyor çasiyle biten birini, cemi at demekte beis görmiyor. tefek. dikkaksizliklere, di “Yarasa haşlıklı yazının güzel ; İstanbulumuza eden 'bir mevzun ve güzel kitabin seve seve okun: cular dileriz. azın Dalâka — gözter yelerde nasil bulunmaz ki imde ve Arnavutluğa gelerek yerleşmiş İ şiirde - şöhret almışlardır. Vakit matbaası büyük bir roman bu hikâ- birini çıkmıştır. Beğinci hikâye Karoly Kisfaludinin, altıncısı Frene ibare içindeki iki cümleden mülrel igasiyle teşe koyı muş ve sonra kontla beraber ten: cerenin dibinde altim görmüşlerdi, Bu üfak dhmallere zeğimen ifade selistir, zevk verici. gehrimiz tenllük tarvirle. Fi ihtiya ettiğini de kaydederek bu acak ve hatta istifade edilecek eserlerden. bifi olduğunu temin ederiz, okuyu. yelerini Tefrika No: 55 Ai Bülendi niş plânın #e bu nokla üzüyördü. Fakat bir kere karar İncilerin ve - Belmalı zihninde çi izdiği ge itün hatlarından riya- çaktı, hinçlarını çıkaracaktı, yeni yeni kazançlar elde edecekti. Fede kâr, fakat aşk yolunda. çok ke atsiz sevgili hatırı için bu plâon dan vazgeçemezdi, onu da 've uyatmak yolunu bulacak İşte bu düşünce ile e ihtiyar - sevgiliyeyar e. e döndü, POLISTE Yüzdefahakaret ve sarhoşluk! Sarhoşluk ve zabılaya haka- retten şimdiye kadar yüz defaya halci Hayri, evvelki gece yine Eminönünde son derece sarhoş olduğu halde memurlara çatar- ken yakalanmış, hakkında ka- nuni takibata başlanılmıştır. Ağır bir cerh Evvelki - gece yarısı Büyük- adada ağır bir cerh vakası olmuş ve bir genç ölüm halin- de tedavi altına alınmıştır aralarında: ki bir iş meselesinden dolayı Parkotel — önünde kavgaya tutuşmuşlar. Her üçü de sarhoş oldukla- ı cihetle, az zamanda kavga büyümüş, nihayet Abmet bıça- iımı çekerek Vangelin üzeri: nc çullanmış ve onu tehlikeli sürette yazılamiştir. Vangel fazla kan zayi ettiği için hayatı tehlikededir. Polis Âhmedi. ve Nuriyi yakalamış: tır. Tahkikat ilerletilmektedir. Takılmanın cezası Şoför Mükerrem efendinin idaresindeki 1917 mumaralı oto- “mobil Beşiktaşta dere boyun: dan geçmekte iken, Ortaköyde yeni mahallede oluran 8 yaş- darındaki Abdullah çocuk oto- anobilin arkasına takılmış, biraz gittikten sonra, sarsıntıyle mu- yazenesini — kaybederek — yere Şüşmüş, bapı taşa çarparakk ya ralanmıştır. Bir otomobil bir gaze- teciyi çiğniyordu Gazate - fotograf — mühabir. lerinden Âli Bey dün: bir oto- il- kazası: geçirmiştir. An- caddesinde bir taraftan diğer tarafa geçmekte olan Âli Bey, bir taksi otomobilinin sademe- sine maruz kalmış, fakat va- ziyetin vahametini derhal idrak ederek etomobili Sıçramak — süretile tekerlekler altına gitmekten kurtulmuştur. Âli Bey kazanın heyecanile ba- yılmış, bir kolunun Gleride siynlmış. ve teda T dikşr Yangınlar Evvelki gece iki yangın baş- hangıcı olmuştur : 1 — Beyoğlunda Yeniçarşı 'da Tosbağı “sokağında acem Alinin kahvesinde yardimcılık eden acem Âziz, gece kanape üzerinde sigara içerken uyku- ya dalmış ve sigaranın ateş yorgami totuşturimuştur. Aleş Âzizin feryadı Üzerine etraftan “duyanlar - tarafından indürülmüştür. 2 — Yeşildirek polis mev ütühanesinin - bacasındaki ku- Yumlar tutuşmuş ve itfaiye ta- fından söndürülmüştür. sim önüüden — geçen komik kikalar müstemna olmak Skardı, başında gedirdi, n dölaştırdi, — yapılmı bapazelik birekmadı, savallıyı mer: tetti, gaşyetti, deliriti ve ayılmaz birhale getirdi. Ertesi sabahi kadın, Üyku hasta- bığından yeni kurtulmuş bir kırginlik ve dalg taşıyordu ve hasta bir bahtiyartıkla aşıkıma yüreğini açı — Rahmetli ae hain imiş ki ba- 'na yirmi otuz aparlıman bırakma; mip. Eğer elimde böyle di akar ölsaydı her bir zana feda, gece, bir apartımana de nevaziş ol- du. Arbık ihtiyar kadın, yalmız sey. Edirnede harabeler! | Şehirde imar faaliyeti var, fakat r “Evkaf,, hareketsiz ve seyirci! Edirne 24 (Hususi muhabi- timizden) — Edirnenin aylar- danberi yapılmakta olan su te- artık bitmiştir. Edirne bundan sonra temiz ve bol su. ya kavuşmuş bulunmaktadır. Şehirde şimdi her zamandan Bir ziyoda bir canlılık. vardır. çok evlerin boyandığı çok mağazaların sıvandığını ve yeni, yeni dükkânların açıldi- aai görüyoruz. Gelen muha- cirlerden bazı sanatkârlar, he- mem.birer köşe —açarak çalış- mağa başlarsışlardır. Diğer ta- raftan belediye de açılacak ye- ni caddeler için yıkılması icap eden ev ve dükkânları yıktır maktadır.! Mevcut bubrafa' ve Belediye bütçesinin” darlığına rağmen or- tada müşahede olunari cahli cidden mucibi -memnuniyett Bundan meselâ bir sene evve- Tine bile katiyen , benzemeyen bu günki vaziyete, şüphe yök. tur ki, umumi müfettişliğin ih- dası ve buna Edirnenin merkez olarak seçilmesi ve hükümetin Trakya iktısadiyatına — vermiş olduğu ehemmiyettir. Şehirde doğru atılmakta olan meşkür adımlar arasında yarının büyük, şen, mes'ut ve mürefleh Edir- nesini görmek emeliyle yanıp tutuşanları cidden — müteessir edecek haller de mevcultur. Edirnenin baştan başa tarihi abidelerle dolu olduğu ve la- bir vatan köşesi değil, tarihin ta.. kendisi bulunduğu malümdur. Yine Edirnenin muhtelif harp ve darplar, mühtelif istilâ ve akınlar dolayisile şerefli sine- sinde bir çok yaraların açıldı- ğıda malümdur. Bügün şehrin nühim bir kısım boş arsalar, yıkık ve harap . evlerle do'ü: dur, ki bu meyanda insan he her adımda — harap bir mescide, viraneye dömüş bir hamama veya camisi yıkılarak minaresi kalmış köhne, viran bir harabeye tesndüf etmekte. dir, Edirnenin imati ve umcanı mevzu bahs olan hatta buuğur- da hakikaten inkılâp etmiş bu. Janan meşkür faaliyetler kar- şısında burada hâlâ derin bir İâkaydi içinde biç bir şey yap- mıyan bir evkaf idaresi var ki şehrin muhtelif yerlerindeki bin bir türlü harap hamamlar, mes- itine değil sevildiğine de enç resamı bu yeni İ heyecan ile - irine yöre - Safra ken sokmak, orada ot Bülent “aşk be & pek bağlı ihtiyar sevgiliyi böyle yargun içinde sokağa - fırladı, zihnindeki geniş plâmı birdaha ve birdaha görden geçirdi, bir müdelet | yine Tokatlıyanda öturüp düşünce- derine daldı, sıkılmadan ve- üzül medeh Kâmranın pastacıya gelme yaktini bekledi. Ondan evvel ora” ya gitmeği istemiyordu, delikanlı nin kendini beklemesini “İltizanı ediyordu. Nihayet vakit gelip çattı, biraz da geçti. O da yavaş yaraş muay- 'yen olan yere değru yürüdü. Boy- nunu. herzamankinden ziyade dik tutuyorda, (Gözlerine, hususi bir sertlik vermişti, içine makine ko- /kel gibi yürüyordu. zaman elini, sadal bir kol azametile, Kâmrana ihsan kabul eden muh- san - küçüklüğüne bürü citler, camiler ve yıkık, eski mezarlıklarla bu güzelim bel- denin cidden hazin birmanza- 'va arzetmesinde başlı başına âmil olmaktadır. Buradaki evkaf idaresi bu ataleti ile yalnız şehrin güzel- liği - ve temizliği işinde değil, yarın — belki de - çok - tehlikeli faciaların da meydana gelmesi- sebep - olacaktır. Çünkü; ötede beride viraneye dönmüş ve hiçbir bulünmiyan nice mescitler ve hamamlar var, ki çöluk çoduk bunların içerisinde bırsız - polis oynamaktadır. tarihi kiymeti haiz Hatta bu meyanda cadde üzerinde binaları yıktırılarak minareleri bir türlü indirilemi- yen harabeler vardır ki halktan ada ilk mektep çocukları ge- e gündüz bu yıktlmağa mübey- ya minarelerin önünden geç- mektedir. Tarihi” kıymeti haiz eserlerin korunmasını anlarız. Fakat hiç bir mimari ve ta- rihi kaymeti haiz bulunmiyan ve bahusus bir kısmı yıktırılarak di- iger bir kısmı haftalarca, aylarca ve hatta senelerce hali üzere bi rakılan — harabelerin ortadan kaldırılmaması ve yerlerinin mizlettirilerek şebrin göze ne ve temizliğine yardım edil. memesi, şüphe yöktur ki mucibi tessüürdür. Kaldı, ki tarihi lerimiz bile her. türlü - dikkat ve ihtimamdan - mahrum derin bir lâkaydi içindedir. ve Türk mimarisinin incisi olan güzel Selimiyenin kubbesinin bir kö: şesinde, bir fırtına neticesi kal- kan kurşun tabakaları bile haf- dalar geçtiği halde lamir etti. rilmemiştir. Bu, bir misaldir. Böyle'bir. Edirnenin bu ta- rihi kalkınma ve yükselme gün- lerinde Evkaf / idaresi şehrin imar ve umran İşleriyle uğra- şan bütüm beledi müeşseselerile elele vererek kendi. uhdesine düşeni yapmalış hiç değilse, bu gözel şehri harabelerden temiz- lemelidir. Adanada vilâyet işleri Adana 7 (A. A.) — Vilâyet- ler idaresi kanunu / mucibince vilâyetin muhtelif işleri - hak- kında görüşülmek üzre çağrı- İa kaza kaymakamları şehri- Vali beyim reisliğinde toplanmışlardır. Toplantıda beş kaza - kaymakamından — başka vilâyet daire âmirleride hazır bulunmuş konuşmalar geç vak- te kadar devam etmiştir. mizde vek ve derin bir revet tak bu eli tutap sıkti — Dediğim çıktı, dedi, kız kar- deşim çok sevindi ve sizi hemen Yü muşabiliriz. Hemşireyi” bekletmiye miyazlara dayanamamış vemerhamete gelmiş dangeri kal — Emin elun, diyordu, hemçi- reniz hakkında büyük bir. sempati Tapdığım içla şu daveti. kabul' tim. Yoksa işlerim baştan aşkı Apk teklifleri isc taşkan'mı taşkır Gün geçmer ci birkaç sevda teklifi almıyayım. Mini mini zarflara — sarılarak evime / gönderilen bu. gönüllerie alikadar olamıyorum, dosyeye ka- Payıp, birakayorum — Hakkım da a. engin olmadan evvel bu kar Tesrinisani 8 Tireliler birmüze istiyorlar Tire 2 (Huşusi) dağ ve tepeleri sanatoryom olmağa elverişli bu- Tunmasından ve dünyanın en zen- gin nefis su ve meyvalarını yetiş- tirdiğinden eski milletlerin ü met ve tenezzühgâhı olmuş, do- gudan batıya doğru uzanmış eski ve tarihi bir şehirdir. Dağ eteklerinde ki köyler de toprak altında kadim su bentleri, sure lar, lâhitler, mozayıklar dolu. dur. Bulunabilen lâhit ve heye keller İzmir müzesine nakledi!- miş ve edilmektedir. Şehir için- 'de Aydın ve Osman oğulları devirlerine ait güzel eserler pek çoktur. Bu zenginlik dolayısile Tire- imiz, bir müze evi açılmasına çok elverişli bir yerdir. Bu mü- nasebetle ufak - fakat zengin bir müzeden bahsedeceğim. Bu, meraklı bir genç olan nüfus kâtibi Faik Beyin mey- dana getirdiği müzedir. Mek- 'tep hayatında tarihe çok me- raklı olan Faik Bey, Tire ve havalisinde çıkan eserleri gör- dükçe bu sahada ç ışarak kü- gük fakat çok değerli bir müze meydana getirmiştir. Bu müze- de Yunanlılar, İranlılar, Filip ve İskender Romalılar, Berga- mallar, Mısır ve Selçuk Türk- lerine ait bakır, gümüş, altın meskükât ve toprak heykeller, ir, üzerleri kabartma netleri, şişeler, vazolar tünç devrine ait tunç heykel ve kaymetli. yüzülk 'ka binasının bir küşesinde herkese gösterilmek» abat Asarı atika umum> müzeler mü dürü Hâmit Zübeyir bey ile İzmir Bergama müreler müdüre leri de burayı ziyaretlerinde bu müzeyi görmüşler, Faik beyi tebrik etmişlerdir. Bilhassa Hâ- mit Zübeyir bey bu küçük kol. leksiyon içerisinde büyük mü» zelerde olması icabeden parça- lar bulunduğunu söylemiş ve bu parçaların tetkik edilmesi için Ankaraya gönderilmesini tav- siye etmiştir Pamuk fiatları Adana 7 (A. A.) — Bor: mızda pamuk satışı devam edi- yor. Bugün pamuk üretmecili- ginde üretilen “Klevland,, cin- sinden 110 bin kile pamuk, kalösa' 45 kuruştan, ikinci cin si de 42 kuruştrn, Misir pakirak larınn kilesu 39.40, yerli par mukların kilosu da 33,5 kuruş- tan satılmıştır. Koza -60-70, Sısamın kilosu da 10 kuruştur. kalpleri nerede idiz. Makllerin. Baratlsalle, SAA H — Bununla beraber İnci Hanını hakkındaki düşüncem pek başkı: dir. “Eğer hemşireniz, hakkımda küçük “bir temayül gösterirlerie yöreğimi ve kollarımı İkarşılarında açık bulacaklardır. Kâmran, zengin bir evişte te- min etmek kaygusiyle ahlâk Kaysiyet yolunda hayli fedakâr ı Jara, katlanmış'bir gençti. Bugü: kadar, enişteliğe İüyık görere evine gi iyle yrdiği Ö gençlerin sayın. dürüneyi Devamı var senlerlerdi. Meselü Fumit Kdş meni di gikeslede c olaydım feda sora Diyor ve segiliine Bf kete değik bin Kerc can feda öümek intiyor. Kis- p böyle düşünürlerdi. Madder anaya haktın olmağa Daşladığı 5 SğRa tereiklere "e YA ll

Bu sayıdan diğer sayfalar: