25 Şubat 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

25 Şubat 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Hükümet Cepheler belli olurken! Pazartesi günü saat 15 den bu yana Türkiye Büyük Millet Meclisinde bilhassa Dem at milletvekilleri ve liderleri cephelerini * tayin etmekle meşgul bulunuyorlar. mdan 1956 yılı bütçe müzakereleri belkı de son beş bütçenin müzakeresinden da- na mühim bir mâna taşıyor. Artık iktidar partisi ıçınde başlıca iik cere- yanın bulunduğu inkar kabul etmez bir hakikat olarak biten hafta için- de ortaya çıktı. D.P. Meclis Grubun- da iki büyük sınıf mevcut: halin damları ve istikbalin adamları. adamları son kozlarım oynuyorlar Fakat bugünkü konjonktur içinde zaferin, eğer dayanır ve iyi mücade- le ederlerse istikbalin adamlarında olduğunu g jrmemeye imkân mı var? Bu zafer, işin tuhaf tarafı, sadec bazı fikirlerin ve bazı temayullerın değil, aynı zamanda D.P. n de zafe- ridir. Zira bir zamanlar " mıll sev- gili partisi" olan iktidar partısının şimdi tek ümidi ve tek kurtuluş ça- " —Şimdi arkadaşlar 1055 bütçe- sinin tatbikine ve 195 bütçesinin tahlillerine geçiyoru Maliye Bakam her zamanki tok ve kesin edasını o andan itibaren ye- niden aldı, mendilini cebine soktu, sesine hararet geldi. 15.10 dan 16.15 e kadar ilk üç Menderes hükümetinin icraatım hikaye etmiş, maziyle bazı mukayeseler yapmış, “"vatan sathı" gibi sahibi pek belli tabırler kullan- mıştı. Bunları yaparken Menderes kabineleri ıçın en avantajlı rakamları seçtiği, en iyi seneleri ele aldığı doğ- ruydu. Ama onlardan beylik netice- lerı çıkarmadı ve bilhassa aklı se- limle alay etmemek aklı selimini gösterdi. Konuşma tarzı ise bu söz- lerden aslında ne anlamak lâzım gel- diğinin ve o faslın hangi icapların neticesi olduğunun gizli tutulmak is- tenilen işaretiydi. Ancak anlayan an- ladı. Anlayanların başında — Adnan Menderes geliyordu. Hakikaten Başbakanın son derece Sinirli bulunduğu seziliyordu. Gerçi cuma akşamı Hükümet Başkaniyle Maliye Bakam arasında dramatik ba- zı sahneler cereyan etmiş ve bütçeyi takdim konuşmasına Nedim Ölkme- mişti. O kürsüde konuşurken burnu- nu sağ elinin ikinci ve üç ar- makları arasına alması bılhassa o yüzdendi. Her şey gösteriyordu ki bir çekişme cereyan etmişti. Nedim Ökmen zaferi kazanamamıştı, hattâ bazı tavizler de vermek zorunda bıra— kılmıştı. Nihayet butçenın çıkmas zarureti vardı. Ama halat kopmamış veya halatın bir ucundakı öteki ucun dakinin çekişi neticesinde rakibinin ayaklan dibinde yere kapaklanma- mıştı Muhalefet koııuşuyor Ne d menın konu masından enderesi ıkıncı bir sürp- rİZ beklıyordu muhale belki de son yılların en guzel bütçe tenkıdlerını yaptıla Doğrusu isteni- lirse Menderes hükümetlerinin icra- atı bu tenkıdlerın hakiki yaratıcısıy- dı Zıra CHP. adına Nüvit Yetkin, P. adına Ekrem Alican konu- şurlarken dışarda bir kilo elma 480 kuruşa satılıyordu 480 kuruşa Ur kilo elma.. C.H sözcüsünün ko- nuşması belki bıraz kuruydu ama çok iyi hazırlanmıştı ve ilmiydi. Buna mukabil — Ekr: Alican mikrofona resi istikbalin, yenı bir gidişin adam- — nin okumakta güçlük çektıgı ilaveler larının halin silahşörlerine galebe — yapılmıştı. Ama Adnan Menderes, — (: l.tt Ekr çalmasından ibarettir. Zira 1950 den Maliye Bakanının istikbalin adamla- nletti. rem evvelki devrin sanki bazı demok- ratların şahsında hortlamışlar ve ge- lip D.P. grubunda yer almışlardır azartesi günü bütçe müzakerele- ri saat 15 de baş- . 15.05 de kür- süye çıkan iri, göz- lüklü bir adam beş dakika güzel ko- nuştu. Konuşan Ma lıye Bakanı Nedim kmendi. Beş da- kıka müddetle u- mumi 1âflar etti. Saat 15.10 da ke- kelemeğe, elindeki metni doğru dü- rüst okuyamama- ğa, mutemadıyen mendiliyle silmeye sesi cansızlaşmış ve soğuklaşmıştı. Her şey gösteri— yordu ki ağzından ç , kelimelere dim Ökmen şöyle dedi: 4 H.P. li müfritleri rı safından ayrılmıyacağını hisset- Demokrasinin Şartı Açıklıktır Demokrat Parti ve bu partinin eski Milli Savunma Bakanlarından Hulusi Köymen kendilerini mutlaka ve mutlaka temize çıkarmakla mukelleftırler Eger İtham muhalefetten veya basından gelseydı üze- rine belki kolaylıkla "iftira mgası vurulabilirdi. Ama D.P. Meclis Grubunun sabık başkanına saç yükleyen, mensubu bulunduğu partinin Yüksek Haysiyet Divanıdır. Hakikaten bu Divan Erzurum Milletvekili Hamid Şevket Inceyı partiden "nüfuz tıcaretı yaptıgı mucıp sebebıyle ıhraç ederken Hulusi köymeni Zira Hay t Divanının iddialarına cevap veren H bir muvekkılının işini Milk Savunma Bakanlığında o zamanki Bakan Hulusi Köymen nezdinde takip ederek menfaat temin ettiğini sakla- mamış, fakat yaptırdığı İş hukuki ve kanunt olduğundan bahis mevzuu menfaatin de meşru sayılması gerektıgını bıldırmıştır Ancak Haysiyet Divanı bu müdafaayı kabul etmemiş ve ortada bir "nüfuz ticareti" bu- lunduğu neticesine vararak Mende resın şıddetlı muhalıflerınden olan Erzurum Mületvekilini partıden ihraç etm Zina veya “nüfuz ticareti" gibi saçları tek bir şahsın - hem alıcı, hem verici olmadığı takdirde - yalnız başına ışlemış olmasına imkan yoktur Eğer Hamid Şevket İncenin Milli Sav a Bakan gındakı ışı— akan Hulusi Köymen gayrı kanuni bir şekılde netıcelendırdı zurum Milletvekilinin gayrı m: sağlamasını temin ettıyse en azından onun kadar kabahatlidir. Hem kabahatlidir, hem de' kanun karşısında mesul.. Hakikaten eğer hadise D.P. Haysıyet Divanının id- dıalarına uygun şekilde cereyan ettiyse Milik Savunma Bakam Hulusi men Bakanlık makarn nüfuzunu kötüye kullanmış olmakla suç- landırmalı ve hakkında Meclıs tahkikatı açılmalıdır. Şimdi yapılacak ilk şey Hamid Şevket İnce tarafından Milli Savun- ma Bakanlığında takip edilen işin ne olduğunun ve nasıl intaç edildiği- nin derhal açıklanmalıdır. Bu husus açıklandıktan sonra sabı kan Hulusi Köymenin mesuliyet derecesi daha ıyı anlaşılacak ve hareketin gayrı kanunı bir cıhetı bulunup bulunmadığı ortaya çıkacaktır. D.P. ve Hulusi Köymen unutmamalıdırlar ki demokrasilerde partileri ve şa- hısları zedeleye bu evıd en sis perdeleridir. Hamid Şevket İnce hadi- sesinde mutlaka aydınlıga lüzum verdir. Eğer ortada Haysiyet Divanı- nın iddiasına uygun bir suç mevcutsa bunun bütün mesulleri hakkında harekete geçilmelidir. Sadece Menderesin muhalifi olanı hakkında değil... mükemmel şekılde giden tok sesıyle Hür fikirlerini daha r Alican D. P. nın medarı iftiharı rakamlarla nasıl oy- nabileceğini öy- lesıne hoş bir tarz- da gosterdı ki ık- tidar tibin tesirine kap- tırdı. Başlıca iki muhalefet partisi- nin görüsü bir çok noktada olduğu gi- bi esasta da birle- şiyordu Adnan Menderese artık i- timat etmeğe im- kan yoktur. Doğ- rusu istenilirse D. P. Grubunda da bir çok milletveki- Tinin fikrinin bun- dan ba ş a bir şey olmadığ hemen herkes tarafından bılınıyord Ancak lin adamlarıdır ki durum muda— faa etmek ces tini kendılerınde buldul. Halük Şaman D. P. Grubu adı- na,altı yıll letvekıllıgı zama- nında şahsen yap- mış olduğu şohre- ti bir anda yok dip kendisini ha— İin adamları ara- sına katan öyle sözler söyledi ki gülmek mi, yoksa ağlamakmı lazım AKİS, 25 ŞUBAT 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: