22 Ekim 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

22 Ekim 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kış modası Naftalinler silkeleniyor Hakikaten kılıf gibi sımsıkı vücudu sa- ran ve hiçbir teferruatla, süsle, dümdüz çizgisini bozmayan yapışık elbiseler, vü- cut hatlarına sadık kalan tayyörler ve gene düz ve mübalâğasız bir bollukla i- nen mantolar sade oldukları kadar da, göz alıcıdırlar... Hattâ bu sadelik biraz da meydan okuyan, tahrik edici bir sa- deliktir... Kadınlar suni şeylerle değil, sırf tabiatın kendilerine bahşettiği bi- imle de, boş olabileceklerini ispata ça- lışıyorlar... Eğer bana, her yaşta kadına gi- debılecek tek bir elbise yapmamı söy- lerseniz, bu elbise çıplak bir sadelik ta- şıyam bir elbise olacaktır...» Bu sözleri söyliyen Dior, bu sene ge- ne modaya hâkim olmuş ve sözlerini kış' modasının temel taşı olarak kabul ettir- miştir... Dior'un ekseri tuveed gibi kalın ku- maşlardan yaptığı bu kılıf elbiseleri, müstakil hareket edebilirler, yani onlar- la ceketsiz, mantosuz sokağa çıkılabilir... Bir küçük şapka, uygun bir eldiven: İş- te elzem olan budur... Hiç bir fazlalık taşımayan bu ciddi elbıseler ekseri ya- kasızdır ve boyun hizasında ufak bir çıp- laklıkları vardır. Kemer, bel kesintisi, herhangi bir bolluk, bir pli mevcut de- ğildir... Muhakkak bir teferruat aranır- sa bu ya boynu dolayıp arkaya sarkan bir eşarp — yakadır, ya da elbiseyi hoş bâr şekilde kapayan — <«değişik mevzi» li düğmeleri. Daha soğuk havalar için bu elbiselerin eş kumaştan büyük, sıcak etolleri, mantoları vardır. Gündüz için şetlond, tuwveed, kumlu kalın ve dik kumaşlar tercih edildiği gi- bi gece için de mümkün mertebe yumu- şak ve suplesi olan kumaşlar revaçtadır.. Yalnız şurasını itiraf etmek Jlâzım- bu senenin kış modasına hâkim olan sadelik kolayca taşınabilir bir sade- lik değildir!. Vücut hatlarını bu derece ortaya koyan bir moda, herkesin rahat AKİS, 22 EKİM 1955 KADIN Verimli rekabet Jale CANDAN Istanbul da Migros'un halkta uyandırdığı alâka ve esnafta uyandırdığı te- laşı gazetelerden öğreniyoruz.. ra'da da lıalde bir tanzım satışı yeri var.. lar. Ucuz ve . Şimdilik peynir satıyor- a şöyle bir etiket göze çarpıyor Yağlı kaşar peynir İ 450 kuruş! İşin enteresan tarafı, tam bu satış yerinin karşısında, bir dükkân ıŞ: kocaman bir ilân asmış kabet, beyaz peynir için de mevcut... su, bu tadı rekabeti, «Tam yağlı kaşar peynir 440 kı Haldekilerin eteği tutuşmuş... haz duymadan, seyretmek imkânsız... uruş». Bu aynı re- Doğru- Gelip geçen, pey- nir akası olmasa da, şöyle bir durup bakıyor, gülümsüyor... Yenişehir'de Et - Balık Kurumu'nun yeni açtığı gayet temiz — ve , Cemiz balı dükkânlarda da, piyasaya kıyasen ucuz zır ve fiyatı üzerinde etiketle bıldırılmış et satılı. mode bal ık, selofan kagıtlar içinde ha m randıman- la çalışmaya başlamadığı halde, bunlar la çalışmaya başlamadığı halde, bunlar da halkın alâkasını topluy u teşkilât, or.. Bütün şımdılık ancak pek mahdut bir ihtiyacı karşılasa da, bilhassa uyandırdığı rekabet hissi bakımından fevkalâde faydalıdır: İstanbul'- da, bizim büyüdüğümüz semtte, çocukluğumdan beri,bir tek pastacı vardı... Temizdi ama sahibi hâlâ dedelerinden kalma usule Meselâ bir buz dolabı satın almamıştı... karşı müdanasız, hattâ nezaketsizdi.. göre ticaret yapıyordu.. Pastalar hep aynı çeşitti, muşterılere . Çoluk, çocuk boyuna bu dukk nıp dururdu. Pastaların fiyatı yukseldıkçe, miktar küçüldü... gittik, baktık muazzam bir buz dolabı alınmış Doğrusu sevindik. Tebrik et- meye vakit kalmadan, sahibi bize doğru rüdü, elindeki tepsiyi uzattı: «— Lütfen buyurun, yeni çeşıt pastalar yapıyoruz. Sizin gibi devamlı muş- teriz.. terilerin fi knnı almak isi ne ikram, ne ıkram e Dogrusu pastacının akli muvazenesinden şüphe ederek, ki, birden, bu ani değişikliğin sebebi meydana çıktı: metre ötede bir ilân vardı: tahane açılacak!..» dükkândan çıktık Aynı sokakta şöyle otuz »Çok yakında, bu dükkânda, beklediğiniz pas- kinci pastahane birinciden düşük kalitede idi, fakat bizim semle büyük l bir faydası dokundu, birinci pastahane tamamile düzelmişti; kazancının bir kısmını müşterilerinin rahatı için kullanmaya başladı!.. İ şte bunun içindir ki, halkın en ufak bir fiyat farkını küçümseyerek, en ehemmiyetsiz görünen bir ihtimamı, temiz şekilde satışa arzedilmek gibi bir kolaylığı kıymetlendirerek, bu gibi belediye hizmetlerini, basması lâzımdır... On kuru teşkilâtları bağrına Ş, yirmi kuruş için «adam ten de!» dememek, hat- tâ icap ederse kuyruk yapıp, karşıdaki pahacıya gitmemek lâzımdır! Bu büt- çe meselesi olduğu kadar memleket meselesidir kinci Dünya savaşından sonra, Fransa'da karaborsacılık ve pahalılıkla mü- cadele eden bir teşkilât kurulmuştu... siyesini okumuştum. Bu te mur, halka sık sık açıklamalar yapıyordu... eşkilâta mensup bir yüksek me- Bir kere ben, onun şöyle bir tav- «— Hollanda'dan ithal ettiğimiz tereyağ, Fransız tereyağından hiçbir su- rette fena değildir!. zim tereya; Selofan glar da ucuzlıyacaktır!. hassa esnafın, pağan halkın Rekabeti rahat tatbik edebileceği bir moda değil- dir. İşte bunun içindir iki, her terzi, ko- leksiyonu arasına, modaya boş veren, bir kaç müstakil model koymuştur: Hafifçe bolluğu olan parçalı kloş etekler, yer yer pliler... kaçamaklar bile mo- ana hududuna riayet etm balâğalı bolluklar ancak gece elbiseleri- ne hasredilmiştir... Her ne olursa olsun uzaktan gelirken, kadın mümkün mer- tebe kalabalıksız, ince, düzdür... En çok demode olan kıyafet gündüz vakti, so- kaklarda giyilen salkım saçak tara daire kloş eteklerdir ki, kadını ağırlaştırmak- adır... Tüy sıklet olmıyanlara, bu in- Halbuki bizimkiler pahalı, ğının fena olduğu prı pagandasıııa ınaıımayıııız Bir tecrübe ediniz.. t onlarınki ucuz!. Hollanda ya- . Böylece bi- kâğıt içine ambalaj edılmış ekonomik etleri, ucuz peyniri, bize ko- laylık diye hazırlanan her yeni şeyi hüsnüniyetle- tecrübe edelim... esnafın olduğu kadar da menfi propagandalarına kulaklarımızı tıkıyalım... ayakta tutmak biraz da bizim elimizdedir!. Ve bil- duyduğunu tekrar eden bir sınıf pa- safsız moda bir tek imkân vermiştin Ne ok dar, ne de çok bol elbiselerle, dik- kati celbetmeden geçmek ve derhal, der- hal sıkı bir yemek rejimine başlamak!. (Bu senenin kış modasına da hakim olan Dior'uu modellerinin büyül bir alâka ile karşılanacağına şüphe — yok- tur. Uzun lamandan beri frapan — renk- lerle ve değişik modellerle nazarı dikka- ti çeken kadınlar, bu kış vücudu sımsı- kı saranı, hiçbir teferruata, süse ihtiyaç göstermeyen elbiseler, vücut — hatlarına örler ve vasat bir bol- lukla hazırlanan mantolarla daha — da göz dolduracakları zannedilmektedir 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: