3 Temmuz 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

3 Temmuz 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SANAT — DÜNYASINDA Musiki Yaz geldi! Evet yaz geldi ve Devlet Operası - nın kapısına koca bir kilit vurul- du, Philharmonie orkestrası sustu ses zön boyunca fakiyete koşmuşlar gibi le tatile girip birer tarafa savuşup git- Bu yaz tertip edilen festivallerin sayısını bizim Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü biliyor mu? Aklıma gelen- leri şuraya sıralayıvereyım Viyana festıvalı Salz festivali, Münih Bayreuth festivali, Edinburg Büyük Hollanda festivali, Bach festivali, İtalyanı Fransanın muhtelif şehirlerindeki festıvaller Ba- tı Almanyanın - şehirlerinden vaz geç- tik bir çok kasabalanndaki festival- . Bütün kış müddetince durmadan kârlar bu yaz devresinde iştirak ederek faaliyet- vermeyi akıllarından bile geçirmiyorlar, orkestralar da mütema- diyen — seyahatler yaparak — konserler takdim ediyorlar. B vna bir mısal olarak Berlin Philhar- monie or sını — gösterebiliriz. Furtwaenglerın ıdares ndeki bu orkes- tra bütün Batı Almanyayı dolaştıktan solara İtalyaya geçmiş, oradan Fransa ya gitmiştir. Ağustos ayında da belkı de Hollândaya uğrayacaktır. Peki ama bizim opera sanatkârlanmız niçin buna benzer bir — faaliyet gostermezler" yaz seyahatleri" bütün bu yaz aylarında Memleket içerisinde yapılacak olan sanat seyahatleri, açık havada temsil edilecek operalar, tertip edilecek konserler, kış aylarında yal- nız Ankaraya mahsus olan bir imtiyazı ortadan — kaldırmış — bulunacağı gibi, garp müziği ile teması daha rttı- racak ve böylelikle ayni zamanda eği- tim bakımından da hayırlı bir iş gö- ir. Bu, az bir şey midir? Hayatı boyunca opera görmemiş bir vatanda- şa, garp müziğini yalnız radyodan din- leyebilen bir kültürlü insana operayı göstermek, garp müziğini kendi orkes- trasından dinlemek belki de sevapların en büyüğüdür. Kaldı ki, yaz aylarında kapalı salonlara da lüzum yoktur ve AKİS, 3 TEMMUZ 1954 ALBÜMÜ ile OPERA Bastien Bastienne Bestekâr: Wolfgang — Amadeus Mo- dr. operaları, zart. (27 Ocak 1756 da tıpkı mutlak müzik saha- Salzburğ'da doğdu. 5- A- sında yaratmış olduğu e ralık 1791 de Viyanada serler gibi, kendi nevinin öldü.) Opera — tarihinde muhteşem Vi enzersiz üç büyük isimle — karşıla- örneklerini — teşkil eder. sırız: Mozart, agner ve ozart, sekiz. tane opera Verdi Mozart, - bunların bestelemisti: "Bastie, arasında — kendisine — has ile astienne”, Tdome- üslübu ve — parlaklığı - ite neo”, “Saraydan kiız. — ka- mümtı bir. mevki elde çırma “Figaro'nun — dü- etmiştir. - Mozart'ın ü- ’üm'ı:“, “Don iaııı)a.rmi:, ziğinde — zengin ve aydın- Cosi fan tutte”, — "Titus lık — ifade daima güzellik Sihirli — fülüt'. — Bunları ve formla birletir; Mo- sırası ile izah edeceğiz. zart — sanatında — his ve Eser. "Bastien — ile Bastienne", şekli - birbirine o kadar Bir perdelik neşeli ope- tesirli olarak - bağlamıştır ra. Metin: Fr. . els- ki, şimdiye di hıçbır kern. İlk defa 1768 yı- müzisyen, onun — deri lındfı Viyu.ııada oynandı. sinde u iste muvajfak Şahıslar: — Bastien — (lirik — soprano). olamamıştır. Mozart'ı, astlenne ( Koloratur muziğindeki k ve subret). Colas ( Bas - ruh zenginliği eşsizdir v buffo). Goethe —i anns- — Mahal. Bir koy. Zaman 1750 yılı. tahl'ın dediği gibi o "de- Koro ve bale Oda rinliği — müziğinin — sathi müziği 0rkestrıısı Eserin görünüşünde saklamış — - devamı 35 dakika. MEVZU Bastıen ile Bastienne bir köyün me- sut bir çiftidir. Fakat saraydaki n kö- ye döndüğü zaman, sevgılısıne kar- temsil edilen operalar, verilen konserler, sanatkâr ile dinleyi- cinin arasındaki o suni hudutları kal- dırdığından dolayı inanınız ki süllü o- pera binasında sahneye konulan eser- , tertip edilen konserlerden da- ha tesırlı olur ve daha sanatkârane bır Sanatkârlarımız açık havada şehirlerine seyahati göze alamayacak- lardır, güzçl, haydi onlara hak vere- lim, fakat İstanbul da ne güne duru- yoT? Hem orada koskocaman bir de açık — hava ' tiyatrosu varmış. Sonra İstanbul bu yaz mevsiminde ? bütün vatandaşların akın ettiği bir sayfiye şehri değil midir? Yaz müddetince o- rada bir müzik, bir tiyatro festivali tertip edilemez mi? ve bu festivale bi- zim Devlet Tiyatrosu Sanatkârları iş- tirak edemezler mi? Keza bu festival "Turizm" bakımından da değerlendi- rilemez mi? İstanbul İstanbul gazete. Derinin ilân sahifelerine bir göz atınız, şı soğuk durmasını, ehemmiyet ver- mez görünmesini, onu kıskandırması. m söyler. Bastienne de sihirbazın de- diğini yapar. Bunun üzerine Bastıen artık saraya B tiyar hayatlarına dönerler ve şarkıla- rım söylerler. Sihirinin tesirini gören Clas da bu şarkıya katılır. çalgılı meyhaneler bile yaz mevsimi ne kucaklarım nasıl, hararetle açmış- lardır.. ?Bizim Devlet Tiyatrosu şu Ça- kır'ın gazinosu kadar da mı olamaz? Yine tekrar edelim, yaz geldi ope- ranın, tiyatronun kapılarına kılıtler vuruldu sanat adına da ortada "“Sho denilen bir garip nesne kaldı. Tiyatro Başıboş gezen truplar S enenin dokuz ayında, sabaha karşı yatarak gunduzun ilk yarısını uy- kuda geçiren tiyat me gene gece yarısı yattıkları hın ilk saatlerinde uyandıkları biricik gün yaz turnesinin — başladığı sabah- ir. Sonbahar ve kış mevsimleri boyun- ca. "gündüz prova, gece oyun" paro- 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: