22 Ekim 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

22 Ekim 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN du ama o harikulade taklit kaabılıyetm— den en ufak birşey kaybet Dostl. onu bol bol alkışladılar Alkışlayanlar arasında — dolgun dudaklı, çocuk çehreli, incecik belli çok genç bir kadın da vardı, bu Şarlo'nun son karısı, en son aşkı idi... Bir zamanlar, kimsenin tasvib etme- diği bu izdivaç, on iki senedenberi en u- fak bir sarsıntı göstermeden devam et- mişti.... Muazzam arkına Trağmen, karıkoca bâlâ bırbırlerıne âşıktılar ve 5 tane çocukları vardı. Karısıyla tanışması Ona Şarlo'yu babasının evinde, bir davette tanınmıştı... meşhur Amerikan piyes mu- harriri O'Neill'in kızı idi ve Şarlo'nun ferah ferah kızı olabilecek yaşta idi. Bu ilk tanışmada, çok az konuşmuşlardı ve evlenmeye karar vermeleri bir bomba gi- bi patlamıştı. Baba, aile dostu olan Şar- lo'ya ve kızına bu izdivacın yürümiyece- ğini izah etmeye çalıştı... Şarlo sanatkâr olarak, ne kadar iyi bir şöhret sahibi i- diyse de, koca olarak o kadar fena ta- nınmış, birçok defalar evlenip ayrılmış- tı. Sevgililer ısrar ettiler, evlendiler, bir o da, Amerika'yı terkedip İngitere'de yerleştiler... «Limelight» i çevirirken, Şarlo biraz da kendi hayatını çevirmişti... Bu meş- hur sanatkârın yıldızı eskisi kadar par- lak değildi.. Ama dünya onu büyük sa- natkâr olarak kabul etmişti ve bilhassa İngiltere'de, onun şöhretinin hududu yoktu!. İngilizler, vatandaşları olan bu büyük sanatkârla iftihar ediyorlardı... O sokağa çıktığı zaman otomobilini dur- durur ve onu yakından alkışlamak, gör- mek için canlarını verirlerdi... Diğer — sanatkârların aksine olarak, Şarlo halkın alâkasından daima hoşlanır, bu alâka ile iftihar ederdi; gidildiği yer- de tanınmayı, sevilmeyi, alkışlanmayı beklerdi... Şöhretten bıkmamış mı idi?. Yoksa bu şöhretin emarelerindi bulama- yınca, kendisini ölmüş gibi mi farzedi- yordu? — Ben Şarlo iken!...» Bu sözlerde biraz da sitem vardı.. İşte o, dostları ve ailesi için dai Şarlo idi... Daima, aynı muvaffakıyetle atını gosterebılırdı İspat —etmeğe uğraştığı şey de, Çocukları, bılhassa, büyük kızı ken- disi gibi taklitçi idi ve şimdiden, büyük bir sanat kaabiliyeti gösteriyordu. Şar- lo onu çok seviyor ve: Annesini en çok hatırlatan o0- dıyordu... Şöhreti seven Şarlo gazetecilerin, ço- cukları ile olmasına fevkalâde sinirlenmektedir... dur» — Çocukların resimlerini çeke çe- ke onları poz vermeye alıştırdılar diyor.. Poz veren çocuk kadar sevmediğim şey yoktur!» İşte 'belki bunun için, çocukları ser- best bir tabiat ortasında büyütmek arzusu ile Şarlo, yazlarını İsviçre'de, mu- azzam bir bahçe ortasındaki villasında geçirmektedir... Çok sevdiği bir kedisi vardır, meyve ağaçları ile bizzat meşgul olur ve ağaçtan meyveyi kendi eliyle Sık, sık güneşlenir; çünkü Şar- lo çok üşüyen bir insandır, yaz akşam- lan bile bazan şömineyi yaktırır... Onun meşhur bir porselen koleksiyonu, bahçe- sinde mavi bir. yüzme havuzu ve pembe bir tenis kordu vardır... Terasta misa- firlerini kabul eder ve karısı onlara ken- di eliyle hazırladığı nefis içkiler ikram eden, . Ş karısı ve çocukları, tabiat or- tasında fevkalade neşeli, genç ve hareket- lidirler... Bütün gün top oynanır, koşu- lur., yüzülür, bol bol kahkaha Sonra Şarlo çalışma odasına çekilir. Her- kes susar. Evde çıt yoktur. Şarlo yeni fil- mine hazırlanmaktadır... Vakıa o hayat- taki en muvaffak olmuş eserlerinin 5 çocuğu olduğunu söylemektedir ama, ge- ne de çalışmakta devanı etmektedir. Son filminin senaryosu da kendisinindir, mü- ziği de... Piyanonun başına geçer ve hü- zünlü bir sesle «Bonsoir Madame, Boru soir!» şarkısını söyler. Bu onun son bestesidir. Nedense Şarlo'nun, bu şarkıyı hep yaşlıdır. Zaten onun dehasını yapan şey bu değil midir?. Gülerken ağlamak ve gül- dürürken ağlatmak!. O sanki hayatın en neşeli ve en hüzünlü hâdiselerini daima bir arada hissetmiş ve bunu ifade ede- tir. bilmişt Moda Göz alıcı sadelik söylerken gözleri Modanın ve şıklığın ilk şartı daima göze hoş gelerek, nazarı dikkati cel- betmektar... Bunun için sık sık biçim- ler değişir... Kadınlar kâh frapan renk- lerle, kâh değişik biçimlerle nazarı dik- kati çekmeye uğraşırlar... Bu sene n rı dikkati çekmenin ilk yolu sadeliktin buna «frapan bir sadelik» diyebiliriz... Şarlo'nun çocukları taklid yapıyorlar al Anasına bak, kızını 24 AKİS. 22 EKİM 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: