3 Mart 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

3 Mart 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTAPLAR GEÇMİŞ ZAMAN KÖŞKLERİ (Yazan: Abdulhak Şinasi Hisar, Varlık Yayınları Cep Kitapları Se- risi: 155, 94 sayfa, 100 kuruş). A bdülhak Şınası Hisar, "Dün'e "Geçmiş zaman"a sıkı sıkıya bağ h bir yazar. İşlediği konulardan, di- line, edasına kadar her yanıyla böy- le. Bunun için olacak, hemen her e- seri bir çatışmaya sebeb olur. Sa- natçılarımızm bir kısmı, Hisar'ı tu- över, yüceltir. Bir kısmı da onu alıı' yere çalar. Bir değeri olmadığını söyler. Elbette bu iki aşırı görüşün bir ortalaması bulunabilir. Sanıyo- ruz ki, Abdülhak Şinasi Hisar'ın hak- kı bu "ortalama hüküm" le verilebi- lir. arın "Geçmiş zaman"a sıkı sı- kıya baglı olduğunu söylemiştik. Bu bağlılığı bir kaç kitabının sadece a- ı sıralamakla bile, görmek müm- ür. Son kitabının adı "Geçmiş Zaman Köşkleri", önce "Bo- gazıçı Yalıları" çıkmıştı. Daha önce “Boğaziçi Mehtapları"nı okumuştuk. Yakında yayınlanacak hikaye kitabı- nın adı da miş Zaman Adamla rı". itap adı, Yazarın "Geçmış zaman a baglılık derecesini olduğu kadar "geçmiş"teki çevresini de belirtmeye yetiyor. Abdülhak Şinasi Hisar'ın, eski İstanbul'un yalılarında, köşklerinde, mehtap sefalarında geçen bir ömrü var. Bunları anlatıyor. — İçinde, bir daha yaşanması imkânsız bir haya- tın büyük özlemini duyuyor. Bu öz- lemı ne kadar renkli anlatabılırse, ücü ne kadara yetiyorsa, — onu kullanıyor. Şimdiki hayatimiz hayat mı, yaşamak mı sanki, der gibidir. Nerde o mehtap sefaları yanlardaki, koşklerdekı ale le cuyu, "eski"ye, geçmış olanca harareti ile çağırır gibidir. Her satırda bir "Ah!" ediş seziliyor. Bugünkü nesillerin, anlatılan, oz— lemi çekilen, bıkıp usanmadan "ah" edilerek anılan hayatın, gerçekten bu derece güzel olduğunu anlayabil- meleri pek mümkün değıldır. Ça gı- mız, bu kadar hayal olmuş "geçmiş"e donmeye, ondan zevk almaya müsait de değildir. Yazar, "... bütün bu geçmiş za- manlardan sonra, şimdi, onların he- men hepsinin birer perili ev oldukla- rına inanmaya hazır ve razı, eskiden hemen hepsinden dağılan sı- hirli musikiyi hâlâ daha hatıralar i- çinde duyuyor ve hemen hepsinden vaktiyle birer perili zamanlar yaşa- mış olduğumu hatırlıyorum. Ve bu- nun içindir ki, şimdi bu eski zaman köşklerinin hep bırer perili ev olduk- larına inanıyorum." di Doğrusu istenilirse, biz, hali ve geleceği. düşünmenin, bize daha ger- çek gorım n l)ır zamanın özlemini Köşkle- ”ni ldnklarma inanma- ya "hıç de "hazır değiliz. "Razı" ol- mamız da mümkün değil. Üstadı, bize pek yabancı gelen "hâlâ daha hatıralar içinde duyduğu o sihirli musıkı ile" başbaşa bırakmak, galiba n doğru harekettir. Zaman HANEY YAŞAMALI (Tahsin Yücel'in hikayeleri, Ye- nilik Yayınları: 16, 82 sayfa, 1 Lira.) T ahsin Yücel, yeni) neslin en genç sanatçılarından biridir. Yaşı he- nüz 23 olmasına rağmen hikayecinin ikinci kitabı or. İlki, bmdan, işini bilir, sanata saygılı, iyi bir hikayecinin yetişmekte olduğu, belliydi. Tahsin Yücelin 25 ten fazla tercüme kitabı olduğu da göz önüne alınırsa, genç — sanatçının ne kadar verimli bir çalışması olduğu ortaya ıkar Bu tercümelerin hepsinde, te- miz ve düzgün bir Türkçeyle orta- ya çıkmış olması okuyuculara şahsi- yeti hakkında güven veriyordu. Batı sanatıyla yakından ilgilenen genç sanatçının kısa zamanda, yazdı- ği hikayelerle dikkati çekmesi, çalış ma şartlarının icabı olarak tabii yılabilir. Batı sanatıyla yakın ilgi, bır sanatçı için, çalışmalara tutulan bü- b ü iyi bir sanatçı olmak için, yalnız "is- tidaf'ın yeter olmadığı — anlaşılmış- tır. Yapılanlardan haberdar olmak, yazmak kadar mühimdir. hsin Yü- cel, bu yanıyla ıyı bır sanatçı olmak imkanlarına sahip “"Haney Yaşamalı"da, hikayeci- nin dokuz hikayesi var. Bu hikayele- ri okuduktan ve ilk kitabına nazaran daha ileri bir merhaleye — vardığım gördükten sonra, Tahsin Yücel'in sa- natı üzerinde daha rahat konuşmak İmkânları bulunabiliyor. Önce şunu belirtmek yerinde olur ki. Tahsin Yücel, yeni ve orijinal olmak ve bu yoldan kısa zamanda büyük şöhrete kavuşmak için, mahiyeti ve icapla- rı düşünülmemiş neticesi hesap edil-- memiş bir takım denemelere girişmi- yor. Hikayelerinde ne söyleyeceğini bilen, söylemek istediğini ne şekilde vermesi gerektiğini de önceden düşü- nüp, tasarlıyan bir hali var. Bu, Tah sin Yücel'in hikayelerinde birinci de- rece bir başarı unsurudur. "Haney Yaşamalı", bize, insa- nın çeşitli hadiseler, vak'alar kar- şısındaki iç davranışları — belirtiyor. Yani, yalınkat bir realizme gidil- memiş. Daha çok, bir takım realite- lerin insan üzerindeki ruhi tesir ve tezahürleri tesbit edilmiş, bunları söylerken, tahammül edilmez, sıkıcı, bir psikolojik hikaye tarzıyla gel- mesin un tamamen zıddı- na, itr rahatlık yumuşaklık bütün hikâye boyunca kendini hissettir- mekte! Kıtaptakı Haney Yaşamalı, Ka- uşa Masalı, Eski Hikâye, Kelepçe, Büyük Sarho: şluk gibi hikayeler bu ölçü ile başarılı hikayelerdir. 'Sü- müklüböcek" hikâyesi ise, gerçekten üzerinde düşünülecek bir hususiyet taşıyor. Nihayet bir sümüklüböcek- -e bir Kelebeğin hikayesi gibi görü- nüyor ama, sanatçı, bunun içine in- sani bir m münasebetleri hesaplı kıtaplı oturtuvermiş. “Büyük — Sarhoşluk"taki, çöpçü tıpı, kolay kolay unutulacak gibi de- ğil. Or aşkım, o çevresinin tep- kılerını sanatçı, gerçekten ustalıkla belı miş. arada, Tahsin Yücel'in, kullan dığı dılde gosterdığı başarıyı da be- lirtmek yerinde bir iş olacaktır EMNİYET SANDIĞI 1956 Yılı Tasarruf Hesapları İkramiyeleri 450.000 Liradır. Çiftehavuzlar'da BAHÇELI EVLER APARTMAN DAİRELERİ Bahçelievler'de ARSALAR Ev, Apartman Dairesi ve Arsa'yı kazananlara (20.000) liraya kadar KREDİ Zengin PARA İkramiyeleri Ayrıca 1.500.000 Liralık Mesken Kredileri Şimdiden hesap açtırınız. Her (150) liraya bir kur'a. AKİS, 3 MART 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: