5 Mart 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

5 Mart 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR diği beyanatta: "Biz bu kapanın ku- rulduğunu 20 gün evvelindenberi bil- mekteydik. Masa başında onlar galip geldıler Ama sahada biz galip gelece- ğiz." dedi. Bu zuda en cazip beya- natını Beşıktaş Idarecısı Sadri Usuoğ- lu vermiştir: herşeyden — evvel kendi kulübümü düşünürüm. Lig maçlarının ehemmiyetini kaybettirmemek — için talimatname hükümlerine dayanarak bu haftaki maçları devrenin sonuna attık. Kabul etmek i şartlar altında bir — Beşiktaş-Adalet veya bir Galatasaray - Beykoz hat- ta bir Fenerbahçe-Galtasaray maçı şampiyonluk muallakta olduğu için bü- yük bir ehemmiyet taşıyacak ve do- layısıle hasılat temin edecektir. Fara- za, bu hafta Beşiktaş-Fener maçının yapıldıgını ve Fenerbahçenin galip gel— diğini bir an için düşünsek! O zamı ne olacaktır? Yani hususi organızas— yonlarda seyircisi az olduğu için mas- rafını dahi çıkaramayan Galatasaray'ın şampiyonluğu garantilemesinden son- ra liğ maçlarının ehemmiyeti kalacak mıdır? Keza bunun yanında Fenerbah- çe eğer bizimle şike maç yapmayı ka- faya koymuşsa, bu korkulan neticeyi değiştirir mi? Bu suallere muarrızla- rımızın cevap vermesini daha uygun bulur Galatasaraylılar bu işi bir prestij davası haline sokmuşlardır. Hem fede- rasyona — müracaatta bulunmuşlar, hem de kulüp başkanı Refik Selimoğ- lunu Ankaraya göndererek Osman Kapani gibi bazı Galatasaraylı mevki sahiplerinin — kulaklarına fısıldayarak masa başındaki mağlubiyeti lehlerine çevirtmeye çalışmışlardır. Bunda, yukarda da belirtildiği gi- bi bir bakıma haklıdırlar, zira daha pek kısa bir zaman evvel gene böyle BİT fırsatta böyle bir tertiple karşılaş- mışları Neticede Galatasarayın — istediği olmuş, Fenerbahçe-Galatasarayın 18 martta, — Beşiktaş-Fenerbahçenin ise 10 nisanda karşılaşmaları kararlaştırıl— mıştır. Beşiktaş-Galatasaray ise 24 n sanda oynayacaklardır. Ordu takımı: Dikkat! Oo rdu takımımızın Ankara'da Fran- ordu takımına karşı kazandığı 4-2 lık gahbıyet büyük bir sevinç ya- rattı. Her galibiyetin yaratacağı bir se- vinç vardır. Her galibiyet bir takıma, dolayısiyle halka gurur verir. Peşın olarak şunu söylemek zorunda bulu- nuyoruz ki, ordu takımının bu galıbı— yetine Roma karşılaşmaları için gü- venmemeliyiz. Çünkü, Fransaya karşı çıkardığımız oyun o kadar tatmin edici, hemen her takıma karşı bizi fa- vori gosterecek değerde değildi. Gol- lerden sonra Türk takımında bir gev- şeme veişleri ciddiye almamak hâli gö- rülmektedir, nitekim o zayıf Fransız takımının bu kabil hallerdeki her hü- cumu kalemizde bir buhran yaratmış- tır. Karsı taraf Roma'da Fransızların oynadığı gibi oynamıyacaktır ve böyle kale önüne bizim defansın durgunlaş- 34 lâzımdır. ki bu tığı an geldi mi, yüzde yüz gol ola- Diğer bir nokta da şudur: Forvet hattı muhakak ki, iyi çalışmıştır, fakat tatminkâr değ ildir. Dört gol atmış, yirmi dört gol kaçırmıştır. Bu şekılde bir nispet göz önüne alındığı takdirde, forvetimizin de Mart'ta Roma'ya gi- dinceye kadar her fırsattan istifade eder, şekilde yetiştirilmesi lâzım gelir. Şimdilik, söylenecek budur Milli takım P erşembe günü 50 Kuruş duhuliye ödeyerek Fenerbahçe stadına gi- denler dogrusu hayretler içersinde kal- dılar. Milli takıma davet edilmiş olan 25 Futbolcudan Ordu takımında yer alan beş futbolcu hariç yirmisi de sa- haya zamanında gelmişlerdi. Bu genç federasyon için büyük bir başarı idi. Hayret edenler, hafızalarını şöyle bir yoklayıp geçmışı hatırlayanlardı. Daha üzerinden ile geçmemişti. Yugoslavya maçma çağrılan — Yirmi yedi futbolcudan ancak on tanesi ilk antremana itibar etmişti. Halbuki şimdi hepsinin zamanında sahada bu- lunduğu görülüyordu. Bu ne saadetti! Sporseverler 50 Kuruş duhuliyeyi öde- memiş olsalardı sevinçleri bir kat daha artacaktı. Az zamanda bir federasyon değişmesi ile ortaya çıkan bu anlayı- şın sebebini hiç kimse doğru dürüst izah edemedi. Çağırılan isimlere ba- kanlar eski ile pek büyük fark göre» mediler. O halde bu alaka ve bu ya- kınlığın bir sebebi muhakkak olma- lıydı. FFederasyonun yedi maddelik tebliğine bir göz atanlar, şöyle bir ka- yıtla karşılaştılar: "Federasyon davet edilen oyuncular içersinde alakasızlık gösterenlere karşı şiddetle cezalar ver- mek kararındadır. İşte bu madde, zi- hinlere takılan suallere hakiki bir ce- vap teşkil etti. Topu, topu bir saat kadar devam eden antremana Fenerbahçenin antre- nörü JARKO MIHOLOVIÇ nezaret etmekte idi. Ayrıca Abbas Sakarya da gençlere kültür Fizik hareketleri yap- tırıyordu. Abbas Sakarvanın hareket- lerini yavan bulan seyirciler 50 Ku- ruşun verdiği hızla “"Bırakın, bunları Sofia mektebi kızları yapsınlar Biz çift kale isteriz" diye bağırdılar. Fakat arzuları yerine getirilemedi. AKİS, 5 MART 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: