24 Eylül 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

24 Eylül 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 2, Cilt: V, Sayı: 72 Rüzgârlı Sok Otto Weber Ban, Kat. ire P. K. 582 — Tek 18992 Fiatı : 60 Kuruş İmtiyaz Sahibi Metin TOKER Umumi — Neşriyat —Müdürü Cüneyt ARCAYÜREK Bu nüshada Yazı işlerini fiilen idare eden mesul Müdür : Ziya ADE Teknik Sekreter M. Nevzat ÜNLÜ Ressam İzzet ÇETİN Karikatür Fotoğraf : ASSOCIATED PRESS HUÜSEYİN EZER Klişe : : Doğan TORUNOĞLU Haşmet EGEMEN Abone Şartları 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nusha) 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 84 lira İlân Şartları 4 Renkli arka am sayfa) : 350 lira Kapak içi 300 lira metin sayfaları Santimi 4 lira Dizildiği ve Basıldığı yer Son Havadis Matbaası — Ankara Kapak Resmimiz E. Hayri Üstündağ Rüyaya giren 12 inci Kendi Aramızda Sevgili AKİS okuyucuları Devlet Başkanı Celâl Bayar bir de- f daha ancı bir memlekete ziyarette bulunmak üzere Tür- kıye den ayrılmış bulunuyor Bu ve- sıleyle, bir türlü âdetlerimiz arası giremeyen bir demokratik teamulıın hasretini d elimizden gelmi- yor. Batı dünyasında devlet başkanla- rı böyle bir seyahate çıkarken yalnız hükümet erkânı tarafından değil, ay- nı zamanda muhalıf partilerin lider- leri tarafından da uğurlanır. Dönüşün- de de kendisini aynı kımse r karşılar. Bunun müânası vardır, basıt bır proto- kol kaıdesı sayılamaz. ketinin opraklarından yrılır uvafıkı muhalıü butun siyasi şalısıyetler tara- nının kanuni evi tem- sil sıfatının kuvvet dığını gör- memeye imkân mı vardır? Böylece ba- his mevzuu olan şey memleketin men- faati haline gelmektedir. O halde İsmet İnönü ile Bolukbaşı, Devlet Başkanı Celâl Bayar resmi bir ziyarete giderken kendisini uğurlasınlar Hayır' Zira demokrasi- kü durumunda muhalefet lıderlerı Devlet B ogr ektel - renılen bir hâdise karşısında İsmet İ- nönü'nün ve; Öli istasyona veya hava meydanına koş- maları ne beklenilebilir, ne de kendi- lerinden istenilebilir. Muhalefet lider- lerinin Devlet Başkanını hükümet er- kâniyle beraber selâmladıkları men» leketlerde işler, ta baştan itibaren baş- ka şekilde cereyan eder. Eğer dış politika partiler arasında bir ihtilâf mevzuu değilse, idarın muhalefeti hâdiselerden daimi suret- te haberdar kılması bir şarttır. Zira bır çok başka şeyin aksine dış politi- ka her şeyden evvel ve her şeyden çok müsbet bılgılere dayanır. Dış politika mevzuunda ise bilgi ancak hükümet- tedır Zira muhalefet partilerinin bi- istihbarat teşkilâtı kurmaları el- bette ki âdet değildir. Hükümet yap- tığı temaslardan, eltilerden gelen ma- lümattan, hatta gizli ajanlarının ra- larından muhalefet partilerini ha- berdar eder. Onlar da görüşlerini bu vakıalar rine bina ederler Boyleee mudavele-ı efkâr olur ve mem- liği gerçekleşir. Elbette ki mesuliyet iktidarda bulunduğuna göre hareket serbestisi iktidara aittir. Ama hükü- met muhalefetin sadece destegınden değil, fikirlerinden de faydalanır. de, iktidar dış politika mevzularmda muhalefetten mukabılmde hiç bir şey vermemek şartiyle tam mutabakat is- temektedir. Aynı şekılde Devlet başkanlarının yapacakları ziyaretlerden ve bunların ehemmiyeti ile mânasından muhalefeti haberdar etmek lâzımdır. Cumhurb:. aşkanı - hareketinden — evvel pek âlâ muhalefet partilerinin Genel Başkanlarını ezdıne celbedebilir ve hükümet başkanının da hazır bulu- nacagı bir toplantıda Meseleler goru- muhalefet liderleri e ka- naatlerım ylerler Bu elbette kı İs- tişari bir görüşme olacaktır. Deflet bi hareket tarzını hükümet tayin eder, siyasi mesuliyet de ona aittir. Bu şekilde hareket etmenin faydası millif birliği göstermektir. İlk- tidar bu yola tuttuğu takdirde bızde de Devlet başkanlarının resmi retlere gıderken muvafıkı muhalıtî memleketin bütün siyasi şalısıyetlerı tarafından selâmlanması gibi hoş â detler kolaylıkla teessüs ed Halbuki Demokrat Parti erkânın- da Muhalefet lıderlerıyle bılhassa İs- met İnönüyle temas bahsinde daima bir çekingenlik hıssedılegelmıştır Hat- ta Devlet Başkanının kendisiyle görüş- mesi bu çevrelerce tasvıp edilmemiş- Zannedı]mıştır kı eğer millet İs- t İnönü'nün Demokrat Parti ida- recıleı'ıyle temasta bulundugunu gö- rürse, anlarsa öğrenirse memleketin yuksek idaresini gene onun deruhte ettiği fikrine kapılacaktır. Gene deni- lecektir ki: <— Cumhuriyet Halk Partisi, İk- tidarı Demokrat Partiye devretti ama Demokrat liderlere akıl veren, onları idare eden lanet İnönü'dür. Gerçi bu endişede haklı taraf gör- mek imkânsızdır. Bilhassa son ay* larda takındığı tavır ve yaptığı ko- nuşmalarla İsmet İnönü memlekette sa dece bir istikrar unsuru olduğunu gös- termemiş, batık ölçülerle gerçek bır dev let adamının bütün vasıflarını dır gımdaenamansız,fakatınsaîlıdıış- manlarına dahi tasdik ettirmiştir. Buhranlı günlerde mıllet gene onun una ÇI ka hesaplarının üstünde kalarak vazi- fesini yapmaya hazır olduğunu bildir- Ama bu endişenin, demokrasimi- zin temeller üzerinde yerleş- meşini temin için ikinci plana atıl- ması gerekirdi. Muhalefet partilerinin liderleri son imtihanlardan parlak ba- şarıyla ç İktıdarın bu yeni olçulerı nazarı dıkkate alarak hareket etmesi, bir takım hisleri unutması her- şeyden çok Demokrat Partinin menfaa- olacaktır. Zira millet isti- yor. Saygılarımızla. AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: