11 Aralık 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

11 Aralık 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOSYAL HAYAT Cezaevinde yatakhane ama dam! Yandan akıyor yandan... mühim degıldır Bu terbiyeyi hissettir- meden ini kurcalamadan verme lazımdır bunu yapabilmek için de Av- rupa'da olduğu gibi, hapıshane teşkıla— tını suçlu psikolojisini ve durumunu bi- lenlerin hazırladıkları testlerı yapmak dersleri vermek lâzımdır. Hapishane duvarlarının tamırınden bazı rakamlar tertiplenmiş, şu veya bu kadar hapishanenin inşasının yapıldığı, inşaatların ilerlediği gerekçelere konul- muştur. Mahkümları islâh etmek gayesi ele alınırken, her mahküma ayrı bir hücre tahsis edılmesı esasının da ele alın ma— sı şarttır. Madem ki suçlu adedini, miyetin diğer — dâvalarını halled k azaltamıyor duzeltemıyor hapıshan ler— deki mahküm sayısın mak sureti ile aksını fılen ıspat edıyoruz hiç de- ğilse fazla ödenekler ile cemiyetten ko- vulmuş olan bu kimselerin sevıyelerını yükseltmek için çareler bulalım Ve ne olur Allahım, her sene büt- çeden hayır cemiyeti namı altında çalı- şan teşekküllere — verilen — tahsisatların onda birini de ha pıshaneler 1çın ayıra- lım. İşler biraz daha e yüz tutacak ve belki de cemiyete tekrar gırenlerın durumlarında bir salâh görülecektir. Medeni Kanun «Piç> mefkumu kalkacak eclis gazinosunda oturan milletve- killerinden birisi — konuşmasını şu hükme bağladı: «— Halk, umumi olarak ele alınır- sa, Türk kanunu medenisine intibak et- memiştir. 24 Bu sözlerde büyük hakikat payı . Hattâ o kadar vardı ki, bir za- manlar Medeni Kanunun hükümlerine ayları bazı noktaları ihtiva eden kanun tekliflerini Meclis'e getirmek istiyen- ler bile olmuştu. Bu konuşmanın Mec- lis gazinosunda cereyan ettiği gün, ikti- dar organı Zafer Gazetesinde, üçüncü sayfada bir fikra neşredildi. Bu Türki- ye'nin en iyi fıkra yazarlarından bir ha- nım tarafından kaleme alınmıştı. Taad- düdü zevcattan — bahsediliyordu. Yazı, aaddüdü zevcada şiddetle hücum edı— ordu - tabii olarak -, fakat D letvekıller nden ikisinin evlenmeler hakkında Meclis'e sunduğu nun teklifinin aleyhinde bulunu- P. mil- ga rTiİmeşru yordu. Meclis komisyonlarında görüşülme- ğe başlanılan kanun teklifinin adı «tes- cil edilmiyen birleşmelerle, bunlardan doğan çocukların cezasız tesciline dair kanun» idi. Zafer muharriri, bu kanu- nun taaddüdü zevcatın memlekette ye- niden yer bulmasma yol açacağını ile- Yİ sürüyı Mılletvekıllerı konuşmalannda bu yazıy: emas ettiler kanun tekli- finin görüşülmekte oldugu İçişleri Ko- misyonuna gittiler. Mesele neydi? Kanun teklifinin sa- hipleri olan İzzet — Akçal ve Hüseyin Avni Göktürk bu teklifle — memlekete ne getirmek istiyorlardı. Yapılacak olan neydi? Memleketin durumu ark, gibi dine bağlı kalmış bölgele- 5 Trin inkılâplardan sonra dahi, sırtla- rından atamadıkları bazı mühim mese- leler vardır. Dine bağlı kalmış bir mem- lekete, medeni âleme hâs bazı unsurları getirmek zordur. Bunların başında, in- sanların medeni kanun hükümleri gere- ğince evlenmeleri, aile kurmaları ve ya- şamaları gelir. Türkiyede - maalesef - medeni kanunun kabulünden sonra da, aile kuruluşlarında «dine batili» bir sis- tem baki kalmıştır. Anadolu'da çok kim- se, din hükümleri gereğince evlenip, ço- luk çocuk sahibi olmuştur. Bu hâlâ böy- ledir. Anadolu'da, imam nikâhı yer et- miştir. Bir erkek, evlenmek ıstedıgı ka- dını imamın önüne götürüyor, Allah hu- zurunda karılığa kabul ediyor, beraber ğ çocuk sahibi oluyor, kendisin- den sonra gelenler de ayni usule de- vam ediyorlar. Halbuki medeni kanun bu türlü ya» şamaları menedıy evliliklerinin nikâh memuru önünden mesi zaruretını ortaya koyuyor ve bir şart ileri yor: Her erkek bir kaı dınla evlenebılır Anadolu'da bir kadınla evle- nenler yok değildir. Fakat bunlar imam nikâhı ile birbirlerine — bağlıdırlar. Bu yasaktır, suçtur. u birleşmelerden doğan çocuklar ise, ana ve baban nahım bütün ve- bali ile omuzlarında taşıyorlar Bu ço- rey veremiyorlar. Medi bırleşmelere ait istatistik malümat su- dur Resmi nikâha müstenit olmaksızın yaşıyan, karı koca hayatı — geçirenlerin adedi 366 bin; bunlardan dog çocuk- ların miktarı 1.300.000 dir. Bu demek- B emektir ki, memleketin d, X yanında fiili, fakat gayri kanuni birleş- meler ve gayri meşru neticeler mevcut- tur. İstenilen nedir? İ şte İzzet Akçal ve — arkadaşı <tescil edilmiyen — birleşmelerle, bunlardan doğan çocukların cezasız teciline dair» kanunu teklif ederlerken bu — meseleyi ele almışlar, memleketin bu büyük der- dini hiç değilse kısmen bertaraf edebil- mek için hazırlık yapmışlardı. Kanun teklıfı ile istenilen şudur: Medeni Kanun hükümlerine aykırı olarak evlılık bagı kuranların, yaşıya! ların miktarı daha çoğalmadan, bu ka— bil bırleşmelerı «resmi» lâzımdır. Bu i: eme lılıkları «tescil» mak icap edecektir. Bütçeye bir miktar tahsisat konulmalı, bu tahsisat ile me- murlar tefrik edılmelıdır Memurun va- zifesi Anadolu'nun köy ve kasabalarında beraber yaşıyan, fakat gayri kanuni bir birleşme ıle aıle kuranları tespit etmek olmalıdır. mur, bu şekilde bir yaşa- yışa rastladıgı zaman bir kaç noktayı soracak vı tescıl muamelesi bundan ve sonra yapılacaktır. Tescil yapılacak şahsın birden faz- la kadınla hiç bir ilgisi — olmıyacaktır. Medeni kanun hükümlerine bu bakım- dan riayetsizlik mur, erkeğe ve kadına sualler soracak beraber yaşamalarını devam ettirip et- tirmiyeceklerini, bu — beraberliği resmi şekle sokmak ısteyıp istemediklerini tah- AKİS, 11 ARALIK 1954

Bu sayıdan diğer sayfalar: