26 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

26 Eylül 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni İngiliz Tankı Yeni pazar peşinde Silâhlar Tankçılıkla ilerlemeler Ikıncı Dünya Harbinde esaslı rol oy- nayan tankların, atom bombası, gu— dümlü mermiler, roketler ve diğer yeni silâhlar karşısında artık ehemmiyetini kaybedeceği hakkında harp sonrası li- teratüründe hayli iddialar ortaya atıl- mıştı. Bu gibi fikirlere ragmen bellı baş- sal ket anklarda eket ka blıyetının arttırıl- ması, silâh tesırlerının çoğaltılması, ma- nevra kabiliyeti ve hususiyle fena ara- zide süratin arttırılması ve silâh kon- trol sisteminin ıslahı için hayli gayret- ler sarfedilmektedir. İngilizlerin Congueror adlı Supertank'larının rototıplerı kmal edilmiş ve tecrübe için kıtalara —husu siyle Almanyadaki Ingılız kıtalarına— verilmiştir. Bu tanklarda Meteor tayyare mo- toru vardır. Ağırlık, silâh kudreti, sürat ve hareket kabiliyeti bakımından evvel- ki tanklara üstündür. Amerikalılar da T.43 adını taşıyan yeni bir ağır tank yapmışlardır. 60 ton ağırlığında bulunan bu tanklarda 120 milimetrelik top vardır. 810 beygirlik bir motoru,, iki 30 çap makineli tüfeği ve bir adet 50 çap makineli tüfeği var- dır. Bu silâhlar kulede olup tank içeri- sinden kullanılırlar. Tank beş kişiliktir. Yüksekliği az, ve korunması kolaydır. T. 43 Amerikan Tankı Hür dünyayı koruyor 28 SANAT Tiyatro Mevsim eşiğinde Devlet Tıyatrosu bu sene de mevsi- fırtınalı bir havada giriyor. Per- delerin açılmasına beş gun var, faka hâlâ tiyatroda — kimin iş yapacağı kesin olarak belli olmuş degıl iyatronun Umum Müdürü, bir üdd n etli kaynaklar dan çıkan haberlerle Güzel Sanatlar öğrenmiş, fakat bugüne kadar kendi- sine bu bahiste bir tebliğ yapılmamış- tır. Çkan söylentilere göre, —ki bu söylenti dedikodu safhasından ileri gi- derek, Tesmi ağızlardan çıkmıştı— Devlet Tiyatrosu Umum rü Ce- vat Memduh Altar, Güzel Sanatlar U- mum Müdürlüğüne Tiyatrosunun başına da — n diye— Muhsin Ertuğrul getiriliyor- du İş söylentilerle kalmamış, Muhsin Ertugrul İstanbul'da rejisörü bulundu- ğu Küçük Sahne'de, Cevat Memduh da Ankarada Devlet Tiyatrosunda ayrılık hazırlıklarına girişmişler, Sanatkârlar arasında geniş öÖlçüde pasif bir faaliyet başlamış, taraftar ve aleyhtar grup- laşmalar olmuş, hattâ, Muhsin Ertuğ- rul aya geldiği takdirde bulun- C duktan vazifelerde — kalmalarına imkân göremiyenler başka yerlere nakil için teşebbüslere gırışmışler bunlar arasın- ancı memle ketlerdekı maarif teş- kılatımız kadrosuna alınmak üzere mü- racaatta bulun, nlar dahı olmuştu. Bu beple Devlet Tıyatrosunda rtuva esbit edilm mış, (tesbit edılmıyen repertuvara sebep olarak bu- u göstermişlerdi.) Sahneye konacak ilk eserlerın rol bölümlerinde Muhsin Er- tugrul taraftarları birinci plâna geçmek istemişler ve bu sebeple Umum Mü- ü sandalyesınde kendısını rahat en Umum Müdür, tam bir kingenlik 1çinde kalmıştı ütün bunlar vakıadır ve Tıyatro idare heyetının gazetelerle — açıklam yapmasına rağmen akikattir. Bütün bunlar geçmiş, olup bitmiş hâdiseler — değil, perdelerın açılmasına beş gün kaldıgı halde bu gün hâlâ de- vam eden keşmekeştir. Bır tiyatro ıçın hususiyle iddiası olması bed den, sanatından ve rolünden başka bir düşüncesi olmaması icabeden sanatkâr- larımız bugün tiyatroda bir mevki ve hakımıyet peşındedırler Neden, ne lü- zumu M hsın Ertuğrul gelse — veya gel- iyatroda değişecek olan nedır" Sanatkarların bununla ilgilerinin dere- cesi ne kadarı e ka lırsa Devlet Tıyatromuzun degışmesı ıcabeden Umum Müdürü de- ğil, zihniyetidir.. O tiyatroya mensup olanlar bılmelı ve ınanmalıdırlar ki, ko anat muessesesıdır nat şahsiyeti olan bir başın eksıklıgı kadar ve ondan da fazla, bezirgan zih- niyetinin tiyatrodan kovulamamış ol- masından ileri gelmektedir. Bundan ti- yatronun idari mesuliyetini elinde tu» tanlar kadar, o tiyatroyu teşkil edenler de ayrı ayrı mesuldürler. Devlet Tiyat- rosunun hem idare hem de sanat cep- helerinin ıslaha muhtaç olduğu aşikâr olmakla beraber, niyetin degıştırılmesı ve selâhiyetlerin u çizen tali- matnamenin meriyete konması ve an- cak ondan sonra kadroya, işin ehlinin getirilmesi düşünülmelidir. tiyatroda vazife Istanbu 'da Istanbul da tiyatro mevsimi hazırlığı, transfer sürprizleri ile başlad Pek çok şayia çıktı. Pek çok ariz ve amik görüşmeler oldu ama neticede büyük bir değişiklik zuhur etmedi. başlıca yeniliği, Beyoğlunda iki yeni tiyatronun kurulmakta oluşu- dur. Bunlardan birisi «Şen Ses», ıkın— cisi de «Saat Altı» tiyatrolarıdır. Diğ, tıyatroların da ufak tefek degışıklıklerı madı değil. Istanbul Şehır Tiyatrola- rı bılınd gıbı, ımısalı, mi- h ceremesını çekerek, ınkıraz hareketıne devam d y r.Bilin- diği gibi, müessesenin kuru, Muh- sin Ertuğrul, tıyatronun gençlık yılla- rını şan ve şerefle geçirmiş ve sağlam temeler üzerine oturtmadığı tiyatronun yavaş devrılmege başladığını an- ayınca, müesseseyi kendi haline bıra- kıp elini eteğini çekmişti. İstanbul Şehir Tiyatrosunun, kal kınmak için arada bir çırpınışına ümit bağlıyanlar — yıllardanberi daima hüs- ranla karşılaşmaktadırlar Bu arada ge- çen gün bır İstanbul gazetesinde çıkan ve, bu e mebus olan bir gazeteci- nin şayanı hayret bır yazısından da bahsetmeden geçemeyi İmzası gazetecı olarak otedenberı İstanbul Şehir Tiyatrosunun bu seneki repertuvarından — bahsediyor, Moliere'i demode buluyor ve tiyatronun büyük yi katettikten sonra, — sanat sahasında da kendilerini bu derecede selâhiyetli hissetmelerinin doğru olup olmadığını, bu işten biraz anlıyanların takdirine bı- rakıyoruz. Hemen ilâve edelim ki biz AKİS. 25 EYLÜL 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: