26 Eylül 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

26 Eylül 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN Kadın hayatı Kadın mı, erkek mi? yerde, ar- tıya soktugunu soylemekte, daha doğ rusu itiraf etmi â Asrımıza elınceye kadar kadınlar, erkeklerle eşit haklara sahip durmuşlar, nıhayet istedik- leı'ıne fazlası ile nail olmuşlardır. Ar- tık hallerinden şikâyete haklan var mı, yok mu kendileri bilirler. Yeter ki on- lar kendileri, etrafındaki insanlarla ge- inmesini bilsinler. erkeklerle eşit hak mü- cadelesi daha ziyade erkekleı' gibi her mesleği seçmek ve seçebilmek arzusun- dan doğmuştur. Bugün, kadınlann litika ve askerlik de ol her işi buyuk bir muvaffakiyetle yapa- bildikleri görülmektedir. Çalışan kadın miktarı memleketimizde de her gün biraz daha artmaktadır. Siyasal Bilgiler Fakültesinde kız talebelerin erkeklere nisbetle çok daha fazla muvaflfak ol- Tesmi bır ağız olarak bizzat bir * Fakülte gelecekte hepsınm birer Clara Booth olmasını istemez?. Bazı mutaassıp Şark Devletlerini hariç tutarsak her devlerin Anayasası ka- dına seçmek ve seçilmek hakkını tanı- mıştır. Hülâsa, kadın cemiyetlerin iş hayatında gıtgıde o kadar buyuk bir mevki tutm , bundan bazı kereler erkeklerın ciddi surette endişe duydukları da söylenebilir. Bu- gün öyle işler vardır ki, münhasıran kadınlar tercih edilmektedir. Niçin çalıştıkları sorulduğu zaman b dınlar, evlenmeyi istemedikleri veya koca bulamadıkları için bir işe girmeğe mecbur olduklarını söylerler. Bugun cemiyetçe içinde bulunduğu- muz hayat şartları, erkekle beraber ka- dını da mecbur edecek şe- ildedir. Buni un]a beraber, bazan, muh- taç olmadığı halde çalışan kadınlara da tesadüf edıldığı vâkidir. <— ÖfL£.. Pat hyorum, içim sıkılıyor.> - diye komşu komşu, toplantı toplantı gezen sathi kızlardan ol , ailesi zengin de olsa bir kızın hayata alışması bakımın- dan çalışması yerindedir. Çünkü iş ha- yatı kadını olgunlaştırır: Çalışan kadı- nın kafası da dolar. Fakat, çalışan bazı kadınların ha- yatlarından memnun dıkları da sık sık görülen hallerdendır Sıhhatleri mü- sait olmadığı halde çalışmaya mecbur olanları veya çok çocuklu kadınlara 22 bu bakımdan hak vermek kabildir ama, muhıtlerındekı kımselerın iş arkadaş- larının ilerini — anlamadıklarından şikâyet edenleı'e asla' Çalışan kadınla- göze almaları, muhit- lerine ve çalıştıkları yerlere intibak et- meleri ve her şeyden evvel iş arkadaş- ları ile münasebetlerini sadece İş saha- sına inhisar ettirip arada daima bir me- safe bırakmaları icabeder. İşlerini de o kadınlara has titizlikle yapan bir ka- dına kimin ne demeğe hakkı olabilir?. kadınlar için dikkat Çalışan edil- mesi icabeden bir nokta da iş saatle- rinde. . giyecekleri elbiselerdir.. İş zama- nında, dairesinde li'apan renkler ve çok fantazı elbiseler giyen, çok mubalagalı bir şekilde boyanan bir kadın, katte çok dürüst bir insan da olsa— et- Moda delileri Ayağında fesleğen rafında hiç iyi tesır bırakmaz, itimat telkin etmez. Bu kadın]ar boyle gi- yinip suslenmekle, kendıl İş arka- ları an haddmden ve lüzu- mundan fazla, hattâ sululuk derecesin- de iltifat edilip kur yapılmasına da ta- hammüle mecburdurlar. Çünkü bunu kendileri — hazırlamışlardır. Peki ama, bütün kabahat kadınlar- da mı. Muhitlerindekilerin bunda hiç kabahatları yok mu?. Muhakkak ki, her yerde tatsız insanlar bulunur. Kendisi ile" beraber çalışanları rahatsız eden kimselere sık sık rastlanır. Bir çok er- kekler çalıştıkları yere yeni giren bir , yardım etmek, kolaylık goster- mek ve kendisini yabancı hissetmemi sını temin etmek bahanesiyle yaklaş- mak isterler. Bir takım düşkün» leri de güzel, çirkin ayırmadan önle- rine çıkan her kadından istifadeye kal- kışırlar. Kibar ve itimat verici hallere sahip olan bu adamlar, diğerlerinden de daha tehlikelidir. Bütün bunlardan kurtulmanın tek bu gibi a aml a Sadece samimi olmamak; meçhul kalmak lâzım gelir. ok konuşmak, her reye karışmak haller de iş yerinde bir kadına Ç gibi saygının azalmasına sebep gösterilen ur Bir başka mesele de, — kadınların erkeklere nazaran çok daha az ücret- lerle çalışmalarıdır Buna sebep ola- rak, çir sünepe ve evde — kalmış olanlaı'ın dahi bir gün evlenmek ümi- dinde oldukları — gösterilebilir. Doksan yaşında bir kadına, «— Koca mı, şeker mi istersin?.» diye sorulduğu — zaman, «Dişim yok ki, şeker isteyeyim.» ceva- bından da anlaşıldıgı gibi, kadınların ekserisi ömür boyunca bekâr kalmayı bir türlü göze alamaz. Bu demektir ki, kadınların ekserisi, işlerini devamlı bir meslek âddetmeyip, koca bulmağa bir vasıta şeklinde mütalâa etmektedirler. Bugün kadınların, artık erkeklerini kati bir hami gibi kabul etmeyip, boyle bir telâkkiyi iptidaft addetmelerine rağmen biç bir kadın kocasının kendisine bak- masını gayri tabii addetmez. — Bunun içindir ki, çalışan kadınların pek çoğu maaş meselesi gibi şeyler — üzerinde pek durmazlar. Bunun içindir ki, son zamanlarda müesseseler kadınları kana- atkârlıkları yuzunden tercih eder ol- muşlardır. — R. Yaşayış Gün olur hayali cihan değmez amanımızın kadınları, — annelerinin hayat şartlarına bakarlarsa hallerine ukretseler yerınde oldugunu gün geçtikçe insan baya- tında mühim değişiklikler meydana gel- mektedir. Bugün kadınların giyinişleri, hareketleri ve kullandıkları — vasıtalar, bir kaç sene evveline göre dahi bam- başkadır. Bu yarım asırlık farka bak- tığımız zaman degışıklıklenn aşikâr ol- kadını yapmaktadır. Fakat işler de- ğişmemiş olsa dahi aletlerin degışnıış olduğunu görürüz. Bunun için bu. gü- nün kadını dünküne nazaran çok daha şanslıdır. Meselâ 19 uncu asırda ev ka- dınları rtalıgı süpürürlerdi. Hoş, bu asrımızın başlarında, hattâ geçen yıl- lara kadar boyleydı ya.. Bu işi asrımı- zın kadınları yapnııyorlar mı? Yapıyor— lar ama, bir farkla, dıunana kata- rak değil de, elektı'ık supurgesıyle Sa- dece bu mu.. Çamaşır ve bulaşık ma- kineleri ile de kadın hem zamanından tasarruf eder, hem de işini yorulma- dan kolayca yapab Hepsinden evvel ele alınması ica- beden âlet ütüdür. Ev kadınının en AKİS. 25 EYLÜL 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: