5 Mart 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

5 Mart 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN 10) Gece, misafirler giderken onları biraz daha alıkoymak nezaketinden vazgeçeceksin! H erkesm uykusu geldiği bir anda , bu ekseriye 12 ye doğrudur - kadınlar ev sahibesi vazifelerine harfi harfine riayet etmek hevesine kapıla- rak; yeniden bir meyva suyu, içki veya çukulata ikram ederler.. Misafir- ler yeniden gevşer ve saat ikide, git- tikleri zaman, en artık kimsede uy- ku uyuyacak hal kalmamıştır Ne olur biraz samimi olsak!. Cevap — Demek ki erkekler, dün- anın her tarafında - birbirlerine çok benziyorlar. Onların alakalandıkları bir misafir olursa, sabaha kadar alıkoy- mahzur yokt Çocuk Oyun ciddi bir iştir T ahta Oyuncaklarla evler inşa eden, kendine tayyare yapan, ip atlama- ğa kalkışan bir çocuk gördüğümüz sa- an o kendimize mahsus yanlış anla- yışımızla bunların ders çalışmak gibi ciddi bir meşgaleden ayrı eğlenceler olduğunu düşünürüz. Yanlış anlayışı- sebeb, çocukluğumuzda oyunun eglence, mektebin, vazife ve çalışmanın işkence — olduğu hissinin aşılanmış olmasıdır. Çıkıçıkısını bır elinden bir eline geçırerek oyalan: merdivenlerden aşağı emeklemeye çalışan, yerdeki bir çatlağın uzerıne tahta bloklarını dizip trencilik oynay: çocuklar dünyayı öğrenmek gıbı çok ciddi bir işle meş- guldürler. Bunlar kendilerini, çalışan bir orta okul talebesi gibi ha- yata hazırlamağa çalışmaktadırlar. Ço- cuk oyunu, tahminlerinizin a kolay olduğu için degıl zor olduğu için sevmektedir. Çoc! gün, her saat daha müşkiil işleri başarmağa kabili- yet kazanmak ve kendisinden daha büyük çocukların veya büyüklerin yaptığı şeyleri yapabilmeğe gayret sarfetmekle geçirmektedir. Bir yaşında bir çocuğun annesi ekseriya çocuğun kendi oyuncaklarını bırakıp mutfaktaki tencere tabakla oynamağa kalktığından şikâyet eder. Bunun bir sebebi çocuğun, annesinin tencere tabak gibi şeylerle oynadığını gordukçe kendisinin unu yapma- kalkmasıdır. Bundan dolayıdır ki bıı' yaş civarındaki çocuklar sigaralara çok musallattır. En iyi oyuncak basit oyuncaktır ocuklar ekserıya basit oyuncaklı daha çok sever ve onlarla daha uzun oynarlar. Bu çocugun basit oldu- dan değil, bilâkis çocuğun son de- rece geniş bir muhayyeleye sahip ol- masındandır. Meselâ iki türlü oyuncak tren vardır. Biri metalden yapılmıştır, üzeri boyanmıştır, tıpkı hakiki - bir trene benzer zerinde gider. Diğeri alelade tahta bloklardan yapıl- kiye benzıyen trenle bir küçük çocugun yegâne yapabileceği şey onu yerde iterek götürmekten ibarettir. Çünkü treni raya yerleştirmek ve vagonları biribirine — bağlamak 24 Çocuk ve oyuncağı Bırakınız onlar oynasın zordur. Hattâ vagonun içine biç bir şey koyamaz. Onun için bir müddet sonra bu oyuncaktan sıkılır. Halbuki tahta tren tamamen başkadır. Blokları arka arkaya dizip istediği kadar uzun bir tren yapabilir. Sadece iki blokla birbirini Ççeken iki otomobil sahibi olur. Daha küçük blokları trenin üs- tüne yığıp marşandiz treni yapar ve evlere eşya dağıtır. Karadan sıkılın- loklar ayrı ayrı gemiler veya bir- birini çeken römorkör vnalar olabilir. Ve boylece ılelebet bloklarla oynayabilir. Bazan butçelerı dar anneler baba- lar çocuklanna pıril piril bir otomobil alamadıkları ıçın üzülürler. Fakat ço- cuğun bir ambalaj kutusu ile neler yapabılecegmı bir düşünseler bu ka- dar üzülmezler. Bir ambalaj kutusu bir çocuk için yatak, ev, kamyon, tank, kale, bebek evi ve garaj olabilir. Çocuğ uza daima ıyı oyuncaklar ala- madıgınız için çok üzülmeyin. Çocuğu- nuzun sizden üç tekerlekli bir bisiklet isteyeceği zamanlar gelecek ve siz de onu almağa gayret edeceksınız Fakat basit oyuncakların evvelâ geldiğini unutmayın. Daha mükemmel , oyun- cakları çocuğunuz o oyuncaktan zevk alacak yaşa bastığı zaman alırsınız. Bir yaşına yaklaşan çocuk parlak renkli, salladıkça ses çıkaran ve ağzın- da çıgneyebılecegı oyuncaklardan hoş- Bır yaşını geçtikten sonra çocugun en sevdiği oyuncak birbirinin içine sokulup çıkaı'ılabılecek oyuncak ve eli sevdiği oyun, oyuncağım itmek ve çek- mektir. Dört tekerlekli tahta bir araba bu yaşta bir çocuk için en ideal oyun- caktır. Hattâ iple çekilen bir mukavva çekmekten daha evvel gelen bir fiil- Yumuşak bebek ve tüylü ayıları bazı çocuklar sever, fakat bazıları için bu tıp oyuncaklar hiç bir şey ifade Ç ocuk 2 yaşına gelince taklit en çok meşgul olduğu işdir. Evvelâ, bilhassa annesinin yaptığı şeyleri taklid etmek. hevesine kapılır. Annesile beraber sü- pürge süpürmek, bulaşık yıkamak, di- kiş dikmek gibi anneleri en çok bizar eden oyunlar bu taklid hevesinin ne- ticeleridir. "Ne yapsam eli içinde" diye şikâyet eden anneler çocuklarının bu halinden anlamağı öğrenmelidirler. İki yaşmdan sonra çocuğun muhayyelesi daha ziyade yaratıcılaşmaga başlar. İşte bu sırada çoc en çok sev- diği oyuncaklar bebek ve bebek eşya- ları, kamyonlar ve otomobiller ve biç şüphesiz gene dört köşe tahta bloklar- dır. Birbi üstüne dizilen bloklar dünyanın en yüksek binası, yanyana dizilmiş — bloklar dünyanın en uzun trenidir. Bloklar yere dizilip içine gi- rilip oturulacak bir ev, bahçe veya kayık olur. Çocuklar kendi seviyelerinde oyunlar oynamalıdırlar Ç ocuklarla oynamağa kalkan bir bü- yük ekseriya oyunu zorlaştırır. Ço- cuğuna bir sürü elbiseleri olan bir be- bek alan anne çocuğu ile oynarken be- beği oyun icabı gibi giydirmeğe, yani evvela İç çamaşırlarını, sonra elbiselerini en sonra paltosunu giydirmeğe müte- mayıldır Halbukı küçük çocuk bebe- n giyi İişin rmızı —paltosundan başlamak ısteyebılır Veya anne çocu- ğuna kut boya kalemi ile boyan- mak üzere hazırlanmış bir resim kitabı alır Çocuk ekseriya turuncu bir kale- alıp kitaptaki hatların dahilinde kal a lüzum görmeden bütün sa- hıfeyı boyamaga kalkar. Otu da, göğü de, ineği de turuncu boyamış olsun bundan rahatsız olmaz. Bunu görüp te "Yok, yavrum öyle boyanmaz, bak böyle yap dıye çocuga akıl öğretmek- ten pek as büyük geri kalır. Veya bır baba çocuguna büyük bir iftihar ile almış olduğu elektrikli - trenle nasıl oynayacağını — göstermeğe — teşebbüs eder. Yere otururlar. Baba treni alıp raya yerleştirmeğe uğraşırken çocuk vagonlardan — birini yakaladıgı gıbı karşı duvara atar. Baba derhal, "yok, yok tren atılmaz, getir rayın ustune koyalım" der. Oyu! minval üzere babanın mutemadıyen akıl öğretmeleri ve çocuğun daima yanlış hareketleri ile devam eder. Halbuki zavallı çocu- ğun ne o treni kurup işletmeğe takati, ne de vagonları rayların ustune yer- leştirme kabiliyeti vardır. Çocuk daha realizmden hoşlanacak çağda değildir. 15 dakikalık bir uğraşmadan sonra baba, çocuğu ile oynamağa kalkmanın boşuna vakit harcama olduğu kanaa- tine vararak kendi işi ile meşgul ol- mağa gider, çocuk ise bu bir türlü becerip oynayamadığı trene müthiş AKİS, 5 MART 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: