26 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

26 Eylül 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Mendes - France Altıların Fransızı radığı yer, Fransa olmuştur. Fransızlar, İngilterenin Avrupa Ordusuna fti şe- kilde — iştiraki olmadıkça — Almanyayla aynı karargâh altına girmeye kolay ko- lay yanaşmıyacaklardır. Mısır Sürprizler diyarı ünlerden bir gün, radyo ve gaze- teler dünyaya bir haber yaydılar. Eğer haberin mahreci Kahire olmasay- ı, hiç kimse inanmazdı. Hattâ sadece Kahire ismi bile şüphe ve tereddütleri dağıtmaya kâfi gelmedi. Ustelik, hele şu son senelerde dostumuz —yeni dos- tumuz— Mısır'da cereyan eden hâdise- lerin biç olmazsa seyrine vâkıf olmak icap ediyordu. . r şuydu : Milli İstikamet Ve- kili Binbaşı Selâh Salem bütün vazife- lerinden affedilmiştir. elâh Salem'in kim olduğunu bil- mek için, işgal ettiği mevkiin adını 14 duymuş olmak yetmez. İhtimal ki dün- yanın bir başka yerinde daha bu ismi taşıyan bir Vekalet yoktur. Milli İstika- met Vekilliği! Neye istikamet veriyor? Milli gidişe mi? O zaman, hükümet ve- ya devlet reisinin vazifesi demek olmaz H e totaliter bir devlet veya hukumet Teİsi.. Bu bakımdan hâdisenin ehemmiye- tini anlamak için Selâh Salem'in işgal mevkie değil, onun şahsiyetine bakmak icap eder. Kimdir bu Selâh Salem? Bir binbaşı.. Ama, Mısır'ın hü- kümet Reisi Cemal Abdülnasır ondan bir rütbe yüksektir. Selâh Salem Mısır'- ın meşhur Temmuz ihtilâlini yapanlar- dan biri, hattâ onların bir elebaşısıdır. Eğer bir triumvira bahis mevzuu olsay- dı, Mısır'da üç isim sayılabilirdi: Gene- ral Nagıb Yarbay Abdülnasır ve Bin- m Salem. Nitekim işlerin baş- daha doğrusu ihtilâl mu- vaffak olduktan hemen sonra yapılan iş taksiminde General Nagib en gözde mevkii almış, onu diğer ikisi takip et- mişlerdi. Selâh Salem'e düşen rol Pro- paganda Vekâletini idare etmekti. İhti- lâlin propagandaya ihtiyacı, inkâr olu- namazdı. Binbaşı ayrıca, İhtilâl Konse- yinin de Abdülnasırdan sonra en nüfuz- lu üyesiydi. Vaziyet vüzuh kesbetmiş gibi gö- ründüğü sırada, yine Kahireden gelen bir haber bomba gibi patladı : Gene- vazifelerinden — affedilmişti. 1 Nagib, o vakte kadar, işleri bilmeyenler için Mısır'ın diktatörüydü. Bir diktatör, vazifelerinden nasıl affe- dilebilir, daha doğrusu böyle bir hare- kete kim cüret edebilir? Ancak, bir ye- ni diktatör! General Nagib'in istifasiyle bir ha- kikat umumi efkâra aksetti : Mısırda ipler, Abdülnasır'ın elindedir. - İhtilâlin düşünen beyni odur. Hacı Nagib'in sa- dece isminden ve gülüşünden, kütle- ler üzerinde uyandırdığı müsbet tesir- den istifade edılmıştır Yoksa, bir za- manlar ilim ve irfanından, hattâ deha- sından hayranlıkla bahsedilen bu adam, bir kukladan başka şey değildir. Fak: hikâye Mısır'da geçiyordu. Bu bakımdan bir yeni oyun beklemek hata olmazdı. Nitekim, General Nagıb— in bütün vazıfelennden affedilip evine hapsedilmesinin âdeta hemen akabinde yeni bir haber yayıldı Mısır süvari kuvvetleri, eski devlet reisini destekle- mek maksadiyle kazan — kaldırmışlar, Nagib taraftarları ile Nasır taraf tarlan arasında sokak çarpışmaları — olmuştu Bır gün sonra, General Nagıb yenıden politika sahnesınde göründü. — Devlet reisliği vazifesi kendisine iade edilmiş- ti, fakat bundan böyle — Başvekilliği bizzat Cemal Abdülnasır yapacaktı. Ayrıca İhtilâl Konseyine de artık Nagib değil, Nasır riyaset edecekti. Bütün bu hâdiselerde, binbaşı Selâh Salem Ab- dülnasır'ın yanında yer almıştı, hatta agible en ziyade çatışan O olmuş Selâh Salem bir nevi Başvekil Muavını idi. Hâdise bu suretle, zahiren bir ne- ticeye bağlanınca Mısırlı liderler elele, kolkola Tresimler çektirdiler, fotoğrai çılara pozlar verdiler, dostluk ve arka— daşlık gösterileri yaptılar. Hepsi aynı yoldaydı. Ama, fikir ihtilâfı elbette o- labılırdı (Halbukı ötekiler Nagib'i, evi- ne düpedüz hapsetmişlerdi). Hacı Na- gıb bır hacıya yakışır şekilde kendısıne almış olanları da a gını Ve hıç kimseye karşı kin besleme— diğini beyan etti. Işler bir müddet da- ha normal yolda yürüdü. Gerçi o gös- terilere hiç kımse kanmamış ve Mısır- daki rejimin bir buhranlar rejimi ol- dugunu anlamıştı ama, ne de olsa du- rum sakin görünüyordu. Yeni hâdise, Temmuz ihtilâlinin yıldönümünde patlak verdi. O gün için büyük bir merasim hazırlanmış, Cum- huriyet Meydanına kürsüler hazırlan- mıştı. Devlet reisi General Nagib, uzun zamandan beri ilk defa olarak halkın karşısına çıkacak ve nutuk ırad ede- cekti. Ondan sonra da Cemal Abdül- nasır konuşacaktı. Fakat halk General Nagibi sadece <«Ye Nagib> diye de- ğil, «Kahrolsun Abdülnasır» diye alkış- layınca ortalık karıştı. — Başvekil söze başlamak istedi, yuhalandı. İşe emniyet etli askerler müdahale etti. Anlaşıldı ki, Hacı Nagib, menküp ol- masına rağmen hâlâ halkın sevgilisidir. Bu, Mısırlı liderlere ders oldu bir daha kütlenin önüne çıkarmadılar Bu hâdiseler sırasında da Binbaşı Selâh Salem, Başvekili tuttu. Milli İstikamet Vekili, son derece faal bir adamdı. Tâbir caizse, her ta- rakta bezi vardı ve bilhassa dış müna- sebetleri şahsen o idare ediyora ben- ıordu Yahut idare etmese bile, te- onu aslar — dai n şahsı Vasıtasıyle yapılıyordu Bır kimseyi ziyaret Binbaşı Selâh Salem Bir ikbalde, bir değil AKİS. 25 EYLÜL 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: