18 Haziran 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

18 Haziran 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Partıler ken Partilerarası arasındakı havanın, Türkiye Büyük Millet Meclısı kapanır- Genel Başkanı Âdnan Menderesle C.H.P. Gen, Başkanı İsmet Inonu arasında cereyan eden bir konuşmayla gergınleştıgı hatır- ün lardadır. n beri partililer, havanın bozulmasına karşı tarafın sebebiyet verdıgını iddia etmektedirler. Son celseye ait zabıtlar niha- yet neşredilmiştir. Hadisenin cereyan tar dir. İsmet İnönü zabıtlarda meydana çıkmakt: orada rülmekte- çıkça ünün bir ara Meclise hakaret ettiği ıddıasının esası da KİS, havanın tekrar müstakar tarzda düzelmesine yardım ede- ceği umıdıyle bu zabıtlardan parçalar neşretm m 195 Mesele, o gün Meclisin 1 Kası D.P. Meclis resinden çıkmıştır. Takrire ezcümle şöyle demiştir: Nüvit Yetkinin itirazı adına Nüvit Yetkin (Ma- ya)-Muhterem arkadaşlarım Meclısın yaz tatiline girmesi tekli- fi karşısındayız. Halbuki biz, yük- sek Meclisin üzerine dikkat ve has- sasiyetle, egılmesı lâzımgelen bazı hususlar mevcut olduğu kanaatin- deyiz. Bu itibarla Yüksek Meclisini- zi bu bakımdan ikaz etmeyi bir va- zife addediyoruz Muhterem arkadaşlar, Seçim — Kanunu, minatın asgari şartları ve ge- rekse Basın Kanunu üzerinde birer teklif getirmiş bulunuyoruz. Bu ta- til esnasında mahalli seçimlere gi- dilecektir. Bu seçimlerde şahıslar ve siyasi partiler bugunku statüye göre vatandaştan reyini istiyecektir. Bu statü demokrasi şart ve icapla- rını yerine getirmekte ıstırap yarat- maktadır. Vatandaş kalbinde korku . (Soldan gürültüler, "öyle şey yok sesleri). r Kırşehir misali, buna kâfidir arkadaşla Binaenaleyh bu hususta bir çok teklifler vardır, bunları bir hafta i- çinde gözden geçirmek imkânı var- dır ve bu elinizdedir. gerek gerek adli te- B kaç günlük bayram tatilin- den sonra rejimle ilgili bu mevzu- lar üzerinde durulur, halledilir ve tatil de bir kaç gün geri kalabilir. Bunları hallettikten sonra daha bü- yük bir huzurla buradan ayrılırız arkadaşları Rejimle ılgılı bu —hususlardan başka Meclıs komisyonlarında da bir takım ehemmiyetli kanunlarımız vardır. anunu, Avukatlık Kanunu, Üst Mahkemeler Teşkili Kanunu gibi... . Şimdi muhterem arkadaşla rım ayrıca İktisadi meselelerımızde Yuksek Meclisin dıkkatle durması ve tedbırler alması görü mektedir. Bu mev uda Yuksek Mec- lisin Mılletvekıllen maaşlarını artır- mak suretiyle aldığı karar bunun i- fadesidir. Fakat bütün parti kong- relerinde bu, dedikodu mevzuu Ha- lındedıı', itiraz mevzuu halmdedır Binaenaleyh, korkarı tatile girerseniz mıllet bıze aldık- ları maaşı hak etmediler, der eyi ygun bulmuştur. 5 e kadar tatile girmesi yolunda Gurubu Başkanı Hulusı Köymen'in bir takririnin müzake- HP. adına Nüvit Yetkin itiraz etmiş ve Menderes konuşuyor Muteakıben Hulusi Köymen, Os- an Şevki Çiçekdağ ve Nüvit Yetkın kısa birer konuşma yapmış- lar, bu sırada Başbakan — Adnan Menderesın söz aldığı görülmüştür. Başbakan ezcümle şunları söyle- miştir: Başvekil Adnan Menderes (İs- tanbul) — Muhterem arkadaşlar muhalefetin öteden beri üzerinde durduğu mevzular üzerinde yeniden bir dâa ikame etmek mahıyetınde olmak üzere, dün de Yüksek Mec- lise müstaceliyet ve öncelikle mü- zakere edilmek talebiyle bir takım kanunlar getirmiş olduğunu derha- tır buyuracaksınız. uhterem arkadaşlar; muhale- fet, dun getirdiği bu tasarıların mü- zakeresi İ için zamanın mevcut olma- dığını ve ahval ve şartların bunu i- cabettirmediğini ve Yüksek Meclis- çe bunların asla şayanı kabul olma- dığını bilmesine rağmen gider ayak bunları sunmakla dâvayı ikame et- tikten sonra tatile girmek arzusun- da olduklarını göstermiş oldular. Bizim kanaatimizce bugün he- yeti içtimaiyemizi tazyik altında bu- lunduran, vatandaşı endişe altında yaşatan ve Meclisi tatile gitmekten alıkoyacak ma ıyette mustacel ve ehemmiyet arz eden bir mesele dahi mevcut degıldır (Sol- dan, bravo sesleri). Şimdi anlaşılıyor ki; mutlaka arada bir, kavga olmak lâzım geli- yor... Muhterem arkadaşlar; artık bu lafları bırakalım , şiddetli nutuk çekmek, şiddetli tedbırler çekmek, bunların zamanı geçmıştır Ne ya- acak? tuk soylıyecek Istedıgı kadar şıddetlı olsun, fakat terbiye hududu ıçınde kalması da lâzımdır. Bu hududu geçtiği takdirde, ada mı alır içeri korlar. Bu bir zatı alıkadrın dama- dı dahi olsa, ka bu farka i- tibar edılmez kendısıne lâzım ge- len cezayı verırler (Soldan, alkış- lar)... ... Bugün benim Parti Gurubun daki beya! nlarımı teblıglerıne der- cetmek suretiyle diyorlar ki; bakanın Parti Grupundaki beyanatı 1yİ ve bir gazetecinin tevkif edilmesi Demokrat Partinin şıddetle hareket edecegının bir delilidir." Görüyorsu- mahkeme toplanmış, bizim şid- detle hareket ettiğimize karar ver- mişti Muhterem arkadaşların, benim Yüksek Huzurunuzda, Meclis Guru- bumuzdaki ifadelerim şu idi: Mu- halefet partileriyle temaslar mevzu- una söz intikal etmişti. Orada ar- kadaşlarımın bazılarının zıhınlerın- nışmadan elbette boyle bır şey ya- pılamaz. Bu temaslar sadece hangi partiye mensup olurlarsa olsunlar, siyaset adamları arasında cari ol- ması lâzım gelen iyi, insani ve me- deni münasebetin bir ifadesinden başka bir şey değildir. Bunda, da- ha ileri nalar aramak — yerinde olmaz. Soyledıklerım halen budur. .. Bu memlekette tenkidin, fikir hürriyetinin hiç bir suretle tahdit edildiği vâki deg ildir. Fakat küf- retmek, hakar meml memleketlerde de yasaktır. Bir kı- sana, haysiyet sahibi bir insana (sıçan) denmez. Bu nerede olursa olsun hakarettir. ve dâva açıldığı takdirde bu hakareti yapanı hapse tıkarlar. Hale bir heyeti içtimaiye- ye, bir topluluğa karsı bu vasıflan kullanmak ıçtımaı erbıy nin hu- sarkınt lık olarak, bir memleketin sırtında taşıyanlara ; bu derece laubali ola- rak isimler takılmaz. . Şimdi bu genç muharrir arka- daşımız, hıkayesını eğer sabıkı tan- zir etmek için yazmış olsaydı, bu teşbıhlerı maziyi hatırlatmak için vermış olsaydı, yerinde olurdu. Bu- n için bunun modası tamamen geçmıştır arkadaşlar Bendeniz hu- zurunuza çıkıyorum. Siz buna, si- zin ıradelerını behemehal yerine ge- tirmek için bütün dikkatiyle çalışan bir mesul arkadaşınız gözü ile ba- kıyorsunuz, teveccüh ve itimat gös- teriyorsunuz, siz benim gözlerime itimat ediyorsunuz, ben sizin sözle- rinize itimat ediyorum. Bunda kedi ile fare münasebeti nerde? Bu ne demektir? Bu. sadece tehzıl sadece hakaret için kullanılı Bundan bahse dım; muhte em muhalefetın şımdı- ye kadar daha çok mühim muhar- rırler gazetecıler neşır ve hakaret suçu nd dol küm oldukları halde, böyle isim tasrıh ederek l)e- yanname ısdar etmemiş oldukların ışaret etmek ve esasen bir gazetede yardımcı ve ecir olarak çalışan bir sarar üzerinde hususi bir beyanna- AKİS, 18 HAZİRAN 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: