5 Mart 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

5 Mart 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Maliye Robinson raporu Eski Yunanistanın ünlü filozofların- dan Sokrat Delph mabedine doğru yürüdü. Mabede girerken kapıda eski yunanca ile yazılmış atalar sözü mahi- yetinde bir yazı vardı. Okudu. Bun- i i (connais-toi, el- - ö 5 1 B © B © W n x - - g . © © a. - z < © — . B - özün büyük tesirleri oldu ve in- sanın kendini kendi bilmesi rasyo- nalizm diye adlandırılan akılcı mekte- bin kuruluşunun başlangıcı sayıldı. Hadise binlerce sene önce cereyan ediyo d ce sene sonra Türkiyenin felsefi alanda en önemli meselelerin- den birini asırlar boyunca akılcı mek— tepten u Ancak selelerimizi garplı metodlarıyla incele- meğe başlamışızdır. Onun için Atatürk inkılâplarını, felsefi alanda Türkiyede akılcılığın hakim olmasıdır, tarzında hulasa etmek mümkündür. Kendimizi tanımak, meselelerimizi bilmek zorundayız. Çünkü dâvalar an- laşılmadıkça, hal yolları bulunamaz. Kendimizi — tanımak için yollar muh- lamağa çalışacagımız gibi başkalarını da - ihtisas ve ilim — sahibi - olmaları şartıyla - meselelerimizin anlaşılm sında kullanabiliriz. Çünkü akılcılığın bırıncı şartı akıl için müşterek olana, ilme ve ihtisasa prim vermekti mle ketımız kalkınma hamleleri ıçınde bul nd iktisadt? sahada takım meselelerle karşılaşmakta ve bır yandan karşılaştığımız meselelerin mâhiyetini daha iyi anlamak, diğer yandan alacağımız kararlarda hata nisbetini asgariye indirmek için ya- bancı ilim ve ihtisas sahibi eleman- lardan istifade etmektedir. D. Robinson bu yabancı mutehassıslardan biridir.. Mumaileyh Türkiyenin meselelerine yakından alâka göstermektedir. On kadar Ame- rikan —üniversitesi kendısını Turkıye- nin iktisadi, siyasi, üzerinde bir tet etmiştir. Mr. Robinson memleketimizin meselelerini kendi anlayış ve görüş tarzına gore ortaya koymakta ve bun- lmesıne muteallık tavsıyele- Biz kendimizi tan a ı faideli olacağına kani olduğumuz için AKİS'in bu sayısında Robinson rapo- runu hülâsa etmeyi — muvafık bulduk. Raporun — esasları Mr. Robi -eleri "bir lo diyatından, munkeşf bir ıktısadıyata süratli Olarak geçmekten tevellüd et- mektedir. Şimdıye kadar bu meseleler en aşağı bir düzine mütehassıs tarafın- dan ele alınmış, incelenmiştir. Fakat 14 inson'a gore Turkıyenın me- ir ' iktisa- Türkiye fabrikalanıyor 1950 den sonra keşfedilen yeni bir fiil bu mütehassıslar raporlarında — Türk- lerin ulaşmak istedikleri gayelerle Türkiyenin Jeopolitik durumu üzerin- de fazla durmamışlardır. Halbuki ha- reket noktasının mücerret bir faraziye olması rekir. Barker heyetinin tev- di etmiş olduğu rapor bu iki hususu nazari itibare almaksızın farazi bir he- saptan hareket etmektedir. Bu hesaba göre ferdi geliri yılda yüzde bir ilâ bir buçuk arasında arttıracak bir yatırım programı Türkiyenin iktisadi kalkın- masını temine kâfidir. Halbuki hare- ket noktası, vakıalara uygun değildir. Zira Batı Avrupa' memleketleri ile Birleşik Ameri 'da milli gelir senede 9o 2-3 nisbetinde artmaktadır. Gen Barker heyetı Türkiyenin kalkınma hızını isabetli olarak değerlendireme- miştir. Çünkü bu heyete göre mıllı gelır 1949 1953 senelerinde yüzde üç buçuk gösterecekti, halbuki a mezkür yıllarda bu artış 2 8 nisbetin- de olmuştur. Türk devlet adamlarıyla — efkârı umumiyenin büyük bir kısmına ikti- sadi kalkınma babında iki ana kanaat hâkimdir: 1 — Türkiyenin savunma potansi- yelini arttıracak vasıtaların temini, 2 — Batının hayat seviyesine ulaş- ma arzusu. Bu iki ana unsur içten birbirleri- ne bağlıdır. Bir yandan kuvvetli bir ordu kurulacak, diğer yandan Batının kalkınma — hızından daha süratli bir aradaki mesafe ka- patılacaktır. hususa mutlak zaruretler nazarıyla bakmak- tadırlar. İktisad? kalkınmada har hangi bir gevşeme Türkiyenin müdafaa gü- cünü de zayıflatacaktır. —Şurasını da gözden ırak tutmamak gerekir ki yüz- yıllar boyunca devam etmiş olan kötü idare, ilmt ve kültürel sahadaki geri- liklere rağmen Anadolu halkı büyük- lük' idealini muhafaza etmiştir. O de- recede ki kuvvetli bir ordunun muha- fazasıyla, seviyesine ulaşmayı temin etmeyecek olan her iktisadı kalkınma plânı reddolunmağa mahkümdur. Kalkınmanın yolu: 96 6 gelir artışı Burada haklı olarak insanın aklına cek bir iktisadi kalkınma Tür illit gelirini yüzde kaç nisbe- tinde arttırmalıdır? Batılı memleket- lerde milli gelir senede 96 2 - 3 arasın- a artmaktadır. Bu artışta makıneleş idarenin rolü bü Turkıyede 150 dolar, Amerika Birleşik devletleri istisna edilecek olursa Batılı memleketlerde ise 700-800 dolar civa- rındadır. Üstelik Türkiyede — nüfus süratle artmaktadır. Bu son nisbet se- nede yüzde ikidir. Ayrıca dış ticaretin Türkiyede oynadığı ana rol üzerinde urmak gerekir. Çünkü Türkiye dün- ya pazarlarında rakip devletlerle re- kabet edebilmelidir. Bugün —Türkiye iki taraflı anlaşmalarla mahsüllerini satabilmektedir; lâkin normal bir ti- caret tarzı olan çok taraflı bir ticarette sal masraflarının yüksekliği Türkiyeyi güç bir durumla karşılaştıracaktır. Da luyor ki Türkiye istihsal va- sıtalarını da modernleştirmek mecbu- AKİS, 5 MART 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: