16 Ekim 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

16 Ekim 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Batı müdafaası Meclislere ihtar İngiltere'nin beyaz saçlı, yakışıklı Ha- riciye Vekili — Blackpool'a — giderken ne söyliyeceğini pekâlâ biliyordu. Ger- çi dınleyıcılerı Muhafazakar partinin o taplar olduğunda hiç kimsenin şüphesi yoktu. Mr. Eden, onların üstünden Av- rupa parlâmentolarına seslenecekti. ha doğrusu oyna Fransız Meclisine bir ihtarda bulunmak, böylelikle Fran- sa Başvekili Mendes - France'a yardım etmek istiyordu. Dokuzlar bir müddet evvel Lon- dra'da anlaşmaya varmışları man- ya'nın N.A.T.O. çerçevesi dahılınde si- lahlanması kabul edılmış, bir metin Bla: ckpool da alkışlar kürsüye geldi. Muhafazakâr- lar İngilterenin muvaffak — Hariciye Vekilini olduğu kadar partilerinin lide- ri Winston Churchill'in müstakbel ha- lefi sıfatiyle de kendisine tezahürat ya- . Yakışıklı vekil bir çok şey- i. Bunların bir kısmı, bilhas- sa İngilterenin iç işlerini alâkadar edi- yordu. Onların muhatapları delegeler- di. Fakat beynelmilel meselelere de sı- elince, o toplantıda bulunan gaze- teciler kulak kesildiler. Anthony Eden, o pürüzsüz İngilizcesiyle «— Dokuzların Londra'da vardık- ları anlaşma da tasdik edilmediği tak- dirde, bütün alâkalıların karşılıklı men- faatıne uygun bir şekilde Almanyanın arasında içine —alınabileceği — başka bir sistemi yaratmak için ben çare bilmiyorum» dedi. Sonra, aynı ağır tonda devam etti: «— unda da muvaffak olamaz- sak Avrupanın vahdeti tehlikeye gir- Hür dünyanın savunması ve Amerikan dostlarımız da kurtuluşları için başka — metodlar aramaya teşvik edilmiş olacaktır ki takdirde onları kim haksız görebilir?» Anlaşılıyordu kr Amerikalı Devlet — adamları —yân uülles— İngiliz meslekdaşlarına bu son çare de Avrupalıları yola getirme- diği takdirde kendilerinin başka bir açıkça beyan et- mişler ve ihtarda bulunmuşlardı. Şi di aynı ihtarı Eden Avrupalılara tek— rarlıyordu değil midir ta- sOs- Bunun neticesi midir, pek bilinmez ama, alman Meclisi sarıyı heyacanla bir celse sonunda, AKİS. 16 EKİM 1954 yalıstlerın muhalefetine rağmen tasdik doğru isteniliyorsa, korkulan Meclrs Alman Meclisi değil- di. Adenauer, Avrupa Savunma Cami- asına ait andlaşmayı da kendi parlâmen- tosundan geçirebilmişti. Asıl mesele, Fransızlardaydı Gerçi Mendes - France Dokuzların — kararının mutlaka tasdiki ısrar edeceğini, aksi halde istifa- i bildirmişti ama, kabine buhranı daha yaratmaktan çekineceğini kim te- min edebilirdi? İşte bu sırada, Rus Dışişleri Vekili Molotof birden bire Doğu Berime geldi ve oradan dünyaya hitap etti. Sovyet- Alman silâhlanmasına kati surette Anthony Eden Son ihtarı verdi karar verilmeden iki Almanyanın yanı edıyorlardı Rusya, Batılıların vardıkla- 1 andlaşmayı geciktirmek, hattâ sabote etmek için elinden gelen her şeyi yap- maya karar vermişti. rtler, daha pek kısa bir zaman evvel toplanmışlar, aynı mevzuu görüş- müşler, fakat hiç bir anlaşmaya vara- maksızın — ayrılıp memleketlerme dön- müşlerdi. Bu sefer da iyi bir netice almacagı nasıl iddia edılebılırdı" Orta- iki taraftan hiç birinin menfaatı degışmemıştı Amerika, tığı gibi, Molotofun teklifini sert bır eda ile karşıladı ve reddini istedi. Ya- pacak, konuşacak bir şey yoktu. Rus- ların maksadı açıktı. Batılıları oyala- mak istiyorlar, aralarına nifak tohum- ları ekmeye çalışıyorlardı. Toplantı ya- pılsa, diğer toplantılardan başka bir netice elde edilecek değildi Fakat Fransa'da, Molotofun teklifi başka türlü karşılandı. Bir çok Fransız çevresi, Sovyetlerle aynı masaya oturu- lup goruşulmesınrn aleyhınde değiller- di. Bunu so a denemes kaybedilecekti? Belki de Ruslar, b fer yumuşarlar, Almanya'nın bırleşmesı hususunda — makul teklifler yaparlardı. Bu suretle dünyanın ikiye bölünmesi hâdisesi de önlenmiş olurdu. Zira Al- manya meselesi halledilirse — Batı ile Doğu arasında en büyük ihtilâf ortadan kalkmış olacaktı. kaybedilirdi? Hiç! netice vermediği takdirde, Lon varılan — ve Almanya'nın sılahlanmasını derpiş eden anlaşmalar derhal meriyete konabilir, bu suretle de günah Batılı- lardan gideri Bu fikri yaymak hususunda Fran- sız komünistleri büyük gayretler sarfe- diyorlar. Almanya'nın silâhlanması ge- ciktiği müddetçe batılıların arasını aç- mak ihtimali ortadan tamamiyle kalk- mış olmiyacaktır Bakalım Amerikalıların ihtarı mı, yoksa Molotofun attığı yem mi Fran- sızlar üzerinde daha büyük bir tesir ya- acak? Şehirlerde bayram var inyor Scelba, — göğsünü kabarttı ve pencereden dışarıya baktı. — İtaly parlamentosu un bü y ük, beyaz binası önünde halk nümayiş yapıyordu. Sin- yor Scelba bu neviden pek çok nüma- bu defakinden istifasını 1st1y0rdu An- laşılıyor. ki dünyanın hiç bir yerinde devlet adamları, iktidarı bırakmaları hususunda vâki taleplerı kızmadan kar- şılıyamıyorlar. alk, —gerçi komünist- İ iki Wilma Mon- tesi meselesınden dolayı kızgındı. Bu- gün ise memnundu: İtalyanın seneler senesi sürüp giden bir dâvası nihayet halledilmişti. goslavlarla Vardan anlaşma, ma vesile vermişti Sinyor Scelbayı bekleyen sürpriz bundan ibaret kalmadı. Başvekil, Mec- lis salonuna gırdıgınde de coşkun alkış— larla karşılandı. hatına başladı kalktılar. Başvekılın sözlerini öyle din- liyorlar ve hemen her cümlesini, o İtal- anlara has ateş ve heyecanla kesiyor— lar, alkışlıyorlar, <<v1va» diye bagırıyor— rdı. Bi bir bayra- ladı. Zaten bu sırada memleketin muh- 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: