18 Haziran 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

18 Haziran 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Temel atma töreni İyi işler çok ama... bir yaşayışı mümkün 'kılacak sevi- yede istihlâk edebilecek duruma gel- dikten başka, ihracatçı vaziyetine de girebilmesi; b Türkiyenin için elzem bulunan maddelerin, kuvvei muharrikenin is- tihsalini temin etmek * ki bu, ayni zamanda, ziraat sahasında başarılan programın yanında münasip nisbet- te sınai bir programın inkişafı de- mektir. iktisadi inkişafı iptid ve sair c — İhracatın tevsii, memleket i- çinde yapılan istihsalin tevzii, ayni zamanda askeri ihtiyaçlar için lâ- zım gelen yol ve limanların inşası; d — Milli müdafaa bakımından askeri malzeme ve teçhizat, hafif si- lâhlar ve bilhassa cephane gibi, is- tihsalin her memleketin behemehal muayyen bir seviyeye kadar ulaştır- ması lâzım gelen mamulâtm yapılma- sının temini. Bittabi bu program tamir tesisa- tının kurulmasını da tazammun et- mektedir. Başbakan bu programı söyledik- ten sonra bu güne kadar bu — yolda istihsal edilen neticeler hakkında ba- zı istatistikler vermiş ve elde edilen neticelerin istihsali için tabik edilen usulleri hülâsa etmiştir. Başbakanın ifadesine göre usuller şunlardır: 1 — Devlet bütçesindeki yatırım- ların en titiz şekılde verımlı işler Üze- rinde teksif edi 2 — Mali polıtıkanın istihsali teş- vik edecek şekilde ayarlanması; tihsale — matuf ' kredilerin münasip şekilde arttırılması; 4 — Hususi teşebbüslerin — teşvi- AKİS, 18 HAZİRAN 1955 icabeden temini kiyle yabancı sermayenin, bilcümle makul garantilerin suretiyle memlekete celbi. Bahsedilen programsızlıkla Baş- bakanın yabancı ajans muhabirine verdiği program arasında acaba ne gibi bir alâka acaba yorulması icap eden bir problemdir. Program meselesinden başka bir de programın tatbiki için seçilen va- sıtaların isabeti işi vardır. Bugüne kadar vuku bulanlar, içinde bulundu- ğumuz hal ve istikbale ait ümitler memleketimizin iktisadi meseleleri i- le uğraşanlara, karar vermek için lü- zumlu kâfi materyelı temin etmiş nlsaf' gerektir Holanda Yeni bir formül holandalılar endüstrileşmiş hür ce- miyetlerin karşı karşıya kaldıkla- Yi en can sıkıcı iktisat politikası me- selesine bir hal yolu bulduklarını id- dia ediyorlar. Mesele, iş gücünü esir haline getirmeksizin ve enflasyona sebep olmaksızın tam istihdamı te- min etm am istihdam ile açılan işlerle iş almak isteyen kimseler arasında bir uygunluk olması hali ifade edilmek- tedir. Enflasyonda, — haftalık ücretin satın alabileceği mal ve hizmetler ye- künunda devamlı bir azalma düşü- nülmektedir. Meselenin hal şekli olarak düşü- nülebilecek imkânın yarısı, alâmeti İKTİSADİ VE MALİ SAHADA farikası Holandalılara —ait olmayan şiddetli ve Ortodoks bir para politi- kasıdır. Böyle bir politikada yapıl- ması icap eden şey, iktisadi hayata karışan paranın enflasyona sebep ol- mıyacak kadar ve fakat fiyat düşüklüklerine sebep olmıyacak ka- dar da bol olmasına dikkat etmektir. Söylendiği gibi işin bu yarısının Ho- landalılarla alâkası oktur. Holan- dâlıların bulduklarını iddia ettikleri, işin diğer yarısıdır Holandalılar, işçiyi tatmin eden reel ücretlerin duşmesıne sebep olan nominal artışları fiilen 1mkansız ha- le koyan ve nihayet esas itibariyle serbest rekabete dayanan ve merke- zi hiç bir kontrole tabi olmayan bir ekonomiye kolaylıkla tatbik edilebi- lecek bir sistem bulduklarını düşün- mektedirler. Bu iktisadi sistemin di- ğer her hangi bir şekilde merkezileş- tirmesini lüzumsuz kılan merkezi bir ücret kontrol sistemidir. Alman iş- gali sırasında — işçilerle — işverenlerin yaptıkları iş birliğinin neticesi ola- rak ortaya çıkmıştır. Nazari olarak, kanunla empoze e- dilen bir ücret seviyesinin oldukça te- ferruatlı şekilde kontrolü bir yüksek devlet memuru tarafından yapılacak- tır. 'Tatbikatta ise ücretlerin tesbiti sendika idare heyetlerı tarafmdan ya- pılmakta, ücretle seviye- sinde yapılacak degışık]ıklerde beş kişilik bir iktisat meclisinin tav- siyelerine göre hareket edilmektedir. Meclisin üçte biri ışçıler üçte biri işverenler, üçte biri ise hükümet ta- rafından tayin edilen amme temsil- cilerinden meydana gelmektedir. Uc— ret ve para politikalarında sızlık olmasını önlemek için Bankanın — direktörü meclisin çalış- malarına aza alarak katılmaktadır. (Dış müşahitler Holandalıların ile- ri sürdükleri sistemle serbest fiyat mekanizması arasında bariz bir Zıt- lık olduğunu söylemektedirler. Ho- landalılar, ise cevap olarak bazı şey- ler ileri suruyorlar iç bir modern en keti işçi ücretlerinin sendikalar ile is- çiler arasında mamen serbest re- kabete dayanan pazarlık sistemi ile tesbit edilmesine musaade veremez. Eğer verecek olursa orta vetli sendikalar ve kuvvetlı şirketler veya artan ücretlerin fiyatlara tesir etmemesi için hükümetin mali dımına muhtaç teşebbüsler çıkar. Holanda gibi milli gelırmın | yarısını ihracatından elde ed va — tilmesi için daima mücadele olacak- tır. Mücadelenin temin edeceği ye- güâne netice İse, kıymetının memleketteki bütün fertler için düş- mesi, yani enflasyondur. Holandalıların bütün iddialarına rağmen meselenin henüz tamamen halledilememiş olduğunu münakaşa-

Bu sayıdan diğer sayfalar: