21 Temmuz 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

21 Temmuz 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MUSİKİ Gliere öldü Evvelki hafta haber ajansları, ile- ri elen bir Rus bestekârının, Gliere'in 81 yaşında öldüğünü bildir- diler. Komünist ihtilâlinden beri De- mir Perde'nin ses sızdırmayan — du- varlara, gerisinde çalışmalarına devam eden Gliere, Rahmaninof veya Stra- Vınskı gibi batıya iltihak etmiş ol- aydı bugün' belki de musiki çev- relerınde adı daha çok duyulan bu bestekâr olacaktı. Büyük kütlelerin hoşuna gıdecek tarzda bir musiki ya- n Gliere'nin ancak bir senfonisi ve bır bale parçası batıda azçok ta- nınmıştır R ına benzemeyen adınan da belirtebileceği gibi aslen Belçikalı 0- lan Reinhold Gliere Kiyef'te musi- ki- tahsiline başlamış Mosk ova Kon- servatuarında dev miş, ilk sen- fonısının başarısızlıgını gorunce Ber- lin'e giderek orada nazari bilgisini ilerletmişti. Daha sonraki — eserleri şahsiyetten çok ustalık mahsulüdür- ler. İlk eserlerinde Rus milliyetçiliği, daha sonrakilerde empresyonizm romantizm karışığı bir uslüp, ihti- lâlden sonra yazdıklarında ise pro- letarya dalkavukluğu vardır. En ta- nınmış eseri "İlya Murometz" adlı bir Rus efsane kahramanını "konu seçen Üçüncü Senfonisi ile "Kızıl Gelincik" adlı balesidir. Bu ara bir "Kızıl Ordu Marşı", Komintern için bir parça Ukrayna Kazaklarının Türklerle mücadelesini anlatan bir senfonik şiir yazmayı da ihmal et- memiştir Yeni bir Amerikan operası eçen hafta Colorado'da, Central City'de ilk temsili verilen "Baby Doe' Balladı" adlı opera, seyircileri- ne, yerli bir konuyu işleyen Ameri- kan operalarının en başarılısı ola- bılecegını düşündürüyordu. bestekârı, —Amerika'nın eski bestekârlarından, Columbia Üniver- sitesi kompozısyon profesoru 62 ya- şında Douglas Moore idi. Moore bun- dan önce üç opera bestelemış ve bun- lardan Gin, tanınmış Amerikan şai- Tİ Stephen Vincent Benet in metni ü- zerine yazdığı "Şeyt ve — Daniel Webster" bilhassa şöhret kazan- mıştı Bestekâr bu defa, opera İlivresi için ideal bir konu saydığı bir olayı ele almış, geçen asırda Colorado'da yaşamış bir milyonerin. gümüş kralı Tabor ile sevgilisinin başından ge- çenleri anlatmıştı. Kısa bir zaman i- çinde milyoner olan Tabor, Baby Doe ismiyle tanınan bir kadınla ön— celeri metres hayatı yaşamış, sonra karışından ayrılıp onunla evlenmiş, gunun birinde gümüş fiyatları şünce iflâs etmiş, hayatının son gün- lerini yoksulluk içinde geçirmişti. Buna rağmen oe ona sadık kalmıştı. Tabor'un ölümünden yular sonra Baby Doe, Leadville şehrinde ktan donmuş olarak bulunmuş- tu. Tabor, varlıklı günlerinde, — Co- lorado'nun Denver şehrine muazzam bir opera binası da yaptırmıştı. Douglas Moore, bu konu üzerine John Latouche'un hazırladığı livreye, melodi bakımından çok zengin, ber- rak bir partisyon yazmıştır. "Birçok bestekâr bugün — Stravinski — yahut Schönberg tesirinde yazıyor; ben, hi- tap vasıtası olarak, melodiye dön- meyi tercih ettim diyen Douglas Moore'un yeni operasının Colorado'- da verilen onaltı temsili için bütün biletler satılmıştır. Eserin — gelecek mevsim Broadway'de temsil edilme- si ihtimal dahilindedir., Sanatkârlar Sahneye dönüş Vera Franceschi'nin, üstün piya- nistliği yanında, bir vasfiı daha vardır: candan, samimi dostluğu. Ge- çenlerde bu vasıf, yıllardır değne- ğini bırakmış bir orkestra — şefisin tekrar kürsüye çıkmasına imkân varda. Bu şef, Franco — Ferrara'dır. Bir zamanlar İtalya'nın, Toscanini'.- den sonra, en iyi orkestra idarecisi sayılırdı, Bizzat Toscanini onun hak- kında "bu asrın musiki sahasında- ki en büyük keşfi" demişti. Fakat maestro Ferrara'nın şeflik yapması- nı onleyen bir hastalığı vardı: sinir- Birgün Dvorak'ın Senfonisini idare e- derken düşüp bayılmıştı. Ondan son- ra aynı şey birkaç defa daha teker- rür etti. Doktorlar musikinin onu çok heyecanlandırdığını, hele bir sen- foninin veya konsertonun yavaş muv- Franceschr ve Ferrara Yeniden doğuş manı yaklaştı mı sinirlerinin bayıl- maya sebebiyet Verecek kadar geril- diğini söylediler. Bu durum karşısın- da yapacak birşey oktu. Franco Ferrara orkestra şef'lıgını bıraktı ve inzivaya çekildi. Vera Francesehi, Franco Ferrarâ'- nın eski bir dostuydu Geçen Mayıs ayında, Türkiye dönüşü. Roma'da maestroyu ziyaret etti. Ona, en sev- diği sonatları çaldı. Yavas yavaş orkestra idare etme arzusunu yeni- den uyandırdı. Nihayet onu, doldu- racağı birkaç plâkta kendisine refa- kat edecek olan Santa Cecilia or- kestrasının şefliğini yapmağa — kan- Plâklar alınırken Ferrara'nın has- talığı nüksetti. Bir konsertoya başla- mak üzere değneğini kaldırmıştı ki gene başı döndü, gözleri karardı, dü- şecek gibi oldu. Solist Francesehı ses mühendislerine — mikro- fonları. kapamalarını —işaret etti; Ferrâra'yı indirdi, bir iskemleye 0- turttu. Bir fincan kahveden şef kendine — gelmişti. Vera Fran- cesehi'nin nezâretinde — plâklar ta- mamlandı. Görünürde Franco Fer- rara Zzaafını yenmişti. Amerika Rock and Roll salgını eni bir tip halk musikisi dır Amerika'yı kasıp kavuruyor. "Rock'n 'roll" -Sallan ve yuvarlan demektir- ismini alan bu gürültülü, bayağı, saldırgan musiki bilhassa gençler arasında rağbettedir. "Rock'n 'roll", cazın tahrif edıl— miş bir şeklidir. Esasında dayanmakla beraber, iptidailik ve samimiyetin "rock'n 'roll" çalanların halkı taş- kınlığa seyretmeğe matuf kasitleti yer almıştır. Cazdan çok — kovboy şarkılarının tesirinde olan — "rock'n 'roll" şehir folklorunun en — düşük seviyesini, ayak takımını temsil et- mekredir. İleri gelen bir caz dergisi, "Metronome" bu musikiyi "dejene- re" diye sıfatlandırmaktadır. Kamçı gibi saklayan ritmler, mükerrer no- talarla çalan ve sarsılan bir otomo- bilin bozulmuş kornosu gibi itten bir saksofon, amplifikatörü son haddine kadar açılmış, kulak tırmalayıcı ga- cırtılar çıkaran, zaman zaman tel- leri kopan bir elektrikli gıtar ya tamamen manâsız, ya insi duy- guları tahrık edici sözleri olan şar- kılar, bu zevksiz musikinin çarpıcı taraf]arıdır Bu zler bir Örnek: çok sıcaktır aşkım kızgın bir sopadan da sıcaktır; aşkım on- dan da sıcaktrr; çünkü sevgilim sen benimsin; Oh!Baby!Yeh-heh-heh hes-Baby! Ho00-00-000 Baby! Bu gece keyfimiz keyif ha!" Boston'da katolik kilisesi, "rock'n 'roll" un boykot edilmesini istemiş- tir. Hartford'da belediye memurları, bir "show" dan sonra -dinleyicilerin taşkınlığa yüzünden- bir tiyatronun çalışma iznini geri almayı düşühmüş- lerdir. Washington'da polis, bir kon- serde çıkan arbedede birçok kişi ya-

Bu sayıdan diğer sayfalar: