26 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

26 Eylül 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ra yer vermesi öte yandan da daha bu seneye kadar iktisadi hayatın — refah devrinde bulunması gibi — sebeplerden dolayı, gerçekten büyük talepler kar- şısındadırlar. Bu durum karşısında di- ledikleri kadar ithal etme imkânlarına malik değildirler. Memleketimiz libe- rasyon kararının tatbik edildiği zaman- da az ihraç edip, fazla ithalâtta bulun- muş, fakat —Avrupa Tediye Birliğinin «Kota kredisi» diye isimlendirilen kısa vadeli kredilerine Tağmen — vaktinde borçlarını eda edememiştir. Bu vaziyet karşısında — normal p, eden EPU memleketleriyle ticari mü- ya, İtalya gibi memleketlere borçlu ka- lınmıştır. Her ne kadar ferdi — masraflarla âmme masraflarım — birbirine benzet- mek doğru değilse de aralarında hiç de müşabehet bulunmadığım iddia etmek aynı derecede hatalıdır. Mahdut gelir- le namahdut giderleri karşılamak müm- kün değildir. Karşılamak mümkün olur ama paranın kıymetini muhafaza ede— rum k kip edilecek yol hayli kolaydır. Bu yol- da «ekonomik mucizeler» meydana ge- tiremezsiniz amma vaktinde borçlarını- Zzı Öder, elımzdekı parayla aradığınızı bulabilirsiniz. Bu adı döviz büt- esidir. Bu yolda tahsısler iktisat nin 1ht1yaç lıstesındekı mübremiyet de recesine yapılır. Bu yola geçmek fedakarlıklarda bulun— ir. atandaş bunları bılırse daha rahatça katlanır ve iktisadi tı düzenlemek o derece kolaylaşır imkânları hasıl olur. İşte bu bakımdan iktisadilik prensiplerine göre hareket etmek ge- rektiğinin ve gerektiği 1çın de iktisadi hareket edildiğinin ilk önce kamu mü- esseseleri tarafından güzel — örnekleri verilmelidir. Döviz komitesinin devlet dairelerinin buz dolabı, — vantilatör, elektrik sobası için belkı bazı mak edeci lerin ham madde taleplerinin imkânlar nisbetinde tahsis edilen dövizlerin de artık lâik bir devlette yeri olmaması gerektiğine kaniiz. Hacca giden bir va- andaş da nihayet bir bakıma bir nevi seyahat hurrıyetını istimal ediyor de- mektir. İş ıçın tahsil için, kültürel mü- nasebetler için döviz bulamazken hac için döviz temin etmek ancak mü- essesesini diğer sosyal mueseselenn Üs- tünde tutan teokratık bir devletin ga- ye ve prensıplerıyle bağdaşır. Gelecek senelerde h a gidecek hac namzetle- rine da k şartlar tahtında dovız verılebılecegını etelerde okuyunca bu karan da yerınde bulduğumuza işaret etmek isteriz. Unutmıyalım, ekonomik bir katlan- ma içindeyiz, bütün ümitlerimiz, istik- balden beklediklerimiz hep bu kalkın- ma mefhumunda toplanmaktadır; hiç- bir kalkınma — sıkıntıya katlanmaksızın AKİS. 25 EYLÜL 1954 tahakkuk ettirilmemiştir. İstikbal bu vadide bize vaitkâr ise lara kolayca katlanırı yüklenen külfetler âdil olması şartiy- le. Kanaatımızca sırf psikolojik unsur- lara dayanan aşırı taleple — piyasadaki mal talebini karşılamak mümkün değil- dir. Ortada gelecek nesillerin daha mü- reffeh — yaşamaları için girişilmiş hayli de muvaffak olmuş bir kalkınma hamlesi vardır. Bu hamlenin tahakku- kuna kadar devlet ortalama ihracat hac- mine göre bir döviz bütçesi yapmalı, tayınlamayı — «ratiönnement» tesis, her- kesin ihtiyacını asgari de olsa tatmin etmelidir. Ancak bu şekilde edalarımızı vaktinde yerine getirir, ihtiyaç sahip- lerini hayal kırıklıgına uğratmayız. İk- tisadın mebdei ır, kazançtır amma bazı hallerde ltalyan Cumhurbaşkanı- nın dediği gibi vatanperverlik ilmi ve- ya sanatı olduğu da vâkidir. Bankacılık İş Bankası Kıbrısta Kıbı meselesinin Türkiye'de Yuna- nistan'da İng ıltere de ve hattâ bütün dünyada konuşma ve tartışmalara mev- Zu teşkıl ettıgı bugunle rde İş Bankası hayırlı bir teşebbüse gırışmış, Kıbrısta şubelerınden bırını açmağa karar ver- iştir.. Memleketimizin iktisaden geri kalmış olduğu zamanlarda Banka hiz- metlerim yurd içindeki vatandaşlarımı- zın ihtiyacına cevap veremiyecek du- rumda iken yurd dışında kalmış kar- deşlerimizin ayağına götürmek dün için bir idealdi, bugün için gerçek olmuş- tur. Milli bir bankamız olan İş Ban- kası Kıbrıs'ta şube açmaktadır. Bu isa- betli kararın yalanda diğer bankalar ta- rafından takip edileceğini ümit ederiz. Kıbrıs'ta 118.000 Türk şüphe yok ki bankamıza Trağbet — gösterecektir. | Bankası Cumhuriyet devri bankacılığı- mızda diğer bankalara ö olmuş bir müessesedir. Hizmetlerinin muntazam- ğı, memurlarının feragati sayesınde Rum halkının heyecanlarının yerini aklı selime terketmesini müteakip herkesçe kazanacaktır. Yurd dışındaki vatandaş- larımıza karşı ifa edecek çeşitli vazife- lerimiz vardır. Bunlardan birisi ve hat- tâ başta geleni onlarla tıcari ve iktisadi münasebetleri nkıtaa uğratmamak ha- reketlerımı le onları meselelerını ana- vatan meselelerinden tefrik etmediğimi- zi göstermektir. Ihtikâr Murakabede adaletsizlik Yenı yururluge giren kâr hadleri ka- rarnamesi, kararnamenin fiyat mu- rakabesi kısımlarını ilgilendiren yönleri, bazı bakımlardan tenkid edilmektedir. Filhakika ticaret normal seyrini takip etmedıgınden bir kâr hadleri kararna- ıkarılmış ve ithalâtçı, perakendeci kâr hadleri tesbit edılmış— tir. Yapılan fiyat murakabelerinde da- İKTİSADİ VE MALİ SAHADA ha ziyade perakendeciler kontrol edil- mekte ve asıl arslan payını alan itha- lâtçılarla rakal ucuzlukla kurtulabılmektedırler halâtçı icabında ederek kendi tbırıyle «kitabına uydurabılmekted ». Bu vaziyet rşı- buriyeti dolayısiyle malını zararına bile satmaktadır. Murakabeyi biraz daha üst kademelere götürmek suretiyle asıl ha- yat pahalılığını intaç eden sebeple mü- cadeleye — başlanmış olacaktır. — Fakat murakabe meselesi yalnız resmi organ- lara bırakılmamalı, herkes, perakendeci, satın alıcı elbirliğiyle, muhtekire karşı savaş açmalıdır. Memleket ölçüsündeki meseleler ferdi hareketlerle — halledile- mez. Nimetlerinden birlikte istifade edeceğimiz dâvanın halline birlikte ka- tılmalıyız. Çünkü nimet külfet karşılı- ğıdır. Bu mesele ise külfetten daha çok bir vazifedir, zira ihtikâr bu memleke- tin kanunlarına göre bir suçtur. Mese- ley bu açıdan bakmalı hepimiz üze- rimize düşeni yapmalıyı Sanayi Kömür ve dış politika Eylül tarihli New York Tribune'de bu başlığı taşıyan bir yazı vardı. Müellif siyasi meselelerin altında yatan iktisadi dâvaları ele ala- rak siyasi bir sonuca varıyordu. Malüm olduğu üzere ikinci Cih, nunda Avrupa'da altı Herald «coal and steel community» meydanına getirmelidir. İşte bu birlik zaman zaman Amerikan yardımından istifade etmek- tedir. Fakat bu kerre senato yabancı Yardımlar Komıtesı ğı bir ra- nin çeşıtlı sebeplerı vardır. Amerik; a'da köm işçilerinin ücretleri düşüktür, ücret duş üklüğü madenlerde işçilerin da ha az çalışmalarina sebep olmakta, bunun sonunda da kömür is- tihsali azalmaktadı Sonra harp sonun- da Avrupa memleketlerinin hemen he- men hepsinde bir iktisadi — kalkınma müşahede edilmiştir. 1938 istihsal ra- kamlarını aşmamış olan memleket yok gıbıdır lşte bu iktisadi kalkınana so- unda da hiç şüphesiz Avrupa'da kö- mur sanayiinde de bir inkişaf kayde- dilmiştir. Avrupa kömür ve Çelik Bir- liği yatırımlarını artırmak daha rasyo- nel çalışabilmek için 100 dolarlık bir istikraz akdetmek niyetindedir. Bu su- 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: