26 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

26 Eylül 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER faası için iştirak kararı verdiğinden, ni- ayet geniş seçim nyası yapmı- yacagından ışt rak nısbetının fazla yük- sek o y ağı anlaşılmaktadır. Z yer asılan listelere ve kutuklere pek alâka gösterilmemekte- dir. Demokrasi Hak uğrunda savaş... ürriyetlerin ve insan haklarının ko— Hrunmasma inanıyorum. Bunun sebebi vardır Birincisi, hürriyet ol— maksızın vatandaş için ne haysiyet ve ne de saadet mevcut olmadığıdır. Polis nezaretı altında yaşamak, her beklen- medik gürültüde tevkif edilmekten, günden veya olumden yılmak, korkudan sozlerıne dikkat anını korumak in duşuncesını gızlemek yaşamak de- değildir. x mek ukardaki ibare yeni kurulan bir derneğin ana tüzüğünün hemen altında yer alıyor. Derneğin adı «Hak uğrunda Fikir savaşı derneği» dir. 24 tane ku- rucusu vardır. Kurucular arasında De- mokrat Partinin Erzurum Milletvekili Bahadır Dülger ile Demokrat Partinin Maarif Vekili Celâl Yardımcı tarafın- dan isinden edilen Prof. Bülent Nuri Esen yanyanadır Dıger kurucular me- (Ankara muddeıumumısı), Prof. Muvaf- fak Akbay De rne“in gayesi ana tüzüğünün 2 nci maddesinde izah olunuyor : «Derneğin gayesi, insan — hak ve hürriyetlerinin korunması maksadiyle hukuk fikrinin yayılmasına çalışmak ve haksızlıkla mücadele etmektir. Dernek bu gayesini — gerçekleştirmek için aynı idealleri benimsemiş olan şahıslar ve teşekküllerle işbirliği yapar, konferans— lar tert 'p eder, neşriyatta bulunur.» Mauroısnın yukardaki ıba— seyahat tertip me derneği» kursun- lar. , Öyle anlaşılıyor ki — —ve hakikattir— «Hak uğrunda fıkir savaşı derneği» bir zarurettir. Zir, munevverler vazifelerini yapmadıkları haklan elbette kı çıgnene— bir iftihar vesilesi oluyor. Ancak... Meselenin bir de ancak'ı vardır. Cemıyetın faaliyeti, sıyası faa- liyet sayılmaz mı? Şimdi rif Vekâ- leti bir profesörü Senatonun kararma 10 rağmen kürsüsünden ederse — cemiyet bunu protesto etmiyecek, sesini yükselt- miyecek midir? Yükseltirse siyasete ka- rışmış sayılmıyacak mıdır? Sayılırsa Ma- arif Vekili bu sefer de yeni yeni pro- fesörlere karşı yeni yenı tedbirler itti- haz etmek durumuna düşmiyecek mi- dir? Andre Maurois «Korkudan sözleri- ne dikkat etmek» diyor. Emeklilik ka- nunu, memurlar kanunu, basın kanunu onada dururken bir takım kimseleri yüreklerinden bu korkuyu silmek ıçın cemiyet ne yapacaktır"' Hak uğrunda fikir savaşı derne- ği> fayda saglayamaz mı? Elbette ki, sağlar. Hem de pek çok fayda sağ- lar. Hem memlekete hem de bızzat iktidara. Ama, eğer o derneğin ku! cuları ewela kendı yüreklerinden kor- nceleri, menfaa hır- «Hal k runda Fıkır g kuyu çük düşün sını sılebılırlerse unutulmuştur urumu toz pembe görmekte- Cemıyetleıın hakiki hüviyetini isim- leri degıl mensupla rır Umumi ef- kâr eğer cemiyet vazifesini lâyıkı veç hile yaparsa onu desteklemege hazırdır. Hükümet de ciddi surette çalışan bir te- şekkülü kaale almak mecburiyetindedir. teşekkülün mensupları onu kendi şahsi menfaatlerıne âlet etmeğe bakar— larsa, şahsi propaga ndaları ıçın basa mak sayarlarsa işler yü Halbuki bugün, — insan haklanna tam mânasiyle riayet edildiğini, muha- liflere başka, muvafıklara başka türlü muamele edilmediğini, kriterin herkes için bir olduğunu, bazı ürkek kalblere korku dagıtılmadıgmı «bizden» - olmı- yanların haklarının çiğnenmediğini, in- sanların mıdelerınden tutulmadığını id- dia için mutlaka ve mutlaka kör olmak mecburiyeti vardır. ten «Merihe seyahat tertip etme derneği» değil de «Hak uğrunda fikir sava: şı demegı» diye bir derneğin ku— rulmasına Jlüzum hissedilmiş — olm: bundan başka bir şeyin neticesi degıl— dir. Dış Politika Birleşmiş Milletler açıldı - York her zaman için hareketli N bir şehirdir. oO gün, üzerinde irleşmiş Mılletler bınasının bulundu- ğu ada üzerinde hareket he de fazlaydı. Kurulu — yıllık toplantısına başlıyordu Tarih: 21 Eylül 1954. enel Ku- rulun 0 uncu devre toplantısıydı Toplantıdan evvel Demir Perde- nin gerısınde kalan esir mılletlere men- sup multecı grupları nümayiş p- mışlar Rusyayı yuhalamışlardır. El- lerınde levhalar vardı, birinin riN- de şu tavsiyede bulunuluyordu: Krem- ime atom bombası atmalı! Bu yıl toplantıya pek fazla harı— ciye vekılı ıltıfat etmemişti. Çoğ pada ha mühim işlerle me şguld Yalnız bir hariciye vekili yalnız gel— mekle kalmamış, canını da dişine tak- tı. Bu, Üçlü Balkan Paktının altın- İ imzası lunan Yunanistanın müra— caat ce miş Mılletlerde bir netice vermeyecek- tir.. Yoksa biz bundan çok faydalı bir ders çıkarmış, dost diye sıktığı el- lerin sahiplerini bir defa daha tanımış olacağız. Kıbrıs Birleşmiş Milletlerde Bırleşmış Milletler - Teşkilâtının nayasası, daha ilk maddesinde teşkılatın gayesının barışı temin et- mek olduğunu söyler. Barışı temin etmenin ilk yolu ise milletlerin ara- sındaki ihtilâfin dosta bir -şekilde hallidir. Âza devl. bu hakkı Bir- leşmiş Milletler Teşkılatına tanımış- lardır. Anayasanın 35 inci maddesi- ne göre iki devlet arasında bir ihti- lâf veya dünyanın her hangi bir ta- rafında barışı tehdıt eden bir vazi- yet varsa âza devletlerden her han i biri, unu Birleşmiş Mılletlere getirebilir. İ Yunanistan Kıbrıs mesele- sini Birleşmiş Milletler Anayasasının ldesine dayanarak getirmekte- dir. Ancak Anayasanın 2 nci mad- desinin bir de nci fıkrası vardır. Bu fikraya göre Birleşmiş Milletler Teşkilâtı âza devletlerin iç işlerine müdahale etmek hakkına sahip de- di İ İngiltere Kıbrıs ışının kendi iç dunya barışını tehdit eden bir vaziyet veya iki dev- let arasında bir ihtilâf mıdır, yok- sa İngilterenin bir iç işi midir? Bir- leşmiş Milletler Genel Kurulu ev- velâ bu sualin cevabını verecektir. Eğer Yunan tezı kazanırsa Gene rıs, işi gündeme alınmıyacak ve gö- rüşülmiyecektir. AKİS. 25 EYLÜL 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: