24 Eylül 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

24 Eylül 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sosyal Hayat Can sıkıntısı Dünyada utanılacak şeylerden biri de, muha cm Ssıkıntısıdır. Yapı- lacak o kadar çok iş varken, insan evine, evdıklerıne, yaşadığı cemiyete faydalı o sıkıntısından bahsetmek cidden Aa- Yaşamayı ve hayatı seven için yapı- lacak o kadar şey vardır ki, zaman yetiş- mez!.. İş bitince, insan bahçesinde, balko- nda şezlonga yerleşip zevk duyduğu bir itabı, bir mecmuayı alıp ne hoş da- kikalar geçırebılır Okumayı sevmeyen, i alabilir. Vitrinlerde ü a , âdeta yaratma» zevki veren bir meş- di sıkılan bir kadın, güzel hava- ile kırlara yürüyüşe gi- onlarla oynar, birden genç- elleşir. <«Kapalı, yağmurlu bir uklarla mutfağa girip pasta onlardan habersız, akşa- ir sürpriz hazırla Canı ocukları sıkılan bir kadının baş vura- kolay meşgalelerden biri de zırlamak, bir misafir gelecekmiş gibi evin erkeğini beklemektir. Boş zamanlarında çıçek yetıştıren, bahçe tanzim eden, pa a balık tutan insan cidde mesut ınsandır. Korkmadan ihtiyarlıyabilir. Yaşamak yapılan vazifelerin bir- çokları güç. zen bıktırıcıdır. Ve bir ev kadını mecburiyetle yaptığı birçok işlerin yanına zevkle, aşkla yapılan işler ilâve etmezse, ev hayatı cidden sıkıcı olur... Bir kadının en büyük zevkle yapabi- şeylerden biri de muhakkak i, im etm evini tanzi k güzelleştirmek, ora- da hayatı yaşamayı kolaylaştıracak şeyler duşunmektır Canı sıkılan bir, adın, her ay evinin bir köşesini els al- o bir değişiklik yapsa, orayı gü- zelleştirse, zamanın nasıl geçtiğini duy- V sonunda evi, tanınmıyacak Ocağın üstüne, pencerelere gizlenmesi icap eden tencere raflarının önüne iç açıcı basmadan farbelalar, örtüler, per- dele apsa rlere temiz kirlenece s bir köşe hazırlasa, mutfak birdenbire ©o kadar şi $ dınlık yüzlü olur ki, oraya her girişinde, hatt bulaşığa başlarken bile bir ferahlık duyar Diğer şart Sokak kapısından girer girmez, insa- nı şılayan boy boy çocuk ayakka- bılarını ızleme -için de kadının ınu- ayyelesini işletmesi şarttır. Belki kocası AKİS, 24 EYLÜL 1955 KADIN Şekil ve Ruh İkinci Dünya Harbi sıralarındaydı. Memleketimizde bir çiçek salgını baş göstermişti. Tabii alâkalı makam- lar derhal harekete geçtiler. Herkes Ekıpler kurul- du. İlânlar reklâmla yapıldı. Me- murlar kapı kapı dolaştırıldı. Zaten halk telâşlanmıştı. Çoluk çocuk aşılan— ma merkezlerine koşuyordu. F h mıştı. iha dağıtılan aşıların bir İhtiyacı karşılayacak bir kısım halk yalnızca, şılanıyordu. aşı yoktu usuülen, a- Aşısı tutmayan ahbap Ankara'dan Refik Saydam Enstitüsün'den İstan- bul'a taze aşı getirtti. Aşısı tuttu. Ama gazeteler günde şu kadar in- sanın aşılandığını yazıyordu ya!.. Bu çıçek salgını rakamlarla önlenmek iste- rdu Allah'tan halk uyanıktı... V: İ müddet sonra da taze aşılar imdada yetişti. Bir vlet hastahanesinde yattım... Şekıl itibariyle herşey mükemmel- herşeyimiz vardı. Hatta hastalara, istemiyenler de dahil olmak üzere, günde İki defa üçer kap yemek, reji- me tâbi olanlara yarımşar kilo yoğurt di, edava veriliy: u. Nizamname mu- cibince, yağlar iyi; yemekler liste ba- kımından pek alâ idi. Fakat hastana- nede kaldığım müddetçe» bir tek- hasta- çe>» bi nın hatta koğuşlardaki fakir hastalanıl bile bu yemekleri 1lâyıkı ile yedıgını görmedim. Bu kadar hastaya ka yemek yetiştirmek, yemekleri sıcak, hiç olmazsa dik olarak önlerine getir- mek kabil olmuy u. İyi malzemeye rağmen yemeklerin yapılışı ıştah açı- cı değildi, hele is ve h aya tak- dim ediliş şekil feci idi. Bakır sahan- larda yağları donmuş yemeklere talar bir göz, bazen bir kaşık atıyor- lardı. Sonra bütün yemekler çöpe!.. Acaba ü li bir kap sıcak yemek luk verilemez miydi? Al talimatname Aas- kap yerine tek ve itina- bir de soğuk- vardı. Hasta portakal dol sandıklarından ona bir kabı bı ydurabilecektir ve basit dolabı perdelerd artan <«kreton» © a, i bir basma elbise ile gıydırecek gızlıyecektır Belki de bunun için ayak- o bu ı boyanmış çuvalla antredeki çirkin, kapıya perde yapacaktır. Eskilerin kış ©o relerin kenarları p tün kış sobanın yanından ayrılmazlarımış. değişti. Bugün teraslarda,. bal- Z konlarda gayet şirin yaz odaları yapılı- odaları varmış, a kapatır, bü- pence- Jale CANDAN bedava olarak üç kap yemek hakkına haizdi. Yemekler yenmemiş de atılmış ne ehemmiyeti vardı! Veriliyordu yal Şekil tamamdı!.. M emlekette P. T. T. de. acele aberleri ulaştırmak için bir yıl- dırım telgrafi usüulü mevcuttur. İstanbul'a, çek- Yıl- Geçen ayın başında, Kuzguncuğa bir yıldırım telgrafı mek icab etti. Akşam saat beşti dırım — telgraflarının azami iki saatte yerine vardığını öğrendikten sonra, telgraf çektim. Huzur içinde eve dön- dü Gece saat birdi. grafıin cevabı gelmişti. Onu' ca, ne yap iki saatte yerine varacağı i len telgra- fın, sekiz saat sonra, gelen cevabı ay- nen şu idi. — Telgraf 19.02 de merkezce a- Kuzguncuk kapalıdır » eğerse Kuzguncuk gibi merkezleri, küçük oldııkları için, nö- betçileri yokmuş, saat yedıde kapanır- $ Uyandırıldık Tel- okuyun- lındı. armış ve iden sonra en el- raflar ısterse yıldırım olsun, sabahı bekletmiş!.. Kuzguncuk Anadolunun Üücra bir köşesinde kaybolmuş bir kaza, bir köy değildi ki... İstanbul'da güzel Boğaz- içinin Anadolu kıyısında, Üsküdar'dan hemen sonra gelen bir iskele idi... — Demek ki, yıldırım telgrafı gece, İstanbul'un ancak ahdut posta mer- kezlerine çekılebılır" diye sordum... isyan etti: «— Yo... Her yere çekilebilir!» Çekilir ama yerine gitmez, çekılmez demektir.» <— Hayır efendim çekilir, çekilir ama sabahı bekler. Memur sekizde ge- lir postane açılır, ek de Telgraf cidden çekiliyordu, ek da yerıyord nuz. di da yıldırım tel- grafi idi. il tam 0ldukt an sonra... akşam saat beşte Ankara'dan çek- yerine ertesi gün uçukta varmış bu Rakkam, şekil, formalite hepsi mükemmel! Biraz da meselelerin ru- huna nüfuz edebilsek! yor. Yere, duvara koyulan hasırlarla, ha- sırların üzerine yerleştirilmiş kalın, ka- pitane şiltelerle odun ay akların üzerine yereştirilmiş bir büyük tepsi, bir eski zaman <«sini» si ile ne şirin yaz odaları yapılabilir. Gar: p kapaklarının iç tarafına a- sılan zarii orbalar birçok ufak tefeği, ayakkabıları ortadan kaldırır* Banyoda, duvara, boydan boya uzatılan iki gözlü bir raf havluları içine lır, ver apla- maz ve işi kolaylaştırır Kullanılmıyan bir k girintisi, duvardaki bir oyuk, boş bir kalorifer yuvası kütüphane şekli- ile gizlenerek 19 ne sokulabilir veya perde

Bu sayıdan diğer sayfalar: